• Sonuç bulunamadı

Öncelikle bilinmesi gereken en önemli husus otoriterizm ve otorite birbirinden farklı şeylerdir ve otoriterizm demokrasinin karşıtı olurken, otorite hiç de demokrasinin karşıtı değil aksine gereğidir. Otorite; kabul edilen, saygı gören, meşru iktidar olarak tanımlanır. Fakat otorite iktidardan da farklıdır; iktidar buyurur, gerektiğinde zor uygulanarak ayakta tutulur otorite ise zorla uyguladığı anda otorite olmaktan çıkar.

Aslında otorite saygınlığı gösterir, insanlara bir şey yapmaya zorlamaz, çünkü otorite başka türlü hareket etmemize engel olan bir şey değildir, otorite meşruiyeti içermektedir. Bu doğrultuda otorite bir şeyin yapılmasını buyruğa değil, haklılığa dayanarak ister veya önerir. Otoritesiz iktidar ya baskıcı iktidardır zor kullanır, ya da güçsüz iktidardır bir iktidarsızlık durumu söz konusudur. Bu bakımdan demokraside otorite çok önemlidir, çünkü iktidarın iktidarsızlığa düşmeden baskıyı azaltabilmesi için, otoriteye ihtiyaç duyar; otorite ile desteklenmelidir. Demokrasinin amacı iktidarı, otoriteye dönüştürmek olmalıdır. Bu bakımdan demokrasi ve otorite birbirinin karşıtı değil tam tersine demokrasi için gerekli bir iktidar formülüdür;

şöyle ki demokrasinin ideali iktidarı zapt etmek değil, iktidarın azaltılmasıdır, dolayısıyla iktidarın sahiplerinin yerini otorite sahiplerinin almasıdır. Peki, otorite ve otoriterizmi ayıran nokta ne diye soracak olursak, işte bu nokta özgürlüktür. Otorite özgürlüğü tanır, otorite kabul etmeyen özgürlük keyfi özgürlüktür ve özgürlük kabul etmeyen otorite de otoriterizmdir. İşte bu noktada otoriterizmin özgürlüğü kabul etmemesi onu demokrasinin karşıtı haline getirmiştir.112

112 Sartori, age, s. 203-205-207.

44 Otoriter bir sistem, tek bir lider veya küçük liderler grubundan oluşur, bu sistemde pati ve kütle mobilizasyonu yoktur, belli bir zihniyet vardır ama topluma dikte edilecek sert bir resmi ideoloji yoktur. Otoriterizmde seçim yarışması ve yaygın ölçüde seçime katılma yoktur çünkü muhalefet bastırılmıştır.113 Otoriter bir sistemde en büyük korku iktidarın iktidar elinde kalmamasıdır. Bu nedenle iktidara meydan okumayan ya da tehdit teşkil etmeyen her kişi bir dereceye kadar güvendedir totalitarizmdeki gibi topluma ideoloji dayatmak veya hayatına karışmak gibi bir şey söz konusu değildir, fakat aynı şey muhalefet için geçerli değildir, muhalefet baskı ve şiddet altındadır. Anti demokratik olmasının en temel sebebi muhalefetin bastırılmış olmasıdır, çünkü demokrasi bunun aksine muhalefetiyle var olabilen bir sistemdir.

Bir kavram her zaman karşıtıyla ortaya çıkmakta iyi ve kötü, siyahla beyaz gibi eğer bir kavramı iyi anlamak istiyorsak karşıtının içerisinde onu görecek, tartacak öyle sonuca varacağız, bu nedenle demokrasinin karşıtlarına baktığımızda görülüyor ki demokrasi dünyada daha iyi bir alternatifi ortaya koyulmamış bir sistemdir. Hiçbir hükümet şeklinin dört dörtlük olması beklenemez ama ideal olana yaklaşmak önemlidir. Demokrasi de ideal olan demokrasiye yaklaşabildiği ölçüde verimli olacaktır. Demokrasinin eksikliklerini gidermek artık biz insanlara kalmıştır. Çünkü demokrasi için verimli ortamı oluşturmak bizim kendimizi eğitmekten, hoşgörüden ve öz eleştiriden geçer. Biz ne kadar demokrasi hakkında donanımlı olursak ve anlayış seviyemizi artırırsak demokrasi de o kadar var olabilir. Demokrasi ne kadar soyut bir kavram olarak kullanılırsa kullanılsın, insanlar onu layığıyla gerçekleştirebildiği sürece hep kalıcı olacak ve daha iyi bir alternatifi bulunana kadar da yerini ve önemini korumaya devam edecektir.

113 Huntıngton, age, s.9-10.

45 İKİNCİ BÖLÜM

OSMANLI DÖNEMİNDE VE CUMHURİYET DÖNEMİNDE DEMOKRATİK GELİŞMELER

I.1908 ÖNCESİ DEMOKRASİ KONUSUNDA GELİŞMELER

Demokrasinin tarihsel gelişimi açısından daha önce belirttiğimiz dönüm noktaları olan Amerika Bağımsızlık Bildirgesi ve Fransız Devrimi büyük bir etkiye sahiptir.

Pek tabi bu iki itici gücün diğer ülkeler üzerinde de etkileri gözle görülür olacaktır.

Hak, özgürlük, eşitlik gibi kavramların gelişip yayılmasıyla başta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı, nitekim bu dünya içerisinde Osmanlı’yı da etkisi altına almıştır.

Fakat bu etki halkın demokrasiye olan ihtiyacından değil de daha çok Fransız Devrimi’nin yaymış olduğu milliyetçilik akımının etkisiyle ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti kuruluşundan sona erişine kadar altı yüzyıl boyunca Avrupa’nın bir parçası olmuştur, nitekim Osmanlı, imparatorluk boyutuna Avrupa’da fethettiği topraklarla ulaşmış ve başkenti Avrupa’da yer almıştır. Bütün bu yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti, Avrupa ülkeleriyle yakın siyasi, sosyal, ekonomik ilişkiler geliştirmiştir.

Çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti için dini ve kültürel hoşgörünün ileri bir düzeyde olduğu söylenebilir; çok sayıda farklı kültürün birbiriyle yan yana barış içinde yaşadığı, ayrıca insanların kendi dinlerini, dillerini ve kültürel kimliklerini bu hoşgörü çerçevesi altında muhafaza ettiği görülmektedir. Çok uluslu yapısıyla Osmanlı Devleti bütünlüğünü korumak adına ve Avrupa ülkelerinin de etkisiyle demokratik gelişmelere öncü niteliğinde değişiklikler yapmıştır.114

İlber Ortaylı’ya göre “Osmanlı modernleşmesi askeri zaruretin sonucudur. Hayatın bütün kompartımanlarındaki Batılılaşma bu temel gereksinmeyi ve zorunluğu izlemiştir.”115 Nitekim 18. yüzyılın sonunda reform girişimlerinin nedeni olarak da Avrupa’ya özellikle Rusya’ya karşı durabilmek için orduyu güçlendirmekten ibaret olduğunu savunmaktadır. 19.yüzyıl ıslahatçıları ise daha radikal ve bütüncül bir

114 Bekcan, age, s.49.

115 İlber Ortaylı, Türkiye’nin Yakın Tarihi, ed. Adem Koçal, 28. Baskı, Timaş Yayınları, İzmir, 2018, s. 7.

46 davranış izlemelerinden ötürü ordunun reformu; eğitimin, maliyenin ve tüm idari sistemin yeniden düzenlenmesiyle ele alınmıştır.116

Bakıldığında Türk toplumunun demokratikleşme süreci 19. Yüzyıla kadar uzanmaktadır ve bu yüzyıldan başlayarak reform süreci, Avrupa ülkeleriyle çok daha yakın siyasi, kültürel ve ekonomik ilişkileri de beraberinde getirmiştir. 1908 öncesi demokratikleşme hareketi Sened-i ittifak ile başlamış, ardından Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve I. Meşrutiyet ile devam etmiştir.