• Sonuç bulunamadı

2.2. TOPLUMSAL GELİŞİME DESTEK FAALİYETLERİNİN ÖNEMİ

2.2.3. TGDF’nin Uygulama Esasları

Toplumsal Gelişime Destek Faaliyetleri için belirlenen esaslar genel uygulayıcı olan kurum tarafından uygulamadan sorumlu olacak kişi veya organların uyması geren esasları aşağıdaki şekilde ifade etmektedir (MKS: 338-1, 2005: 3-2).

(1) Toplumsal Gelişime Destek Faaliyetleri; halkın devlete ve Türk Silahlı Kuvvetlerine olan güvenini artırmak maksadıyla icra edilen faaliyetleri içerir. Temel hedef güven artırıcı faaliyetlerin icrasıdır.

(2) Toplumsal Gelişime Destek Faaliyetlerinin temeli halkla ilişkiler uygulamalarına dayanmaktadır. Halkla ilişkiler ise, halkın duygu ve düşüncelerini, beklenti ve isteklerini öğrenmek ve gerektiğinde taleplerini karşılayıcı tedbirler geliştirme uygulaması olarak görülmelidir. Bu faaliyetler, kesinlikle “vatandaşın karnını doyurmak”, “onlara hoşlarına gidecek hediyeler dağıtmak” ya da sadece mal ve hizmet dağıtma faaliyeti değildir. Bunu çeşitli yardım kuruluşlarının görev alanlarına giren konulardır. TSK açısından buradaki asıl hedef, Halkın sosyal gelişiminde toplumsal örnek oluşturmak amacıyla yürütülmesidir.

(3) Toplumsal Gelişime Destek Faaliyetleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin diğer kamu kurum ve kuruluşlarından ayrı ve kendi başına yürüttüğü faaliyetler olarak algılanmasının önüne geçilecek tedbirlerle birlikte yürütülmelidir. Bu uygulamalar, TSK’nin diğer kurum ve kuruluşlarla bir rekabet mücadelesi şeklinde gösterilmesinin yapacağı zarar, uygulamalardan umulan faydadan daha yıkıcı olabilir. Burada önemli olan hangi kurum olursa olsun, toplum kalkınmasına elbirliğiyle katkıda bulunmaktır.

(4) TGDF kapsamında yürütülen uygulamalarla yasalara saygılı, devletine ve ülkesine bağlı, geleceğe umutla bakan kitleler oluşturmak için vatandaşın duygu ve düşüncelerini sürekli iyi yönde etkileyebilmek gerekir. Bu etkilerin de kalıcı olmasını sağlayabilmek maksadıyla aşağıda belirtilen hususların yerine getirilmesi lazımdır;

(a) “Her şey ülkem ve ulusum için !” felsefesi ve bilinciyle, vatandaşlarla yakın ve sıcak ilişkiler kurulmalı, her davranış içtenlikle yapılmalı, göstermelik ve yapmacık davranışlardan şiddetle kaçınılmalı,

(b) Faaliyetler planlı ve birbiriyle koordineli olmalı,

(c) Vatandaş yararına yürütülecek her faaliyette onların da katılım, katkı ve destekleri bulunmalı,

(d) Hedef kitle olarak kadın, genç ve çocuklara öncelik verilmesi düşünülmelidir.

(e) Uygulamaya konan her projenin takip edilmesi, sonuçlarının değerlendirilmesi, tespit edilen ihtiyaçların yeniden projelendirilerek faaliyetlerin sürekliliği sağlanmalıdır.

katkısını sağlamak son derece önemli bir husustur. Çünkü insanlar genel olarak, emek harcamadan elde ettikleri şeylere yeterince kıymet vermeme eğilimindedirler. Örneğin sadece devlet imkanları ile yapılan bir okul vatandaşlar için önemli olsa da, onun korunmasına ilişkin davranışlarda yeterli titizlik gösterilmeyebilecektir; bu okulun bakım ya da onarımı gerektiğinde bu hizmet yine devletten beklenebilecektir. Fakat eğer o okulun yapımında vatandaşların taş taşıma, kum getirme, duvar örme, çimento karma vb. katkıları olursa, okulu hem daha çok sevecekler hem de korumada daha duyarlı olacaklardır.

(6) Yürütülen faaliyetlerin odağında çoğunluk olmalıdır. Bireysel uygulamalar istisna dışında tercih edilmemelidir. Herkesi ilgilendiren ortak sorunlara önem verilip çözüm getirilmeli, bireysel yardım ve destekler ikinci planda tutulmalıdır. Fakat vatandaşın bireysel sorunu çözülemezse bile, en azından nasıl çözülebileceği konusunda yol gösterilerek kendisine yardımcı olunmalıdır. Ancak vatandaşın kişisel olarak dile getirdiği sorun herkesi ilgilendiriyorsa, ele alınıp değerlendirilmelidir.

(7) Eğitim alanında icra edilecek faaliyetler geniş kitlelerin ihtiyacını karşılamakla beraber toplumsal örnek oluşturmak adına yapılan en etkili davranış olması sebebiyle çalışmaların ağırlık merkezini oluşturmalıdır.

(8) Terörle mücadeleyle etkin mücadelenin yürütüldüğü bölgelerde terörün olumsuz sonuçlarından etkilenerek başka yörelere göç etmek zorunda kalan vatandaşlar ve bunların çocukları da gittikleri yerlerde sosyo-ekonomik bazı sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar. Bu kesime yönelik faaliyetler de önem arz etmektedir. Aynı şekilde, köye dönüş projesi kapsamında mülki makamlar tarafından merkezi köylere yönlendirilen vatandaşlara da bu konuda yardımcı olunması bu kapsamda değerlendirilmelidir.

(9) TGDF’de mahalli ve mülki makamlarla koordinasyon temel ilke olmalıdır. Asıl olan bu makamları devreye sokmaktır. Yürütülen tüm TGDF’de mülki makamlar (valilik, kaymakamlık) ve diğer kamu kurum ve kuruluşları katkıda bulunmaya (en azından kaynak tedariki yönüyle) davet edilmelidir. Uygulayıcı komutanlıkların

yürütülecekleri faaliyetler kapsamında imkânları kıt durumdadır. Yapılacak olumlu plan içerisinde gerek resmi gerekse özel kuruluşların sürecin içerisine dâhil edilerek karşılaşılabilecek güçlüklerin üstesinden gelebilecek sinerjinin oluşturulması sağlanmalıdır.

(10) Özellikle terör konusunda hassasiyet arz eden bölgelerde, yasalara saygılı, her türlü tavır ve davranışlarıyla devlet yanında yer aldığını belli eden vatandaşlara gerekli yardım ve desteğin daha açık biçimde yapılması sağlanmalıdır. Bu imaj oluşturulurken dikkat edilecek en önemli husus ise ayrımcılığı körükleyebilecek hareketlerden kaçınılmalıdır. Devlet yanlısı olanları ödüllendirmek yerine sadakat duygusunun oluşumu hedeflendirilirken devlet karşıtı durumunda olanların kendilerini dışlanmış duygusuna kaptırmalarını engellenmelidir. Zira temelde toplumsal barışın sağlanarak yapılan destekleme faaliyetleri toplumsal ayrışmaya dönüşmesine müsaade edilmemelidir. Burada en somut örnek olan geçici köy korucularının durumu hassasiyet arz etmektedir.

(11) Bu uygulamaların başarılı olabilmesi için dikkat edilmesi gereken diğer bir hususta; çalışmalardan sonra yapılacak olan ölçme-değerlendirme, rapor hazırlama ve faaliyet sonucu incelemesi yapılmalıdır. Uygulama esnasında yapılan hataların telafisi ve bir sonraki faaliyette tekrar etmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. İcra edilen faaliyetlere ait elde edilecek dokümanlar (fotoğraf, görüntü kaydı) sonraki uygulayıcılara yol göstermesi açısından muhafaza edilmelidir.

(12) Toplumda meydana gelen rahatsızlıkların oluşumu bir günde meydana gelmediği için etkilerinin silinmesinin de bir süreç içerisinde gerçekleşeceği fikrinin önce uygulayıcıların inanması daha sonrada hedef kitleyi ikna etmeyi düşünmelidir. Vatandaşlara “yaşanan sıkıntıların geçici olduğu, el ele verilmesi ve ülkenin birlik ve bütünlüğü konusunda herkesin daha duyarlı olması halinde gelecekte daha güzel, daha huzurlu ve daha gelişmiş bir Türkiye’nin kendilerini beklediği” teması işlenerek, geleceğe dair ümitli beklentiler oluşturulmalıdır.

gruplarca faaliyetlerin amacını saptırarak gölgelemeye çalışılması adına yapacakları propagandalara karşı uyanık olunmalıdır. Kasten gündeme getirilebilecek “yolsuzluk” iddiaları olabilir. Bu tür iddiaları ve karalamaları önlemek ya da derhal yanıt verebilmek için her nereden ve hangi kaynaktan temin edilirse edilsin, temin edilen ve faaliyetler esnasında harcanan tüm malzemelerin temin ve kullanım tutanaklarının mutlaka ayrıntılı biçimde hazırlanarak gelecekte duyulacak ihtiyaca karşın usulüne uygun saklanmalıdır.

(14) Vatan hizmetini yerine getirmek üzere kışlalara katılan genç yedek subay, erbaş ve erlerin, yarın toplumumuzun orta ve ileri yaş grubunu temsil eden vatandaşlarımız olacağından hareketle; bunu iyi bir fırsat olarak görüp, bu vatandaşların askerlik döneminde elde ettiği bilgi, beceri ve alışkanlıkların bir kısmı onların askerlik sonrası yaşamlarını ya olumlu yönde şekillendireceğini ya da olumsuz yönde etkileyeceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Bu gençlerimize askerlik döneminde Yurt Sevgisi Eğitimi ve Erbaş ve erlere meslek edindirme faaliyetleri kapsamında verilen her türlü eğitimin TSK’nın halkla bütünleşmesi ve TGDF’nin amacına hizmet edeceği unutulmamalıdır.

(15) Bilişim çağını yaşayan topluma doğru, tam ve zamanında bilgi verilmesi halkla bütünleşme açısından büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, icra edilen TGDF mülki idare amirleri aracılığı ile hem yerel ve hem de ulusal medya kullanılarak kamuoyuna duyurulmalıdır (MKS:338-1, 2005: 3-4).

2.3. JANDARMA TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN TOPLUMSAL