• Sonuç bulunamadı

28.10.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6750 sayılı Ticari işlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (TİTRK), 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. TİTRK aslında ticari hayatta bir güvence olarak teslimsiz taşınır rehin hakkının kullanımının yaygınlaştırılması, taşınır rehninde 3. kişilerin rehin hakkını bilebilmeleri ve bundan haberdar olabilmeleri ve taşınır rehnine konu taşınır malların kapsamının genişletilmesi, rehinde aleniyetin sağlanması ve rehnin paraya çevrilmesinde alacaklıya veya alacaklılara alternatif yolların sunulması suretiyle rehin konusu yapılan mala ve finansmana erişimi kolaylaştırmak olarak belirlenmiştir.

Kanun’un gerekçesinde, ulusal ekonomilerin korunması ve gelişmesi açısından büyük işlevler üstlenen KOBİ’lerin rolünün Dünya ekonomisindeki küreselleşme süreci ile her geçen gün artmakta olduğu ve bu önemli büyümenin aksine KOBİ’lerin iş potansiyellerini arttırmak için gerekli olan finansmana erişimlerinin zor olması ve bu hususun da KOBİ’lerin gelişmesini olumsuz etkilemesi üzerinde durulmuştur. Bu sorunun çözümünde, KOBİ’lerin ulaşmak istedikleri finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve diğer ulusal/uluslararası firmalarla rekabet güçlerini arttırmaları amaçlanmış ve bu çerçevede TİTRK’nın hazırlandığına vurgu yapılmıştır.

TİTRK m. 3’e göre rehin sözleşmesinin hangi gerçek ve/veya tüzel kişiler arasında yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca TİTRK m. 2 uyarınca da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) tarafından gerçek/tüzel kişiler arasında kanun kapsamında kurulacak ilişki için

“Rehinli Taşınır Sicili” oluşturulacağı belirtilmiştir. Bu sicilin mevzuatı uyarınca kendi özel siciline tescili zorunlu olanlar dışındaki taşınır varlıklar üzerinde TİTRK kapsamında tesis edilecek rehinlere ilişkin tescil, terkin, değişiklik gibi tüm iş ve işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirildiği ve sunulduğu merkezi ve aleni bir sicil olduğu belirtilmiştir.

TİTRK m.5/l’de rehin hakkına konu olacak taşınır varlıklar tahdidi olarak sayılmış ve TİTRK m. 5/8’de de ilgili mevzuat gereğince özel sicillere kaydı yapılması gereken rehinlerden bahsedilerek bu rehinlerin “Rehinli Taşınır Sicilli”nde belirtileceği ve bu sicile bildirileceği düzenlenmiştir. Ayırca bu sicile bildirime ilişkin usul ve esasların yine GTB tarafından çıkartılacak yönetmeliklerle belirleneceği de düzenleme altına alınmıştır.

50

TİTRK m. 8/3’de ise taşınır rehnine ilişkin olarak; TİTRK dışında diğer kanunların ilgili maddeleri uyarınca sicile tescili zorunlu olan taşınır rehinlerine ilişkin hükümlerin saklı olduğuna vurgu yapılmış ve başka kanunlara tabi olan rehinler için TİTRK’nın rehin hükümleri çerçevesinde tescil yapılamayacağı açıklanmıştır. Bu çerçevede TSHK kapsamında yer alan uçak siciline tescili zorunlu hava araçlarına ilişkin ipotek hükümleri saklı tutulmuştur.

TİTRK m. 5/2 çerçevesinde ayrıca esnaf işletmesinin ve ticari işletmelerin tamamı üzerinde rehin kurulması durumunda, rehnin kuruluşu anında işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan her türlü varlığın rehin kapsamında olacağı düzenlenmiştir. Yine TİTRK m.

8/3’e paralel bir düzenleme olarak eğer bu rehnin diğer kanunlarca başka bir sicile tescil edilmesi gerekiyorsa bu rehnin ilgili sicillere de bildirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

Ayrıca önemli bir düzenleme olarak eğer sicile tescil edilen rehin hakkından daha önce sicile tescil edilmiş başkaca bir rehin hakkı olması halinde, sicile yeni tescil edilen hakkın daha önceki rehin hakkından sonra sicile kaydedilmesi gerektiği de düzenleme kapsamına alınmıştır. Bu çerçevede ticari işletme ve esnaf işletmelerinin sicillerinin ayrı olduğu ve bu kişilerin rehin haklarını ticaret veya esnaf siciline bildirdikleri söylenebilecektir.

TİTRK m. 17’de: “21/7/1971 tarihli ve 1447 sayılı Ticari işletme Rehni Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır” denilmektedir. TİTRK, Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun ilgili hükümlerini yürürlükten kaldırmamış olduğundan uçak siciline kayıtlı olan hava araçlarının ipoteği halen TSHK hükümlerine tabidir.

Hava aracı teriminin aslında hangi tür araçları ifade ettiğini, hava aracı ipoteğinin hava aracını konu alan bir rehin hakkı olduğunu, hava aracı üzerinde ipotek kurulabilmesi için uçak siciline tescilin zorunlu olduğu ve bu hususun kurucu unsur olduğu belirtilmiştir.

Hatta uçak siciline tescilin aynı zamanda rehin hakları için aleniyet sağladığından da bahsedilmiştir. Bu kapsamda hava aracı ipoteğinin TSHK’da özel olarak düzenlenmesi şaşırtıcı bir husus değildir. Ancak TSHK’da hüküm bulunmadığı hallerde de MK’nın hükümlerinin uygulama alanı bulacağı kuşkusuzdur. Medeni Kanun’un hem taşınır rehni hem de taşınmaz rehni hükümlerine başvurulmasının sebebinin, taşınır rehnine konu olan hava aracının teslimsiz ve sicilli bir şekilde rehnedilmesi nedeniyle olduğunun bir kez daha belirtilmesi gerekmektedir. Nitekim bu husus TSHK’nın 65. maddesinde de

51

belirtilmiş ve TSHK m. 2’de aksine bir hüküm bulunmadıkça hava araçlarının menkul mal hükümlerine tabi olduğu şüpheye mahal veremeyecek açıklıkta düzenlenmiştir.

1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren TİTRK’nın, TSHK’nın hava araçları ipoteği hakkındaki hükümlerini yürürlükten kaldırmadığını; bu sebeple TSHK hükümleri ışığında uçak siciline kayıtlı olan hava araçlarının ipoteğinin TSHK’nın ilgili hükümlerine göre yapılacağını belirtmek faydalı olacaktır.

52 8. SONUÇ VE ÖNERİLER

Ulaşım araçları ve özellikle uçak, gemi, balon, zeplin gibi araçlar taşınır mallardır. Taşınır mal olan hava araçlarının bu özelliklerine rağmen, taşıdıkları büyük ekonomik değer sebebiyle, genellikle ve uygulamada hava araçlarının teminat olarak rehnedilmesinde bir istisnai uygulama getirildiği ve genel kuralların aksine bu araçların rehnedilmesinde teslime bağlı taşınır rehni hükümlerinin değil, taşınmazlar için öngörülen ve kabul edilen rehin türü olan ipotek kabul edildiği görülmektedir.

Özellikle borç ilişkisinin teminatına konu edilen hava aracı üzerinde ipoteğin kurulması için hava aracının kaydedildiği uçak siciline tescil edilmesi zorunluluğunun ve taşınmaz olan hava aracının rehin hükümlerinin ipotek hükümlerine yaklaşmasının yerine olduğunu düşünülmüştür. Keza borçtan sorumlu olan hava aracı malikinin bir kazanç kapısı olarak hizmet sektöründe kullanarak gelir elde ettiği hava aracının zilyetliğini alacaklıya ve/veya başka bir kişiye devretmesi, hava aracı malikinin önemli bir gelir kaynağında mahrum kalması anlamına gelecektir. Bu durum da uygulamada hava aracı malikinin borcunu ödemesi için gerekli olan mali kaynaktan mahrum kalmasına yol açacak ve hava aracı maliki borcunu yerine getirmekte sıkıntıya düşecektir. Bunun sonucu olarak ise alacaklı, malikin hava aracının üzerindeki rehin hakkını paraya çevirmek suretiyle hava aracını sattıracaktır.

Hava araçları, ilgili devlet kurumlarınca tutulan uçak sicillerine tescil edilmiş olunup olunmadıklarına göre farklı kanun hükümlerine tabi olduğu görülmektedir. Bu açıdan sicile kayıtlı olmayan hava araçları üzerinde rehnin tesis edilmesi konusunda, TSHK’nın 65. maddesi dolayısıyla, taşınır mallara ilişkin genel hükümler uygulama alanı bulacaktır.

Ancak Türk Hukuku’nda hangi hava araçlarının sicile kaydedilmesi, hangi araçların sicile kaydedilmesinin zorunlu olmadığı noktasında kesin bir ayrım ve bu konuyu düzenler hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle mevcut kanunlarda ve mevzuatta düzenleme yaparak uçak siciline, uçak siciline kaydedilmesi zorunlu olan yani ipotekten yararlanabilecek taşınır mallar ile bu hükümlerden yararlanamayacak malların birbirlerinden net bir şekilde ayrılması ve dolayısıyla uçak siciline kayıtlı olmayan hava araçlarına MK hükümlerinin kıyasen uygulanması geleneğinin son bulması gerekmektedir.

53

TSHK m.70 gereğince, uçak siciline kayıtlı hava aracı üzerinde ipotek kurulması için yazılı bir ipotek sözleşmesinin yapılaması ve bu sözleşmenin getirdiği bir yükümlülük olarak hava aracı malikinin söz konusu rehin hakkını sicile tescil ettirmesi gerekmektedir.

Sicile kayıtlı olan hava araçları için yapılan bu düzenlemenin yani Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun hava aracı ipoteğine ilişkin hükümlerinin, ipotek müessesesinin sağlıklı şekilde işleyebilmesi açısından yetersiz kaldığını belirtmek gerekmektedir. Bu eksikliğin, Türk Medeni Kanun’unda, Borçlar Kanunu’nda ve/veya Ticaret Kanunu’ndaki rehine ilişkin düzenlenen hükümlerle kıyasen doldurulması mümkün değildir. Bu noktada, Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda aksine bir hüküm bulunmaması şartıyla, öncelikle hava aracı ipoteğine nitelik olarak daha çok benzerlik arz eden ve Ticaret Kanunu’nda hükme bağlanan gemi ipoteğine ilişkin hükümlerin uygulanması yerinde olacaktır. Medenî Kanun’un ilgili hükümlerinin uygulanabilmesi için ise Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda Medenî Kanun hükümlerine açıkça bir atıfta bulunulması veya gerek Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda gerek de Türk Ticaret Kanunu’nda konuya uygulanabilecek bir hükmün yer almaması gerekmektedir.

Uçak sicili TSHK m. 52 gereğince sicildeki hak sahibine olumlu bir sahiplik sağlamaktadır. Başka bir ifade uçak sicilindeki mevcut hak sahipliğine veya sicilde yer alan diğer görünümlere dayanarak ipotek hakkına sahip olan kişi, yanlışlıkla sicildeki görünüme dayanarak tescil edilmiş hakkının mevcut olduğunu iddia edebilir ve sicildeki bu yanlış görünüme dayanarak elde ettiği hakkı korunacaktır. Ancak uçak sicili ipoteğin tesisi açısından olumsuz bir himaye teşkil etmemektedir. Bu durum da hava aracı üzerinde iyi niyetle ipotek hakkı iktisap eden kimsenin, tescil edilmemiş bir aynî hakkının mevcut olmadığını iyi niyetle de olsa dahi iddia edemeyeceği anlamına gelmektedir.

Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda ipotek hakkı sahibinin ipotek konusunun paraya çevrilmesi neticesinde alacağına kavuşmasına ilişkin olarak kabul edilen ilke, sabit dereceler sistemidir. Sabit dereceler sistemine ilişkin olarak Türk Hukuku’nda henüz açık bir hüküm bulunmamakla ve doktrinde bu konu oldukça tartışılmakla beraber, hava aracı ipoteğinde benimsenen sistemin sabit dereceler sistemi olduğuna TSHK’nın 79. maddesi lafzından ulaşmak mümkün olacaktır. Dolayısıyla tartışmalara açıklık getirmek ve hava aracı ipoteğinde uygulanacak sıranın net bir şekilde yorum yoluyla genişletilmesine izin vermeden tanımlanması gerekmektedir.

54

Hava araçları üzerinde kanuni ipoteğin tesisi uygulamada mümkün kılınmıştır. Ancak sadece Türk Sivil Havacılık Kanunu, hava aracının yapım, bakım ve onarımını sağlayan kişilere bu işlemleri nedeniyle sahip oldukları alacak haklarını teminat altına almak amacıyla, yapım, bakım ve onarım işlemine konu edilen hava aracı üzerinde uçak siciline tek taraflı talep ile ipotek hakkı tesciline imkan tanımıştır. Dolayısıyla burada sözü edilen kanuni ipotek türü dolaylı kanuni rehin hakkıdır. Hava araçları üzerinde birlikte ipotek tesis edilmesi de bu açıdan mümkündür. Ayrıca bu minvalde birlikte ipoteğin kural, paylı ipoteğin ise istisna olduğu söylenebilecektir. Ancak Medeni Kanun’un taşınmaz ipoteğine veya hava aracı ipoteğine ilişkin olarak düzenlenen hükümlerinde ise durum tam tersinedir. Keza MK’ya göre paylı ipotek kural, birlikte ipotek ise istisnadır. Birbiriyle çelişen bu iki hüküm aslında uygulamada taşıdıkları ekonomik değer nedeniyle birçok teminata konu olan hava araçları açısından ne kadar sınırlı bir hukuki düzenlemeye sahip olunduğunu da gözler önünde sermektedir.

TSHK’nın 73. maddesinde, hava araçları üzerinde yabancı para ile ödenecek olan borçlar için ipotek tesis edilmesi sağlanmıştır. Fakat söz konusu hüküm yabancı para üzerinden ipotek tesis edilmesi için Maliye Bakanlığı’nın iznini aramaktadır. Anılan hükümdeki Bakanlık izninin kaldırılması ve böylece Türk Ticaret Kanunu’ndaki ve Medeni Kanun’daki yabancı para ipoteğine ilişkin hükümler ile paralelliğin sağlanması uygun olacaktır. Ayrıca üzerinde ipotek hakkı tesis edilmiş bir hava aracının, hava araçlarının kısa zamanda ve oldukça hızlı şekilde yer ve ülke değiştirebilme özelliklerinden ötürü, Türkiye dışına çıkması veya çıkartılması ya da başka ticari ilişkiler sebebiyle farklı hukuki işlemlere ve ilişkilere tabi tutulması halinde; hava aracının bulunduğu devlet, Türkiye’de tesis edilen ipotek hakkını tanımayabilecektir. Bu olumsuzluğu giderebilmek ve uluslararası geçerliğe sahip bir teminat sistemi ihdas etmek gerekmektedir. Bunun için Cape Town Konvansiyonu ve Hava Aracı Protokol’ü imzalanmıştır. Bu teminat sistemi ile hava aracı işlemlerinde borçlu sıfatına sahip gerçek/tüzel kişilerin borçlarını ödemede temerrüde düşmeleri haline devletlerin herhangi bir şekilde borçlu gibi alacaklılara karşı sorumlu olmaları düzenlenmiştir. Ancak uluslararası platformda yapılan bu düzenlemelere ağırlık verilmesi, en başta uluslararası mevzuat hükümleri ile yerel mevzuat hükümleri arasında aykırılıkların giderilerek hukuki anlamda birlik sağlanması

55

ve globalleşen dünyada gerçekten uluslararası geçerliliğe sahip bir teminat sistemi kurulması gerekmektedir.

Belirtilen nedenlerle özellikle ve öncelikle hava aracı ipoteğinde yerel mevzuat hükümlerinin başka kanun hükümleriyle doldurulmasının önüne geçilerek, hava aracı ipoteğine uygulanacak hükümlerin net bir şekilde belirlenerek Türk mevzuatına eklenmesi; gerek ipotek alacaklılarının gerekse hava aracı maliklerinin haklarını hem ulusal hem de uluslararası boyutta korumak ve bu hakların teminatını oluşturmak açısından uluslararası hukuk düzenlemelerinin tamamlanması yerel mevzuat ile uluslararası mevzuat hükümleri arasındaki aykırılıkların giderilerek öncelikle uygulanacak hükümlerin belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Hava aracı ipotek işlemleri, değerlemesi ve daha genel olarak taşınır rehni ve değerleme işlemleri, gayrimenkul geliştirme ve yönetimi alanında başlı başına araştırma konusu niteliği kazanmış olduğu görülmektedir. Ancak konunun çok yönlü olarak ele alınması ve taşınır rehni, değerleme, tahkim ve finansal kiralama gibi yönleri ile de konunun irdelenmesine gereksinim olduğunun vurgulanması gerekli görülmektedir.

56

KAYNAKLAR

Akıncı, S. 1958. Türk Hukukunda Gemi İpoteği. Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayını, 94, Ankara.

Akipek, J., Akıntürk, T. ve Ateş Karaman, D. 2014. Türk Medeni Hukuku Başlangıç Hükümleri Kişiler Hukuku. 11. Baskı, Beta Yayıncılık, 130, İstanbul.

Akipek, J. ve Akıntürk, T. 2014. Eşya Hukuku. 2. Baskı, Seçkin Yayıncılık, 312, İstanbul.

Atamer, K. 2012. Gemi ve Uçak İpoteğinin Hukuksal Temelleri. 1. Baskı, On iki Levha, 87, İstanbul.

Dingreville, P. 1937. L’hypothéque mobiliére, sa distinction du gage sans dépossession, 74, Lille.

Eren, F. 2015. Borçlar Hukuku Özel Hükümler. 2. Baskı, Yetkin Yayıncılık, 865, Ankara.

Ertaş, Ş., Cumalıoğlu, E. ve Serdar, İ. 2017. Eşya Hukuku. 13. Baskı, Barış Yayınları, 565, İzmir.

Ertaş, Ş. 2013. Tescilli Taşınır Rehinleri, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol 8, Özel Sayı, 43(2):1159-1160.

Hızır, S. ve Turaev, A. 2008. Türk Hukuku’nda Hava Araçları Üzerinde İpotek Tesis Edilmesi. AÜHFD, C.LVII (3): 387- 394, 386-387.

Hofsetter, B. 1950. L’hypothéque aérienne, étude de driot comparé et de droit inrenationale, 15, Lausanne.

Kurtuluş, F. 2017. Hava Aracı İpoteği. Eşya Hukuku Dersi Projesi, Başkent Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, 48, Ankara.

Seliçi, Ö. 1974. Gayrimenkul Rehninde Boş Dereceye İlerleme Hakkı. İÜHFM, C. XL, S.1-4, İstanbul.

Sirmen, L. 2018. Eşya Hukuku. 6. Baskı, Yetkin Yayınları, 619, Ankara.

Steinauer, P.H. 2003. Les Driots Réels. 3éme éd., N.3032, Berne.

Tanrıvermiş, H., 2017. Gayrimenkul Değerleme Esasları, SPL Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu, Lisanslama Sınavları Çalışma Kitapları Ders Kodu: 1014 (Konut Değerleme Sınavı, Gayrimenkul Değerleme Sınavı), Ankara.

Tek, G.S. 2012. Ulaşım Araçlarının İpoteği. 1. Baskı, On iki Levha, 12, 69, 133, 134, 135, 136, 143, 151, 152, 173, 174 ve 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 213, 214, 215, 216, 217, 247, 248, 249, 250, İstanbul.

57 ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Zeynep Evrim İZTAN Doğum Yeri : Ankara

Doğum Tarihi : 26.10.1984 Medeni Hali : Evli

Yabancı Dili : Fransızca, İngilizce

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lise : Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi, 2002

Lisans : Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2009

Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı, 2015-2019

Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl

Çivi&Partners Law Firm/ALBRECHT&RIEDO, (2016-…)

Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.Ş.- Rönesans Holding, (2015-2016) Focus Gayrimenkul Yönetim Hizmetleri ve Dış Tic. A.Ş, (2012-2015)

Fiyapı Gayrimenkul Geliştirme ve İnş. San. Tic. A.Ş.ve Barışkent İnş. Taahhüt Tur.

Gayrimenkul Pazarlama İth. İhr. San. Tic. Ltd.Şti, (2010-2012)

Tiryakioğlu International Law Office, Prof. Dr. Bilgin Tiryakioğlu, (2009-2010) Devrim Hukuk Bürosu, (2008-2009)

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, (2007-2007)