• Sonuç bulunamadı

Varlık Vergisi savaşın olumsuz koşulları içerisinde ortaya çıkarılmış bir uygulamadır. İkinci Dünya Savaşı’nda, tarım fiyatlarının yükselmesinden ötürü muhteşem kazançlar sağlayan büyük çiftçiler ile hem Türk ihracat ürünlerinin yüksek değerinden hem de zorunlu olan ithal mallarının kıtlığından fayda sağlayarak büyük gelirler elde eden İstanbul tüccar ve komisyoncuları çok büyük karlar sağlamıştır.

Büyük çiftçilerin tamamı Müslüman Türklerden oluşurken, tüccar ve komisyoncuların çoğunluğu ise Rum, Yahudi ve Ermenilerden oluşmuştur.360

Bir taraftan çeşitli vergilendirmeler ve getirilen yükümlülükler ile baskı altında olan halk bir tarafta ise bu savaş koşulları sayesinde özgürlüğü gereğinden fazla yaşamış olan küçük bir azınlık grup oluşmuştur. Devlet, üretimde hammaddeleri mamul ve yarı mamul haline getirirken dağıtım işi ise devletin kontrolü dışında gerçekleşmiştir.

İthalat ve ihracat işi de devlet kontrolü altında özel işletmelere devredilmiştir. Elde ettikleri gelirler sayesinde zenginleşen küçük sermayedarlar, özel tüketimleri için daha fazla mamul taleplerinde bulunmaya başlamışlardır. Bu doğrultuda da bahsi geçen kişilerin isteklerini karşılayacak şekilde üretim yapan işletmeler ortaya çıkmıştır. Daha ucuza mal ettikleri ürünleri, devletin belirlediği yüksek fiyatlara endeksli satan bu işletmeler böylece büyük karlar elde etmişlerdir. Süreç özel sermayenin ev, arsa, dükkan, altın gibi yatırımlar yapmasına imkan sağlamış ve

358 Aydın, agm, s. 426.

359 Alpay Kabacalı, Türk Basınında Demokrasi, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1994, s. 170-202.

360 Ahmet Kızılkaya, “Ekonomik Ve Siyasal Boyutlarıyla Varlık Vergisi”, Hak İş Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi, Cilt 5, Sayı 12, Ağustos 2016, s. 89.

119 vergilendirme yöntemi de bu kesimi rahatlatmıştır. Maaşlardan vergi kesintisi hiç aksatılmadan yapılırken, zengin sınıf çok az vergi vermiştir.361

Refik Saydam’ın 7/8 Temmuz tarihinde aniden vefatı üzerine iktidara Şükrü Saraçoğlu hükümeti geçmiş ve bu hükümetin ilk tedbiri denetim altında tutulan birçok malın fiyatını serbest bırakmak olmuş, yani Milli Korunma Kanunu’nda alınan kararlar yumuşatılmıştır. Bu şekilde serbest piyasa gereği oluşacak fiyatların eskilerinden yüksek olacağı, fakat karaborsacılığın engelleneceği hesaplanmaktaydı.

Ancak durum böyle olmamıştır; fiyatlar artmış karaborsa daha da hız kazanmış, kıtlıklar çoğalmıştır. Bu durum zaten var olan haksız kazanç sahiplerini, savaş zenginlerini daha da güçlendirmiştir.362

Nitekim bunun sonucunda Şükrü Saraçoğlu’na savaş yıllarında hayata geçirilen ve sözde sosyal adaleti sağlamak gibi amaçları bulunan bir tasarı sunulmuştur. Birkaç saatlik görüşmeden sonra tasarı, 11 Kasım 1942 tarihinde kanun olarak kabul edilmiştir.363Nitekim Şükrü Saraçoğlu gazetecilerin başyazarlarını çağırarak bir görüşme yapmış ve bu görüşmede; Ekonomik sıkıntıları anlatıp, askeri masrafların devamlı arttığını, halkın sefalet içerisinde yüzdüğünü fakat yabancı ülkelerle ticaret yapan bazı komisyoncuların, karaborsacıların bundan büyük kazançlar sağladığını belirtmiştir. Devamında Hükümetin ekonomik sıkıntılarını karşılamak ve dar gelirli sınıfın geçim sıkıntısını çözmek için Varlık Vergisi uygulamasını hayata geçireceğini izah etmiş, bu doğrultuda gazetecilerden kanunun niteliğini halka anlatmalarını, bunun memleketin ve halkın yararına olduğunu bildirmelerini istemiştir.364

Varlık Vergisi Kanunu’nda verginin mükellefleri şöyle sırlanmıştır:365

 “Kazanç ve buhran vergileri mükellefleri,

 Büyük çiftçiler,

 Sahip oldukları binaların ve hisseliyse hisselerine düşen 1 yıllık gayrisafi gelir toplamı 2500 TL ve arsalarının vergide kayıtlı değeri 5000 TL’den yüksek olup, bu miktarın aşağı düşürülmesinden sonra geride kalan gelir-mülk ve kıymetlerle vergi verilebileceği komisyonlarca kararlaştırılanlar,

361 Sabit Dokuyan, “Savaş Ekonomisi ve Varlık Vergisi Üzerine Bir Değerlendirme”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 15, Sayı 2, Nisan 2014, s. 30-31.

362 Çavdar, age, s.429.

363 Karpat, age, s.204.

364 Gürbüz Arslan, “Varlık Vergisi Kanunu’nun Çıkarılması, Uygulanması Ve Sonuçları”, Tarih Dergisi, Sayı 61, Ocak 2015, s.123.

365 Çavdar, age, s.431.

120

 1939 yılından beri kazanç ve buhran vergilerine tabi bir iş ya da teşebbüsle uğraştığı halde yasanın yayını itibariyle işini terk ve tasfiye etmiş olanlar,

 Meslekleri tacir, komisyoncu ve simsar olmadığı halde, 1939’dan beri bir defaya mahsus dahi olsa ticari muameleye aracılık edip karşılığında para veya mal almış olanlar.”

Ancak mükelleflerin ödeyeceği vergi miktarı veya oranı Varlık Vergisi Kanunu’nda belirtilmemiştir. Bu durumda vergi miktarının tespiti; yerel hükümet memurları, belediye meclislerinin temsilcileri ve ticaret odalarının temsilcilerinden yerel komisyonlara bırakılmıştır. İşte verginin tespitinin Kanun’da belirtilmemesi Varlık Vergisi’nin uygulamada keyfiliğe dönüşmesinin en önemli sebeplerinden birini oluşturmuştur.366Zira Kanuna göre vergi miktarı komisyonlara göre belirlenmesi ve buna itiraz hakkının bulunmayacak olması pek çok haksız uygulamaları peşinden getirmiştir.367

Varlık Vergisi Kanunu’nun içeriği şekli itibariyle verginin miktarını, oluşturulacak komisyonlar tarafından 15 gün içerisinde tespit edildikten sonra, yükümlüler vergilerini ilan tarihinden itibaren ödemek zorundalardır. Bu süre zarfında ödenmeyen vergiler için birinci hafta %1, ikinci hafta için ise %2 oranında gecikme zammı uygulanacaktır. Nihayetinde ilan ve tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde vergi borcunu ödemeyen yükümlüler, vergi borçlarının tamamını ödeyinceye kadar bedeni yeteneklerine göre genel hizmetlerde ya da belediye hizmetlerinde çalıştırılması öngörülmüştür.368

Başbakan Şükrü Saraçoğlu’na ve Maliye Bakanı Fuat Ağralı’ya göre Varlık Vergisi’nden üç sonuç elde edilecekti. Bunlar; Enflasyonla mücadele edebilmek için tedavülden para çekmek, savaş süresince haksız kazanç sağlayanlardan vergi almak, devleti ekonomik sıkıntılardan çıkarıp gelirini artırmaktır.369Fakat düşünülen gibi olmamış Vergi ile elde edilen gelirler ekonomiyi rahata çıkaramamış, karaborsacılığı engelleyememiş, sadece o dönem için maliyeyi rahatlatmıştır.370

366 Kızılkaya, agm, s. 90.

367 Erdoğan Günal, Türkiye’de Demokrasinin Yüzyıllık Serüveni (1908-2008), Karakutu Yayınları, İstanbul, 2009, s. 97.

368 Arslan, agm, s.124.

369 Osman Yalçın, “Varlık Vergisi Kanunu Ve Uygulaması”, Avrasya İncelemeleri Dergisi, Cilt 1, Sayı 1, Kasım 2012, s. 325.

370 Dokuyan, agm, s. 44.

121 Vergi uygulamaya başlandığında Müslüman Türkler de dahil olmak üzere bütün varlıklı kimselere vergi konulmuştur. Ancak bir farkla ki Türklerin varlıkları ve ödeme güçleri gerçeğe uygun bir şekilde gözetlendiği halde, azınlıklar-gayrimüslimler gerçek ödeme güçlerinin üstünde ağır bir şekilde vergiye bağlanmışlardır. Vergiyi ödeyemeyenler ve kısmen ödeyenler iş kamplarına Aşkale’ye Sivas Erzurum demiryolu yapımında çalışmaya gönderilmişlerdir. İş kamplarına gönderilenlerin tamamına yakını gayrimüslim kesimden oluşmuştur. 371 Varlık vergisi hem uygulandığı dönemde hem de sonrasında devamlı olarak tartışılan bir konu olmuştur. Nitekim Varlık Vergisi Kanunu’na getirilen eleştirilerden birkaçı şöyledir; Vergi sadece azınlıklardan alınmıştır ve vergilendirmede adaletsiz dağılım sergilenmiştir, uygulamayla ülkedeki azınlıkların ellerindeki mallara el konularak onların yurtdışına çıkmaları amaçlanmıştır, bedeni yükümlülük sırasında sert uygulamalar gerçekleşmiş ve vergi keyfi bir uygulamanın sonucu olarak düşünülmüştür.372Ancak Basın yasa ve uygulamaya ilişkin sesini yükseltememiş, hükümetten aldığı talimata göre sadece onaylayıcı yazıları yayınlamıştır. Vergideki haksızlık belli bir toplumsal kesimin hedef alınması iktidarda olan CHP’yi yaralamıştır. CHP’nin hem halkın gözünde hem de bu kesimler tarafından itibar kaybetmesi, çok partili hayata geçiş nedenlerini, Varlık Vergisi gibi uygulamaların altında aramak gerekir.373

Kabul edilen Varlık Vergisi Kanunu, esas olarak ticaret burjuvazisini, tali olarak da çiftçi, esnaf ve ücretlileri kapsayan; belli komisyonlarca tarh edilerek bir kereye özgü olmak üzere toplanan, itiraz hakkı bulunmayan olağanüstü bir vergiyi öngörmüştür.374 Varlık Vergisi, o dönemin basın organlarıyla desteklenmesi, kimin ne kadar vergi vereceğini belirleyen komisyonların çalışma biçimleri, vergi mükelleflerinin isimlerinin ve vergi miktarlarının ilan edilmesi, en fazla bir ay süre ile sınırlandırılmış ödeme süresi, verilen süre içerisinde vergi borçlarını ödeyemeyenlerin mallarının haczedilerek satışı ve buna rağmen vergi borcunu

371 Karpat, age, s.205-206.- Çavdar, age, s.432.

372 Dokuyan, agm, s.44.

373 Çavdar, age, s.433.

374 Boratav, age, s.87.

122 ödeyemeyen mükelleflere, bedenen çalışarak borçlarını ödetmek için çalışma kamplarına gönderilmeleri gibi alt süreçleri içermiştir.375

Sonuç olarak Varlık Vergisi Kanunu ile hedeflenen amaçlara ulaşılamamış, hayat pahalılığı artmaya devam etmiş ve dar gelirli sınıflar daha da sıkıntıya düşmüşlerdir.

Kanun metni bir ayrım yapmadığı halde toplam vergi tahsilatının yarıdan fazlası azınlıklar tarafından ödenmiş ve bunun sonucunda Varlık Vergisi, ırk ve din ayrımına dayalı bir vergi uygulaması olarak maliye tarihimize geçmiştir. Nitekim Vergi uzun ömürlü olmayıp, hem Türklerden hem azınlıklardan iş adamlarının vergiye karşı gösterdikleri tepki ve dıştan gelen eleştiriler sonucunda 15 Mart 1944’te tamamen kaldırılmıştır. Ancak Vergi, iktidarın kendine muhalefeti oluşturmasına yetecek tepkiyi hem halktan hem de Türk ve azınlık iş adamlarından toplamıştır.376