• Sonuç bulunamadı

Uzun Ünlüler

Belgede Hadim (Konya) köyleri ağzı (sayfa 51-60)

1.7. İncelenen Mahalleler Hakkında

1.7.1. Dedemli Mahallesi

2.1.1.2. Uzunluk-Kısalıklarına Göre Ünlüler

2.1.1.2.2. Uzun Ünlüler

Boğumlanma süresi normal bir ünlünün süresinden daha uzun olan yahut normal uzunluktaki iki ünlünün boğumlanma süresini içine alan ünlülere uzun ünlüler denilmektedir (Korkmaz, 1992: 156).

Bir dilin bilinen ilk örneklerinden beri boğumlanma süresi normalden daha uzun olan ünlülere ise “birincil uzun ünlüler” denilmektedir (Buran, 2008: 289-290).

Uzun ünlüleri, ortaya çıkış durumlarına göre “birincil / aslî uzun ünlüler” ve “ikincil/ dolaylı uzun ünlüler” biçiminde iki bölüme ayırarak incelemek mümkündür.

Birincil Uzun Ünlüler: Bir dilin bilinen ilk örneklerinden beri uzun olan ünlülerdir. İlk örnek her zaman ve mutlaka doğru ve aslî şekil olmayabilir. Ancak daha önceki biçimi bilinmediği için ve daha sonra herhangi bir ses olayı ile değişmediği için, ilk örnekten itibaren uzun ünlülü olan şekillere “birincil/ aslî uzun ünlüler” denir (Buran, 2008: 288-305).

Hadim yöresinde derlenen metinlerde alıntı sözcükler dışında birincil uzun ünlülere rastlanmamıştır. Çalışmanın esas kısmını ikincil uzun ünlüler oluşturmaktadır.

İkincil Uzun Ünlüler: İkincil uzun ünlüler, dillerin bilinen ilk örnekleri

itibarıyla uzun olmadıkları halde, daha sonraki dönemlerde ünsüz düşmesi, ünsüz erimesi, ünlü birleşmesi ve hece kaynaşması gibi sebeplerle uzamış olan ünlülerdir. Bu ünlüler çoğunlukla ses kayıplarına bağlı olarak ortaya çıkarlar. Bir söz içerisinde, genellikle değişik ve açıklanabilir nedenlerle, kimi sesler kaybolurken, yiten, yok olan sesin veya seslerin boğumlanma süresini geride kalan ünlülerden biri üzerine alır ve böylece diğer ünlülerden daha uzun bir boğumlanma süresine sahip olur (Buran, 2008: 288-305).

İkincil uzun ünlüler, kimi zaman iki ünlünün, kimi zaman bir ünlü ile bir ünsüzün, kimi zaman bir ünlü ile iki ünsüzün, kimi zaman da bir ünsüz ile iki ünlünün boğumlanma sürelerinin birleşmesinden oluşurlar. Hece kaynaşmasına bağlı olarak oluşan ikincil uzun ünlüler ise, genellikle iki ya da üç hecenin kaynaşması sonucunda oluşurlar (Buran, 2008: 288-305).

Ünlü, ünsüz ve hece olarak farklı nitelikte ve farklı sayıda seslerin ve hecelerin boğumlanma sürelerinin birleşmesinden oluştukları için bu seslerin uzunlukları standart değildir. Oluşma süresi, yazı diline dönüşüp dönüşmeme durumu, kullanılma sıklığı ve yaygınlığı bu seslerin niteliklerinin şekillenmesinde önemli rol oynar. İkincil uzun ünlüler, aslî olmadıkları ve çeşitli ses olayları sonrasında ortaya çıktıkları için, aslında geçici bir durumu ifade ederler. Bunların birinci ara dönemleri ikiz ünlü, ikinci ara dönemleri ise uzun ünlüdür (Buran, 2008: 288-305).

İkincil uzun ünlüleri söz içinde bulundukları yere göre, sözcük kök ve tabanlarında, eklerde ve ekleşme durumunda; oluşma biçimine göre, ünlü birleşmesi, ünlü düşmesi, ünsüz düşmesi, ünsüz erimesi ve hece kaynaşması ile oluşanlar; birleşen

ses sayısına göre, iki, üç ve dört sesten oluşanlar biçiminde tasnif etmek mümkündür (Buran, 2008: 288-305).

Araştırmamızda tespit ettiğimiz uzun ünlüler şunlardır: /ā/, /ē/, /ī/, /ī/, /ō/, /ỻ/, /ū/, /ǖ/

Bu bölüm hazırlanırken Ahmet Buran’ın tasnifi dikkate alınarak yapılmıştır.

2.1.1.2.2.1. Ünsüz Erimesi veya Düşmesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler 2.1.1.2.2.1.1. Sözcük Kök ve Tabanlarında

/d/ Ünsüzünün Erimesiyle Oluşan Uzun Ünlüler

k nĩ : k ndi > k nni > k nĩ “kendi” 1/16

Önce ünsüz benzeşmeşi olmuştur daha sonra ünsüz tekleşmesi gerçekleşmiştir. Ünsüz tekleşmesiyle /ė/ sesi uzamıştır.

/ğ/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

ārıdı “ağrıdı” 1/240, īne “iğne” 1/237, çārılırdı “çağrılırdı” 1/261, ōlanlara “oğlanlara” 1/119, dā “dağ” 1/17, ö̅retmenin “öğretmenin” 2/118, yāmır “yağmur “ 1/88

/h/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

yānısı “yahnisi” 1/67, bāçandan “bahçenden” 1/88, , allā “Allah’a” 1/251, mēmed “Mehmet” 14/9,

/ḳ/ > /ġ/~ /ğ/, /g/~/ğ/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

āşama “akşama” 1/113, āsekili “Aksekili” 4/51, porōramlarımız “programlarımız” 9/41, bā “bağ” 14/4,

/ḷ/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

ġādım “kaldım” 1/5,

alla razı ōsun “Allah razı olsun” 10/173 olsun > ossun > ōsun

ōsun sözcüğünde önce gerileyici benzeşme olmuş; daha sonra ünsüz tekleşmesi gerçekleşerek /o/ sesinini uzatmıştır.

/n/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

sṑra “sonra” 1/13, zatē “zaten” 3/24, īsan “insan” 6/3

/r/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

vā işde “var işte” 21/5, ġadā “kadar” 1/17, sōna “sonra” 13/21

/v/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

tö̅be “tövbe” 9/12

/y/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

çērekden “çeyrekten” 2/75, āşe “Ayşe” 4/34, sō ismim “soy ismim” 14/1, Ḳōdurmak “koydurmak, yanına aldırmak” 1/132

/z/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

ācını “azıcığını” 5/25

Arapçadan Alıntı Kelimelerde Ayn (ﻉ) Ünsüzünün Düşmesiyle Oluşan

Uzun Ünlüler

yāni (<Ar. yaʽni) 1/32, tāmirātını (< Ar. taʽmirāt) 13/25, ītibāriyle (<Ar. iʽtibārıyla) 17/12

Erimek Üzere Olan [h̥], [l̥], [r̥], [y̥], [Ȼ] Ünsüzlerinin Önündeki Ünlüyü Uzatması Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

ġadār̥ “kadar” 1/17, cabbāɁlar “Cabbarlar” 13/15, Sabāh̥Tañ beri “sabahtan beri” 1/21, kö̅h̥tü “köhtü” 8/132, māȭallesi “mahallesi” 13/2, büyügşēȭir “büyükşehir” 17/2, ş y̥ “şey” 1/29, ú̄r̥á̆ya “oraya” 1/33, dēl̥ mi? “değil mi?” 1/309, ōl̥sun “olsun 5/102, ēȻcümen “encümen” 17/25,

2.1.1.2.2.1.2. Eklerde

Eklerde görülen uzun ünlülerin bir kısmı doğrudan eklerin üzerinde görülürken bir kısmı ise ekleşme esnasında görülmektedir. Hadim yöresinde -Ar geniş zaman ekinde ve -AcAK gelecek zaman ekinde karakteristik olarak görülen uzun ünlüler mevcuttur.

-Ar Geniş Zaman Ekinde

Yöre ağzında -Ar geniş zaman ekindeki /r/ ünsüzünün düşmesiyle ekteki ünlünün uzadığı görülür.

gelīler “gelirler” 2/106, , bişirīdik “pişirirdik 1/213, durū “durur” 1/220, ekin ekilīdi “ekin ekilirdi” 15/13

-AcAK Gelecek Zaman Ekinde

Hadim yöresinde karakteristik olarak görülen uzun ünlünün ortaya çıkması durumudur. Yörede sadece ikinci teklik şahısta görülür. -AcAK gelecek zaman ekinden sonra ikinci teklik şahsın ünsüzü /s/ sesinin gelmesiyle [ā] ve [ē] uzun ünlüleri ortaya çıkmıştır.

çıḱacāsın “çıkacaksın” 1/261, verecēsin “vereceksin 8/178, olac̠āz “olacağız” 20/2

Tespit edebildiğimiz sadece bir örnekte birinci teklik şahısta anlatıcının hızlı konuşmasından kaynaklı -AcAK gelecek zaman ekinde uzamanın olduğu görülmüştür.

ne yiyēz deye onu düşüñürüz 2/31 “Ne yiyeceğiz diye onu düşünürüz.”

2.1.1.2.2.2. Hece Kaynaşmaları Sonucu Oluşan Uzun Ünlüler

Hece kaynaşması yoluyla oluşan uzun ünlüler Hadim yöresinde sık görülen uzun ünlü oluşumudur.

2.1.1.2.2.2.1. Sözcük Kök ve Tabanlarındaki Hece Kaynaşmalarıyla Oluşan Uzun Ünlüler

Yörede bazı ünsüz harflerin iki ünlü arasında kalınca eridiği ve bundan ötürü hece kaynaşmalarının oluştuğu görülmektedir. Bazı kelimelerde bir ünsüzün

erimesiyle hece kaynaşması oluşurken bazı kelimelerde ise iki ünsüzün eriyerek hece kaynaşması oluştuğu görülmüştür.

/c/ Ünsüzünün Erimesiyle Oluşan Hece Kaynaşmaları

çōġluğum “çocukluğum” 2/5

/f/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Hece Kaynaşması

hanımēndi “hanımefendi” 2/10

/ğ/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Hece Kaynaşması

yāmı “ayağımı” 1/25, ḳulāna “kulağına” 1/121, ētime “eğitime” 1/10, ūrlama “uğurlama” 1/149, ḱalınāl “Kalınağıl” 1/77, yādı zaman “yağdığı zaman” 20/14, dǖnde “düğünde” 10/12

/ğ/ ne /l/ Ünsüzlerinin Aynı Kelimede Erimesi Sonucu Oluşan Hece Kaynaşması

dēl “değil” 4/73

/h/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Hece Kaynaşması

dā “daha” 8/172, nōt “nohut” 1/64, istĩrātimiS “istirahatımız” 1/94

/m/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Hece Kaynaşması

diPlṑmı “diplomamı” 1/8, tām “tamam” 2/1

/r/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Hece Kaynaşması

gėydīvėriyoḷar “giydiriveriyorlar” 1/57

/v/ Ünsüzünün Erimesi Sonucu Oluşan Hece Kaynaşması

tėle̊̄zonda “televizyonda” 1/27

2.1.1.2.2.2.2 Eklerde Görülen Hece Kaynaşmalarıyla Oluşan Uzun Ünlüler /c/ Ünsüzünün Erimesiyle Oluşan Hece Kaynaşmaları

ne yiyēz deye “ne yiyeceğiz diye” 2/31

/r/ Ünsüzünün Erimesiyle Oluşan Hece Kaynaşmaları

düşünmüyos. 2/31 “düşünmüyoruz”,

/y/ Ünsüzünün Erimesiyle Oluşan Hece Kaynaşması

dė̅lim “diyelim” 1/42, topḷāsáy̥a “toplayasıya” 1/105

2.1.1.2.2.2.3. Kök-Ek ve Ek-Ek Birleşmelerinde Görülen Hece Kaynaşmaları Sebebiyle Oluşan Uzun Ünlüler

/ğ/ Ünsüzünün Erimesiyle Oluşan Hece Kaynaşmaları

tavī “tavuğu” 1/64, yapacānı “yapacağını 1/238, górdö̇̄müs “gördüğümüz” 1/67, börümcē “bürümceği” 1/60

/n/ Ünsüzünün Erimesiyle Oluşan Hece Kaynaşması

tenīñ “teninin” 1/229, bur͜āñ “buranın” 1/43

/r/ ve /z/ Sesinin Aynı Kelimede Erimesiyle Oluşan Hece Kaynaşması dö̇zenniyē “düzenliyoruz” 1/37

/y/ Sesinin Erimesiyle Oluşan Hece Kaynaşması

ne bilīm “ne bileyim” 2/229, bişirīdik “pişiriyorduk” 1/213

2.1.1.2.2.4. İki Sözcüğün Birleşmesinde Ünsüz Erimesiyle Oluşan Uzun Ünlüler

şē ͜ ke “şey iken” 1/98, çō͜ ḷuyoru “çok oluyor” 1/171, olacå̅ ͜ lan “olacak olan” 2/167, nāPdın “ne yaptın” 5/107

2.1.1.2.2.3. Vurgu ve Tondan Kaynaklanan Uzun Ünlüler

Süre, vurgu, durak, sınır, ezgi ve ton gibi parçalar üstü birimler; korku, şaşkınlık, sevinç, kızgınlık, neşe, hayret gibi duygularımızı dile getirmemizi sağlamasının yanı sıra emir ve isteklerimizi de daha etkin bir biçimde ifade etmemizi sağlar. (Coşkun, 2000:126)

2.1.1.2.2.3.1.Vurgu

Bir kelime veya kelime grubunda, bir hecenin; bir cümlede ise bir kelimenin diğerlerine göre daha kuvvetli söylenmesine “vurgu” adı verilir. Vurgulu hece ya da kelime, diğer hece ya da kelimelere göre daha baskılı ve şiddetli bir söylenişe sahiptir.

Konuşmayı değişken ve dinlenir kılan, seslerin tabiî söylenişlerinin yanı sıra bu seslere konuşmacı tarafından kazandırılan vurgu ve tonlama gibi söyleyiş özelikleridir. Değişen seslerle, hecelerle beraber vurgu da değişir. Ses birlikteliklerinin bir arada kullanımı sırasında bazı sesler diğerlerine göre daha kuvvetli, daha şiddetli söylenmekte ya da baskın çıkarılmaktadır. Bu seslerin hâkim olduğu heceler diğerlerine göre daha kuvvetli söylenmektedir. Vurguyu belirleyen de işte bu söyleyiştir.

Türkçenin bir de yapay bir vurgusu vardır. Bu vurgu, konuşmacı ya da kullanıma göre değişebilmektedir. Bu vurgu, konuşmayı daha etkili, daha edebî, daha kuvvetli bir söyleyişe kavuşturmak için yapılır. Pekiştirici, ahengi sağlayıcı özellikleri olan yapay vurgu, hitabette ve şiirde çok önemlidir. Diğer bir ifadeyle yapay vurgu, etkili konuşmaların, duygusal anlatımların vazgeçilmez bir unsurudur (Dursunoğlu, 2006: 267-276).

Hadim yöresinde örnek olarak vurguda anlatıcıların uzun kullandığı örnekler üzerinde durulmuştur.

yaşlılardāñ “yaşlılardan” 1/44, hīş “hiç” 1/47, yōḱ “yok” 1/54, cığā “cıga” 1/61, yėlmezlī “Yelmezli” 1/2, būrda “burada” 1/7, gälinīn “gelinin” 2/58, ö̅meç “ömeç, yumurtalı, tereyağlı kızartılmış ekmek” 8/160, ö̅ren “ören, eski yapı ya da kent kalıntısı 3/37

2.1.1.2.2.3.2. Ton

Ton, bir hecede titreşim sayısının yüksekliği veya düşüklüğü bir hecenin tiz ya da pes söylenmesi olarak tanımlanır (Ergenç, 2002: 27) ve belli bür zamanda ses titreşimlerinin sayısını gösterir. Tonun düz ton, alçalan ton ve yükselen ton gibi farklı biçimleri vardır (Demir- Yılmaz, 2011: 49).

2.1.1.2.2.3.2.1.Yükselen Ton

Sesbilgisi ölçüleriyle tonlanma genel ölçülerde belirlenir. Söz içinde yer yer yanındakilerden daha yüksek bir tonla söylenen sesler yükseklik dorukları teşkil eder. Bunlara genel olarak yüksek ton/ yükselen ton denir. Öteki hecelerin tonları bu doruklar arasında dalgalanır (Banguoğlu, 2007:125). Bitmeyen sözlerde yükselen ton vardır.

cığā ne bilim taɋus ġuşu tö̇y̥ü 1/61 nādir͜ abla yėlmezlī 1/2

ġıremseler ucuz olūdu da sandıġlılar bahalı olurdu, onun ne bȱlüm işdē 2/77

2.1.1.2.2.3.2.2.Alçalan Ton

Tonlanmada titreşim sabit olmayıp kayma hâlinde bulunduğundan bir hecenin tonu çoğu zaman yükselme veya alçalma hâlide fark edilir. Öncekiler yükselen ton; sonrakiler ise alçalan tondur (Banguoğlu, 2007: 125).

Söze anlam incelikleri katmak üzere, bir cümlenin titreşim bakımından birbirinden farklı olarak perdelenen hecelerinde, bir hecenin duygu, düşünce ve anlatım biçimine göre alçalan bir titreşim perdesiyle pes olarak söylenişi alçalan tonun en belirgin özelliğidir. Türkçede basit cümlenin son hecesi alçalan tonla biter. Anlatıcının sözünün bittiği bu tonla anlaşılmaktadır.

eSg̲ilerdeñ, yaşlılardāñ, dedelerimizden öyle deyi dóyardıg. 1/44 oḱulumuz yoḳ, hīş bişi yoḳ. 1/47

gälinīn üstüñe atarıS. 2/58

böylece ġalabalī görünce heycanlandīm 15/17

2.1.1.2.2.4. Alıntı Sözcüklerde Uzun Ünlüler

Hadim yöresinde Farsçadan ve Arapçadan alıntı sözcüklerde ünlüler aslî ve ikincil olmak üzere iki çeşittir.

2.1.1.2.2.4.1. Aslî Uzun Ünlüler

Yöre ağzında Arapçadan ve Farsçadan alıntı kelimelerdeki örneklerin birçoğunda uzunluğun orijinalliği korunurken bazı örneklerde bu aslî uzunlukların kısaldığı görülür.

ziyaretlerine “ < Ar. ziyārat” 2/44, tabi “ < Ar. tabīʽī” 10/3, badem “ < Far. bādām” 8/205

2.1.1.2.2.4.2. İkincil Uzun Ünlüler

Alıntı kelimelerdeki ikincil uzun ünlüler /h/ ve / ͑/ (ayn) ünsüzlerinin erimesiyle oluşmaktadır.

istĩrāT “istirahat” 1/95, yāni (<Ar. yaʽni) 1/32

Belgede Hadim (Konya) köyleri ağzı (sayfa 51-60)

Benzer Belgeler