• Sonuç bulunamadı

1.2. ŞEMA TEORİSİ AÇISINDAN OKUDUĞUNU ANLAMA

1.2.3. Okuma Modelleri Şema Teorisi İlişkisi

1.2.3.1. Aşağıdan Yukarıya “Bottom –up” modeller

Bottom up kavramı genellikle kelime ve cümle düzeyinde metne dayalı özel- likleri ön plana çıkardığı için, okumaya yönelik yaklaşımları oluşturmak için kulla- nılmaktadır. Bu modellerde dayanak noktası okuyucunun belirli bir yoruma nasıl ulaş- tığından daha ziyade metinden ne çıkardığına dayanmasıdır. Heceler okuma sürecinin başlangıç noktası olarak görülmektedir. Bu model okumayı en küçük birimlerden baş- layan ve anlamı oluşturan en büyük birimlerle son bulan bir süreç olarak görmektedir. İkinci yabancı dil alanındaki okuma etkinliği ile ilgili daha önceden yapılan a- raştırmalar, okumayı sadece “bottom-up” sürecine, yani dil bilimsel beceriler dayalı bir etkinlik olarak görmüşlerdir. İkinci yabancı dil alanındaki okuma ve okuduğunu anlama sürecindeki zorluklar, özellikle metinden ortaya çıkan çözümleme problemleri olarak görülmekte, okuma esnasında, okuyucuların, anlamı yapılandırabilmeleri bek- lenmekte olup, bu anlamdan hareketle yazarın ortaya koymak istediği orijinal anlamı özümleyebildikleri düşünülmekteydi. Bottom-up modeli 1960’lı ve 70’li yıllarda ikin- ci yabancı dil öğretiminde kullanılan dil işitim yöntemine çok uygun bir modeldir. Bu

model ses sembol ilişkilerinin çözümlenmesini, dil öğrenmenin önemli bileşeni olarak görmekteydi.

Bazı araştırmacılar, okumanın yazılı metinde olanın çözümlenmesinden olu- şan, bir “bottom up” süreci olduğuna inanmaktadırlar. Bu yaklaşıma göre, okuyucu metindeki kelimeleri ve yapıları anlamak zorundadır (Falyo, 2002; Gladwin,2005; Caldwell,1994). “Bottom-up” işlem modelleri, öncelikli olarak metni çözümlenmesine ağırlık verirler, bu modeller veriler tarafından yönlendirilen süreç olarak da görülebilir ve girdi olarak metne öncelik verirler. Bu yüzden bu tür modeller, kelimeleri ve hece- leri tanıma gibi düşük düzey süreçlerden oluşmaktadır (Chun, Plass, 1997; Miriam, Joy, Rebaca, 2003; McCornick, 1988).

Aşağıdan yukarıya işlemleme süreçlerinde, düşük düzey şemalar, hece ve ses- ler algılandıktan sonra, bir kelimeyi yapılandırmak için aktif hale getirilirler. Bir keli- me tanındıktan sonra, daha sonra gelecek kelimeleri tahmin etmek için kullanılan yük- sek düzey şemalar, cümleleri oluşturmak için aktif hale getirilirler (Jong, 2004; Bock, 2003).

Chandler’e göre (1995) “bottom-up” süreci, okuyucu kendisine yeni olan veya metnin içeriğiyle ilgili geliştirmekte olduğu hipotezleriyle uyum sağlamayan bilgiye karşı duyarlı olmasını sağlamaktadır. Chun ve Plass (1997) metni temel alan bir yak- laşım olan “bottom up” aşağıdan yukarıya işlemleme yaklaşımının, metnin çözüm- lenmesini içeren, heceleri ve kelimeleri tanıyabilme becerisine ağırlık verdiğini be- lirtmektedirler.

Hsiu-Sui (2003) otomatik algısal becerilerin genel olarak okuma etkinliğinde önemli süreçler olduğunu düşünmektedir. Bu algısal beceriler, otomatikleşme, (oto- matik olarak kelimeleri tanıyabilme becerisi, kelimeleri tanıyabilme becerisinin hızı), bilgiyi kısa süreli bellekte kodlamak için kelimeleri ve alt kelime birimlerini fark ede- bilme becerisi, ses bilimsel düzeyde işlem becerileri, metindeki kelimeleri sesbilimsel bir yapı içerisinde yeniden kodlayabilme becerisi gibi okuma etkinliğinde bireysel farklılıklar ortaya koyan okumayla ilgili “bottom-up” süreçlerle ilişkilidir.

Parviz’ (2003) okumayla ilgili ürüne yönelik yaklaşımda, anlamın metnin için- de yattığını ve anlamı belirleyen faktörün metne dayalı unsurlar olduğunu belirtmek- tedir. Bu bakış açısından, ön okuma aktiviteleri önemli olan zor kelimelerin anlamla- rını ve karmaşık yapıları açıklamaya yönelik yapılmaktadır.

Spyridakis ve Isakson, (1991) “ bottom-up” aşağıdan yukarıya okuma mode- linde okuyucuların, kelimelerden uzun süreli belleğe uzanan bir süreci izleyerek an- lamı yapılandırmaya çalıştıklarını belirtmektedir. Oku (2001) ve Lai’ye göre (2004) ”bottom up” düzeyde bilgiyi işleme süreci, metinlerden elde edilen görsel bilgiyi i- çermektedir.

McNamara, Floyd, Best, Louwerse (2003) okuduğunu anlama süreciyle ilgili teorik bakış açılarından bakılınca, okuduğunu anlama sürecinin, okuma çözümleme ve dilbilimsel düzeyle okuduğunu anlama olmak üzere, iki tür değişkenin ürünü olduğu- nu ifade etmektedirler.

Okuma çözümleme, okuyucunun, kelimeleri okurken, hece ses uyumunu veya çağrışımını kavrayabilme yeteneğini ifade eder. Linguistik okuduğunu anlama ise dille ile ilgili bölümlerin (kelimeler, cümleler, söylemler) anlaşıldığı süreci ortaya koymak- tadır. Burada aşağıdan yukarıya işlemleme “bottom-up” süreci ön plana çıkmaktadır.

Nihei’ye göre (2002) aşağıdan yukarıya işlemleme süreci, giren verinin veya bir mesajın anlamı ile ilgili bir bilgi kaynağı olarak kullanılmasıyla ilgilidir. Bu açıdan bakılınca, okuduğunu anlama süreci, amaçlanan anlama ulaşıncaya kadar, sesler, ke- limeler ve cümleler bazında, başarılı bir organizasyon düzeyinde analiz edilen algıla- nan mesajla başlamaktadır. Bu yüzden okuduğunu anlama bir çözümleme süreci ola- rak görülmektedir.

Zhang’a göre (2006) bottom-up süreçleri, anlamın dilsel veriye dayalı olarak seslerden, kelimelerden, gramer bağlantılardan metinden çıkarılmasıyla ilgilidir. Gascoigne (2005) bottom-up teorilerinde ve modellerinde, okuma sürecinin, okuyu- cunun rolünün metnin en küçük birimleri içerisinde yatan anlamı yeniden yapılandır- mak olduğu, metne dayalı bir çözümleme süreci olarak görüldüğünü belirtmektedir. Bu süreç, metni her birisinin teker teker çözümlenmesi gereken ayrı ayrı kelimelerden oluşan bir yapı olarak görmektedir. Anlam, dilin her bir bölümünün analizi yoluyla elde edilmektedir. Okuyucu dili, kelimeleri oluşturmak için sesleri ve heceleri kombi- ne etmek, daha sonra metnin cümlelerini oluşturmak için kelimeleri kombine etmek gibi kronolojik bir şekilde işlemektedir. Karakaş’da (2002) bu doğrultuda, okuyucula- rın yazarın ortaya koyduğu anlamı anlamak için, çok farklı bilgi türlerini analiz etme- leri gerektiğini belirtmektedir

Bottom -up okuma sürecinde, okuyucu metindeki yazılı sembolleri kelime ke- lime, hece hece çözümlemekte, daha sonra ise anlamı oluşturmak için bu parçaları bir araya getirmektedir. Bununla birlikte bu süreç belleğin aşırı yük altında kalması ve parçalara ayırma gibi birçok problemin oluşmasına neden olmaktadır, çünkü okuyucu, kendi aralarında hiçbir yüksek düzey ilişki olmaksızın, bir çok birbirinden ayrı bilgi parçacıklarını depolamak için girişimde bulunacaktır (Frehan,1999).

Zakaluk (1982) “bottom-up” aşağıdan yukarıya okuma modellerindeki süreç- leri şöyle açıklamaktadır: Bottom- up modelinde, heceler öncelikli sesbirimsel sunum- lara dönüştürülürler, daha sonra sesbirimsel sunumlar kelime sunumlarına dönüştürü- lür, üçüncü aşamada kelimelere anlamalar yüklenir, dördüncü aşamada kelimeler an- lamı ortaya koyan cümleler içerisinde kombine edilirler, daha sonra anlam birliktelik- leri oluşturulur ve en sonunda anlam belleğe depolanır. Aşağıdaki tabloda bottom-up modelinin nasıl işlev gösterdiği görülmektedir.

Veri Güdümlü veya Aşağıdan Yukarıya İşlemleme