• Sonuç bulunamadı

1.5. ŞEMALARIN DEĞİŞİMİNİ GEREKTİREN SÜREÇLER

1.5.1. Şemalardaki Değişimi Açıklamak İçin Kullanılan Süreçler

1.5.1.2. Uyum Süreci

Uyumlaştırma, yeni yaşantıları uyumlu hale getirmek için, bir bireyin dış dün- yayla olan zihinsel sunumlarının yeniden düzenlenmesi sürecidir. Uyumlaştırma, bir eksikliğin öğrenmeye neden olduğu bir mekanizma olarak anlaşılabilir. Dünyamızı anlamlandırmak ve anlamak için bize yardımcı olacak olan yeni yapılar oluşturulur, bu süreç de uyumlaştırmadır. Bilgiyi uyumlaştırmak için harcanan bilişsel efor, yeni bilgiyi özümseyebildiğimiz süreçten daha karmaşık ve daha uzundur. Uyum süreci, yeni bilgi, mevcut yapılar içerisinde uyum sağlamadığı zaman, yeni zihinsel yapıların veya şemaların yapılandırılması sürecini içermektedir. Uyumsama sürecinde, önceki

şemalar, yeni karşılaşılan nesneyi ya da olayı açıklamakta yetersiz kalırsa, var olan şema değiştirilir ve yenisi edinilir.

Vrasidas (2000) uyumlaştırmanın, daha önceden var olan yapıların veya şema- ların yeni bilgiyi uyumlu hale getirmek için değiştirildiği süreçte meydana geldiğini belirtmektedir. Morgan’a göre ise (1995) uyum aşamasında, şemaları daha etkili hale getirmek için, şemaların yoğunlaştırılması ve berraklaştırılması söz konusudur.

Winn ve Synder (1996); Pearson (2000) ayarlama veya uyumlu hale getirme sü- recinin, mevcut şemaların, edinilecek yaşantıyla daha çok uyumlu hale gelmesi için, ge- nişletildiği zaman meydana geldiğini belirtmektedirler. Chun ve Plass’a göre (1997) uyar- lama, yanlış bilgi veya başlangıç için ilgili şemada hiçbir şey yoksa gerekli hale gelmek- tedir. Uyarlama yapılanca, yanlış kavram atılır ve şemalar yeniden yapılandırılır. Uyarla- ma bireyin mevcut şemalarına bağlıdır.

Şemalarda eksiklik, kopukluk olabileceği gibi uyuşmazlık da olabilir. Uyuş- mazlık, bir öğrenci inanç ve değerlerini, karşılaştığı yaşantılarla uyumlu hale getirme- ye zorlandığında ortaya çıkar. Bu Piaget’in insanların çevrelerinde gördükleri çelişki- leri şemalarında organize etme ihtiyacı duymaları teorisine dayanmaktadır. Piaget’in teorisinin iki temel dayanak noktası bilginin organizasyonu ve adaptasyonudur. Piaget’e göre böyle bir organizasyonu oluşturmak için, zihinsel şemalarımızı veya yapılarımızı yapılandırdığımız yöntemleri ve dünyamızı organize etmemiz gerekmektedir.

Saban (2000) uyum sürecinin, mevcut yeni bilgiyi içine alan zihinsel yapıların veya şemaların değiştiği bir süreç olduğunu, eğer yeni bilgi, mevcut şemalarla uyumlu değilse, bu şemaların yeniden düzenlendiğini ifade etmektedir. Gulliver ve Ghinea (2003) uyuşmazlığın, yeni bilginin mevcut bir şemaya uyum sağlamadığı zaman oluş- tuğunu, bu olunca, öğrencinin ya özümseme yoluyla yeni bilgiyi mevcut bir şemaya adapte ettiğini veya yeni materyali anlamak için, yeni şemalar oluşturduğunu belirt- mektedirler.

Widmayer (1999) ve Nicolos’a göre (2000) uyumlaştırma aşamasında, öğrenci mevcut şemalarının, yeni bilgi için uygunsuz oluğunu fark eder ve buna göre mevcut şemalarında değişiklik yapar. Beklentilere uymayan bilgi kodlanamaz veya değiştiri- lebilir, böylelikle uyumlaşma daha iyi olur. Mevcut bilgide boşluklar, beklentilerle olan uyumu sağlamak için çıkarımlarda bulunularak tamamlanabilir. Daha sonra, bil-

ginin kodlanmasını yönlendiren aynı beklentiler, bilgiyi yeniden yapılandırmak ve geri getirmek için kullanılabilirler. Okuyucular okudukları bilgiyi, daha önceden sahip oldukları mevut şema içerisine özümsemeye çalışırlar. Eğer bilgi uyum sağlarsa, bu bilgi uygun bölümler içerisine doldurulur. Eğer bölümler direkt olarak metin tarafın- dan doldurulmazsa, detaylı çıkarımlarda bulunulur ve şemalarda düzenlemelere gidilir (Kay, 1997).

Roschelle’ya göre (1995) uyarlama ise, şemanın değişimini içermektedir. Barlett (1987) bir yapının uyumlaştırma yoluyla değiştiğini, uyumlaştırmanın mevcut yapıların düzenlemesi veya yeni girdinin, şemanın içine alarak, yeni bir yapının oluş- turulması süreci olduğunu belirtmektedir (akt., Roschelle,1995).

Uyumlaştırma, birey şemalarını kullanarak yeni yaşantıyı anlamaya çalışması- na rağmen, bu süreç başarılı olmazsa, yaşantıyı yorumlamak için, birey, mevcut dünya anlayışını değiştirmeye zorlanır anlamına gelmektedir.

Yoo (1997); Lawless, Brown, Mills, Mayall’a göre (2003) uyarlama süreci ise, verinin yeniden organize edilmesidir. Uyarlama veya uyumlaştırma, bir bireyin, çev- renin baskısı neticesinde, kendi yapılarını yeniden düzenleme eğilimiyle ilgili iken, buna karşılıklı özümseme ise mevcut yapıları kullanmayı içermektedir. Kuzu (1997) önceden yapılandırılmış bir şemada yer etmiş bulunan öğelerin ortak niteliklerinden hareketle, yeni bir düzenleme yapılırsa, buna göre yeni alt gruplar oluşturulursa, ortaya yeni nitelikteki alt şemalar çıktığını, buna da uyumlaştırma adı verildiğini belirtmektedir.

Kiili (2005) ve Paerson (2000) yeni yaşantının yapısının ve özelliklerinin, bi- reyin uzun süreli belleğinde bulunan bir şemaya uyum sağlarsa, bu yaşantının özüm- sendiğini, uyum sağlamazsa, bu yaşantının şemaya uyumlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bunun sonucu olarak öğrenme, çevreyle olan karşılıklı etkileşimden dolayı, şemalar değiştiği zaman meydana gelmektedir.

Morgan’a göre (2005) eklemleme sürecinde detaylar mevcut şemaya eklenir. Yeniden yapılandırma aşamasında ise, şemaları daha etkili hale getirmek için, çelişkili yaşantılara dayalı olarak mevcut şemanın yeniden düzenlenmesi söz konusudur. Winn ve Synder (1996); Pearson (2000) yeniden yapılandırma sürecinin, eski şemanın yerine geçen veya onu kendi bünyesinde birleştiren tamamen yeni bir şemanın oluşturulmasıyla meydana geldiğini belirtmektedir.

Widmayer (1999) ve Nicolos’a göre, yeniden yapılandırma aşaması, öğrenci- nin eski şemaları ve yeni edinilen bilgi arasında uyumsuz gösteren yeni bir şemayı oluşturma sürecidir. Şema bir yapı olmasına rağmen, statik olmadığı için, bir bireyin mevcut şemalarına sürekli eklemlemelerde bulunulup, şemalar uyumlu hale getiril- mekte veya şemalarda değişikliklere gidilmektedir. Yeni bilgi, mevcut bilgi yapısı içerisinde uyum sağlamadığı zaman, yeni şemalar oluşturulmaktadır. Yeni kavramları yapılandırma sürecinde belirtildiği gibi, yeniden yapılandırma mevcut şemalar örnek olarak alınarak ve yaşantılar yoluyla geliştirilebilir (Vardien, 1994).