• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: T CAR KRED VE T CAR KRED R SK HAR TASI

2.1. Ticari Kredi

2.1.1. Ticari Kredi Riskine Neden Olan Faktörler

Di er risklerle birlikte kredi riskinin de zaman, co rafi bölge, konjonktürel geli meler ya da sektörel özellikler vb. de i kenlere göre ölçülebilmesi ya da di er bir ifadeyle tahmin edilebilmesi, aslında risk kavramının temel unsurudur. Bir risk tanımlanırken, kullanılan ifadelerin do rulu unu ve yeterlili ini; riske maruz deger için tahmin edilen risklerin ortaya çıkma olasılıklarının gelecekteki gerçek istatistiki verilere uygun olması belirleyecektir.

Bu yüzdelerin bir bütün olarak maksimum do rulu u ifade edebilmesi, ele alınan de er için her türlü riskin tanımlanmı olmasına ba lıdır. Risk ölçümünde temel olan riskin sıfıra indirgenmesi olmayıp, riskin minimuma indirilmesi ya da azaltılmasıdır (Sayım, 2006:24)

Ticari kredi riskinin en aza indirilerek banka toplam riskinin kontrol altında tutulması gayreti (challenge), olası krizlerin ön direncinde ve kriz yönetimi sürecinde önem ta ımaktadır. Risk türleri içindeki etkisi ve yönetimi açısından di er risklerden ayrılan kredi riskini do uran faktörler Tablo 2.1’de belirtilmi tir. Genel siyasi ve ekonomik faktörler, do al etmenler, borçluya özgü faktörler ve bankaya özgü faktörler incelendi inde, bankaya özgü faktörlerden; kredi sürecinde yetersiz finansal analiz-istihbarat, yetersiz teminatlandırma, yetersiz kredi izleme süreci ve kredi takip süreçlerinin bankalar tarafından rasyonel yönetimini sa layacak süreç ve sistemlerin geli tirilmesi yönündeki çabalar krizlerle mücedelede büyük etki sa layacaktır.

Kredi de erlendirme sürecinde risk olu umunun önlenmesini teminen yukarıda belirtilen önlemlerle birlikte banka risk haritasındaki risklerin kontrol altında tutulması sa lanabilecektir. Aksi takdirde bankalar sorunlu ve batık kredi yönetimiyle de zaman ve enerjilerini bo a harcamak zorunda kalacaklardır. Bu olumsuz süreç de bankaların kârlılı ına ve sermaye yeterlili ine negatif katkı yapacaktır.

ekil 2.1: Kredi Riskini Do uran Faktörler

Kaynak: Altınta (2006:360)

2.1.1.1. Temel Kredi Riski

Kredi riskindeki temel olumsuzluk verilen kredinin geri dönmemesidir. Kredinin geri dönme ihtimalini arttırılması amacıyla kredi tahsisinden önce kredi mü terisinin çok yönlü ara tırılmasının yapılmı olması gerekmektedir. Bu ara tırmalarda, i letmenin faaliyet riskleri ve zararları, i letme sermayesi yeterlili i, nakit akım düzensizli i ve yetersizli i, nakit açı ının niteli i, i düzeninin bozulması ya da kesintiye u raması, kredi teminatlarının henüz pazarlanabilir veya satılabilir nitelik ta ıyıp ta ımadı ı,

Genel Siyasi ve Ekonomik Faktörler Do al Etmenler Borçluya Özgü Faktörler Bankaya Özgü Faktörler

Politik çevre; hükümet politika ve tesvikleri, Para, maliye ve gelir politikaları,

Adalet ve icra-takip sistemi, Ekonomik ve siyasi krizler, Dıssal soklar.

Deprem, sel ve benzeri dogal afetler,

Kuraklık, vb.

Üretilen mal veya hizmetin kalitesi, maliyeti,

Fiyatlama ve pazarlama politikaları,

Tüketici tercihleri ve teknolojik gelismeler, Grev ve diger yerel etmenler, Yönetim becerisi,

Yetersiz istihbarat,

Yetersiz/hatalı finansal analiz ve degerlendirme,

Yetersiz veya degersiz teminat,

Yetersiz izleme,

Gecikmis/çok erken/hatalı girisimler.

kredi teminatlarının niteli inin ve bu çerçevede belirlenen rayiç de erinin bir de er azalı ına kar ı hassasiyetleri, ülkesindeki veya faaliyette bulundu u endüstrideki ekonomik istikrar, kredi dökümantasyonunun yeterlili i, kredi artlarına uygunluk, borçlu ve kefillerinin finansal durumunun yeterlili i gibi hususlar ara tırılmalıdır. Temel kredi riskini engelleyebilecek hususlardan en önemlisi olan kredi istihbarat ve ön inceleme sürecinde firmaların mali ve mail olmayan analizlerinin çok dikkatli yapılması gerekmektedir. Özellikle firmaların finansal analizlerinin “Uluslararası Finansal Raporlama Standartları”na yakınsanan “Türkiye Finansal Raporlama Standartları” ve 2012 yılının Temmuz ayında yürürlü e giren Türk Ticaret Kanunu’ndaki finansal raporlama direktifleri do rultusunda yapılmasının önemi daha da ortaya çıkmaktadır. Firmaların finansal durumlarının tam olarak belirlenmesi ve analizin sa lıklı yapılabilmesi ile kredi kararları daha sa lıklı alınabilecek ve temel kredi risk oranı minimum seviyelere indirilebilecektir.

2.1.1.2. Piyasa Konjonktüründe Olu an Kredi Riski

Piyasa riskinden kaynaklanan kredi riski, vadesi gelmeden önce taraflardan birinin ödeme güçlü ü içine girerek sözle me artını vadesinde yerine getiremeyecek duruma dü mesiyle, di er tarafın kendi finansal yükümlülüklerini kar ılamak için aynı i lemi yeniden yeni piyasa fiyatlarıyla gerçekle tirmek zorunda kalmasıyla olu an risktir. Bu durumda kayıp, piyasa fiyatlarının ilk sözle medeki fiyatın üstünde olması halinde gerçekle ir. Riske maruz miktar, ilk sözle me fiyatı ile ortaya çıkan piyasa fiyatı arasındaki negatif de erdir (Aksel, 2001:70).

2.1.1.3. Kalıntı Riski

Basel II Uzla ısı, bankaların kredi riskini veya kar ı taraf riskini teminat, garanti veya kredi türevleri ile netle tirmelerine izin vermek suretiyle sermaye gereksiniminin azaltılmasına olanak vermektedir. Bankalar, kredi riskini azaltmak için kredi riski azaltımı teknikleri kullanırken, bu tekniklerin kullanılması, riskin bütünündeki azalmanın daha az etkili olmasına neden olabilmektedir. Bundan dolayı, bankaların kar ı kar ıya bulundu u bu riskler (yasal risk, sözle me riski ya da likidite riski gibi), denetim otoritesi tarafından ele alınır. Bu tür risklerin ortaya çıkması halinde, asgari yükümlülüklerin yerine getirilmi olması dikkate alınmaksızın, banka kendisini riskin

do du u tarafa kar ı beklentilerinin de üzerinde bir kredi riski tutarı ile kar ı kar ıya bulabilir. Bu risklere örnek olarak unlar verilebilir (Öker, 2007:146);

• Alınan teminatın zamanında likit hale getirilememesi (karsı tarafın temerrüde dü mesi halinde),

• Garantörün ödeme yapmayı reddetmesi veya geciktirmesi,

• Hukuki geçerlili i ara tırılmamıs kredi dökümanlarının istenilen hukuki sonucun elde edilmesinde etkisiz kalması.

2.1.1.4. Kredi Yo unla ması Riski

Kredi yo unla ması kavramı bankaların gerçek ki i, tüzel ki i yahut bir gruba kullandırdıkları kredilerin tutar ve/veya vade olarak yo unla ması olarak tanımlanabilece i gibi ülke ekonomisinin ana faaliyet kollarında olu abilecek yo unla maya da i aret edebilir. Bu anlamda kredi yo unla ması aktif kalitesini azaltarak portföy riskini artırdı ı ölçüde sektörün önemli bir yapısal sorunu olarak görülmektedir. Özellikle kredi yo unla ması ya anan sektörlerde temerrüde dü me olasılı ının arttı ının gözlemlenmesi bu riski bir kat daha önemli hale getirmektedir (Ülbe i, 2009:95).

Risk yo unla ması, bir risk tutarının veya grup halindeki risk tutarlarının bankanın esas faaliyetlerini yürütebilme kabiliyetini tehdit edebilecek derecede yüksek (bankanın sermayesi, toplam aktifleri veya bütüncül risk seviyesi ile orantılı olarak) zararlara neden olabilme potansiyelidir. Risklerin yo unla ması, bankaların kar ılastıkları büyük sorunların en önemli nedeni durumundadır. Risk yo unla maları, bankaların aktiflerinde, pasiflerinde ya da bilanço dısı kalemlerinde, i lemlerin yürütülmesi veya gerçeklestirilmesi (ürün ya da hizmet) esnasında veya bu geni kategorilerdeki risk tutarlarının farklı kombinasyonları eklinde ortaya çıkabilmektedir. Kredilendirme faaliyeti, birçok bankanın en temel faaliyeti oldu undan kredi riski yo unla maları sıklıkla banka içerisindeki en önemli risk yo unla masını olu turmaktadır. Kredi riski yo unla ması, yo unla mayı meydana getiren her bir tarafın kredibilitesi üzerinde olumsuz etkiye sahip bulunan ortak veya birbiri ile ili kili (korele) risk faktörlerine dayanmaktadır (Öker, 2007:148).