• Sonuç bulunamadı

DENİZ TİCARETİ VE ULAŞTIRMA AĞLARI 1.1 DENİZ TİCARETİ

1.1.1. Ticaret Kavramı

Ticaret eski çağlardan beri devam eden bir iktisadi faaliyettir (Postacıoğlu, 1981; 1). Belirli bir seviyeye ulaşmış insan toplulukları içinde, üretim – tüketim çarkının dönmesini sağlayan ve esas itibariyle mübadeleye dayanan faaliyetler mevcuttur. Hem iktisat, hem hukuk ilimlerini ilgilendiren bu faaliyetlere ticari faaliyetler denilmektedir (Poroy, 1977; 3). Ticaretin, ne iktisatta ne de hukukta tam ve ilmi bir tarifi yoktur. Bununla birlikte bu tabirin her iki ilimde ifade ettiği mana şu şekilde açıklanabilir. Kuyucak’a göre (1939; 17), klasik iktisatta ticaret, sanayinin bir kısmıdır. Sanayi üç kısımda incelenmektedir:

1. Zirai Sanayi 2. İmalat Sanayi 3. Ticari Sanayi

Hukuk tabiri olmak üzere ticaret, hem ticari sanayii hem de imalat sanayini içerisine almaktadır.

Diğer yandan, ekonomi ve hukuk bilimlerinde ticaretin tanımlamaları yapılmış ancak bu iki bilimde ticaret sözcüğünün farklı anlamlar içerdiği görülmüştür. Bu durumu Birsel (1970; 3), ticaret kelimesi, günlük lisanda genel olarak, büyük çaplı alış verişi, iktisatçıların dilinde ise servetlerin el değiştirme ve dağıtımını ifade ettiği halde, ticaret hukuku terimi içinde özel bir anlam taşır şeklinde ifade etmiştir.

Ekonomi bilimi açısından ticaret, üretilen malların tüketim alanına gönderilmesini, başka bir deyişle, üretim ile tüketim arasındaki aracılık (değişim) faaliyetlerini ifade eder (Arkan, 1998; 1). Klasik ekonomide ticaret, sanayi hareketlerinden tamamen ayrı imiş gibi değerlendirilir. Sanayi, ürün üretir. Ticaret

ise bunu tüketiciye ulaştırır (Postacıoğlu, 1981; 1). Erem’e göre (1967; 3), iktisat ilminde ticaret yalnızca malın dolaşımı ve dağılımı ile ilgilidir, üretim ticarete girmez. Dar anlamda ticaret fertler arasında mal ve hizmet değişimidir. Ticaretin iktisadi tarifinde, tacir, sanayiciden açıkça ayrılır. Tacir satmak üzere mal alır, bu malları olduğu gibi veya önemli surette şeklini değiştirmeden müşterisine teslim eder. Sanayici sattığı malları bizzat üretir veya imal eder veya şeklini önemli ölçüde değiştirir. Ticaretin esas rolü mübadele, sanayinin ise imal ve üretimdir .

Hukuki açıdan ticaret sözcüğü, daha geniş anlaşılmakta ve bunun mal değişimine aracılık etmesinin yanı sıra, üretim ve tüketim faaliyetlerini de kapsadığı kabul edilmektedir. Dolayısıyla, hammadde veya diğer malların makine ya da sair teknik vasıtalarla işlenerek yeni ve değerli ürünler meydana getirilmesi şeklinde ifade edilen fabrikacılık faaliyeti de, hukuki bakımdan ticaretin kapsamı içinde yer almaktadır (Arkan, 1998; 1; Poroy, 1977; 3). Hukuk ilminde ticaret malların üretim, tedavül ve dağılımını ilgilendiren bütün insan faaliyetlerini kapsar. “Kar temin etmek üzere” üzere yapılan bütün işlemler ticaret kavramına girer. Bu anlamda sanayi ticaretin bir şubesi ve sanayici de tacirdir (Erem,1967; 3).

Ticaret sözcüğünün kapsamını Birsel (1970; 3) şu şekilde açıklamaktadır: Türk hukuk sistematiğinde, ticari işletmelerle ilgili ve onlara uygulanan hukuk kurallarının tümüne Ticaret Hukuku denilmektedir. Ticari işletme kavramı, kanun koyucunun tesbit ettiği anlam çerçevesinde, yalnız ticarethaneyi (servetlerin el değiştirilmesi ve dağıtımını yapan kuruluşlar) değil, fabrikacılığı (hammadde veya diğer malların makine yahut sair teknik araçlarla işlenerek yeni veya değerli ürünler vücuda getirilmesi) ve belli nitelikleri kazanmış iseler zirai işletme, zanaatkar ve güzel sanatlarla uğraşan kimselerin sahip oldukları kuruluşları da kapsamına almaktadır. Bununla beraber, esnaf işletmeleri, genellikle serbest meslekler, güzel sanatlarla ilgili uğraşlar, küçük ziraat işletmeleri ticaret hukukunun alanı dışında kalmaktadır.

Ticaret kavramı başka bir çalışmada, malların, hizmetlerin, malî kıymetlerin, hammaddelerin alışı ve satışı, mal ve hizmetlerin ticarî amaçla değiş-tokuşu ya da

ihtiyaç duyulan mal ve hizmetlerin farklı kimseler arasında mübadelesidir (Uslu, 2007) şeklinde tanımlanmıştır.

Ticaret, en kısa tanımıyla, malların değişimi şeklinde ifade edilebilir. Toplumun gelişmesiyle, iş gücü, ulaştırma, haber, özen ve değişime konu bir çok araç ticarete konu olmuştur (Ovens, 1981).

Ticaret kelimesinin sözlük anlamına bakıldığında birbirine benzer tanımlamalar yapıldığı görülmektedir. Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde Ticaret kavramı; 1.Ürün, mal vb. alım satımı ve 2. kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği olarak tanımlanmıştır (http://www.tdk.gov.tr). Türkçe Sözlük’ te Ticaret; 1. kazanç ereğiyle yürütülen her türlü alım satım etkinliği, 2. bu etkinlikle ilgili bilim, 3. her türlü ürün ve malın alım satımı, 4. alış veriş sonucu yararlanılan fiyat farkı şeklinde tanımlamaktadır (Püsküllüoğlu, 2003; 1332).

Ticaret kavramı İngilizce’de farklı kavramlarla ifade edilmektedir. Bu kavramlardan ilki “trade” ikincisi ise “commerce” kavramıdır. Trade kavramı alım, satım ve takas işi (http://www.merriam-webster.com), İç ve dış piyasalarda mal ve

hizmetlerin değişimi (http://www.websters-online-dictionary.org), mal ve hizmetlerin insanlar ve ülkeler arasındaki değişimi ya da alım satım faaliyetleri (http://dictionary.cambridge.org) şeklinde tanımlanırken “Commerce” kavramı ulaştırmayı da içine alacak daha kapsamlı bir boyutta malların alım satım ya da değişimini içermektedir (http://www.merriam-webster.com).

Ticaret iç ticaret ve uluslararası ticaret olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Alıcı ve satıcının aynı ülkede bulunduğu, ticaret konusu malın aynı ülkenin bir yöresinden diğerine nakledildiği veya aynı mahal içinde el değiştiği ticaret türü iç ticaret (dahili ticaret) diye adlandırılmaktadır. Alıcı ve satıcının ülkeleri farklı olduğunda, buna dış ticaret, uluslararası ticaret veya sınır-ötesi ticaret denir. Acar’a göre (2000; 1) dış ticaret, uluslararası iktisadi ilişkilerin bir kısmını oluşturur ve ülkelerin birbirleriyle olan mal ithal (dış alım) ve ihracını (dışsatım) inceler. Buna turizm, uluslar arası ulaştırma, taşıma, haberleşme, bankacılık, sigortacılık, dış ülkelerde işçilerin veya sermayenin çalıştırılması gibi hizmet hareketleri ile, yabancı yatırımlar vb. sermaye

hareketleri de eklenirse “Uluslararası İktisat” adı verilen bir bilim oluşur. Dış ticaret Seyidoğlu (2003; 3) tarafında şu şekilde tanımlanmıştır: Ülkenin dış dünya ile yaptığı ve yalnızca mal alım ve satımlarını kapsayan işlemlerdir. Dış ticaret kavramı uluslararası ekonomik işlere göre daha dar kapsamlı olup yalnızca mal akımlarını inceler. Farklı ülkeler arasında yani sınır-ötesine mal ve hizmet hareketleri yapılmasını gerektiren dış ticaret dünya ekonomisini etkileyen en önemli iktisadi faaliyetlerden biridir (Uslu, 2007).

Benzer Belgeler