• Sonuç bulunamadı

Kadının Eşitlik Hakkı ve Ayrımcılık Yasağı

A. Uluslararası Sözleşmeler

4. Kadının Eşitlik Hakkı ve Ayrımcılık Yasağı

İnsan hakları hukukunun temel ilkelerinden biri cinsiyet eşitliğidir. İnsan haklarına ilişkin temel metinlerin tümünde, insan haklarından istifadede ayrımcılık yasaklanmıştır252.

       249

CfRR, Safe and Legal, 2.

250

CfRR, Safe and Legal, 2.

251 CfRR, Safe and Legal, 3. 252 CfRR, Safe and Legal, 3.

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılmasına Dair Sözleşmeye (CEDAW) göre, eşitlik ilkesi gereği, amaç ya da etkileri itibariyle kadının herhangi bir temel hak ve özgürlüğünden istifadesini engelleyecek yasal düzenlemeler de dahil olmak üzere kadına karşı her türlü ayrımcılık yasaklanmıştır253.

1999’da Kadına Karşı Ayrımcılığın Kaldırılması Komitesi (CEDAW Komitesi) sadece kadına özgü tıbbi müdahaleleri suç sayan ve bu müdahaleleri yaptıran kadınları cezalandıran yasaların, kadının uygun sağlık hizmetlerine ulaşımını engellediğine karar vermiştir.

Kadının gebeliğini sonlandırma hakkının reddi bir tür cinsiyet ayrımcılığıdır254.

Gebeliği sonlandırılmasını sınırlayan yasalar, kadın erkek eşitliği temelinde kadının temel hak ve özgürlüğünden istifadesini engelleme amaç ve etkisine sahiptir. Gebeliğini sonlandırılmasını sınırlandırmak, kadının sağlık hakkından eşit olarak istifade için, gerekli bir ameliyeyi yaptıramaması etkisine sahiptir255.

İstenmeyen bir gebeliğin fiziksel sonuçlarıyla yaşamak mecburiyetin kalacak olan, daima kadındır. Bazı kadınlar, erkeklerin asla karşılaşmayacağı, sözgelimi kanama, iş göremezlik gibi gebeliğe bağlı sağlık sorunlarına maruz kalırlar. Gebeliğin sonlandırmasını yasaklayan yasalar, hangi amaca dayandırılırsa dayandırılsın ayrımcıdır; kadının kendi yaşamı ve bedeni üzerinde sorumlu karar alabilme ehliyetini ret ve inkar ederek onu aşağılar256.

CEDAW Komitesi, gebeliğin sonlandırılmasını suç sayan sınırlandırıcı yasalara ilişkin kaygılarını sürekli olarak vurgulamaktadır. Yine, İnsan Hakları Komitesi, ırza geçme hallerinde bile gebeliğin sonlandırılmasının suç

       253

CfRR, Abortion and Human Rights, 3 vd.

254

CfRR, Abortion and Human Rights, 3 vd.

255 CfRR, Safe and Legal, 3. 256 CfRR, Safe and Legal, 3.

sayılmasının, devletlerin Milletlerarası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’ndeki kadın ve erkeğe eşit medeni ve siyasal haklar sağlama yükümlülüğüyle bağdaşmayacağını belirtmiştir. Ayrıca, güvensiz gebelik sonlandırma sebebiyle anne ölümleri sorununu, kadına karşı ayrımcılığın göstergesi olarak kabul etmiştir257.

İnsan hakları belgeleri, kadının üreme konusunda kendi kaderini tayin hakkına temel oluşturur. Bu belgelerde, özellikle kadının özel hayatını ilgilendiren meselelerde karar alma hak ve özgürlüğü tanınmıştır. Bu hükümler, kadına vücut dokunulmazlığı, özel hayatının dokunulmazlığı, istediği zamanda istediği sayıda çocuk sahibi olma hakkını tanıyan hükümlerdir. Kadın, gebeliğine son verip vermemeyi tayin hakkına sahiptir. İstenmeyen gebeliğin sürdürülmesi kadının bedensel, duygusal esenliğinde ağır bir sıkıntı yaratır. Kişinin kendi bedeni, özellikle de üreme kabiliyeti konusundaki kararı, onun özel yaşam alanını ilgilendirir. Gebe kadın başkalarının tavsiye ve yardımına başvurabilirse de kendisi çocuk sahibi olmaya hazır olup olmadığını bilebilir ve hükümetler onun çocuk sahibi olma kararı almasında belirleyici olmamalıdır258.

İnsan Hakları Komitesi, kadının yasal olarak gebeliği sonlandırma hizmetlerinden faydalanma hakkından yoksun bırakılmasını, onun özel yaşamına keyfi bir müdahale olarak kabul etmiştir259.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, gebelik ile kadının fiziksel ve ruhsal dokunulmazlığını da kapsayan özel hayatının dokunulmazlığı arasındaki bağlantıyı vurgulamıştır. Mahkeme, devletlerin gebe kadının vücut dokunulmazlığına etkin koruma sağlamakla yükümlü olduğunu belirtmiştir. Devletler, kadının gebeliğini sonlandırıp sonlandırmamak konusunda aydınlanmış biçimde karar verebilmesi ve güvenli ve yasal olarak gebeliğini sonlandırabilmesi için prosedürel güvenceleri zamanında tesis etmelidirler260.

      

257 CfRR, Safe and Legal, 3; CfRR Abortion and Human Rights, 3 vd. 258 CfRR, Safe and Legal, 3, 4.

259

CfRR, Safe and Legal, 4.

260

Milletlerarası hukuk, kadına zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamelelere tabi tutulmama hakkını tanımıştır. İnsan Hakları Komitesi, zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamelelerin sadece fiziksel acı veren eylemlerle sınırlı olmayıp, ruhsal ıstıraba sebebiyet hallerinin de bu kapsamda olduğunu; nitekim kadının istenmeyen gebeliği sonlandırma hakkından yoksun bırakılmasının da genellikle buna yol açtığını belirtmiştir261.

Gebelik sonlandırmayı sınırlandıran politika ve yasaların sonucu olarak, pek çok kadın gebeliğin yarattığı komplikasyonlara maruz kalarak ıstıraplı, korkutucu ve yaşamını tehdit eden koşullar altında tedavi amaçlı gebeliği sonlandırmaya mecbur bırakılmaktadır. İnsan hakları kuruluşları, gebeliğin sonlandırılmasını sınırlayan yasaların zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağının ihlali sonucunu yaratabileceğini belirtmektedir262.

İşkenceyle Mücadele Komitesi, kadının istenmeyen gebeliğini sürdürerek çocuğu doğurmaya zorlanmasını ya da onun çoğunlukla sağlığını ve hayatını tehlikeye koyan yasa dışı yollarla gebeliği sonlandırmaya mecbur edilmesini ve devletlerin bunu önleyecek gerekli adımları atmamasını zalimane ve insanlık dışı muamele olarak değerlendirmiştir. Özellikle, kadının gebeliğini sonlandırmasının tamamen yasaklanması, ırza geçmek gibi cinsel saldırı sonucu oluşan gebeliklerde kadını saldırının etkilerine sürekli maruz bırakarak, ağır travmatik strese, anksiyete ve depresyon gibi uzun süreli psikolojik bozukluklara yol açar. İnsan Hakları Komitesi, gebeliği sonlandırmanın suç sayılmasının zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye tabi tutulmama hakkıyla bağdaşmadığını belirtmiştir263.

Yine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi R.R. v. Polonya davasında, fetüste tedavisi mümkün olmayan deformasyon olsa bile, Polonya yasalarına göre gebeliği sonlandırma hakkı tanınmadığından gebeliğini sonlandıramayacağını bilmesi nedeniyle yaşadığı acı ve üzüntülerden ötürü

       261

CfRR, Safe and Legal, 4.

262 CfRR, Safe and Legal, 4. 263 CfRR, Safe and Legal, 4.

davacı P.P.’nin insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele edilmeme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Polonya’yı mahkum etmiştir. Mahkeme kararında, davacı kadının çocuğunu doğurduğunda onun esenlik, mutluluk ve uzun süreli tıbbi tedavi ve bakımının kendisi ve ailesi tarafından nasıl sağlanacağına ilişkin düşünce ve kaygılarının, onun üzerinde uzun süreli, şiddetli ızdırap ve üzüntü yarattığına karar vermiştir264.

Ayrıca, yasal düzenlemeye uygun olup olmamasına bakılmaksızın belirli bazı şartlar altında kadının gebeliğini sonlandırma hizmetlerinden faydalandırılmaması zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı bir muamele oluşturur. İnsan Hakları Komitesi, K.L v. Peru davasında ilke oluşturan bir karar vermiş; devletin, tedavi amaçlı gebeliği sonlandırma imkanından yoksun bırakması nedeniyle 17 yaşındaki kadının uğradığı depresyon ve duygusal gerilimin öngörülebilir olduğuna ve bunun kadının temel bir insan hakkı olan zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz bırakılmamama hakkına ihlal teşkil ettiğine hükmetmiştir. Burada, karar gebeliği sonlandırmanın yasallığına istinat etmemektedir265.

Benzer Belgeler