• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.2. Türkiye’de Mevcut Sistemde Kamu Sosyal Yardım Faaliyeti Yürüten Kurumlar

2.2.1. Merkezi Yönetim

2.2.1.3. Vakıflar Genel Müdürlüğü

Ülkemizde sosyal politikanın bugünkü anlam ve işlevine ulaşmasındaki etkenlerin en başında belki de geçmişten günümüze uzanan vakıf kültürü gelmektedir. Tarihte vakıflar, dönemin sosyal hayatını düzenlemede en önemli kurumsal yapılanmalardı. Zamanla sosyal

hayatı düzenleyen çeşitli kurumlar gün yüzüne çıksa da, geleneksel yardımlaşma ve dayanışma ruhu temelinde şekillenen vakıflar, hala eski önemini günümüzde de korumaktadır. Türkiye’de de kurumsal anlamda Osmanlı’dan bu yana aktif bir şekilde faaliyet gösteren vakıflar, sosyal aktör olarak hem merkezi teşkilatta hem de yerel yönetimlerde yerini almıştır.

Sosyal yardım, geçmişten günümüze ‘’devlet, kilise, lonca, sendikalar, dernekler, özel işletmeler, uluslararası organizasyonlar’’ gibi birçok kurumsal yapı tarafından sunulmuş olmasına rağmen genel kabul görmüş olan yöntem, devlet eliyle yürütülen yardım faaliyetleridir. Hizmet sunumunda standartların sağlanması ve sürdürebilirliği, kuşku yok ki ‘’kamusal sistemlerde’’ daha kolay olmaktadır (Aksanyar, 2015:146). Osmanlı döneminde de hukuki düzenlemelerde yer almasa dahi dini, ahlaki ya da geleneksel aile dayanışması temelinde ortaya çıkan sosyal yardım, önce esnaf ve sanatkâr teşkilatı olarak kurulan ahilik, devamında da lonca meslek örgütleri ve vakıflar aracılığıyla yürütülmüştür (Türkoğlu, 2013). 1920 yılına gelindiğinde ise vakıf işleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çıkardığı Meclisi İcra Vekillerinin Suret-i İntihabına Dair Kanun’una göre yürütülmeye başlamıştır (www.vgm.gov.tr).

Vakıflar Genel Müdürlüğü, 8 Haziran 1984 tarih ve 227 Sayılı Vakıflar Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur. Müdürlük, 20 Şubat 2008 tarih 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’ndan aldığı yetkiyi kullanarak diğer kamu kurumları gibi sosyal yardım ve sosyal hizmet faaliyetleri sürdürmektedir. Başbakanlığa bağlı olan kurumun sosyal faaliyetleri Hayır Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülür (Kaya, 2009:65).

Vakıflar, kurulmalarından bu yana birçok amaçla çeşitli faaliyetler yürütmüşlerdir.

Vakıflar, modern kurum ve kuruluşların yürüttüğü birçok hizmeti tek başına üstlenmekte, yürüttüğü bu faaliyetler ile ülke içi servetin, zenginden fakire doğru akışını sağlayarak gelir dağılımının iyileştirmesine katkı sağlamaktadırlar (www.vgm.gov.tr). 27.2.2008 tarihli 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 52.madde c bendine göre;

‘’Vakfiyelerde yazılı hayır şart ve hizmetleri yerine getirmek üzere her seviyeden eğitim-öğretim tesisleri, öğrenci yurtları sağlık ve sosyal yardım kurumları, aşevleri gibi tesisler açmak, yönetimini sağlamak, öğrencilere eğitim yardımı yapmak, ihtiyaç sahibi insanlara sosyal yardımlarda bulunmak, muhtaç ve engellilere aylık bağlamak’’

Görevleri Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bırakılmıştır. Yine aynı kanunla, 2011 yılında çıkarılan 651 sayılı KHK ile yükseköğrenim öğrencilerine 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun hükümlerinden ayrı olarak, burs verme ve sosyal yardım sunan kuruluşlarla işbirliği yapma ve konu ile ilgili politikalar üretme görevleri de Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir (5737/52.madde).

227 Sayılı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye göre de, gerekli görülen yerlerde öğrenci yurtları, aş ocağı ve eğitim tesisi açmak ile gelirleri ölçüsünde muhtaçlara, sakatlara ve âmâlara nakdi yardım sağlamak Hayır İşleri ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın görevleri arasında sayılmıştır (227 Sayılı KHK).

2.2.1.3.1. Aşevi Hizmeti

İnsanın doğası gereği bazı temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Bunların başında yemek, içmek, barınma, giysi ve güvenlik ihtiyacı gelmektedir. Toplumsal yapıda, geniş bir kitle olmasa bile, günlük beslenme ihtiyacını dahi karşılayamayacak düzeyde olan bir kesim mevcuttur. Bu gruptaki vatandaşlara, ihtiyaçlarının aciliyeti sebebiyle yoksunluklarını giderici faaliyetler en hızlı şekilde ulaşmalıdır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yoksul vatandaşlar için açtığı aşevi hizmeti de bunun en güzel örneğidir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü bu hizmeti, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu çerçevesinde yürütmektedir. Yoksul vatandaşların yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak üzere Genel Müdürlüğün belirlediği yerlerde aşevleri açılmaktadır. Aşevlerinden 1.7.1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince aylık alanlar dışında, sosyal güvenceden yoksun olan ya da geliri net asgari ücretin altında olan bireylerde yararlanabilirler. Yardım, yararlananın ölümü, muhtaçlığının ortadan kalkması ya da art arda 10 gün yemek alınmaması durumunda kesilmektedir (www.vgm.gov.tr).

2.2.1.3.2. Muhtaçlık Aylığı

Vakıflar Genel Müdürlüğü, 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan Vakıflar Yönetmeliği hükümlerine göre muhtaçlık aylığı bağlamaktadır. Aylık,

anne ya da babası hayatta olmayan muhtaç çocuklara, % 40 ve üzeri engeli olan muhtaçlara, herhangi bir yerden geliri bulunmayan ve koruma altına alınmayan, gelir getirici menkul ya da gayrimenkulü olmayan, ya da olup da geliri yönetmelikteki muhtaç aylığı tutarının altında olan kişilere bağlanmaktadır. Aylık tutarı 2016 yılı için, aylık 583, 92 TL olarak belirlenmiştir (www.vgm.gov.tr).

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü yardımlar arasında belki de en önemli kalemi muhtaçlık aylığı oluşturmaktadır. Sebebi ise, bireylerin ayni yardımlardan daha çok nakdi yardımlara ihtiyaç duymalarıdır. Bireylerin, nereye, ne zaman, ne kadar kaynak ayıracaklarına kendi iradeleri ile karar vermeleri daha çok tercih ettikleri bir yardım şeklidir. Fakat bu şekilde verilen yardımlarda her zaman riskler mevcuttur. Yardımlar verilirken, bireylerin yardımları zaruri ihtiyaçları doğrultusunda harcanmaları amaçlanmaktadır. Ne yazık ki bu durumun aksi görülebilmektedir. Ülkemizde nakdi sunulan yardımların hedeflenen amaçlara ulaşılabilmesi için şartlı nakit transferi uygulaması kullanılan bir yöntem olsa da, sadece eğitim ve sağlık alanında olması sebebiyle diğer nakdi yardımlar için aynı risk devam etmektedir.

2.2.1.3.3. Ortaöğrenim Burs Hizmeti

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümleri doğrultusunda, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaöğretim okullarına devam eden öğrencilerden ailelerinin maddi durumu ortaöğretim masraflarını karşılamada yetersiz kalan öğrencilere, 2006 yılından itibaren burs hizmeti sunulmaktadır (Hacımahmutoğlu, 2009:113). Vakıflar Genel Müdürlüğü burs hizmetini, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve 27.09.2008 tarihli Vakıflar Yönetmeliği kapsamında yerine getirmektedir. Burs, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ilkokul, ortaokul ve liselerde öğrenim gören öğrencilere verilmektedir. Başvurular internet üzerinden başvuru formu ile alınmaktadır. Burs almaya hak kazanan öğrenciler, eğitim dönemi boyunca aylık 60, 00 TL burs yardımı almaktadırlar. Öğrencilerin burs ile ilgili tüm iş ve işlemleri ilgili Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından takip edilmektedir (www.vgm.gov.tr).

Ortaöğrenim bursundan, açık öğretim lisesinde ya da mesleki açık öğretim lisesinde okuyan öğrenciler, özel okulda okuyan öğrenciler, ailesinde Vakıflar Genel Müdürlüğü Ortaöğretim Bursu alan başka bir aile ferdi olan öğrenciler, kamu kurumlarından burs alan

öğrenciler ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden muhtaç aylığı alan öğrenciler yararlanamazlar (www.vgm.gov.tr).

2.2.1.3.4. Yükseköğrenim Burs Hizmeti

Yükseköğrenim gören öğrencilerden ihtiyacı olanlara, eğitim süreçleri boyunca ek bir katkı ve destek sağlamak amacıyla burs verilmektedir. Öğrencilerin çoğu, eğitim için memleketlerinden ayrılarak farklı bir şehirde ikamet etmek zorunda kalmaktadırlar. Hem kalacak yer hem de okul masraflarına katkısı açısından verilen yardımlar aileler ve öğrenciler için önemli bir fırsattır.

20.08.2013 tarihli Vakıflar Genel Müdürlüğü Yükseköğrenim Burs Yönetmeliği’nde 11.1.2016 tarihinde yapılan değişikliğe göre ‘’Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Bakanın onayı ile Türkiye’ye eğitim için gelmiş yabancı uyruklu öğrencilere Genel Müdürlükçe belirlenecek burs kontenjanının %5’i kadar kontenjan ayrılarak burs verilebilir’’ hükmü getirilmiştir (28741 Sayılı Resmi Gazete). Değişiklik yapılmadan önce bu oran %3’tü.

20.08.2013 tarihli Vakıflar Genel Müdürlüğü Yükseköğrenim Burs Yönetmeliği’nde ise 18.11.2014 tarihinde madde 11’de yapılan değişiklik ile

‘’Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen ve temsil edilen mazbut vakıflar adına kurulan üniversitelerde öğrenim gören başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere, bu Yönetmelik uyarınca bir öğretim döneminde verilen toplam yükseköğrenim burs miktarının beş katını geçmemek kaydıyla özel eğitim yardımı verilebilir. Verilecek olan akademik başarı ve özel eğitim yardımına dair usul ve esaslar Genel Müdürlükçe belirlenir’’ Hükmü yönetmelikte yerini almıştır (28741 Sayılı Resmi Gazete).

Türkiye’de 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve 20.08.2013 tarihli Vakıflar Genel Müdürlüğü Yükseköğrenim Burs Yönetmeliği hükümlerine göre; 2012 yılından itibaren yükseköğrenim öğrencilerine burs verilmektedir. Burs verilemeyecek öğrenciler ise, sürekli bir işte çalışarak en az asgari ücret düzeyinde ücret alan veya gelire sahip öğrenciler, Polis Akademisi ile okumakta oldukları bölümde eğitim süresini aşan öğrenciler, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, kamu kurumlarından burs alan öğrenciler ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden muhtaç aylığı alan öğrencilerdir. Burs almaya hak kazanan öğrencilere Ekim ayından başlayarak 8 ay boyunca 200, 00 TL burs yardımı yapılmaktadır (www.vgm.gov.tr).