• Sonuç bulunamadı

Polonya’da 1993 yılına kadar gebeliğin sonlandırılmasına izin verilmekteydi. Bu tarihten itibaren, ancak tıbbi nedenlerle, embriyo patolojik nedenlerle veya kriminolojik nedenlerle gebeliğin sona erdirilmesine yasal izin verilmektedir.

Polonya’da bir hastane tıbbi indikasyon sebebiyle gebeliği sonlandırmayı reddetmiştir. Mağdur kadın AİHM’ne başvurmuş, AİHM, 20 Mart 2007’de, Polonya’nın, başvurucunun AİHS. 8. maddesinde güvenceye bağlanmış kişinin

       351

İspanya hukukunda çocuk düşürtme ve düşürme suçlarına ilişkin tarihsel gelişim için bkz. Perron, W., Landesbericht Spanien, Schwangerschaftsabbruch im Internationalen Vergleich, Teil 1: Europa, ( Hrgs. Eser/Koch) 1621 vd.

özel hayatının korunmasına ilişkin yükümünü ihlal ettiğine ve tazminata karar vermiştir352.

II. Romanya Ceza Hukuku

1957 tarihinden itibaren Romanya’da kadının talebi üzerine gebeliğin sonlandırılması cezalandırılmıyordu. 1966 tarihinde nüfus politikası sebebiyle gebeliğin sonlandırılmasını katı biçimde sınırlandıran mevzuat yürürlüğe konuldu. 1972 ve yine 1985’de Nikola Çavuşesku diktatörlüğünde şartlar daha da ağırlaştırıldı. Amaç doğum oranını artırmaktı. Gebeliği önleyici ilaç ve vasıtalarının ithali yasaklandı; kadınlara her ay jinekolojik kontrole tabi tutulma mecburiyeti getirildi. Ancak kadınlar ağır ve kötü koşullar altında yasal olmayan yollardan gebeliğini sonlandırma yollarına başvuruyorlardı. Doğum oranları geçici bir süre arttıktan sonra, tekrar eski düzeye inmiştir. Ne var ki, yasal olmayan gebelik sonlandırmalar sebebiyle ölümlerin sayısında hızlı bir artış görülmüştür.

1989 tarihinde Çavuşesku rejiminin iktidardan uzaklaşmasıyla, yeni hükümetin ilk resmi tasarrufları arasında, süreye bağlı gebelik sonlandırmaya ilişkin yasal düzenlemenin yürürlüğe konulması yer almıştır. Bunun ardından, 1990 yılında, önceki yıla göre gebelik sonlandırma sebebiyle kadın ölümlerindeki rakamlarda hızlı düşüş olmuştur. 1990 yılında yasal gebelik sonlandırmalar kısa bir süre hızla artış göstermiş ve yüz doğuma karşılık üç yüz gebelik sonlandırma oranına ulaşmıştır. Ancak bu tarihten itibaren Romanya’da aile planlaması aşamalı biçimde sağlandıktan sonra, gebelik sonlandırma oranları hızla düşmüş, gebelik sonlandırma doğum kontrolünde sık başvurulan yöntem olmaktan çıkmıştır353.

       352 Bkz. yukarıda AİHM Kararları. 353

Romanya hukukunda çocuk düşürtme ve düşürme suçlarına ilişkin tarihsel gelişim için bkz. Krempel, W., Landesbericht Romanien, Schwangerschaftsabbruch im Internationalen Vergleich, Teil 1: Europa, ( Hrgs. Eser/Koch) 1325 vd.

III. Rusya Federasyonu Ceza Hukuku

16 Kasım 1920 tarihinde gebeliğin sonlandırılması yasal hale getirilmiş, hastanelerde ücretsiz olarak uygulanmıştır. 1920 tarihli yasayla kanun koyucu, gebeliğin sonlandırılması sebebiyle gerçekleşen sosyal zararların devlet tarafından kontrol altına alınmasını amaçlamıştır. Gebelik sonlandırma müdahalesi yetkili hekimler tarafından yapılmalıdır. Hekim olmayan kişilerin gebeliği sona erdirme fiilleri yasaklanmış, suç sayılmıştır. 1924 yılında gebeliğin sonlandırılması ameliyesinin ücretli olarak yapılmasına başlanmış, 1936 yılında çıkarılan bir yasayla da yaşam tehlikesi veya öjenik indikasyon dışında genel olarak yasaklanmıştır. İzleyen 20 yıl içinde resmi kurumlar yaygın bir biçimde gerçekleştirilen yasaya aykırı gebelik sonlandırma ve sağlık sistemine büyük bir yük getiren sonuçlarıyla başarısız bir mücadele sürdürmek zorunda kalmışlardır. Öncelikle bu yüzden, 23 Kasım 1955 tarihinde gebeliğin sonlandırılmasını yasaklayan yasa kaldırılmıştır. Bu zaman diliminde gebelik sonlandırmanın yerine aile planlamasında gebeliği önleyici vasıtaların ikame edilmesine çalışılmıştır. Ancak doğum yanlısı politikalar ve bunun yansıması olarak gebelikte etkin gebelikten korunma vasıtalarının sınırlandırılması, temin ve kullanımının desteklememesi nedeniyle başarısızlığa uğramıştır. Resmi verilere göre, 1970-1989 yılları arasında doğurganlık yaşındaki 1000 kadından 100’ü gebelik sonlandırma yoluna gitmiştir ve dünyada bu en yüksek orandır. Bu tarihten itibaren Avrupa İstatistik Enstitüsü’ne göre (Eurostat) gebeliği sonlandırma oranı Rusya’da düşmüş, 2003 yılındaki verilere göre binde 45 düzeyine kadar gerilemiştir. Eski SSCB’ne üye devletler ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinde gebelik sonlandırma oranları modern gebelikten korunma vasıtalarının zamanla bu bölgede yayılması sonucu hızla azalmıştır.

5 Haziran 1996 tarihinde kabul edilen ve 13 Haziran 1996 tarihli yasa ile yürürlüğe konulan Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 123. Maddesinde kanuna aykırı çocuk düşürtme suçu düzenlenmiştir.

Hükme göre; yüksek tıp eğitimi ile uygun uzmanlığı olmaksızın gebeliği sonlandırma fiilini icra eden kişi zorunlu çalışma müeyyidesine veya para cezasına çarptırılır. Tekerrür, hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren ağırlaşmış hal olarak öngörülmüştür. Yasaya aykırı çocuk düşürtme fiili nedeniyle, taksirle

kadının ölmesi veya sağlığının zarar görmesi, suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiş ve beş yıla kadar hapis cezası ve üç yıla kadar belirli meslekleri icradan yasaklılık veya belirli haklardan sürekli yasaklılık cezası öngörülmüştür354.

İkinci Bölüm

Türk Ceza Hukukunda Çocuk Düşürtme ve Çocuk Düşürme Suçları §5. TARİHSEL GELİŞİM

A. Genel Olarak

İslamiyet’in kabulünden önceki Türk toplumlarında çocuk düşürtme ve çocuk düşürme fiillerinin suç sayıldığına ilişkin bilgiye ulaşılamamıştır. İslamiyet’in kabulünden sonra, aynı dinden diğer toplumlarda olduğu gibi, Türklerde de İslam ceza hukuku uygulanmıştır. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren de İslam ceza hukuku yürürlü olmuş; Tanzimat’ın (1839) ilanından sonra yürürlüğe giren ceza kanunnameleri karşısında uygulamadaki önemi azalmış ise de, 765 s.lı TCK’nun yürürlüğe girdiği 1926 tarihine kadar fiilen olmasa da, hukuken yürürlükte kalmıştır.

B. Osmanlı Ceza Hukuku

Benzer Belgeler