• Sonuç bulunamadı

3.11 Pedagojik Danışma Kurulu’nun Etkileri

3.11.2 Ulusal Düzeydeki Etkileri

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi Başkanı Kadri Yörükoğlu ile Bakanlık Bölge Başmüfettişi Halil Vedat Fıratlı Aydın’da ortak olarak çeşitli mesleki toplantılar yaptılar. Bu toplantılara Aydın merkezindeki bütün ilk, orta ve teknik okulların öğretmenleri ile il ilköğretim müfettişleri, milli eğitim memurları ve ilçelerin orta ve teknik okul müdürleri de katıldı. Talim ve Terbiye Dairesi Başkanı Kadri Yörükoğlu ve Başmüfettiş Halil Vedat Fıratlı bu mesleki toplantıların adından 4 Kasım 1949 tarihinde İzmir’e döndüler.497

Böylece İzmir’de 24 Eylül 1949

494

“Öğretmenler derneğinin dünkü mühim toplantısı”, Demokrat İzmir, 21 Ocak 1951.

495

“Pedagojik danışma kurulu toplantısı”, Demokrat İzmir, 8 Mart 1951.

496

“Danışma Kurulu üçüncü Pratik Eğitim Kongreleri”, Anadolu, 25 Aralık 1951.

497

tarihinde kuruluş kararı alınan Pedagojik Danışma Kurulu etkisini en yakın bölgede göstermiş oldu.

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, Türkiye Muallimler Birliği’ne müracaat ederek İzmir’de yapılacak pedagoji toplantıları için temsilci seçilmesini ve gönderilmesini istemesi, Türkiye Muallimler Birliği’nin 11 Haziran 1951 tarihinde başlayan II.Pratik Eğitim Kongresi’ne davet edilmesi498 İzmir PDK çalışmalarının ulusal düzeydeki etkilerinin ilk örneklerini oluşturmaktadır.

Merkezi İstanbul’da olan Muallimler Birliği’nin resmi organı olan aylık Bilgi Dergisi’nde İzmir’de yapılan çeşitli terbiye hareketlerinin, üç aydan beri sistemli bir şekilde yayınlandığını belirtmiştir. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’na verilmiş olan eğitim çalışmalarına ait raporların Bilgi Dergisi’nde yayımlanması diğer illerde de büyük ilgi uyandırmıştır. Gerek Bilgi dergisine ve gerekse de İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gelen mektuplar bunu doğrulamıştır.499

Eğitim çevrelerinde ilgi ile karşılanan kongreler ve bu konudaki çalışmalar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da ilgiyle takip edildi.500 Milli Eğitim Bakanlığı okullarda eğitim ve öğretimi daha verimli hale getirmek için iki yıldan beri sadece İzmir’de uygulanan ve olumlu sonuçlar gösteren bu hareketi Türkiye’nin her tarafına yaymak amacıyla uzun süren inceleme döneminden sonra bu teşkilatın “Milli Eğitim Danışma Kurulu” adı altında bütün il ve ilçelerde kurulmasına karar verdi.501 Hareketin mahiyeti ile ilgili olarak Bilgi dergisi İzmir’deki bu terbiye ve öğretim hareketinin özel bir şekilde ve özgür olarak ortaya çıktığını belirterek hareketin bu husustaki ihtiyacı karşılamak olduğunu belirtti502

Yine Bilgi dergisi, İzmir’deki yeni ve orijinal bir hareket olan Pedagojik Danışma Kurulu çalışmaları ile ilgili olarak şu tespitlere yer vermiştir:

“Acaba bakanlığın bir tamimi ile başka yerlerde de aynı semereyi verecek mi? Milli Talim ve Terbiye Heyeti, bu hareketi ve manasını kavramış mıdır? Acaba

498

“İzmir Milli Eğitimi’nin 1950-1951 öğretim yılı sonu itibariyle ilköğretim kısmına ait durumu gösterir rapor”, Bilgi, sayı: 55, (1 Kasım 1951), s.4.

499

“Eğitim Kongreleri başlıyor”, Anadolu, 9 Aralık 1951.

500

“Pratik Eğitim kongreleri”, Anadolu, 26 Aralık 1951; “Milli Eğitimde planlı ve teşkilatlı bir çalışma”, Demokrat İzmir, 20 Aralık 1951.

501

“İzmir Milli Eğitimi’nin 1950-1951 öğretim yılı sonu itibariyle ilköğretim kısmına ait durumu gösterir rapor”, Bilgi, sayı: 55, (1 Kasım 1951), s.4.

502

hareketi yakından bilen ve onun gelişmesine çalışan bir meslektaş, şimdilik birkaç mühim vilayette bir nevi istişare gezintisi yaparak hareket hakkında başka muhitleri aydınlatabilir mi? Zira biz korkuyoruz ki İzmir’in malı olan bu hareket resmileşince bozulacak ve bürokratik bir durum hasıl olacaktır. Hadisenin bu endişemizi yersiz göstermesini temenni ediyoruz.”503

Bilgi dergisi’nin 55. sayısında İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün

çalışmalarına ilişkin yayımlanan rapor bütün yurtta büyük bir ilgi uyandırdı. Birçok meslektaş Ege Bölgesi’ndeki bu hareket hakkında daha fazla bilgi almak için Gaziantep, Kırşehir, Muş, Tosya gibi yerlerden dergiye mektuplar gönderdiler.504 Böylece İzmir’de ki “Eğitim Kongreleri” uygulamaları Türkiye’nin bazı illerine de yayıldı. İzmir’den sonra Erzurum, Erzincan, Sinop, Uşak, Burdur, Tekirdağ ve Edirne gibi yedi ilde de bu kongreler yolu ile mesleğin gerçek sorunlarını kavramış, değerli maarif müdürlerinin yakın ilgisi altında tekrarlandı.505

Böylece çeşitli illerde de uygulanmaya başlayan danışma kurulları milli eğitim müdürlüklerinin mesleki çalışmalarını düzenlemiş, çevre şartlarına göre çalışmalarını ele almış, öğretmenleri kendi meseleleri ile karşı karşıya getirmiş ve kendi kendilerini olgunlaştırmalarını temin etmiştir.506

Bu konuda bakanlıkça bütün illere bir genelge gönderildi. Bu genelgeye göre özellikle büyük şehirlerin merkezlerinde öğretim kademesini içeren milli eğitim teşkilatları dikkate alınarak, bu yerlerde “Milli Eğitim Danışma Kurulu”nun üç grup halinde [ilk, orta ve lise] oluşturulması uygun görüldü.507

Böylece bir grup İzmir’li öğretmenin öncülüğünde başlayan “Pedagojik Danışma Kurulları” çalışması Türk Milli Eğitimine “Danışma Kurulları”nın armağanı olarak kalmış oldu.

Önceden Pedagojik Danışma Kurulları ve Merkez Pedagojik Danışma Kurulu şeklinde faaliyet gösteren kurul bakanlığın genelgesi doğrultusunda İzmir merkezinde “İlköğretim Danışma Kurulu” ve “Orta Öğretim Danışma Kurulu”nun oluşturulması şeklinde karar alındı. Zamanla oluşturulacak olan “Teknik Öğretim 503

A.g.m. , s.4

504

“İzmir’deki Yeni Terbiye Hareketi Hakkında Rapor-I”, Bilgi, sayı: 56, (1 Aralık 1951), s.6.

505

Sabri Kolçak, “Pedagojik Danışma Kurulları ve Eğitim Kongreleri Nedir? Ne İşe Yararlar?”, s. 6.

506

“Milli Eğitim Bakanlığı her ilde danışma kurulları teşkil ediyor”, Demokrat İzmir, 21 Şubat 1952.

507

“Milli Eğim danışma kurulu çalışmaları”, Anadolu, 20 Aralık 1951; “Milli Eğitimde planlı ve teşkilatlı bir çalışma”, Demokrat İzmir, 20 Aralık 1951.

Danışma Kurulu”nun da daha sonra “Orta Öğretim Danışma Kurulu” ile birleştirilmesi düşünüldü.

Böylece İlköğretim Kurulları, Merkez İlköğretim Danışma Kurulu’nun doğal bir kolu sayıldı ve her koldan asgari birer meselenin Merkez İlköğretim Danışma Kurulu’na gönderilmesi talep edildi.

Bu çalışmalar birer muhtıra ve rapor halinde her üç ayda Milli Eğitim Bakanlığı’na sunuldu. Yine bakanlık genelgesi gereğince ilçelerde de aynı şekilde danışma kurulları oluşturuldu. Bütün bu gelişmelerden sonra İzmir’de iki yıldan beri olduğu gibi ilköğretim müfettişlerinin önderliğinde ilçelerde eğitim kongreleri yapılmaya devam edildi ve bu kongrelerde ele alınan ve karara bağlanan sorunlar önce İlçe Danışma Kuruluna daha sonrada Merkez Danışma Kurulu’na gönderildi.

1950 ve 1951 yıllarında İzmir’de uygulanan PDK çalışmalarına bağlı olarak bakanlığın tüm illerde de uygulanmasını istediği genelge doğrultusunda İzmir’de Merkez Eğitim Danışma Kurulu İlköğretim Grubu’nun 27 Aralık 1951 tarihinde Milli Eğitim Müdürü Osman Faruk Verimer’in başkanlığında yapılan toplantısında, grubun çalışma tarzı üzerinde gerekli kararlar alındı. Bu arada Merkez Danışma Kurulu ile İlçe Danışma Kurulları’nın ne şekilde işbirliği yapabilecekleri de konuşuldu. Bütün illeri kapsayan bu faaliyetin istenileni gerçekleştirmesi ve verimli olabilmesi için Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan teşkilat projesi üzerinde ilgili incelemeler yapıldı ve gerekli özenin gösterilmesi hususunda fikir birliğine varıldı.508

Görüldüğü gibi bakanlığın yeni uygulamasından sonra da İzmir’deki danışma kurullarının işleyişinde önemli bir değişiklik olmadı. Uygulamanın esası devam etti, bakanlık genelgesi doğrultusunda ulusal düzeydeki bir uygulama ile eşgüdüm sağlamak amacıyla yapılan çalışmalar ile ilgili olarak “İlçe Danışma Kurulları”, “İlköğretim Danışma Kurulu”, “Orta ve Teknik Öğretim Danışma Kurulları” gibi ifadeler kullanılmaya başlandı.

Kaymakamlar ve eğitimciler İzmir’deki bu tür çalışmaları yakından takip ettiler. Özellikle de “Çevre İncelemeleri” çalışmaları, sadece İzmir için değil bütün Türkiye’de ki eğitim için değerli ve önemli bir konu olarak görüldü.

508

“Merkez Eğitim Danışma Kurulu toplantıları”, Anadolu, 28 Aralık 1951; “Eğitim danışma kurulu komisyonları seçildi”, Demokrat İzmir, 28 Aralık 1951.

Yeni Asır’ın çalışmalara ilişkin değerlendirmesi de şu şekildedir:“Milli bünyeye uygun bir maarif sisteminin geliştirilmesi ancak her çevrenin özel problemlerini ihtiva eden çevre programlarına gitmekle mümkün görülmektedir.”509

Böylece İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün mahalli düzeydeki çeşitli pedagojik çalışmaları ulusal düzeydeki eğitime de katkı sağlamış oldu. Bu amaçla Mili Eğitim Müdürlüğü çevre incelemelerine çok önem vermiş ve öğretmenlere kolaylık olması için pratik bir dosyada da hazırlamıştır.

III.Pratik Eğitim Kongresi’ne “Müzik Eğitimi Problemi” adlı orijinal bir çalışma ile Erzurum’dan bir müzik öğretmeni de katılması, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Reşat Tardu tarafından kongreye çekilen telgraf, Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından temsilci olarak gönderilen Halit Aslan’ın Ankara adına kongreyi takip etmek üzere İzmir’e gelmesi ve Kuşadası ilçesinde de 1951-1952 öğretim yılının değerlendirildiği ve 1952-1953 öğretim yılına girmeden yapılması gereken hazırlıkların ele alındığı bir eğitim danışma kurulu toplantısının yapılması510 İzmir’deki pedagojik çalışmaların ve eğitim hareketlerinin ulusal düzeydeki etkileri olarak gerçekleşmiştir.

V.Milli Eğitim Şurası’na İzmir’den katılan Sabri Kolçak, 11 Mart 1953 tarihinde Şemikler Okulu’nda yapılan IV.Bölge Pedagojik Danışma Kurulu toplantısında Milli Eğitim Şurası’na ilişkin izlenimlerini anlatırken geniş bir açıklamada bulundu.511

Sabri Kolçak bu açıklamasında; İzmir öğretmenlerinin yeni eğitim hareketlerini adım adım takip etmelerinin İzmir meslek ailesine şeref kazandırdığını, başka illerin İzmir’in bu konudaki çalışmaları ile yakından ilgilendiklerinin görüldüğünü ifade etti.

1953-1954 öğretim yılı içerisinde Burdur’un her dereceli okullarında eğitim çalışmaları kapsamında okul ile ailenin ortak işbirliği kapsamında yeni birtakım hareketler yapıldı ve halk eğitim çalışmalarına geniş yer verildi. Bu çerçevede her okulda “Eğitim Haftası” kutlamaları yapıldı ve her okul velilerine okulun kapılarını

509

“Pedagojik Danışma Kongreleri”, Yeni Asır, 1 Ocak 1955.

510

“İlçelerdeki Eğitim danışma kurullar”, Demokrat İzmir, 30 Nisan 1952; “Eğitim danışma kurulları kongresi bugün kapanıyor”, Demokrat İzmir, 15 Haziran 1952.

511

“Bölgemiz Öğretmenleri bir toplantı yaptılar”, Anadolu, 13 Mart 1953; “Şemikler köyünde öğretmenlerin içtimai”, Demokrat İzmir, 13 Mart 1953.

bir hafta süresince açıldı. Öğretmenlerin mesleki alanda bilgi ve becerilerini artırmak için öğretmenler aralarında çeşitli münazaralar düzenlendi. Bu münazaraların bazıları; İlk okuma yazmaya büyük harflerden mi yoksa küçük harflerden mi başlamalı?, İlkokulların ikinci devresinde sınıf yöntemi mi, grup yöntemi mi, ilkokullar beş sınıflı mı, altı sınıflı mı olacak şeklindedir.512

Bundan başka Salihli’de ilçe öğretmenleri, meslektaşlarını bir çatı altında toplamak, mesleki münazaralar düzenlemek amacıyla bir lokal kurarak burada bir araya geldiler. Öğretmenler haftanın bir gününü münazara günü olarak belirlediler. Bundan başka halk eğitimi ile ilgili çeşitli toplantılar yaptılar.513 Uşak’ta da bütün şehir ve köy öğretmenlerinin katılımı ile benzer çalışmalar yapıldı.514

Yine Aydında ve Söke’de 1958-1959 Öğretim yılında uygulanacak olan çeşitli mahalli konuları görüşmek, il ve ilçe merkezlerinde çeşitli me sleki toplantılar düzenlenerek hem öğretmenlerin görevleri başında yetişmeleri ve hem de il ve ilçeler arasında mesleki işbirliğinin kurularak verimli bir şekilde çalışmaları sağlandı.515

Bu şekilde İzmir’de uygulanan çeşitli mesleki toplantılar şeklinde yapılan eğitim hareketleri Ege Bölge’si içerisinde, çevre il ve ilçelerde de benzer bir şekilde uygulanmıştır. Bu durumda İzmir’deki çeşitli eğitim uygulamalarının ve pedagojik çalışmaların kabul gördüğünü göstermektedir.

2.12 222 Sayılı İlköğretim Kanunu

222 Sayılı İlköğretim Kanunu’nun hazırlık çalışmaları çok eskilere dayanmaktadır. Cenevre’de 2-12 Temmuz 1951 yılında toplanan 16 eğitim konferansında mecburi ilköğretimin uygulanması ve ümmiliğin tasfiyesi [Okur-

yazarlığın gerçekleştirilmesi] için bir plan hazırlamak üzere bütün dünya milletlerine

iki yıllık bir süre verildi. Diğer ülkeler gibi Türk delegelerde bu kararın altına imza attılar. Yine UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü) tarafından 1952 yılında yayımlanan istatistiklere göre dünya nüfusunun % 50’si, 512

“Burdur’da Milli Eğitim Sahasındaki Çalışmalar”,Yeni Asır, 27 Ocak 1954; “Burdur’da Maarif çalışmaları”, Anadolu, 14 Haziran 1954; “Burdur’da Milli Eğitim Çalışmaları”, Yeni Asır, 22 Şubat 1954.

513

“Salihli’de Öğretmenlerin Güzel Bir Teşebbüsü”, Yeni Asır, 11 Şubat 1954.

514

“Uşak’ta Milli Eğitim sahasındaki faaliyet”, Demokrat İzmir, 21 Eylül 1954.

515

Türkiye nüfusunun da % 65,4’ü okur-yazar değildi. Bundan başka milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankası’nın Türk Hükümeti ile ortak finanse ettiği Barker Misyonu’nun516 Türkiye’nin iktisadi kalkınması hakkında 1951 tarihli raporunda

“Halkın eğitim sisteminin idaresine ne nispette iştirak edeceklerinin hemen gözden geçirilmesi” lüzumu önemle belirtildi.517

Bu veriler ve tespitler doğrultusunda 222 Sayılı İlköğretim Kanunu ülkenin okur-yazar seviyesini artırmak ve gerekli önlemleri almak, daha iyiye daha mükemmele ulaşmak için bir ihtiyacın ifadesi olarak hazırlanmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 4-14 Şubat 1953 tarihleri arsında yapılan V.Milli Eğitim Şurası’nın öncesinde ilköğretim problemleri ile ilgili anket hazırlanarak illere gönderildi. Bakanlık müsteşarı Reşat Tardu’ya göre bu anket ileride çıkarılacağı bildirilen ve bütün ilköğretim meselelerini içine alacağı umulan “İlköğretim Kanunu”nun hazırlanmasına yardımcı olmayı amaçlamıştı.518 V.Milli Eğitim Şura’sının en önemli konusu olan “İlköğretim Kanun Tasarısı” nı inceleyen I.Komisyon’un başkanlığına İzmir Milli Eğitim Müdür’ü Osman Faruk Verimer, raportörlüğüne Sabri Kolçak, sekreterliğine Raif Altınok seçildi.

Şura toplanmadan önce İzmir Öğretmenler Deneği tarafından yapılan toplantıda tespit edilen dilekler, dernek başkanı Raif Altınok tarafından Şura delegelerine teksir edilerek dağıtıldı.Kanunun adının “İlköğretim Kanun Tasarısı” olarak çevrilmesi yolunda İzmir öğretmenler Derneği Başkanı Raif Altınok tarafından yapılan teklif V.Milli Eğitim Şurası’nın son toplantısında genel kurulda

516

1950 sonrasındaki gelişmelerin yönünü ve niteliğini belirlemede etkili olan belgelerden birisi Barker Raporu’dur. Rapor, Dünya Bankası tarafından hazırlanmıştır. Rapor 1950 yılında Türkiye’de yapılmış ola mahalli etütlere dayanmaktadır. Heyet başkanı Barker’ın adıyla anılan Barker Raporu’nun içerdiği öneriler, Türkiye’nin kalkınma çizgisinde ve bunun bir parçası olan sanayileşme anlayışında uluslar arası ve giderek uluslar üstü olması gereken bir kuruluşun eğilimlerini yansıtması açısından önemli bir belgedir. “Türkiye Ekonomisi Kalkınma Programı

İçin Tahlil ve Tavsiyeler” adını taşıyan bu rapora göre, 5 yılı içeren bir yatırım programı

önerilmektedir. Rapor hakkında geniş bilgi için bkz: Yakup Kepenek ve Nurhan Yentürk, Türkiye Ekonomisi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2000; Gülten Kazgan, Tanzimattan 21. Yüzyıla Türkiye Ekonomisi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 1. Basım, İstanbul, 2002.

517

Osman K.Akol, “İlköğretim Kanun tasarısı II. Gerekçe”, Ege Ekspres, 26 Haziran 1954, s.2; Osman K.Akol, “İlköğretim Kanun Tasarısı İlköğretim kurulları”, Ege Ekspres, 1 Temmuz 1954, s.2.

518

ittifakla kabul edildi.519 Yapılan teklif daha sonra Milli Eğitim Şurası’nda olgunlaştırılarak Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilecek hale getirildi.520

Böylece 222 Sayılı İlköğretim Kanunu ile 40 yıl önce yapılan Tedrisat-i İptidaiye Kanunu muvakkatından [geçici halinden] sonra ilk defa ilköğretimi bütünü ile kucaklayan bir kanun tasarısının ortaya konması, meslekte geniş surette gelişmelere yol açacak bir hareket olarak görülmüştür.521

27 Mayıs Askeri Yönetimi’nden sonra Milli Birlik Komitesi’nin ve askeri yönetim hükümetinin ele aldığı işler arasında ilk sıralarda ilköğretim ve halk eğitimi davaları vardır ki ikisi de temel problemlerdir. Türkiye’de 5 Ocak 1961 tarihine kadar ilköğretim devri eskiden kalma, hantal bir “Tedrisat-ı İptidaiye Kanunu Muvakkat” ile yönetilmiş ya da yönetilememişti.522

1 Ocak 1961 tarihinde kabul edilen ve 5 Ocak 1961 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 222 Sayılı İlköğretim Kanunu üzün süredir üzerinde çalışılan, bu alanda hissedilen boşluğu doldurmak, ilköğretim işlerini günün ihtiyaç ve şartlarına göre düzenlenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Kanun 91 madde, 10 geçici madde ve genel hükümler itibariyle 9 bölümden oluşmaktadır.523

222 Sayılı Kanunu, ilköğretimin her yönünü ele alan bir kanun olarak hazırlanmıştır. Hükümet bunun yanında 222 sayılı kanuna paralel olarak halk eğitimi işleriyle ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nda “Halk Eğitim Genel Müdürlüğü” kuruldu.

519

Raif Altınok, “İlköğretim kanun tasarısının öğretmenlere sağladığı haklar”, Demokrat İzmir, 25 Nisan 1953, s.3; “Eğitim Şurasında İzmirli delegelerin başarısı”, Demokrat İzmir, 19 Şubat 1953.

520

Vehbi Öcal, “Milli Eğitimle ilgili iki önemli kanun teklifi”, Demokrat İzmir, 8 Aralık 1953, s.5.

521

“5.ci Milli Eğitim Şurası sonunda alınan kararlar”, Demokrat İzmir, 25 Şubat 1953. Ayrıca hazırlanan İlköğretim Kanun Tasarısı’nın çeşitli yönlerden dönemin koşullarına göre hazırlanış gerekçeleri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz: Osman K.Akol, “İlköğretim Kanun Tasarısı Kanun ve Tatbikat X-XI”, Ege Ekspres, 27,28 Haziran 1954; Osman K.Akol, “İlköğretim Kanun Tasarısı Öğrenim Teşkilatı III-IV”, Ege Ekspres, 27,28 Haziran 1954.

522

Mahmut Güntürkün, “Halk Eğitimi”, Yeni Asır, 27 Şubat 1961, s.2.

523

Ahmet Yüksel, “İlköğretim ve Eğitim Kanuna Göre Okula Devam Hükümleri” Yeni Asır, 26 Nisan 1961, s.4.

222 Sayılı İlköğretim Kanunu Resmi Gazete’de 12.1.1961/10705 ile kabul

edildi. 2003 yılına kadar 18 kez çeşitli ek ve değişiklikler yapılmış ve Resmi Gazete’de

5 Ocak 1961 tarihinden itibaren uygulamaya giren 222 Sayılı İlköğretim Kanunu gereğince köy, nahiye, ilçe ve il merkezlerinde İlköğretim Kurulları’nın oluşturulması çeşitli seçimler yoluyla kuruldu.524

Hazırlanan 222 Sayılı İlköğretim Kanunu’na göre İzmir’de İlköğretim Kurulu 10 Nisan 1961 tarihinde ilk toplantısını yaptı. Bu ilk toplantıda ilkokulların açılışı, kapanışı, imtihan günlerinin tespiti, devamsız öğrencilerin durumu ve İlçe İlköğretim Kurulları’ndan gelen tekliflerin tetkiki gibi konular değerlendirildi.525

Görüldüğü gibi 27 Mayıs Askeri Yönetimi’nin idareyi ele almasından sonra 5 Ocak 1961 tarihinde çıkarılan 222 Sayılı İlköğretim Kanunu ile köy, nahiye, ilçe ve illerde oluşturulan “İlköğretim Kurulları” bundan sonra ildeki eğitim ve öğretim faaliyetlerini planlamıştır. Önceden kapsamlı, bilimsel ve katılımcı niteliklerde uygulanan Pedagojik Danışma Kurulu ve Pratik Eğitim Kongreleri gibi çalışmalar bu şekilde çıkarılan yeni yasa ve bu yasanın öngördüğü yeni ilköğretim kurullarının oluşturulması ile resmi olarak sona ermiş oluyordu.

Böylece önceden Merkez Pedagojik Danışma Kurulu ve Bölge Pedagojik Danışma Kurulları olarak il ve ilçe merkezlerinde Milli Eğitim Müdürü’nün ve müfettişlerin başkanlığında, çeşitli komisyonlar şeklinde çalışılarak yapılan toplantılar içerik yönünden derinlikli bir özellik gösteriyordu. 222 Sayılı İlköğretim Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra İlköğretim Kurulları, sadece okul müdürleri ve müfettişlerin kendi aralarında ya da sadece müfettişler tarafından öğretmenlere kısa dönemli seminerlerin verilmesi şeklinde uygulanmaya başlandı.526

Bu süreçte 27 Mayıs 1960 Askeri Yönetimi’nin yıldönümü, okullarda büyük şenliklerle kutlanmış, o gün birçok öğretmenler de köylere giderek “27 Mayıs Devrimini” köylülere anlatmaya başlamıştı.527

524

“Milli Eğitim Çalışmaları”, Yeni Asır, 2 Mart 1961.

525

“İl Öğretim Kurulu Toplantısı”, Yeni Asır, 6 Nisan 1961.

526

“Okul Müdürleri toplantı yapıyor”, Yeni Asır, 14 Nisan 1961; “Eğitimcilerin toplantısı”, Yeni Asır, 20 Nisan 1961;“ilköğretim müfettişleri 30 Mayısta toplanacak”, Yeni Asır, 25 Mayıs 1961; “Öğretmenler bu yıl 2 ay izin yapacaklar”, Yeni Asır, 1 Haziran 1961.

527

SONUÇ

Türkiye’de ilk defa İzmir’de uygulamaya başlayan ve olumlu sonuçlarından dolayı bakanlık tarafından 1951-1952 öğretim yılının Aralık ayından itibaren bütün illerde de uygulanması istenen Pedagojik Danışma Kurulu çalışmaları eğitim programları ve öğretim alanında günümüzde gelişen yeni bilimsel gelişmeler doğrultusunda mutlaka yeniden ele alınması gerekmektedir.

Benzer Belgeler