• Sonuç bulunamadı

24 Eylül 2001 tarihli Anne Hakları Bildirgesi, inceleme konumuzu yakından ilgilendirmektedir. Anne Hakları Bildirgesi m.1’e göre, “annelik hür seçim olmalıdır. Her kadın çocuk sahibi olma, doğum sıklığını saptama ve sahip olmak istediği çocuk sayısını belirleme hakkını haizdir… Etkili koruma yöntemleri her kadına ulaştırılabilmelidir.” Bildirgenin devam eden maddelerinde kadınların üreme sağlığı, gebelik vb. konularda eğitim ve bilgi alma hakkı tanınmıştır. Kadınların ülke yönetimlerince doğru yönlendirilme ve gereksiz risklerden uzak gebelik garantisi sağlanmasını isteme, gebelikte yeterli, kaliteli sağlık hizmetlerinden yararlanma, gebelik ve doğumda uygulanacak tıbbi girişim ve gelişmeler hakkında yeterli bilgilenme hakkı, en güvenilir işleme ulaşma hakkı tanınmıştır. Kadın bu işlemler hakkında bağımsız karar verme hakkına sahiptir. Gebelikte annenin iş ve sosyal güvenceleri garanti edilmelidir.

Bildirinin konumuzu ilgilendiren en önemli hükmü, m.7’de yer almaktadır. Bu hükme göre: “Her kadın gebeliğine gönüllü son verme, ayrım, cezalandırma ve sosyal dışlanmayla karşılaşmama hakkına sahiptir.”

Bildirge m.8’de, annelik haklarının sosyal yapı ile sınırlandırılamayacağı, m.9’da ise, anne karar vermeyi gerektiren durumlarda, üreme işlemleri sırasında baba ile sorumlulukları paylaşabileceği, babanın annenin düşüncelerine saygı duyma sorumluluğunun bulunduğu, annelik açısından her kadının eşi tarafından zorlanmama hakkı bulunduğu belirtilmektedir. Bildirge m.11’de ise, kadının kendisi ve fetüsü etkileyecek tanı ve tedavi amaçlı karar süreçlerinde yer alma, her kararın bağımsız alınması gerektiği, anne adayının konuya ilişkin bilgilendirilme hakkına sahip olduğu açıklanmıştır301.

       300

Türmen, R; AİHM kararları ve kürtaj.

301

Bildirge metni için bkz. Hakeri, H./ Ünver, Y./Çakmut, Ö.Y., Tıp/Sağlık Hukuku Mevzuatı, Ankara 2013, 51.

§4. KARŞILAŞTIRMALI HUKUK A. Genel Olarak

Dünyada kesin kürtaj yasağı getiren ülke sayısı azdır. Diğer ülkelerin çoğunda, belli kurallar çerçevesinde gebeliğin sonlandırılmasına izin verilmektedir. Ülkelerin bir kısmında gebeliğin sonlandırılması, yalnızca gebeliğin sürdürülmesini çekilmez kılan belli nedenlerin varlığı durumunda kabul edilmektedir. Birçok ülkede, gebeliğin sonlandırılmasına hayati bir tehlikeyi ya da büyük ve ağır bir bedensel zarara uğrama tehlikesini bertaraf etme amacına hizmet ediyorsa izin verilmektedir.

Gelişmiş ülkelerde sosyoekonomik zorunluluk sebeplerinin bulunması durumunda da gebeliğin sona erdirilmesine olanak tanınmıştır. Örneğin, kadının gebeliğini sürdürmesi, doğacak çocuğa bakması zamansal, bedensel ve ruhsal gücü ya da ekonomik bakımdan kendisinden beklenemeyecek bir zorluk oluşturacaksa, gebeliğin sonlandırılmasına imkan tanınmaktadır. Gebeliğin sonlandırılmasına izin verilebilmesi bakımından, gebeliğin suç teşkil eden bir fiil sonucunda oluşması nedeniyle gebe kadının gebeliğini sürdürmesinin kendisinden beklenemediği - etik ve kriminolojik indikasyon – durumlar, yine çocuğun bedensel ve zihinsel ağır zarara uğramış şekilde -genetik ve embriyon patolojisi indikasyonu- doğacağı yönünde teşhisin bulunması gibi makul başka nedenler de kabul edilmektedir. Bir çok ülkede başkaca şart aranmaksızın belirli süre içinde kadının istemiyle gebeliğin sonlandırılmasına izin verilmektedir. Buna karşılık, bazı ülkelerde süreye bağlı olmaksızın çeşitli indikasyonların varlığı halinde gebeliğin sona erdirilmesine yasal olanak tanınmaktadır. Bunun yanında bazı ülkelerde hem süre şartı, hem de indikasyon modeli birlikte uygulanmaktadır.

Aşağıdaki tabloda, 1997 yılı itibariyle ülkeler, gebeliğin cezalandırılmaksızın sonlandırılması bakımından tayin ettikleri şartlara göre sınıflandırılmıştır302.

       302

Tablo ve konu hakkında daha geniş bilgi için bkz. Singh, S. / Wulf, D. / Hussain, R. / Bakole, A. / Sedgh, G., Abortion Worldwide: A Decade of Uneven Progress, Guttmacher Institute,

      

www.guttmacher.org.; CfRR, the world’s abortion laws, fact sheet, New York: CfRR 2008; Krş. Schwarzenegger/Heimgartner, 110.

Şartlar Ülke

Gebe kişinin hayatının kurtarılması

(Hayati indikasyon)

Afganistan, Mısır, Angola, Bangladeş, Benin, Brezilya, Şili, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Fildişi Sahilleri, Gabon, Guatemala, Haiti, Honduras, Endonezya, İran, İrlanda, Yemen, Kenya, Kolombiya, Kongo, Laos, Lesoto, Lübnan, Libya, Madagaskar, Mali, Moritanya, Mauritius Adası, Meksika, Burma, Nepal, Nikaragua, Nijer, Nijerya, Umman, Panama, Papua Yeni Gine, Paraguay, Filipinler, Senegal, Somali, Sri Lanka, Sudan, Suriye, Tanzanya, Togo, Çad Cumhuriyeti, Uganda, Venezuela, Birleşik Arap Emirliği

Gebe kişinin hayatının ya da vücut sağlığının kurtarılması (Tıbbi indikasyon)

Arjantin, Etiyopya, Bolivya, Burkina Faso, Burundi, Kosta Rika, Ekvador, Eritrea, Gine, Kamerun, Kuveyt, Malavi, Fas, Mozambik, Pakistan, Peru, Polonya, Ruanda, Suudi Arabistan, Zimbabve, Güney Kore, Tayland, Uruguay

Gebe kişinin hayatının, vücut ya da ruh sağlığının kurtarılması

(Genişletilmiş tıbbi indikasyon)

Cezayir, Avustralya, Botsvana, Gambiya, Gana, Hong Kong, Irak, İsrail, Jameika, Ürdün, Liberya, Malezya, Namibya, Yeni Zelanda, Kuzey İrlanda, Portekiz,

İsviçre (2002’ye kadar), Sierra Leone, İspanya, Karayipler

Gebe kişinin hayatının, vücut ya da ruh sağlığının kurtarılması ya da sosyal, ekonomik nedenlerle (Sosyal indikasyon)

Finlandiya, Büyük Britanya, Hindistan, Japonya, Zambiya, Tayvan

Gebeliğin erken evresinde koşulsuz gebeliğin sona erdirilmesi

(Süre düzenlemesi)

Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan,

Çin, Danimarka, Almanya (danışmanlık konsepti), Estonya, Fransa, Gürcistan,

Yunanistan, İtalya (danışmanlık konsepti), Yugoslavya, Kamboçya, Kanada,

Kazakistan, Hırvatistan, Küba, Kırgızistan, Litvanya, Makedonya, Moldova, Moğolistan, Hollanda, Kuzey Kore, Norveç, Avusturya, Porte Riko, Romanya,

Rusya, İsveç, İsviçre (1.10.2002’den itibaren), Singapur, Slovakya, Slovenya,

Güney Afrika, Tacikistan, Çek Cumhuriyeti, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Ukrayna, Macaristan, Amerika Birleşik Devletleri, Özbekistan, Vietnam, Beyaz

Gebeliğin sonlandırılmasında son derece sınırlayıcı hukuki düzenlemeye sahip ülkeler arasında Şili, Kolombiya ve İrlanda yer almaktadır. İrlanda’da 18.12.1992 tarihli Anayasa değişikliğiyle kadınlara gebeliğin sonlandırılması için yurtdışına seyahat hakkı tanınmıştır.

Gebeliğin sonlandırılmasını hayati indikasyon şartına bağlayan ülkeler grubunda, gebeliğin sonlandırılmasına yalnız gebe kadının hayatının kurtarılması için izin verilmektedir. Afganistan, İran, Yemen, Libya, Suriye bu ülkeler arasında yer almaktadır. Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri eyaletlerinin çoğunda, gebeliğin sonlandırılmasında süre modeli kabul edilmektedir. Süre modelini kabul eden ülkelerde bu sürenin 10 ila 24 hafta aralığında değiştiği görülmektedir. Gebeliğin sonlandırılması bakımından en liberal yasal düzenlemeye sahip ülkelerin başında Kuzey Avrupa ülkeleri Danimarka, Finlandiya, Norveç ve İzlanda gelmektedir.

Gebeliğin kadının istemiyle sona erdirilmesinde sürenin başlangıcı, son adet gününden, döllenmeden ya da döllenmiş yumurtanın ana rahmine yerleşmesinden itibaren hesaplanmaktadır. Bu süreden sonra dahi, çoğu ülkede tıbbı veya embriyo patolojik indikasyonlar sebebiyle gebeliğin sonlandırılmasına izin verilmekte, suç sayılmamaktadır.

B. Anglo Sakson Hukuku

Benzer Belgeler