• Sonuç bulunamadı

TURQUALITY® Projesi Kapsamında Firmalara Sağlanan Destekler

TÜRKİYE’DE MARKALAŞMA VE TEKSTİL SEKTÖRÜNDEKİ MARKA GELİŞMELERİ

B. Turquality Projes

5. TURQUALITY® Projesi Kapsamında Firmalara Sağlanan Destekler

TURQUALITY® sertifikası verilen hazır giyim ve Türk moda tasarımcısına sağlanan avantajlar üç grupta toplanabilir: 168

168 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Resmi İnternet Sitesi, Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun 2003/3 sayılı "Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması ve Türk Malı İmajının Yerleştirilmesine Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ"

(1) Türk firmalarının markalaşma faaliyetlerinin hızlandırılabilmesi için 2000 yılından beri sürdürülen çalışmalar sonucunda Dış Ticaret Müsteşarlığınca 2000/3 sayılı Tebliğ çerçevesinde uygulanan marka yardımı geliştirilerek 2003/3 sayılı “Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması ve Türk Malı İmajının Yerleştirilmesine Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” ile markalaşma faaliyetlerine uzun süreli ve yüksek oranlı destekler getirilmiştir. Bu tebliğ kapsamında Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından destek kapsamına alınan firmaların:

• Destek kapsamına alınan markalarının tescili ve korunmasına ilişkin olarak gerçekleştirecekleri giderleri, % 50 oranında ve yıllık en fazla 50.000 ABD Doları,

• Projelerinde hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak gerçekleştirecekleri tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin harcamaları, % 50 oranında ve yıllık en fazla 300.000 ABD Doları,

• Projelerinde hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak açmış oldukları ve/veya açacakları yurtdışı birimlere ilişkin kira giderleri, % 50 oranında ve yıllık en fazla 300.000 ABD Doları,

• Projelerinde hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde faaliyet gösteren ve farklı markaların kendilerine ait reyonlarda satıldığı büyük mağazalarda, sadece destek kapsamına alınan markalı ürünlerinin satılması amacıyla kiraladıkları ve/veya kiralayacakları reyonlara ilişkin kira ve/veya komisyon harcamaları, % 50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları,

• Projelerinde hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek kapsamına alınan markalı ürünlerinin satışı amacıyla açmış oldukları ve/veya

açacakları showroomlar ve/veya farklı markaların satıldığı showroomlarda yer alan ürünlerine ilişkin ödeyecekleri kira ve/veya komisyon harcamaları, % 50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları,

• Ürünleri ile ilgili olarak Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), Avrupa Akreditasyon Birliği (EA) üyesi veya bu Birliğin Karşılıklı Tanıma Anlaşması (MLA) yaptığı akreditasyon kuruluşlarının akredite ettiği belgelendirme kuruluşlarından alacağı kalite belgeleri ile insan can, mal emniyeti ve güvenliğini gösterir işaretlere ilişkin harcamaları, % 50 oranında ve yıllık en fazla 50.000 ABD Doları,

• Destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak franchise vermeleri halinde, franchising sistemi ile yurt dışında açılacak ve faaliyete geçirilecek mağazalara ilişkin dekorasyon harcamaları, mağaza başına % 50 oranında ve en fazla 50.000 ABD Doları,

Türk moda tasarımcılarının:

• Projelerinde hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak gerçekleştirecekleri tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin harcamaları, % 50 oranında ve yıllık en fazla 300.000 ABD Doları,

• Projelerinde hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak açmış oldukları ve/veya açacakları yurtdışı birimlere ilişkin kira giderleri (bu alt bentte belirtilen toplam destek miktarının %10’unu geçmemek kaydıyla, yurtdışı birimin sadece kiralanması esnasında ödeyecekleri hukuki danışmanlık ve hizmet alım giderleri ile emlakçi komisyon giderleri dahil), %50 oranında ve yıllık en fazla 300.000 ABD Doları

• Projelerinde hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde faaliyet gösteren ve farklı markaların kendilerine ait reyonlarda satıldığı büyük mağazalarda,

sadece destek kapsamına alınan markalı ürünlerinin satılması amacıyla, kiraladıkları ve/veya kiralayacakları reyonlara ilişkin kira ve/veya komisyon harcamaları, % 50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları,

• Projelerinde hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek kapsamına alınan markalı ürünlerinin satışı amacıyla açmış oldukları ve/veya açacakları showroomlar ve/veya farklı markaların satıldığı showroomlarda yer alan ürünlerine ilişkin ödeyecekleri kira ve/veya komisyon harcamaları, % 50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları desteklenmesi esastır.

2003/3 sayılı tebliğ çerçevesinde destek kapsamına alınan ve TURQUALITY® sertifikası kullanma izni verilen hazır giyim firmaları ile Türk moda tasarımcısına yukarıda belirtilen % 50 destek oranı 10 puan artırılmak suretiyle % 60 olarak uygulanmaktadır.

(2) TURQUALITY® sertifikası verilen hazır giyim ve Türk moda tasarımcısına TURQUALITY® Projesi kapsamında, geliştirici stratejik pazarlama, pazar bilgisi, yönetim eğitimi ve danışmanlığı ve diğer teknik destekler sağlanacaktır.

(3) Pazar koşulları ve TURQUALITY®’nin temel prensipleri paralelinde oluşturulacak iletişim stratejisi çerçevesinde TURQUALITY®’nin ne anlama geldiği ve içerdiği değerler nihai tüketiciye doğru ve etkili bir şekilde anlatılmaya çalışılmakta ve bu kapsamda hedef pazarlarda anılan sertifikayı kullanan markaların da tanıtımı yapılmaktadır

C. Uluslararası Pazarlarda Markalaşma Açısından Türk Tekstil Sektörünün Bulunduğu Durum

İnsanların beslenme ve barınma yanında üçüncü temel ihtiyacının örtünme olması nedeniyle, tekstil sektörü tüm dünyada artan bir hızla büyüyerek devamlı gelişme gösteren bir sektördür. Fakat, başlangıçta örtünmek amacıyla kullanılan giysilerde gün geçtikçe süslenme fonksiyonu ön plana çıkmıştır. Bu nedenle tüketici zevk ve ihtiyaçlarını karşılayan, yenilikçi, farklı ve kendilerine özgü modeller üretebilen tekstil firmaları yoğun rekabet ortamında ayakta kalmayı başarabilmişlerdir.

Türkiye’de tekstil üretiminin tarihi Osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır. Tekstil üretimi 16. ve 17. yüzyılda oldukça yaygın ve ileri düzeyde yapılmaktaydı. İmparatorluğun son yıllarına kadar sanayinin tekstil üzerine kurulu olması da sektörün öneminin bir göstergesidir. 20. yüzyılda daha da gelişen tekstil sektörü açısından, 1923-1962 yılları arasında ülkede önemli bir üretim kapasitesi oluşmuştur. En temel hammadde, pamuğun Türkiye’de önemli miktarda yetiştiriliyor olması, izleyen yıllarda ülkede tekstil sektörünün daha da gelişmesine hizmet etmiştir. 1972 yılına kadar olan süreçte ilk planlı kalkınma denemesinin yapılmasıyla sektör iyice genişlemiştir. Türkiye’de 24 Ocak 1980 Kararları sonrasında ihracata yönelik sanayileşme stratejisinin izlenmesiyle birlikte daha da gelişen sektör, bu yıllarda ülke ihracatında yaşanan artışla beraber ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörü durumuna gelmiştir.169

Ülkemiz açısından tekstil sektörü genel olarak değerlendirildiğinde sektörün gerek ihracat, gerek istihdam gerekse katma değer bakımından ülkemiz için yeri ve öneminin çok büyük olduğu görülmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre tekstil sektörünün toplam üretim içindeki payı %11, sanayi üretimi içindeki payı %24, imalat sanayi üretimi içindeki payı da % 16’dır. Sektörün istihdam açısından

169 www.itkib.org.tr ,

durumuna bakıldığında ise genel olarak istihdam içindeki payının % 11, sanayi içindeki istihdam payının ise % 28 olduğu görülmektedir. Sektörün toplam ihracat içerisindeki payı % 38 iken, toplam ithalat içerisindeki payı ise % 8.2’dir.

Tablo 6: Tekstil Sektörü Genel Veriler

Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı

Türkiye’nin genel ihracatı ve tekstil sektörünün ihracatını karşılaştırdığımızda ise Türkiye’nin 1998 yılından 2007 yılı sonuna kadar on yıllık süreçte ihracat dolar bazında yaklaşık dörde katlanmış, genel ihracatın yıllık ortalama artış oranı ise % 16.5 olarak hesaplanmıştır.

Türkiye’nin tekstil ihracatı ise on yılda iki buçuk kat artmıştır. Tekstil ihracatının yıllık artış oranı ise % 11 olarak hesaplanmıştır. Bu anlamda tekstil ihracat artışının, genel ihracat artışının dikkate değer oranda gerisinde kaldığı görülmektedir. Tekstil ihracatının Türkiye genel ihracatından aldığı payın da 1998 yılında %9.4 iken 2007 yılında % 6.2’ye düştüğü aşağıdaki tabloda ayrıntıları ile görülmektedir.

Tablo 7 : Yıllara Göre Tekstil İhracatı YIL GENEL İHRACAT ( 1000 $ ) DEĞİŞİM ( % ) TEKSTİL İHRACATI ( 1000 $ ) DEĞİŞİM ( % ) TEKSTİLİN PAYI 1998 28.054.932 2.631.227 9.4 1999 26.992.209 -3.8 2.565.465 - 2.5 9.5 2000 27.201.538 0.8 2.590.818 1.0 9.5 2001 31.063.595 14.2 2.867.083 10.7 9.2 2002 36.205.090 16.6 2.979.471 3.9 8.2 2003 47.880.277 32.2 3.661.104 22.9 7.6 2004 64.010.231 33.7 4.565.602 24.7 7.1 2005 73.444.821 14.7 4.860.887 6.5 6.6 2006 85.774.644 16.8 5.576.708 14.7 6.5 2007 105.925.486 23.5 6.551.786 17.5 6.2 98-07 ortalama 16.5 11.0

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıt Rakamları

Başlıca ülke grupları açısından Türkiye’nin tekstil ihracatını değerlendirildiğinde % 5.5 ile % 56.3 arasında değişen oranlarda artışlar kaydedilmiştir. Oransal olarak en yüksek ihracat artışı % 56.3 ile Rusya Federasyonu, Ukrayna gibi ülkelerin gruplandırıldığı eski SSCB ülke grubunda kaydedilirken; % 5.5 ile en düşük oranlı ihracat artışı ABD, Kanada, Japonya gibi ülkelerin dahil olduğu diğer OECD ülkeler grubunda olmuştur.

AB ülkeleri ise Türkiye’nin tekstil ihracatında en büyük ve geleneksel pazarı olma özelliğini korumaktadır. 2008 yılı Ocak-Mart ilk üç aylık dönemde Türkiye’nin tekstil ihracatının % 50.6’sı 27 AB ülkesine yapılmıştır. Bu ülkelere ihracat tutarı % 11 oranında artarak 846.4 milyon dolardan 939.6 milyon dolara yükselmiştir. Ancak, AB ülkelerinin Türkiye’nin tekstil ihracatı içindeki payı düşme eğilimi göstermiştir.

Tablo 8: Başlıca Ülke Grupları İtibariyle Türkiye Tekstil İhracat Kaydı