• Sonuç bulunamadı

Tablo 9’e göre Teori ve Kanun Arasında Hiyerarşinin Varlığına İlişkin Yanılgı boyutuyla ilgili olarak ön uygulamada öğrencilerin %96’sı ‘acemi’ kriterinde düşüncelere sahipken 1 katılımcının (%4) düşüncesi değerlendirilememiştir. Son uygulamada ise bu boyutla ilgili olarak 11 katılımcı (%44) ‘uzman’, 4 katılımcı (%16)

‘acemi’ ve 2 katılımcı (%8) ‘karışık’ düşüncelere sahip olmuşlardır. 7 katılımcının (%28) ise düşüncesi değerlendirilememiştir. Öğrencilerin bu boyutla ilgili gelişim

düzeyleri incelendiğinde; ‘uzman’ ve ‘karışık’ kriterlerinde sırasıyla %44’lük ve %8’lik bir artış olurken, ‘acemi’ ve ‘değerlendirilemiyor’ kriterlerinde %80’lik ve %24’lük bir azalma olduğu şeklindedir.

VNOS B anketinin 3. sorusu ‘Bilimsel bir teori ve kanun arasında fark var mıdır? Cevabınızı tanımlayan bir örnek veriniz’ öğrencilerin bu boyutla ilgili düşüncelerinin tespit edilmesini sağlamaktadır. İlk uygulamada öğrencilerin %84’ü teorilerin değişip kanunların değişmeyeceğini düşünmektedir. Bununla ilgili öğrenci cevapları;

‘Bilimsel bir teori ile kanun arasında fark vardır. Bilimsel teori doğruluğu ispatlanmamıştır ve değiştirilebilir fakat kanun bilimsel teorinin bir takım deneylerle ve gözlemlerle doğruluğu kanıtlanmış şeklidir ve değiştirilemez’ (P25)

‘Evet vardır biri değişebilir diğeri değişmez’ (P16)

‘Teoride azda olsa bir hata oranı vardır yani değiştirilebilir. Fakat kanun olmuş bir çalışmada değişme oranı yoktur. Doğruluğu kesinleşmişti’ (P1) şeklindedir.

Katılımcıların %44’lük bir kısmı kanun ve teori arasında bir hiyerarşinin varlığına inanmaktadırlar.

‘Bilimsel bir teori değiştirilebilir fakat bu teori kanunlaşırsa değişemez. Örneğin atom teorisi, henüz atom içindeki parçacıklar tam olarak tanımlanmadığı için teori olarak kalmıştır. Yerçekimi kanunu kesin olduğu için kanunlaşmıştır’ (P17)

‘Teori ve kanun arasında fark vardır. Atom teorisi diye bir hipotez kurulur. Eğer hipotez doğru ise yasa ya da kanun adını alır’ (P10)

VNOS B anketi son uygulama verileri incelendiğinde öğrencilerin %44’ü teorileri çıkarıma dayalı açıklamalar sistemi, yasaları ise gözlenebilir olaylar arası ilişkiler bütünü şeklinde açıklamıştır.

‘Fark vardır (bilimsel bir teori ve kanun arasında). Teori çıkarımlar sonucunda oluşturulur. Kanun ise gözlemler sonucunda meydana geliyordu’ (P7)

‘Teori ve kanun arasında fark vardır. Kanunda iki değişken olup arasındaki ilişkiye dair yapılan çalışmalar’ (P5)

Ön mülakatlarda öğrenciler bu boyutla ilgili olarak anketteki cevaplara paralel bir şekilde teori ve kanun arasında fark olduğunu, kanunun teoriden daha üst düzey ve değişmez bilimsel bilgi türü olduğunu düşünmektedirler.

‘Kanun teorinin daha bir üst kısmı olduğu için aralarında fark vardır’ (P20)

‘Vardır teori çürütülebilir kanun çürütülemez’ (P2)

Uygulayıcı tarafından sorulan ‘Bilim adamları bir teori geliştirdikten sonra atom teorisi gibi kinetik moleküler teori gibi sence bu teoriler değişebilir mi?’ sorusuna P17’nin cevabı; ‘Eskiden beri öğrendiğimiz hani teoriyle kanunu ayırt etmemiz için teori değişebilir ama kanun değişmez diye biliyoruz’ şeklinde olmuştur.

Son mülakat verilerine göre ise katılımcıların teori ve kanunla ilgili düşünceleri gelişmişlik göstermektedir. Uygulayıcı tarafından sorulan; ‘Bilim adamları bir teori geliştirdikten sonra modern atom teorsi gibi kinetik moleküler teori gibi sence bu teoriler değişebilir mi?’ sorusuna P9; ‘Teoriler değişebilir çünkü bilim adamlarının olaylara bakış açısı değişebilir. Bilimsel bilgide teorilerde kanunlarda hepsi değişebilir şeklinde cevap vermiştir. Teori ve kanun arasında bir farklılık olup olmadığı sorusuna P2’nin cevabı; ‘evet fark vardır teori olan bir durumdan çıkarımlarda bulunmaktır, çıkarımlarda bulunularak sonuca gidilir ama kanunda iki değişken arasındaki ilişki belirlenir’ şeklindedir.

Teori ve kanun arasında hiyerarşinin varlığına ilişkin yanılgı boyutuyla ilgili olarak yapılan laboratuar dersi uygulaması öncesi öğrenci düşüncelerini gösteren yansıtma formları incelendiğinde %92 katılımcı hipotezi bir problem için sunulan geçici çözüm önerisi, teoriyi test edilmiş ve doğruluğu kanıtlanmış hipotez, kanunu ise teorilerin herkes tarafından kabul edilmiş hali olarak düşünmektedir. %68 katılımcı bu düşünceye ek olarak her üç bilgi türünün de değişebileceğinden bahsetmiştir. Bilimin doğası boyutlarından ‘değişebilirlik’ boyutuyla ilgili olan etkinlik ‘teori ve kanun arasındaki hiyerarşinin varlığına ilişkin yanılgı’ boyutu etkinliğinden daha önce yapılmıştır. Öğrencilerin bu boyuta atıfta bulunan cevaplar vermeleri ‘değişebilirlik’

boyutuyla ilgili yapılan etkinliğin etkililiğini göstermektedir.

Teori – Kanun – Hipotez etkinliği uygulama sonrası öğrenci düşüncelerini içeren yansıtma formları incelendiğinde ise öğrencilerin büyük bir çoğunluğu teori ve kanun tanımlarını literatüre uygun bir şekilde açıklamışlardır.

‘Teori: Doğadaki bir olaya yönelik gözlemler sonucu yapılan çıkarımsal açıklamalar.

Kanun: İki değişken arasındaki ilişkiden bahsediyor bunlar birbirine bağlı’

(P16)

‘Teori, doğadaki bir olayın açıklanması. Çıkarımlarda bulunularak açıklamalar yapılır (moleküllerin açıklanması). Kanun, iki değişken arasındaki ilişki (sıcaklık ve hacim arasındaki ilişki gibi sıcaklık artarsa hacim artar). Teori ve kanun birbirinden

farklı bilgi türleridir. Çelişkili bir olayın varlığı teorinin değişmesine sebep değildir’

(P3)

Katılımcıların %28’inin VNOS B anketi son uygulamada ilgili boyuta yönelik düşünceleri değerlendirilememiştir. Ancak bu katılımcılara ait yansıtma formları incelendiğinde %71’nin gelişmiş düşüncelere sahip olduğu görülmektedir. Örneğin P18’in yansıtma formunda bulunan hipotez, teori ve kanunla ilgili şu an düşündüklerim kısmına verdiği cevap; ‘hipotez geçici çözüm yollarıdır. Teori ise doğadaki bir olayın açıklamasıdır. Kanun ise iki değişkeni kıyaslamada rol alır. Mesela sıcaklık ile hacim arasındaki ilişkiyi açıklamada kanun geçerlidir’ şeklindedir.