• Sonuç bulunamadı

3. TERMAL TURĠZM

3.1. TERMAL TURĠZMLE ĠLGĠLĠ GENEL KAVRAMLAR

3.1.1. Ilıca

Orta ve Batı Anadolu‟da kendiliğinden yeryüzüne çıkan sıcak madensularına “Ilıca” adı verilir (Ülker, 1988: 22). Bu terim, Güneybatı Anadolu‟da “Girme”, Doğu ve Güneydoğu Anadolu‟da “Çermik” adını alır (Ülker, 1988: 23). Anadolu‟da, bu tip sular için yaygın olarak kullanılan diğer isimler, “Kudret Hamamı”, “Kaynarca” ve “Dağ Hamamı” Ģeklindedir (ġentürk, 1991: 13).

Bir litresinde en az 1 gram eriyik halde mineral veya karbondioksit gazı bulunan sulara “Maden Suyu” adı verilir ki bu tanım deniz suyunu da kapsar. Maden suyu, sağlık amacı ile kaynağında içilebiliyorsa “Ġçme” adını alır (Ülker, 1988: 22). Maden suyunun sıcaklığı 20 ºC‟yi geçtiğinde “Termal Su” özelliğini kazanır (Ülker, 1988: 21).

Sıcaklıklarına göre termal sular kendi aralarında üçe ayrılırlar (Ülker, 1988: 30):

20 – 34 ºC : Epitermal sular 34 – 40 ºC : Mezotermal sular 40 – 50 ºC : Hipertermal sular

Termal sular, bu sıcaklık değerlerinin üzerinde de olabilmektedir (Ülker, 1988: 31):

50 – 100 ºC : Çok sıcak sular 100 ºC‟den yukarı : Gayzerler ve buharlar

Ülkemizdeki termal suların çoğu 50 – 100 ºC değerleri arasındadır. Aslında, kür uygulamalarının olumlu etki yapması açısından termal suyun vücut sıcaklığı civarında olması yeterlidir. Ancak, insanlarda, “Termal suyun sıcaklığı ne kadar yüksek olursa, o kadar Ģifa özelliği taĢır” Ģeklinde yanlıĢ bir kanı vardır ve ülkemizde, bu durum pazarlama çabalarına malzeme olmaktadır. Bunun yerine

insanlar doğru bir Ģekilde bilgilendirilmeli, termal suların çok amaçlı kullanımı desteklenerek ekonomik değerleri yükseltilmelidir.

3.1.2. Kaplıca

Sıcak maden sularının bulunduğu yerlerde, suyun üstüne veya yakınına yapılan tesislere “Kaplıca” adı verilir (Ülker, 1988: 23).

Bir kaynağın, kaplıca niteliği kazanabilmesi için bazı teknik ve hukuki Ģartların yerine getirilmesi gerekir, buna göre sırasıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bünyesindeki M.T.A., bu suların çıkarılması ve kimyasal özelliklerinin tam ve yarım analiz raporları ile belirlenmesi, Sağlık Bakanlığı analiz raporlarına göre termal suyun sağlık etkenliklerinin onaylanması ve kaynak etrafında standartlara uygun tesisler kurulup iĢletilmesi, Bayındırlık Bakanlığı imar planlarının hazırlanıp bölgenin imara açılması, Ġl Özel Ġdareleri kaynağın verimli bir Ģekilde iĢletilmesi ya da istenen Ģartları sağlayan iĢletmecilere kiralanması, Kültür ve Turizm Bakanlığı da nitelikli turistik yatırımların desteklenmesi konularında üzerlerine düĢen görevleri yerine getirirler(Çelik, 2001: 17).

3.1.3. Termal Tesis

Bir konaklama birimine, birkaç genel kullanıma açık hamama ya da banyoya ve bakkal, manav gibi küçük iĢletmelere sahip klasik kaplıcalardan farklı olarak daha nitelikli konaklama birimi ya da birimleri, Türk hamamı, kür merkezi, alıĢveriĢ merkezi, yiyecek içecek birimleri, rekreasyon birimleri bulunan kompleks yapıdaki tesislerdir, ancak iĢletmecilik anlayıĢı yeterince geliĢmemiĢtir. Özellikle, kür merkezi teçhizat yönünden tam donanımlı olsa bile, uzman personel eksiği nedeniyle serbest kür uygulamaları hakim olmaktadır. Bunların dıĢında, rekreasyon uygulamalarının da planlı ve grup halinde değil de bireysel çabaya bağlı olması dikkat çeken bir özelliktir.

Gözlem ve algılamaya dayalı yukarıdaki tespitlerin dıĢında, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, termal tesis kavramını “Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine ĠliĢkin Yönetmelik”te açıklamaktadır (http://www.kultur.gov.tr) 29.05.2009:

“Termal tesisler; toprak, yer altı, deniz ve iklim kaynaklı doğal tedavi unsurlarının tedavi edici faktör olarak kullanıldığı kaplıcalar, içmece ve iklim kür merkezleri ile buralarda kurulan tedavi ve rekreasyon amaçlı üniteleri içeren tesislerdir.

Termal konaklama tesisleri; “Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine ĠliĢkin Yönetmelik”te tanımlanan asli konaklama tesisleri ile birlikte iĢletilip belgelendirilen ve bünyesinde yer aldıkları konaklama tesislerinin tür ve sınıfı da belirtilerek isimlendirilen termal tesislerdir.

Termal kür tesisleri: Bünyesinde konaklama yapılmadan kür programı çerçevesinde iĢletilip belgelendirilen termal tesislerdir.

Sağlıklı yaĢam tesisleri; kültür ve turizm koruma ve geliĢim bölgeleri ile turizm merkezlerinde veya bu bölgeler dıĢında olup desteklenmeleri Bakanlıkça uygun görülen, ilgili yönetmelikte belirlenmiĢ asli konaklama tesisi bünyesinde bulunan, doğal çevre içerisinde düzenlenen; tedavi, birlikte düĢünme, hareket etme yoluyla ortak motivasyon ve sinerji yaratmaya veya sağlık tedavisi sonrası rehabilitasyona veya terapiye yönelik hizmetlerin verildiği, müĢterilere sağlıklı yaĢam hizmeti sunmayı hedefleyen, açık alanlarda doğal spor aktiviteleriyle desteklenen, gıda ve beslenme, doğal bitki banyoları, aroma terapi, güzellik ve estetik, heyecan ve eğlence, çeĢitli yaĢ grupları için sağlık ve bakım hizmetleri gibi konu veya konularda uzmanlaĢarak iĢletilen ve hizmetin gerektirdiği ünitelerde uzman personel çalıĢtırılan tesislerdir. Sağlıklı yaĢam tesisleri, bünyesinde yer aldıkları konaklama tesislerinin tür ve sınıfı da belirtilerek isimlendirilir.”

3.1.4. Spa Hotel

Spa, Latince bir deyimin baĢ harflerinin kullanılmasıyla ortaya çıkmıĢ bir terimdir. Açılımı “Salus Per Aquam” olan bu terim, kelime olarak “su ile gelen iyilik” anlamındadır ve Roma döneminden günümüze, termal su ya da deniz suyu kullanılmak sureti ile gerçekleĢtirilen vücut bakımı ve tedavileri anlatır (http://www.tursab.org.tr, 12.07.2006).

Spa hotel kavramı ise, ülkemizde son birkaç yılda ortaya atılmıĢtır. BaĢlangıçta, kaplıca ve deniz değerlerinin kür uygulamaları için aynı anda kullanılabildiği deniz kenarında kurulmuĢ, müĢterilerin vücut sağlığına, zindeliğine, güzelliğine önem veren ve bu yönde uygulamalar sunan, balneotherapie, thalassotherapie ve rekreasyonel faaliyetleri, bu amaca yönelik olarak birleĢtirerek sinerjik etki ortaya koyan tesisleri kapsamaktaydı. Ancak, son zamanlarda, Anadolu‟da “Termal Otel” ya da “Termal Tatil Köyü” adı altında inĢa edilen tesislere de “Spa” niteliği kazandırılması gerektiği vurgulanmaya baĢlamıĢtır (Özalp, toplantı, 2006)2. Bu düĢüncenin temelinde, sadece termal su ve havuza sahip olan ve

termal tesis olarak tanıtımını yapan basit iĢletmelerle, bu iĢi, uzman personelle, uluslararası sağlık kuruluĢlarının ve bakanlığın belirlediği kurallara uyarak etkin bir biçimde yapan iĢletmeleri ayırt etme çabası yatmaktadır. Tesisleri “Spa” olarak tanıtmanın ve pazarlamanın daha kolay olacağı düĢüncesinin yanında, termal suyun tükenebilir bir kaynak olduğu vurgulanmakta ve termal suyu olmayan bir tesisin, “termal” olarak lanse edilmesi mümkün değilken, “spa” olarak pazarlanmasının mümkün olacağı görüĢü ağır basmaktadır. Vurgulanması gereken bir diğer nitelik de, bu tesisler bünyesinde, profesyonel bir animasyon ekibi tarafından organize edilen programlı ve grup aktivitesi Ģeklinde gerçekleĢtirilen rekreasyon faaliyetlerinin sunuluyor olmasıdır.

Aslında bu kavram kargaĢasını aĢmak üzere Uluslararası SPA Birliği‟nin

SPA tanımları baĢvuru kaynağı olarak değerlendirilebilir

(http://www.kulturturizm.gov.tr, 2009). Uluslararası SPA Birliği, bu kapsamda

2 Günnur ÖZALP, Türsab Temsilcisi, “Garanti Anadolu Sohbetleri Afyonkarahisar Toplantısı”ndan Naklen, 2006

mevcut tesisleri klüp spa, kruvaziyer spa, günlük spa, destinasyon spa, medispa, mineral kaplıca spa, resort otel spa baĢlıkları altında gruplandırmaktadır. Bu tesis tiplerinden destinasyon spa ve resort otel spa dıĢındakilerde sağlık hizmetleri ön plana çıkmaktadır. Destinasyon spa ve resort otel spa ise rekreatif hizmetlerle sağlık hizmetleri arasındaki dengeyi sağlayan niteliklere sahiptir.