• Sonuç bulunamadı

Politik Lider Sunumlarının İkna Edicilikleri

Belgede T. C. ANKARA ÜN (sayfa 126-155)

Mantık yürütme ve eleştirel düşünme yöntem ve yaklaşımlarına, Toulmin Metodu, Detaylı İnceleme Metodu ve genel mesaj yapılandırma stratejileri çerçevesinde yapılan analizlere dayanarak genel olarak ikna etme sürecinde liderlerin hedef kitlelerinin tutum ve davranışları üzerinde istendik yönde ikna edici olup olamamalarının genel değerlendirmesi :

Süleyman Demirel mantık yürütme yöntem ve yaklaşımlarını, hedef kitlenin bilişsel özelliklerine hitap edebilmeyi , güçlü ve çeşitli argümanlar sunmayı başarmış ve tüm bu özellikleri güçlü dil kullanımı ile yazılı yada sözlü sunumlarına yansıtabilmiştir. Yıllarca politik arenada oluşunun, hedef kitlesinin tutum ve davranışlarını (birçok seçimde) istendik yönde değiştirebilmesinin önemli sebeplerinden biri geniş halk kitlelerine seslenebilecek özellikte mantık yürütme becerilerine sahip olması ve kullandığı dil ile de bu becerilerini yazılı yada sözlü metinlerine yansıtmasından kaynaklanmaktadır.

Recep Tayyip Erdoğan, mantık yürütme becerilerinin yanı sıra, hedef kitlenin bilişsel özelliklerine hitap edebilen kelime seçimi ile ikna başarısını artırmıştır. Tayyip Erdoğan, son seçimlerde başarılı olmasının nedenlerinden bize göre en önemlisi, “alıcıların dilinden” kendi ifadeleriyle “halkın dili” ile konuşarak, mesaj içeriklerini kolay, anlaşılır, net, kaygıya yer vermeyen bir üslup ile konuşmalarına aktarabilmesidir. Mantık yürütme yöntem ve yaklaşımlarını uygun dil öğeleri kullanarak, güçlü argümanlarla destekleyerek, hedef kitle analizi sonuçlarını da göz önüne alarak yapılandırmış mesajları ikna etkisini artırmıştır. Recep Tayyip Erdoğan, mesajları ile bilişsel ihtiyaçları yüksek olmayan hedef kitlelerine çok rahat ulaşabilirken mesajları ayrıntılı işleme tabii tutan kitlelere ulaşamamaktadır.

Bu kitlelere ulaşmak için, Erdoğan, özellikle destekleme boyutunda güçlü ve

yeni argümanlar sunabilir yada karşıt görüşe değindiği zaman kendi bilgi birikimlerinin derinliğini yansıtabilecek noktalara temas edebilir.

Deniz Baykal’ın, Toulmin Metodunun gereklerini yerine getiren mesajları daha ikna edicidir. Mantık yürütme yöntem yaklaşımlarını mesajlarına iyi yansıtabilen ve özellikle bilgi değerlendirme ve kanıtları kullanarak sonuç çıkarımları yapabilme konusunda başarılıdır. Özellikle olasılık dahilindeki karşıt görüşlere hazır olarak mesaj sunumu yapmak;

Baykal’ın gelişmiş mantık yürütme becerilerinin göstergesidir. Ancak daha önce de belirtildiği gibi, düşmanca bir tavır ile konuşmaması, saldırgan tutumunu aşması önerilmektedir. Bu tutumu hedef kitleyi yormakta ve beklenenden daha az, olumlu tutum değişimleri oluşturmasını engellemektedir.

İsmail Cem, mantık yürütme yöntem ve yaklaşımlarını çok iyi kullanabilmekte ve bir iddiayı destekleyen güçlü teminatlar güçlü destekler öne sürüp karşıt iddiaları da kanıtlar sunarak kendi fikri yönünde değerlendirebilmektedir. Ancak bunları yaparken Cem, hedef kitlesinin bilişsel seviyesinin çok üstünde bir anlatım tarzı sergilemektedir. Güçlü argümanların takibi ve düşünülmesi için hedef kitlenin de bu argümanları tartıp, irdeleyebilecek birikimlere sahip olması gerekmektedir. Bu nedenle de İsmail Cem, azınlıkta olan ve seviyesi çok yüksek bir alıcı grubuna seslenebilmiştir. Bu durumda mesaj gönderen, mesajların belli gruplara hitap eden şekilde değil ama mesajları hem ayrıntılı hem de yüzeysel işleme tabii tutan hedef kitlelere göre yapılandırmalıdır.

Bülent Ecevit, duygusal tarafını mesajlarına belirgin olarak yansıtmıştır. Belirsizlik ifadelerinin tekrarlanarak kullanımı liderin güvenilir olmadığı yönünde negatif tutum geliştirmiştir. Aynı şekilde Devlet Bahçeli de net olmayan, belirsizlik etkisi yapan ifadeleri defalarca kullanmıştır. Her iki lider de farklı birçok nedenin yanı sıra dil becerilerinin kullanımında yetersiz kalmaları nedeniyle hedef kitle tarafından ikna edici bulunmamışlardır. Bu durumda güçlü dil becerileri kullanılarak yapılandırılan mesajlar daha ikna edicidirler. Güçlü dil becerilerine göre yapılandırılmış sunumlarda bağlaçlar

kullanımı bilgi, iddia, teminatlar, karşıt görüş, destekleme unsurları arasındaki anlam bağını netleştirir. Alıcıların sözlü yada yazılı metni takiplerini kolaylaştırır, istendik yönde olumlu tutum geliştirmelerine yardımcı olur.

Recai Kutan, Mesut Yılmaz; Tansu Çiller’in konuşmaları Toulmin Metoduna göre analiz edildiklerinde bu konuşmacıların mantık yürütme becerilerini mesajlarına yansıtamadıkları tespit edilmiştir. Bu liderlerin mesajları incelendiğinde mantık yürütme yöntem ve yaklaşımlarında hakim olmadıkları sonucuna varılmıştır. Üç liderin de seçim sonuçları bu analiz sonuçlarını da destekler yöndedir.

SONUÇ

1. Yapılan analizler, Toulmin Modeli’nin Türk literatüründe de kullanılabilirliğini ortaya koyarlar. Toulmin, bu yöntemin “insanın” nasıl mantık yürüttüğünün analizi olduğunu iddia etmiştir. Bu metodun Türkçe’ye de adapte edilebilmesi Toulmin’nin iddiasının güçlü bir teminatıdır. Toulmin Metodu bir fikrin nasıl savunulacağını, nasıl kanıtlanabileceğini, farklı yönlerden de incelenerek her türlü karşıt görüşe karşı nasıl hazırlıklı olunacağını, bu özelliklerin dil becerileri ile nasıl güçlendirileceğini ve dolayısıyla alıcıları, dinleyici, okuyucu, yada izleyicileri daha fazla nasıl ikna edeceğini gösterir. Böylece, daha ikna edici mesajların kamuya mesaj gönderenlerce nasıl yapılandırılacağının uygulaması kolay ve etkili bir yolunu gösterir.

2. Bu analizler bize mesajların nasıl, neye göre yapılandırıldığını ve özellikle mantık yönünü değerlendirmemize yardımcı olurlar. Mantık yürütme ve eleştirel düşünme becerilerini içeren, güçlü argümanlarla desteklenmiş, dil öğelerinin etkin kullanımı ve hedef kitlenin bilişsel özelliklerinin de dikkate alınarak hazırlandığı sözlü yada yazılı iletiler daha ikna edicidirler.

3. Mesaj yapılandırma iletişimin her anında gereklidir. Siyasal iletişimde kamuya hitap eden her bir bireyin yazılı yada sözlü metinlerinin ikna edici olması beklenmektedir. Bu kişiler, siyasi parti liderleri, bakanlık sözcüleri, sendika başkanları, milletvekilleri gibi kamuyu yönlendiren sunumlar yapmak, demeç vermek yada yazılı bir metin yayınlamak durumunda olanlardır. Gönderen, mesaj yapılandırma konumunda olan kişiler, mesaj yapılandırma konusunda bilgili olmalıdırlar. Mesaj yapılandırma konusunda etkin yöntemlerden olan Toulmin Modeli, mantık yürütme ve eleştirel düşünme yöntem ve yaklaşımlarına dayanarak hazırlanmış bir model olarak özellikle kamuya sunum yapan kişilerce kullanılabilir çünkü mantık yönü güçlü mesajların ikna gücü yüksektir.

4. Mesaj yapılandırma, sadece bir modele yada yaklaşıma göre yapılmamalıdır. İkna, karmaşık ve birçok nedenin etkili olduğu bir süreçtir.

Bu süreçte, mesaj yapılandıran, hedef kitlenin özelliklerini bilerek

argümanlarını, destek faktörünü sunmalıdır. Ayrıca bütün unsurların birbiri ile bağlantısını sağlayan dil öğelerinin de metne yansıtılması gereklidir.

5. Siyasal İletişim alanında çalışanların bu yöntem ve yaklaşımları bilmeleri kadar Halkla İlişkiler alanında çalışanların da bilmeleri gereklidir.

Çalışılan konu, yer ve zamana göre Halkla İlişkiler uzmanı, herhangi bir metin hazırladığında bu metnin alıcısı yada alıcıları üzerinde istediği etkiyi sağlayıp sağlamayacağından mümkün olduğunca emin olabilmesi için metni mantık yürütme yöntem ve yaklaşımlarına göre yapılandırmalı yada analizini yaparak eksik yönlerini yada olumlu yönlerini belirlemelidir. Ulaştıkları sonuçlara göre de mesaj yapılandırma konusunda yönlendirici olmaları beklenmektedir.

Öneriler

1. Toulmin Metodu kullanılarak, siyasal iletişim alanında liderlerin sunumlarını daha ikna edici yapılandırmaları konusunda kullanılabildiği gibi, öğretmen sunumlarında, yönetici sunumlarında, ikna edici sunum yapmak durumunda olan bireylerce kullanılabilir. Daha ikna edici metin yapılandırma becerilerini geliştirmek, mantık yürütme ve eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi amacıyla durum, yer, zaman ve hedef kitleye göre uyarlamalar yapılarak kullanılabilir. Kullanım alanı daha da geliştirilebilir.

2. Mantık yürütme ve eleştirel düşünme becerilerinin bireylere öğretimi konusunda tartışmalar yapılmaktadır. Bu beceriler bireylere kazandırılabilir, yöntem ve yaklaşımların uygulamaları ile öğretilebilir, geliştirilebilir. Mantık yürütme yöntem ve yaklaşımları , eleştirel düşünme yöntem ve yaklaşımları aslında her bireyin yaşam içinde farklı düzeylerde ve ihtiyaç hissettiği oranda kullandığı bilişsel becerilerdir. Bu becerilerin metne dökümünde yada sunum yaparken konuşmaya dökülmesi aşamasında bireyler sıkıntı yaşar. Bu sorun, mantık yürütme yöntem ve yaklaşımlarının uygulamaya konması ile ilgili öneriler yapan modellerin uygulamaları ile pratiğe dökülebilir ve bireylerin çok da farkında olmadan kullandıkları beceriler haline gelebilirler. Toulmin Modeli de mantık yürütme ve eleştirel düşünme becerilerinin öğretilmesi ve geliştirilmesinde kullanılabilen

yöntemlerden biridir. Türk literatüründe de bireylerin hazırladıkları yazılı yada sözlü metinlerin daha ikna edici olmalarını sağlamaları için kullanılabilir.

Böylece mantık yürütme ve eleştirel düşünme yöntem ve yaklaşımları kişinin olaylara yaklaşım tarzı haline gelebilir. Bunun en güzel örneklerini Süleyman Demirel vermektedir. Her sunumu önceden hazırlanmış gibi belirgin bir mantık silsilesini takip eder ve dolayısıyla da sunumları ikna edicidir.

3. Halkla İlişkiler uzmanı, mesaj yapılandırma konusunda ihtiyaç duyan birim yada bireylere yol gösterici olabilmelidir. İkna edici mesaj yapılandırma yöntem, yaklaşım ve stratejilerini bilip uygulayabilmelidir.

Burada sunulan yöntem ve yaklaşım kullanılabileceği gibi bu yöntem ve yaklaşım geliştirilerek de kullanılabilir. Halkla İlişkiler uzmanları, mantık yürütme ve eleştirel düşünme yöntem ve yaklaşımlarının kullanımı ile ilgili olarak eğitilebilirler, üniversitelerde konu ile ilgili dersler, programlar geliştirilebilir. Bu dersler ikna edici metin yapılandırma konusu ile ilgili olan diğer öğeleri de içine alarak geliştirilebilir.

4. Bu analitik çalışma sonsuz derinlikteki bilimsel çalışmalara küçük bir katkı sağlamayı amaçlamıştır. Bu katkı, dil öğeleri ile argüman gücü arasındaki ilişki üzerine yapılacak ampirik çalışmalara yeni açılımlar sağlayabilir. Aynı şekilde bu araştırmanın sonuçları yada varsayımları bu çalışmalarla yeniden değerlendirilebilir.

ÖZET

Bu araştırma, hedef kitlenin tutum ve davranışlarında istendik yönde olumlu tutum ve davranış değişiklikleri yapmak için daha ikna edici yazılı yada sözlü metin yapılandırma yöntem ve yaklaşımlarını incelemiştir. Bu yöntem ve yaklaşımlardan mantık yürütme, eleştirel düşünme yöntem ve yaklaşımları tercih edilmiş ve mesajlar, bu yöntem ve yaklaşımlara göre değerlendirilmiştir. Eleştirel düşünme becerilerinin, sadece Batı kültürüne ait düşünme becerileri olduğu ve yine benzer şekilde Toulmin Modelinin de Batı retoriği dışında uygulanamayacağı iddialarına da cevap aranmıştır. Toulmin Mantık Yürütme Modeli, bütüncül olduğu kadar esnek bir mesaj yapılandırma ve analiz modeli olduğu Türkçe’ye de uyarlaması yapılmamış olduğu için seçilmiş, bu model temel alınarak politik lider sunumları analiz edilmiştir. İkna edici mesaj yapılandırma sürecinde dil öğelerinin önemi Toulmin Modeli, argüman gücünün önemi Detaylı İnceleme Kuramı baz alınarak incelenmiştir. Bu çalışma, ikna edici mesaj yapılandırma sürecinde etki kuramına dayalı çalışma sonuçlarından bazılarını mantık yürütme yöntem ve yaklaşımları çerçevesi içinde kullanmıştır. Detaylı İnceleme Kuramına dayalı olarak hedef kitlenin bilişsel özelliklerinin bilinmesinin mesaj yapılandırmadaki önemine de değinilmiştir.

SUMMARY

This study investigated the models and methods of preparing an oral or written persuasive message to make positive changes on the attitude and behaviour of the message receivers as highly expected by the sender of the message. Based on the critical thinking and critical reasoning methods and models, the messages have been analized. It is claimed that critical thinking has been a thinking skill which only belongs to Western culture. Paralel to this approach, it is also claimed that Toulmin Model can only be used in messages prepared according to the principles of Western rhetoric.

However, this study has adapted Toulmin Model into Turkish. In addition, Toulmin Model is used in the analysis of Turkish political leaders’ written or spoken messages. Based on the Elaboration Likelihood Model (ELM) of persuasion, the effect of argument quality and linguistic power on persuasion have been examined. It is also discussed how far persuasive messages should be prepared considering the cognitive needs and the involvement of the receivers with the persuasive topic.

KAYNAKÇA KİTAPLAR

Akarsu,Bedia (1998) Wilhelm von Humboldt’da Dil-Kültür Bağlantısı, İstanbul, İnkılap Kit.

Altıparmak, Artun (1988) Ticari Yazışma El Kitabı-Türkçe-İngilizce, İstanbul: ABC Kitabevi

Bettinghaus E. P. (1968) Persuasive Communication, New York:

Holt,Rinehart and Winston, Inc.

Bülbül, A. R. (2000) Uluslararası İletişim, Konya: Damla Ofset Chaffe J. (2000) Thinking Critically,Boston: Houghton Mifflin Comp.

Çotuksözen, Y. (2003) Uygulamalı Türk Dili (2 Cilt), İstanbul: Papatya Yayıncılık

Dalkılıç, Nesrin, ( 1995 ) Kanaatlerin Etkilenmesi Sürecinde Siyasal Reklamcılık : Türkiye Gazeteciler Cemiyeti

Dewey, J. (1991) How We Think, New York: Prometheus Books

Erdoğan, İ. (1997) İletişim, Egemenlik ve Mücadeleye Giriş, Ankara:İmge Kitabevi Yayınları

Erdoğan, İ. Ve Alemdar, K. (2002) Öteki Kuram, Ankara: Pozitif Mat.

Erdoğan, İ (2003) Araştırma Teknikleri....

Eyuboğlu, D. Ve İncir, G. (2000) Bankacılık Sektöründe Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık, Ankara: Cem Web Ofset

Fiske J. (1996) İletişim Çalışmalarına Giriş Çev. Süleyman İrvan,Ankara:ARK

Freedman J.L.,Sears D.O.and Carlsmith J.M. (1993) Çev.Dönmez A.,Sosyal Psikoloji,Ankara:İmge Kitabevi

Garnham, A. and Oakhill, J. (1995) Thinking and Reasoning,Oxford:

Blackwell Pub.

Ge’rstle, Jacques ( 1992 ) La Communication Politique, Paris : Presses Universitares de France

Glaser,E. & Watson, G. ( 1939 ) Manual of Directions for Discrimination of Arguments Test, New York; World Book Co.

Grunberg, Teo. (2000) Sembolik Mantık El Kitabı, Ankara; Metu Press Hall, s.,(1994) “İdeolojinin yeniden keşfi: Medya çalışmalarında baskı

altında tutulanın geri dönüşü”, çev. ve Der. M. Küçük, Medya, İktidar,İdeoloji,Ark Yayınevi,Ankara:169-209.

Hart,P.R.(1997) Modern Rhetorical Criticism, Massachusettes:

Allyn&Bacon

Huseman,R. and Lahiff, J. and Penrose,J.M.Jr. (1991) Business Communication, New York: The Dryden Press

İnceoğlu, M. (2000) Tutum- Algı İletişim, Ankara: İmaj Yayınevi Kaya, B. İş ve Yönetsel İletişim, Siyasal Kitabevi Ankara: 2004

Kocabaş F. ve Elden M. Ve Yurdakul N. (2002) Reklam ve Halkla İlişkilerde Hedef Kitle, İstanbul: İletişim Yayınları

Köker, Eser. (1998) Politikanın İletişimi İletişimin Politikası, Ankara: Vadi Yayınları

Larson,Charles (1995) Persuasion, Reception, and Responsibility, California: Wadswoth Inc.

Muallimoğlu, Nejat. (1991) Bütün Yönleri ile Hitabet, İstanbul:Avcıol Matbaası

O’Keefe D.J. (1990) Persuasion Theory and Research, Newbury Park:

Sage Pub.

Oskamp,Stuart. (1997) Attitudes and Opinions, New Jersey: Prentice Hall Powell, G.N.,(1993) Women and Men in Management, Newbury Park: Sage

Publications

Püskülloğlu, A.(2000) Türkçe Büyük Sözlük,Ankara; Arkadaş Yayınevi

Robertson, I. S. (1999) Types of Thinking, London : Routledge

Sakallı,N. (2001)Sosyal Etkiler;Kim Kimi Nasıl Etkiler,Ankara:İmge Kitabevi

Siegel, H. (1988). Educating reason: Rationality, critical thinking, and education. New York: Routledge.

Schwartzenberg, Roger – Ge’rard (1977) Sociologie Politique, Paris : Rue Saint-Jacques

Tolungüç, A. (2000) Pazarlama Reklam İletişim, Ankara: A. Ü. İ.F. Reklam Atölyesi

Toulmin, S. (1965) The Discovery of Time, New York, Harper & Row .

Toulmin, S. (1964). An Examination Of The Place Of Reason In Ethics.

Cambridge University Pres.

Toulmin, S. (1967). Human Understanding, Princeton, N.J., Princeton University Press.

Toulmin, S. (1958). The Uses of Argument, Cambridge University Press.

Watson,J. B. (1958) Behaviorism,Chicago : University of Chicago Press.

Williams,J. And Best, D. (1990) Measuring Sex Stereotypes, New York :Sage Pub.

Zimmerman, H. D. (2001) Yazınsal İletişim,Konya: Çizgi Kitabevi Yayınları

MAKALELER

Atkinson, D. ( 1997) “A Critical Approach to Critical Thinking in TESOL”, TESOL Quarterly, Vol.31, No.1

Bahrami, A. (2004) “Engaging Young Learners in Critical Thinking”, 9th International BUSEL Conference Programme, Ankara.

Baron,Jonathan (1993) “Why Teach Thinking- An Essay;” Applied Psychology: an International Review,42(3) 191-237

Beyer, B. (1985) “Critical Thinking : What is It?” Social Education, 49,270-276.

Bettinghaus E. P. And Burgoon M. (1980) “Persuasive Message Strategies” in Miller G. R. And Rolof M. E. (ed), Persuasion : New

Directions in Theory and Research, California: Sage Pub. (Sage Annual Reviews of Communication Research Volume 8)

Collinson, L. And Hearn, J. (2000) “Critical Studies on Men, Masculinities and Managements” in Davidson, M. And Burke (ed.), Woman in Management Current Research Issues, London: Sage Publications

Connolly, M. (2000) “What We Think We Know About Critical Thinking”,Critical Thinking : A Statement of Expert Consensus for Purposes of Educational Assessment and Instruction. The California Academic Pres, Millbrae, CA, 1990

Çakır, A. (1991) “Dil İnsanların Dünyaya Baktığı Gözlük mü?;” Milli Kültür,s.85; 13-14

D’Angelo, E. (1971) “The Teaching of Critical Thinking,” Amsterdam : B:R:Gruner

Davidson, B. (1998 ) “Comments on Dwight Atkinson’s, A Critical Approach to Critical Thinking in TESOL”, The Forum, Vol.32 No.1

Facione, A. (1998) “Critical Thinking: What It is and Why It Counts” ; California Academic Press.

Fox, H. ( 1994 ) “Listening to the World: Cultural issues in academic writing.”

Urbana,II, National Council of Teachers of English.

Gieve, S. (1998 ) “A Reader Reacts”, TESOL Quarterly, Vol.32,No.1

Holtgraves, T & Lasky, B. ( 1999 ) “Linguistic Power and Persuasion” ; Journal of Language and Social Psychology, Vol.18 No. 2, 196-205

Hosman, L.A. (1989) “The Evaluative Consequences of Hedges, Hesitations, and Intensifiers” ; Human Communication Research, Vol.15 No. 3, 383-406

Hosman, L. A. & Huebner, T. M. & Siltanen, S. A. ( 2002 ) “The Impact of Power-of- Speech Style, Argument Stregth, and Need for Cognition on Impression Formation, Cognitive Responses, and Persuasion”, Journal of Language and Social Psyschology, Vol.21 No.4, 361-379

Klaczynski Paul A., James Fauth, David H. Gordon, (1997) “Goal-orıented crıtıcal reasonıng and ındıvıdual dıfferences ın crıtıcal reasonıng bıases”, Journal of Educational Psychology, Vol. 89, No. 3, 470-485

Kocaman, Ahmet. ( 2003) “Söylem Üzerine”, Ankara; Metu Press

Özdemir E. (1995) “Kitle İletişim Araçları ve Türkçe”, Dil Derneği: Kitle İletişim Araçlarında Dil Kullanımı (57-63), Ankara:Dil Derneği Ramathan, V. & Kaplan, R. ( 1996 ) “Audience and voice in current L1

composition texts: Some Implications for ESl Student Writers.”

Journal of Second Language Writing, 5, 21-34.

Schwartzenberg, Roger – Ge’rard (1973); A.g.e., s.167. İçinde; J. M. Cotteret

“Ggouvernants et gouvernes”, La Communication Politique, Paris

Soykan Ö. Naci. (1991) “Türkçe’nin Felsefe Yolları”, Milli Kültür,s.85; 1-14 Sparks, J. & Areni, C & Cox, C. ( 1998 ) “An Investigation of The Effects of

Language Style and Communication Modality on Persuasion” ; Communication Monographs, Vol.65,108-125

Swan, W. and Langlois, J. (1998) “Sexism and Stereotypes in Modern Society,” Washington D.C. : American Psychocological Asso.

INTERNET ADRESLERİ

http://www.performance-appraisal.com/home.htm http://www.weitzenegger.de/en/zopp.html

http://lgausa. com/logframe_approach. htm

http://ekutup. dpt. gov. tr/planlama/42nciy?l/yilmaz. pdf sephen.downes@ualberta.ca

writing @ CSU : Writing Guide www. concenric. net www.goreason.com

EKLER KONUŞMA METNİ 1:

CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL: Olabilir. Zaten hâdise şudur: Türkiye’de “Susurluk olayı” dediğimiz olay; efendim, Susurluk’ta bir arabanın içinde üç kişi var. Bunun arkası var. Tamam, arkası varsa bunu çıkarın. Kim çıkaracak? Devlet çıkaracak. Öyle de yine, eğer devletin birtakım görevlileri birtakım cinayetlere karışmışsa, o cinayetleri işleyen devlet değildir, işleten de devlet değildir; bu cinayetlere karışanlardır.

Epeyce zamandan beri anlatmaya çalışıyorum ki, “Devletin görevlisiyim.” diye ortaya çıkıp da, kendiliğinden kanunsuz, sorumsuz işler yapanlar sorumludur.

Ayrıca, “Efendim, biz bunu yaptık ama, bize birisi yap dedi de onun için yaptık…” O birisi kimse, o da sorumludur. Cinayeti kim işlediyse, işleten de onunla şeriktir. Devletin ne kusuru var? Devlet bir bütün, devlet bir hükmi şahsiyet. Devlet, sadece o 3 tane, 5 tane adamdan ibaret değil; devlet bir küldür. Ama, yine ifade ediyoruz ki; bu hâdisede, kanunsuz olan herhangi bir hâdisede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kanunsuzluklara devlet olarak iştiraki mümkün değildir.

Benim başında bulunduğum devlet veya başka birisinin başında bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir açık rejim ve her şeyin söylendiği bir ülke; mahkemelerinin açık olduğu, Parlamentosunun açık olduğu, Parlamentosunun hür ve serbest olduğu ve meydanların açık olduğu, hür ve serbest olduğu bir ülkede kim cinayet işleyebilir ve bunu gizleyebilir veya kim cinayet işletip de bunu gizleyebilir? Bu, mümkün değildir.

Onun içindir ki hâdise; evet, burada bir cinayet örgütü vardır, devlet bu cinayet örgütünü çözmeye çalışırken, devletin bir takım suçlamalara maruz kalması, bence vahim bir olaydır. İkisini beraber düşüneceğiz. Yani, bir taraftan; bu cinayetleri kim işlediyse onun yakasına yapışmalıyız; diğer tarafta ise, devlete yönelecek herhangi bir töhmeti külliyen reddetmeliyiz.

Denebilir ki, “Efendim, birtakım kimseler, şu şahıs, bu şahıs bunların içine girmiş olabilir.” Ama, o devlet değildir.

KONUŞMA METNİ 2:

GÜNERİ CİVAOĞLU: Ben siyasi bunalımdan zaten bahsetmiştim.

CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL: Şimdi bakınız, ben, burada şunu söylüyorum: Benim bulunduğum mevkiinin icabı, ben Anayasa ve rejim savunucusuyum. Hiç kimse zannetmesin ki, ben Anayasa ve rejimi savunurken, siyasi iktidarı savunuyorum. Ben siyasi iktidarı savunamam.

Siyasi iktidar kendisini savunur.

Ama, devleti ve rejimi ben savunurum; o benim görevimdir. Başka bir şey daha söyleyeyim; ben, devleti ve rejimi savunursam, sanki siyasi iktidarı savunmuş gibi olurum endişesiyle devleti ve rejimi savunmaktan vazgeçemem.

Ben diyorum ki, Türkiye bir anayasa devletidir. İşte Anayasası. Bu Anayasa’yı beğenmeyebilirsiniz, 20 maddesini değiştirdik zaten, 20’sini daha değiştirelim; yolları ve usulleri vardır, hiçbir şey tıkalı değil.

Ama, ben de bu Anayasa’nın öngördüğü şekilde Cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Bu Anayasa’nın tarif ettiği şekilde seçilmiş, buraya gelmişim ve 4 sene evvel 16 Mayıs günü yapılan seçimde hiçbir tartışma olmamış, ondan sonra da bu seçimle ilgili hiçbir tartışma olmamış.

Binaenaleyh, Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tayin ettiği bir kurum. Ben bu büyük kurumun başıyım, hem devletin başıyım, hem milletin birliğini temsil ediyorum, devletin birliğini temsil ediyorum, aynı zamanda şu Anayasa’nın bana verdiği görevleri yapıyorum. Ve ben diyorum ki, Türkiye kuralsız bir ülke değil, kuralları var; kurumsuz bir ülke de değil, kurumları var.

Kurumlarının daha iyi işlemesini istiyoruz, ayrı mesele.

Kurumlarının bir tanesi Meclis’tir, bir tanesi de Hükümet’tir. Şimdi bakınız, bu çoğulcu sistemde, eğer kurumlardan birinden şikayet varsa, sanki hepsinden şikayet var, sanki devlet felç olmuş ve sanki bir münferit meseleyi

alıp, - Yöntem hatasıdır bu.- bunu büyütüp, bunun tümünü devletin işlemezliğine mal etmek suretiyle, rejiminin işlemezliğine mal etmek suretiyle rejime alternatifler aramaya kalkarsak işin içinden çıkamayız.

KONUŞMA METNİ 3:

Ali Kırca: 3 Kasım'a az bir zaman vardı. 3 Kasıma kadar bu tepkinin erimeye uğraması mümkün mü? Yada neyi değiştirecek AKP' ye yönelen, eğer gerçekten anketler doğruysa, bu ilgiyi?

Mesut Yılmaz: AKP' nin oylarında ciddi bir düşme olabileceğini söylemiyorum. Ama kararsız oyların yönelmesi nedeniyle AKP'nin geçilebileceğini söylüyorum. Bunu geçmeye en yakın parti de diğer partiler içerisinde geleceğe dönük vatandaşı en ikna edici parti olacaktır.

Ali Kırca: Onun adı belli değil ama kim ikna ederse onun partisi.

Mesut Yılmaz: Umarım ANAP olur.

Ali Kırca: Ama başkası da olabilir diyorsunuz, ikna eden kim olursa o olur...Peki, bugün Sayın Derviş'le görüşmenizde, onun ittifak arayışlarından bir sonuç çıkmış mı? Yada Kemal Derviş ile sadece solda değil bütün merkez-sağ ve solla birlikte mi ittifak arıyor? Onun ki de geniş cepheli bir ittifak arayışı mıdır?

KONUŞMA METNİ 4:

Ali Kırca: (Kararsız seçmenlerin yüzdesi )İki-üç ay önce bu yüzde 60'lardaydı.

Mesut Yılmaz: Ama şu anda bile hiçbirinde yüzde 25'in altında değil.

Biz olumsuz koşullarda seçime gittiğimize göre, bizim seçmenlerimiz doğal olarak başka partilere oy vereceğini, muhalefet partilerine oy vereceğini açıkça ifade eden seçmenler kadar tepkili değiller. Onlar henüz daha kararsız seçmendir. Onlar, bize tepki duymakla birlikte henüz daha diğer partilere yönelmemiş olan seçmenlerdir. Ben inanıyorum ki, şimdiye kadar ve şu anda yapılan bütün anketlerin aksine bundan sonra seçimin neticesini belirleyecek o kitledir. O kararsız kitle, hangi partiye yönelirse, mevcut partiler içerisinde hangisine ağırlık verirse, destek verirse, seçimden o birinci parti çıkacaktır.

Belgede T. C. ANKARA ÜN (sayfa 126-155)

Benzer Belgeler