• Sonuç bulunamadı

1. ULUSLARARASI POLİTİK EKONOMİ

1.5. Realist Açıdan Uluslararası Politik Ekonomiye İlişkin Bazı Öneml

1.5.9. Uygulama Alanı Olarak Realizm

Realizmin ekonomiye olan yaklaşımı, yüzyıllardır farklı yönetim sistemlerinde görülmüştür. Diğer yandan dış politikada realist bir yaklaşım tespit edebilmek, o kadar kolay olmamıştır. İlgili yazında, kendisine en çok atıf yapılan dış politikadaki realist yaklaşım örneklerinden biri, Richard Nixon’ın başkanlığında dışişleri bakanı olarak görev yapan Henry Kissinger olmuştur. Yazında, Nixon Doktrini, Kissinger Doktrini ya da Nixon – Kissinger Doktrini olarak geçen dış politika yaklaşımı, Soğuk Savaş döneminin bir kısmında ABD’nin dış politikalarında belirleyici olmuş ve böylece realizmin uygulanabilirliğini de göstermiştir.

Richard Nixon, Bretton Woods bölümünde değinildiği üzere bu sistemin ortadan kalkmasına neden olmuş, 1969 ve 1974 yıllarında ABD başkanlığını yürütmüştür. Henry Kissinger ise, önce ulusal güvenlik danışmanı olarak (1969 - 1975) bu dönemde atanmış, ardından dışişleri bakanlığı (1974 – 1977) görevine getirilmiştir. 1955’te başlayıp yirmi yıl devam eden Vietnam Savaşı’na dönük politika ve söylemler, uygulama alanının oluşmasını sağlamıştır.

Vietnam ve dış müdahaleyle ilgili olarak, Kissinger, ABD’nin uluslararası istikrarı sürdürebileceğini inanmış; ancak bunun zafer stratejisi olmadan yurtdışına asker göndermekle sağlanamayacağını belirtmiştir.393 Nixon’un 3 Kasım 1969’da yapmış olduğu ve Asya’ya dönük ABD dış politikasını tanımlayan konuşma üstüne ortaya çıkan doktrinde, ABD’nin anlaşmalarına sadık kalacağı, nükleer bir tehdide karşı konulacağı ve özel koşullar altında askeri ve ekonomik yardımların yapılacağı belirtilmiştir.394 Konuşma önce Asya’ya dönük dış politika için anılsa da, sonrasında

392 Robert Gilpin, Global…, s. 15.

393 Henry Kissinger, Diplomacy, Simon & Schuster Paperbacks, 1994, s. 707.

394 Heiko Meiertöns, The Doctrines of US Security Policy: An Evaluation Under International Law,

ülkenin genel dış politikası olarak yerini almış ve ayrıca müttefiklerinin korunmasına da bir gerekçe sunmuştur.395

Kissinger için güç dengesi istikrar sağlanmasıyla ilgili olmuş ve ulusal çıkarların güvenlik ve güç (askeri, ekonomik, politik ve psikolojik) kavramlarıyla ölçülerek uluslararası ilişkilerde ve ülkenin dış politikasında etkinliğini savunmuştur.396 SSCB ile Çin arasında (Nikita Kruşçev ve Mao Zedong) Marksist kurama ilişkin ayrışma, komünist iki devleti karşı karşıya getirmiş; Çin, Batı ile ilişkilerin iyileşmesi yönünde uygun duruma gelmiştir.397 Nixon’un göreve geldiği ilk yılda, Moskova ve Pekin arasında sınır konusundaki anlaşmazlıktan ötürü çatışmalar da yaşanmıştır.398 Böylece birbirlerine en yakın olması gereken iki devletin arası ideolojik nedenler ve sınır anlaşmazlığı yüzünden açılmıştır. Realizmin Nixon ve Kissinger için en önemli getirisiyse, jeostratejiyi ve SSCB ile detant politikası (gergin seyreden ilişkilerin sakinleşmesi, uzlaşma) için müzakere yollarının aranmasını sağlamak olmuş ve gerçekten de 1972’de düzenlenen Moskova Zirvesi’nde Nixon, farklı sistem ve küresel çıkarlara karşın, ortak çıkarlar için uzlaşmaları ve birlikte çalışmaları gereğini belirtmiştir.399 Güç dengesinin sağlanabilmesi amacıyla da, üç köşeli diplomasi uygulanmış ve hem SSCB, hem de Çin ile ayrı görüşmeler gerçekleştirilmiştir.400

Realist kuram, uluslararası politikanın gündemini ulusal güvenlik konularının oluşturduğunu ve yüksek politika olarak isimlendirilen bu konuların da askeri ve siyasi içerikli olduğunu savunmaktadır.401 Kissinger ise, ekonomiyi yüksek politika seviyesine çekmeye çalışmıştır ve yaklaşımında dış ilişkilerin ulusal politikalardan ayrıştırılamayacağı görünmüş, uluslararası ilişkilerin ve politikaların

395 Heiko Meiertöns, a.g.e., s. 144.

396 U. S. Department of State, Foreign Relations, 1969-1976, Volume I, Foundations of Foreign

Policy, https://2001-2009.state.gov/r/pa/ho/frus/nixon/i/21100.htm, (11.08.2017)

397 Tim Reuter, “An Age Of Realism: Nixon, Kissinger, And The Limits Of Power”,

https://www.forbes.com/sites/timreuter/2014/06/13/an-age-of-realism-nixon-kissinger-and-the-limits- of-power/, (11.08.2017)

398 Ken Hughes, “Richard Nixon: Foreign Affairs”, https://millercenter.org/president/nixon/foreign-

affairs, (11.08.2017)

399 U. S. Department of State, a.g.m. 400 U. S. Department of State, a.g.m. 401 Kadir Sancak, a.g.m., s. 125.

daha karmaşık olduğu, birbirleriyle bağlantılı oldukları ortaya çıkmıştır.402 Genel olarak Nixon’un siyasi tutumu ise, Soğuk Savaş’ın getirdiği tansiyonu düşürme yönünde güven sağlama ve jeopolitik anlamdaysa Moskova ve Pekin ilişkilerini kullanarak Kuzey Vietnam’daki savaşı durdurmak olarak özetlenmiştir.403 Bu bağlamda, hem ülke çıkarlarının korunması, hem de güç dengesinin tekrar oluşturulması yönünde uygulamalı bir örnek olarak değerlendirilmesi olası görünmüştür.

Uygulama alanı olarak realizmin yorumlanmasında neoklasik realizm daha anlamlı bulunmuştur. Şöyle ki uluslararası sistemin dış politika belirleyiciliğinde üstün bir rolü olduğu; ancak bunun da tek başına belirleyiciliğinin olmadığı aktarılmıştır.404 Öte yandan bir durum veya gelişmenin kuramsal yorumlaması seçilirken doğru ya da yanlış seçenek olmadığı anlaşılmıştır. Tercih edilen kuram, hangi bakış açısının kullanılacağını belirten bir araç olmuş ve bu da edinilen sonuçta değişikliğe neden olmuştur. Örneğin Çin’in geleceğiyle ilgili olarak realizm güç dengesindeki rolü ve artan nüfuzuna işaret ederken, liberalizm küresel pazarla olan bütünleşme çabasına ve bir başkası kültür ve kimliğine işaret etmiştir.405 Son olarak değinmek gerekir ki, kimi zaman anılan askeri ya da ekonomik dış yardımların da bir araç olarak kullanıldığı görülmüştür. Japonya’yla ilgili yazılan bir çalışmada, ulusal çıkarların sağlanabilmesi adına dış yardımların etkin bir şekilde kullanıldığı sonucuna ulaşılmış ve güvenlik kaygılarından ekonomik çıkarlara dek farklı amaçlarla kullanılmıştır.406

Realizm, tüm devletler demokratik olsa bile, uluslararası politikanın anarşik yapısından dolayı bugünün dost ülkesinin, yarının düşman ülkesi olup olmayacağının bilinemeyeceğini vurgulamıştır.407 Gerçek koşullar dikkate alındığındaysa, demokratik ülkelerin demokratik olmayanlara demokrasi götürdüğünü iddia ettiği

402 Stefano Guzzini, The Continuing…, s. 134. 403 Ken Hughes, a.g.m.

404 Colin Dueck, a.g.m., s. 141. 405 Stephen M.Walt, a.g.m, s. 424.

406 Ali Balcı - Murat Yeşiltaş, “Bir Dış Politika Aracı Olarak Dış Yardımların Kullanılması: Japonya

Örneği”, Uluslararası İlişkiler, Cilt: 2, Sayı: 8, Kış 2005, s. 191.

gözlenmiştir.408 Bahaneler bir yana, savaşların nedeni olarak yalnızca güvenlik değil, ideolojik ve ekonomik nedenlerin de olduğu kabul edilmiştir.409 Ayrıca Mearsheimer büyük devletlerin işlevsel amaçlarını bölgesel hegemonyayı sağlama, askeri alanda başarılı olabilme adına refahı (zenginliği) arttırma, kara gücünü güçlendirme, nükleer üstünlük sağlama şeklinde açıklamış ve güç edinimi için şantaj, savaş gibi stratejilerin kullanıldığını aktarmıştır.410

Son olarak realist ticaret politikalarının uygulanabilirliğinin sorgulanması uygun görülmüştür. Önceki bölümlerde değinilen realist ve liberal kökenli ticaret yaklaşımları, yalnızca yazında değil, kimi zaman uygulamalarda da karşılaştırılmıştır. Liberal görüşlerin, devlet müdahalesine karşı çıkan ve onun rolünü düzenleme ve denetlemeye indirgemiş uygulamalar olduğu açıklanmış, ithal ikameci veya ihracatı teşvik eden politikalar gibi korumacı uygulamalarla ters düştüğü ifade edilmiştir. AB, bu açıdan ilginç bir örnek olmuştur:

“Piyasa ekonomisi kurallarını benimseyen AB’de devlet yardımları, yatırımları teşvik etme, çevrenin korunmasını sağlama, istihdamı arttırma, ihracatı geliştirme, zor durumdaki şirketleri kurtarma ve yeniden yapılandırma gibi alanlara tahsis edilmektedir.” 411

ABD ise bu bağlamda çok daha büyük bir adım atmıştır. Ekonomik gerekçelerin öne sürüldüğü yeni politikalarla hegemonik gücünü tekrar tesis edebilme arayışına giren ABD,412 Türkiye’den alınan çelik ve alüminyumdan alınan gümrük vergisinin iki katına çıkartılmasına413 karar verdiği gibi, Çin ve AB’den yapılan alımlar için farklı uygulamalara başvurmuştur. Bu örnek, ekonominin güç ve güvenlikle olan bağlantısına da bir örnektir. Ekonominin güvenlikle doğrudan ilgili

408 Kenneth N. Waltz, “Structural Realism…”., s. 11. 409 John J. Mearsheimer, “Structural…”, s. 78.

410 John J. Mearsheimer, “Strategies for Survival”, Perspectives on World Politics, Derleyenler:

Richard Little, Michael Smith, 3. Baskı, Routledge, 2006, ss. 70-74.

411 Emrullah Mete - Haydar Akyazı, “Avrupa Birliği ve Türkiye’de İhracata Yönelik Devlet

Yardımları”, KTÜ SBE Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 13, 2017, s. 86.

412 Mutlu Yılmaz - Emir Divani, “Ticaret Savaşları, Ekonomik Milliyetçilik, Yeni Merkantilizm ve

Dünya Ticaret Örgütü’nün İşlevsizliği”, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 1, 2018, s. 16.

413 İbrahim Aytekin - Okyay Uçan, “Ticaret Savaşları ve Korumacı Politikalar: Amerika Birleşik

Devletleri ve Türkiye İlişkileri Bakımından Bir İnceleme”, Bitlis Eren Üniversitesi SBE Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 2, 2018, s. 858.

olduğu; çünkü devletlerin ekonomik yaptırım ve diğer ekonomik araçlarla stratejik hedeflerini gerçekleştirebileceği savunulmuştur.414