• Sonuç bulunamadı

Temsil, BK md. 32 – 40 hükümleri arasında düzenlenmektedir. Bir kimsenin, hüküm ve sonuçları başka bir kişinin hukuk alanında olmak üzere o kişinin adına ve hesabına hukuki işlem yapma yetkisi temsil olarak adlandırılmaktadır206.

Temsil ilişkisinde temsil olunan, temsilci ve üçüncü kişi olmak üzere üç kişi bulunmaktadır. Temsil olunan kendi adına ve hesabına bir hukuki işlem yapılan kişi; temsilci başkasının adına ve hesabına işlem yapan kişi; üçüncü kişi de temsilci ile o hukuki işlemi yapan kişidir207.

Temsil ve vekalet aynı kavramı ifade etmemektedir ve bu iki kavram arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.

205 Tunçomağ, Özel, s. 589.

206 Eren, a.g.e., s. 383; Turgut Akıntürk, Borçlar, s. 63; Kenan Tunçomağ, Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 1, İstanbul, Fakülteler Matbaası, 5. Bası, 1972, s. 248; Turgut Önen, Borçlar Hukuku, 4. Baskı, Ankara, Siyasal Kitabevi, 1996, s.72.

207 Akıntürk, Borçlar, s. 63. Temsil ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Eren, a.g.e., s. 383 vd.; Oğuzman, Öz, a.g.e., s. 163 vd.; Kılıçoğlu, a.g.e., s. 154 vd.; Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 20. Baskı, İstanbul, Beta Yayınları, 2006, s. 128 vd.; Tunçomağ, Genel, s. 248; Önen, a.g.e., s. 72 vd.;

Mustafa Reşit Karahasan, Sorumluluk Hukuku Sözleşmeler Öğreti Yargıtay Kararları, Ankara, Beta Yayınları, 6. Baskı, 2003, s. 353 vd.; İbrahim Kaplan, Borçlar Hukuku Dersleri Genel Hükümler, Ankara, İmaj Yayıncılık, 3. Baskı, 2003, s. 104 vd.; Selahattin Sulhi Tekinay, Sermet Akman, Haluk Burcuoğlu, Atilla Altop, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, Filiz Kitabevi, 6. Bası, 1988, s. 219 vd.; Turhan Esener, Borçlar Hukuku Akitlerin Kuruluşu ve Geçerliliği, Cilt 1, Ankara, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1969, s. 227 vd.; Aydın Aybay, Borçlar Hukuku Dersleri, İstanbul, Araştırma Eğitim Ekin Yayınları, 7. Baskı, 1981, s. 66 vd.; Ali Bozer, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 2. Baskı, 2007, s. 277 vd.

İlk önce, vekalet sözleşmesi kural olarak eksik iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Temsil yetkisi ise tek taraflı bir hukuki işlemdir208. Diğer bir deyişle, temsil yetkisi, temsil edilen kişi tarafından tek taraflı bir irade beyanı ile verilmektedir.

Vekalet sözleşmesinde, vekil ile müvekkil olmak üzere iki taraf söz konusu olup, bu sözleşme sonuçlarını vekil ve müvekkil arasında gerçekleştirmektedir. Böylece vekalet sözleşmesinde vekil ile müvekkil arasında sözleşmeden doğan bir borç ilişkisi meydana gelmekte; vekil kendisine verilen işi veya hizmeti görmeyi borçlanmaktadır209.

Temsil yetkisi üçüncü şahıslarla ilişkiye girilmesine yani dış ilişkiye ilişkin olmasına rağmen; vekalet iç ilişkiye ilişkindir210. Temsil yetkisi, bir vekalet sözleşmesiyle verilmiş olsa bile, burada temsil, etkisini sadece dış ilişkide göstermektedir ve mümessile borç yüklememektedir211.

Vekalet bir hukuki yükümlülük vermesine karşın; temsil yetkisi sadece bir hak bahşetmektedir212.

Ayrıca vekalet illi bir işlem olmasına karşın; temsil yetkisi hukuki sebepten soyuttur213. Bundan kasdedilen şey, iç ilişkide vekalet

208 Aral, a.g.e., s. 396; Eren, a.g.e., s. 398; Oğuzman, Öz, a.g.e., s. 171; Kılıçoğlu, a.g.e., s. 156;

Reisoğlu, a.g.e., s. 132; Yavuz, a.g.e., s. 611; Önen, a.g.e., s. 75; Akıncı, Vekalet, s. 9-10; Şenyüz, a.g.e., s. 260; Kemaleddin Birsen, Borçlar Hukuku Dersleri Borçların Umumi Hükümleri, İstanbul, Tahsin Onur Matbaası, 3. Bası, 1954, s. 167; Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Altop, a.g.e., s.

231; Kaplan, Borçlar, s. 106; Tunçomağ, Genel, s. 258; Hatemi, Serozan, Arpacı, a.g.e., s. 392;

Zevkliler, Havutçu, a.g.e., s. 335.

209 Eren, a.g.e., s. 398; Birsen, a.g.e., s. 167; Yavuz, a.g.e., s. 611; Reisoğlu, a.g.e., s. 132; Önen, a.g.e., s. 75; Akıncı, Vekalet, s. 30.

210 Aral, a.g.e., s. 396; Oğuzman, Öz, a.g.e., s. 171; Yavuz, a.g.e., s. 611-612; Tunçomağ, Genel, s.

257; Tandoğan, Borçlar, s. 151; Hatemi, Serozan, Arpacı, a.g.e., s. 392; Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Altop, a.g.e., s. 233; Zevkliler, Havutçu, a.g.e., s. 335.

211 Eren, a.g.e., s. 398; Reisoğlu, a.g.e., s. 129-130.

212 Aral, a.g.e., s. 396; Tanrıver, a.g.e., s. 7; Tunçomağ, Genel, s. 257; Zevkliler, Havutçu, a.g.e., s.

335.

213 Aral, a.g.e., s. 396; Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Altop, a.g.e., s. 233; Tunçomağ, Genel, s. 258;

Yavuz, a.g.e., s. 612; Akıncı, Vekalet, s. 31; Hatemi, Serozan, Arpacı, a.g.e., s. 392; Zevkliler, Havutçu, a.g.e., s. 335.

sözleşmesinin geçersiz olması halinde bile, temsil yetkisinin yine de geçerli olabileceğidir. Ancak buradaki durum gerçek anlamda bir illetten soyutluk değildir ve iyi niyetli üçüncü kişilerin güvenlerini koruma amacıyla iç ilişkideki bozuklukların onlara karşı ileri sürülememesi söz konusudur214. Zira, temsil bir sözleşme içinde verilse bile bu sözleşmenin geçersiz olması durumu temsili etkilemez215. Ayırt etme gücüne sahip olmasına rağmen ergin olmayan bir küçükle bir vekalet sözleşmesi yapılırsa ve bu sözleşmenin içinde bir temsil yetkisi verilirse, vekalet sözleşmesi işlem ehliyetine sahip olmadığı için geçersiz olmasına karşın; temsil ilişkisi geçerlidir. Temsil yetkisi, vekalet sözleşmesinin zorunlu bir unsuru olmayıp; temsil yetkisi vekalet sözleşmesinden başka bir hizmet sözleşmesi veya bir şirket sözleşmesi gibi bir sözleşmeye de dayanabilmektedir216.

Öte yandan, temsilin mevcut olması için, temsil edilen ile mümessil arasında bir sözleşme ilişkisinin olması şart değildir. Diğer bir deyişle, vekalet sözleşmesi olmadan da temsil yetkisi olabileceği gibi temsil yetkisi verilmeden bir vekalet sözleşmesi de olabilir217. Örneğin, bir kişi bir mimarla üçüncü kişilerle işlem yapma yetkisinden mimarı men etmek suretiyle kendi hesabına bir ev yaptırması hususunda vekalet sözleşmesi yaparsa bu durumda mimar sadece vekil konumunda olacaktır ve iş sahibini temsil yetkisine sahip değildir218.

Doktrinde bir kısım yazarlara göre, her vekalet, bir temsil yetkisine dayanırken; her temsil yetkisinin mutlaka taraflar arasında kurulmuş bir

214 Yavuz, a.g.e., s. 612; Tandoğan, Borçlar, s. 152.

215 Eren, a.g.e., s. 399; Oğuzman, Öz, a.g.e., s. 171-172; Tanrıver, a.g.e., s. 6; Reisoğlu, a.g.e., s. 130.

216 Eren, a.g.e., s. 399; Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Altop, a.g.e., s. 231; Oğuzman, Öz, a.g.e., s. 171;

Tanrıver, a.g.e., s. 6; Reisoğlu, a.g.e., s. 132; Önen, a.g.e., s. 75. Önen, komisyoncunun, temsil yetkisi bulunmayan bir vekil durumunda olduğunu; ve bir tacirin de bir şahsı denemek amacıyla satış yetkisi vermesini ve bu şahsı ancak bu deneme döneminden sonra işe almayı düşünmesi durumunda burada herhangi bir sözleşme bulunmadan temsil yetkisi verildiğini belirtmektedir. (Önen, a.g.e., s. 75.)

217 Eren, a.g.e., s. 398-399; Oğuzman, Öz, a.g.e., s. 170; Yavuz, a.g.e., s. 610-611; Reisoğlu, a.g.e., s.

132; Önen, a.g.e., s. 75; Tunçomağ, Genel, s. 257; Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Altop, a.g.e., s. 231-232; Aybay, a.g.e., s. 69; Birsen, a.g.e., s. 169; Akıncı, Vekalet, s. 32.

218 Birsen, a.g.e., s. 169.

vekalet sözleşmesine dayanması gerekmemektedir219. Örneğin, temsil yetkisinin bir ortaklık ilişkisine veya bir hizmet sözleşmesine dayanması da imkan dahilindedir220. Vekalet ilişkisi olmadan temsil ilişkisinin olması durumuna diğer bir örnek olarak da, bir kişinin yurt dışına gidecek olan bir arkadaşına belirli konulu bir kitabı kendisi için alabileceğini söylemiş olması durumunda burada sadece bir yetki verilmiş olması, yani bir yükümlülük doğurmaması verilebilir221.

Son olarak, Borçlar Kanununda vekalet ve temsil ayrımının tam olarak saptanamadığını belirtmekte fayda vardır. Örneğin, ticari mümessiller özel hükümlerde vekaletin akabinde düzenlenmesine rağmen; genel hükümlerdeki temsil kısmında düzenlenmasi daha uygun olabilirdi. Öte yandan, yine aynı şekilde “Hesap Verme” isimli BK md. 392/I hükmü (dolaylı temsilcinin aldığı şeyi müvekkile teslim borcu), “Vekilin İktisap Ettiği Hakların Müvekkiline İntikali” isimli BK md. 393 hükmü (kanuni halefiyet), “Müvekkilin Boçları” isimli BK md. 394/I hükmü (müvekkilin dolaylı temsilciyi giriştiği borçtan kurtarma yükümlülüğü) dolaylı temsile ilişkin belirli esaslar olmalarına rağmen vekalet kısmında düzenlenmiştir222.

219 Kılıçoğlu, a.g.e., s. 156; Tandoğan, Borçlar, s. 151.

220 Tandoğan, Borçlar, s. 151; Birsen, a.g.e., s. 168; Tunçomağ, Genel, s. 258; Akıncı, Vekalet, s. 32.

221 Tunçomağ, Genel, s. 257.

222 Tandoğan, Borçlar, s. 151.

İKİNCİ BÖLÜM

VEKİL KAVRAMI VE VEKALET SÖZLEMESİNDE VEKİLİN BORÇLARI

I. VEKİL KAVRAMI

Vekil, vekalet sözleşmesi gereği başkası adına işler yapmakla yetkilendirilmiş olan kişidir223. Vekil bu açıdan bakıldığında, bir avukat, doktor, bankacı, mimar, bir taşınmazı vekaleten satın alan veya satan kimse vb.

olabilmektedir.

Vekil kavramı, sadece özel hukuk açısından değil, kamu hukuku açısından da söz konusu olabilmektedir ve bu duruma kamu vekaleti denilmektedir224. Çünkü, kamu kurumları da belirli kamu hizmetlerini yürütmekle görevlidirler ve bu ilişki de bir nevi vekalet ilişkisidir. Ancak tabi ki, bu durum BK md. 386 hükmü anlamında bir vekalet ilişkisi değildir ve bu sebeple de kamu hukukuna ve kendi mevzuatına tabiidir225.

Borçlar Kanunu md. 386 hükmü göz önüne alındığında ise, vekil, ifa etmeyi üstlendiği işi, zaman kaydına bağlı olmaksızın, başkasının menfaatine yerine getiren kişidir.

223 Yılmaz, Sözlük, s. 1303.

224 Başpınar, Özen, s. 94.

225 “Kamu vekaleti” konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Başpınar, Özen, 94 vd.

II. VEKALET SÖZLEMESİNDE VEKİLİN BORÇLARI