• Sonuç bulunamadı

5.2. Öneriler

5.2.1. Uygulamaya Dönük Öneriler

 Öğretmen adaylarının medya okuryazarlık düzeyini geliştirici eğitimsel çözümler geliştirilmelidir. Medya okuryazarlığı düzeyinin öğrenim görülen anabilim dalı

bağlamında farklılık gösterdiği bulgusundan ve branşı ne olursa olsun bütün öğretmen adaylarının formal ya da informal şekilde öğrencilerinin medya okuryazarlık becerilerine katkıda bulunacağı gerçeğinden hareketle bütün anabilim dallarında medya okuryazarlığı dersi içeriklerine yer verilmesi önerilmektedir. Dünyada ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde gerek özerk bir ders gerekse diğer derslerin içerisinde olmak üzere iki farklı ele alınan medya okuryazarlığı içeriğinin lisans düzeyinde özerk ders olarak okutulması daha uygun olacaktır. Bu bağlamda öğretmen yetiştirme programlarında bütün alanlarda medya okuryazarlığı içeriğine özerk ve zorunlu bir ders olarak yer verilmesi ve medya okuryazarlığı eğitiminin verilmesi hususunda “korumacı” yaklaşımdan ziyade “oluşturmacı” yaklaşımın benimsenmesi önerilmektedir.  BÖTE Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan öğrenciler göreve

başladıklarında “Bilişim Teknolojileri” dersleri verecekleri, bunun yanı sıra çalıştıkları okulda bilgisayar ile ilgili işlerde uzman öğretmen durumunda olacakları için medya okuryazarlığı becerileri bu anabilim dalı öğrencilerinde diğer anabilim dalı öğrencilerine nazaran “medya okuryazarlığı öğretimi” boyutuyla da ele alınabilir.

 Mevcut durumda medya okuryazarlığının bazı boyutlarının diğerlerine göre daha fazla geliştirilmesi gerekmektedir. Öğretmen adayları genel olarak bilgisayar ve internet erişimine sahiptir, ancak medya okuryazarlık becerileri temel düzeyde kalmakta, informal eğitim ile elde ettikleri öğrenmelerden ileriye gidememektedir. Bu bağlamda medya okuryazarlığı alt boyutlarında olan farklılıkların azaltılmasına yönelik eğitimsel tedbirlerin alınması önerilmektedir.  Öğretmen yetiştirme programlarında 1. ya da 2. Sınıfta verilen “Bilgisayar I” ve

“Bilgisayar II” derslerinin içerikleri medya okuryazarlığı becerilerini geliştirmeye yönelik olarak gözden geçirilmeli gerekiyorsa haftalık ders saati sayısı arttırılabilir. Mevcut durumda bu derslerde işletim sisteminin kullanımı ve temel ofis programlarının kullanımı ağırlıklı olarak bilgi kavrama ve uygulama düzeyinde öğretilmekte, üst düzey bilişsel beceriler olan analiz, sentez ve değerlendirme düzeyinde bir öğretim hedeflenmemektedir.

 Mevcut şekliyle öğretmen yetiştirme programları kapsamında 2. ya da 3. Sınıfta verilen “Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı” dersi kapsam olarak medya okuryazarlığı ile oldukça ilişkilidir. Ancak bu derste temel olarak öğretim

sürecinde materyal kullanmanın gerekliliği ve materyallerin tanıtılması hedeflenmektedir. Bu dersin içeriği günümüz koşullarına ve medya okuryazarlık becerilerini geliştirmeye daha uygun hale getirilebilir.

 Öğretmen adaylarının hizmet öncesi eğitim sürecinde medya okuryazarlık düzeylerini geliştirmeye yönelik tedbirler sadece formal program ile değil aynı zamanda informal eğitim ve örtük program ile de ele alınmaya çalışılmalıdır. Bu bağlamda eğitim fakültelerinde görev yapan öğretim elemanların da medya okuryazarlığı düzeylerinin geliştirilmesine yönelik tedbirler öğretmen adaylarının medya okuryazarlık düzeylerine dolaylı olarak tesir edeceğinden dolayı önerilebilir.

 Toplum ve medya ortaklığıyla öğretmenlerin dijital ve medya okuryazarlığı bağlamında desteklenmesi için bölgesel girişimler desteklenebilir. Dünyada olduğu gibi medya okuryazarlığı hususunda gerek hizmet öncesi gerekse hizmet- içi eğitim düzeyinde öğretmenleri katkı sağlayacak sivil toplum kuruluşlarının oluşumu desteklenmelidir. Bu durum özellikle hizmet-içi eğitim bağlamında mevcut öğretmenlerim medya okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesi hususunda önem arz etmektedir.

 MEB tarafından düzenlenen ve öğretmen adaylarının mesleki gelişimlerinin desteklenmesini amaçlayan hizmet-içi eğitim seminerlerinde öğretmenlerin medya okuryazarlık düzeylerinin geliştirilmesi daha yaygın ve kapsamlı şekilde ele alınabilir.

 Dijital ve medya okuryazarlığı eğitiminin temel prensiplerinin öğretmen yetiştirme programlarına entegre edilebilmesi için yükseköğretim düzeyinde disiplinler arası bir köprü kurulmasının desteklenmesi gereklidir (Jenkins, Purushhotma, Weigel, Clinton ve Robison, 2006). Yurtdışındaki uygulamaların da ışığında gerek yetişkin gerekse mevcut öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sağlayabilecek lisansüstü düzeyde medya okuryazarlığı eğitimine yönelik tezli ve tezsiz yüksek lisans programların açılması önerilebilir.

 Ülkemizde formal olarak RTÜK tarafından ele alınan medya okuryazarlığı eğitiminin kapsamı gerek örgün gerek yaygın eğitim bağlamında daha çok bireyleri medyanın olumsuz etkilerinden korumayı amaçlayan korumacı yaklaşıma uygundur. Bu yaklaşım bireyleri pasif ve korunması gerekli kişiler olarak ele almakta bireylerin de medya araçlarını kullanarak mesaj

oluşturduğunu, topluma katıldığını ve katkı sağladığını görmezden gelmektedir. Bu bağlamda örgün ve yaygın eğitim bağlamında medya okuryazarlığı eğitiminin medyanın olumsuz etkilerinden korunmayı da içerisinde barındıran “oluşturmacı” yaklaşımın benimsenmesi önerilmektedir.

 Öğretmen adaylarının araştırma kapsamında incelenen aktif vatandaşlık becerilerinde düzeyleri oldukça düşüktür. Mevcut durumda öğrencilerin ağırlıklı olarak temsili demokrasiye katılım davranışları gelişmekte, protesto ve sosyal değişim katılım davranışlarında bir farklılık gözlenmemektedir. Bu bağlamda, AB uyum sürecinde öğretmen yetiştirme programlarının aktif vatandaşlık becerilerini özellikle de sosyal değişime katılım boyutunda geliştirmeye yönelik olarak gözden geçirilmesi önerilmektedir.

 Öğretmen adaylarının üniversite öğrenci topluluklarına katılımını özendirilmesi aktif vatandaşlık düzeylerin geliştirici bir faktör olarak önerilebilir.

 Mezun olunan lise türünün temsili demokrasiye katılımı etkilediği bulgusundan hareketle formal eğitim bağlamında ortaöğretim programlarında vatandaşlık ile ilgi içerik ve konuların gözden geçirilmesi önerilmektedir.

 Kız öğretmen adaylarının politikaya olan ilgisi oldukça zayıftır. Bu bağlamda kız öğretmen adaylarının siyasi hayata katılımını geliştirebilecek şekilde özendirme ya da eğitimsel tedbirler alınması önerilebilir.

 Kadınların siyasi hayata katılımı hususunda da erkek öğretmen adaylarının görüşleri her ne kadar aldıkları lisans eğitimi sürecinde gelişiyorsa da; 4. sınıfta öğrenim gören öğretmen adaylarının da cinsiyetleri arasında da anlamlı farklılık vardır. Bu bağlamda erkek öğretmen adaylarının da kadınların siyasi hayata katılımına ilişkin görüşlerinin geliştirilmesi yönünde eğitimsel tedbirleri alınması önerilebilir.

 Genel olarak öğretmen adaylarının siyasi partiler, sendikalar, çevre örgütleri ve insan hakları örgütlerine olan katılımı oldukça düşüktür. Bu bağlamda öğretmen adaylarının bu boyutlarda katılım düzeylerini geliştirebilecek şekilde özendirme ya da eğitimsel tedbirler alınması önerilebilir. Erkek öğretmen adaylarının ise özellikle çevre örgütleri ve insan hakları örgütleriyle ilişkilerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

 Kız öğretmen adaylarının protestoya katılım davranışlarının erkeklerden düşük oluşu bulgusundan hareketle kız öğretmen adaylarının bu hususta desteklenmesi önerilebilir.