• Sonuç bulunamadı

2.5. Reel İş Çevrimleri ve Asimetrik İlişkiler

2.5.3. Teknoloji-Verimlilik Şokları ve Asimetri İlişkisi

Teknoloji ve verimlilik şokları veri miktarda girdi ile çıktı düzeyini değiştiren şoklardır. Bu şoklar, yeni bir ürün veya üretim tekniğinin geliştirilmesi, yeni üretim tekniklerinin kullanılmaya başlanması, işgücünün niteliğindeki değişmeler, enerji ve hammaddelerin bulunabilirliğindeki değişmeler, alışılmışın dışında iyi ve kötü hava koşulları, üretimi etkileyen kamu bütçesi düzenlemelerindeki değişmelerdir (Abel ve Bernanke, 1998:367).

Teknoloji ve verimlilik şokları üretim girdilerinin marjinal ürünlerini değiştirerek, üretim ve çalışma kararlarını etkilemektedir. Bu yaklaşıma göre teknolojik şoklar ekonomiyi genişleten pozitif şoklar ve ekonomiyi daraltan negatif şoklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır (Dilbaz Alacahan, 2012:14). Pozitif (negatif) verimlilik şokları, üretim fonksiyonunu yukarıya (aşağıya) kaydırmakta; üretim fonksiyonunun konumunu ve eğimini, dolayısıyla işgücünün ortalama ve marjinal verimliliklerini değiştirmektedir. Eğer verimlilik şoku, eğimi sabit iken üretim fonksiyonunun yer değiştirmesine neden oluyorsa, işgücünün marjinal ürünü aynı kalmakta ancak işgücünün ortalama ürünü değişmektedir. RİÇ, pozitif verimlilik şoklarının, çıktıyı, işgücü talebini, reel ücretleri ve işgücünün marjinal ve ortalama verimliliklerini yükselttiğini varsaymaktadır. Pozitif şoklarda ücret artışlarından faydalanmak isteyen kişiler daha çok çalışarak çıktı düzeyini de artıracaktır. Ayrıca daha fazla yatırım yapıldığı için pozitif etki gelecek dönemlere de yayılmış olacaktır. Negatif verimlilik (veya arz) şoklarının ise çıktıyı, işgücü talebini, reel ücretleri,

125

işgücünün marjinal ve ortalama verimliliğini düşürdüğü kabul edilmektedir (Acaravcı, 2006:6).

Üretim fonksiyonunu yukarı ve aşağı kaydıran teknolojik şoklar çevrimleri oluşturmaktadır. Şokların çıktı üzerindeki etkisi Dönemlerarası Boş Zaman İkamesi tarafından açıklanmaktadır. Verimlilikteki bir artış istihdamın artmasına neden olarak boş zaman maliyetini artırmaktadır. Şokların etkileri yayılma mekanizması tarafından genişlemektedir. Genişlemenin sebebi; çıktıdaki artışın sermaye stoklarında ve yatırımda kısmi bir artış olarak görülmesi sonucu, bireylerin tüketim artışlarını istemesidir. Genişlemenin diğer sebebi; yatırım sürecindeki bir gecikmenin gelecekteki yatırımı etkileyerek bir şoka neden olmasıdır. Diğer bir sebep ise; bireylerin ücretlerdeki geçici değişmelere karşılık dönemlerarası boş zaman ikamesine yönelmeleridir. Bireyler ücretler düştüğünde daha fazla boş zaman kullanarak, ücretlerin yükseldiği durumdaki fazla çalışmalarını telafi etmektedirler (Dornbush ve Stanley, 1998:253).

Standart RİÇ modeli ekonomideki konjonktürel hareketleri oluşturan temel mekanizmanın teknoloji faktörü olduğunu ve ekonomideki dalgalanmaların dışsal teknolojik şoklar ile harekete geçtiğini vurgulamakta ve üretim düzeyinin döngüselliği üzerinde durmaktadır. Standart RİÇ modeli üretim ve istihdamdaki dalgalanmaları, hızla uyarlanan ve dengede kalan piyasaların reel şoklardan etkilenmesine bağlamaktadır (Dornbush ve Stanley, 1998:251). Bu dalgalanmalar karşısında bireyler tüketimlerini ve emek arzlarını akılcı bir şekilde değiştirmektedir. Fiyatların ve ücretlerin tamamen esnek olarak hareket ettiği bir ortamda verimlilikteki bir artış üreticileri işgücü talebini arttırarak ekonominin genişlemesini sağlar. Tamamen kalıcı olmayan ancak zaman içinde süreklilik gösteren verimlilik artışından dolayı ücretlerin artması karşısında tüketiciler hem tüketimlerini, hem de tasarruflarını arttırırlar. Bu da yatırımların artmasına yol açar. Dolayısıyla standart modele göre, pozitif bir teknoloji şoku istihdamın, üretimin, tüketimin ve yatırımların eş zamanlı olarak artmasını sağlar (Altuğ, 2009:8-9).

Standart RİÇ şok mekanizmasının tanımlanması ve işleyişi noktasında dışsal teknolojik şoklara atıf yapmakta ve teknolojik şokları da verimlilikte meydana gelen değişmelerle açıklamaktadır. Bu noktada teori kapsamında, para politikası

126

enstrümanlarının ve tercihlerdeki değişmenin ekonomi üzerindeki etkileri son derece sınırlıdır ve şokların işleyişi tamamen reel ekonomik faktörlere bağlanmaktadır. Örneğin Kydland ve Prescott (1982) çalışmasında ekonomik büyümeyi olağan trendinden uzaklaştıran veya yaklaştıran temel mekanizmayı dışsal olarak tanımladıkları teknolojik şoklar ile açıklamışlardır. Hall (1988) ise tek başına toplam faktör verimliğindeki değişmeleri bir dışsal teknolojik şok göstergesi olarak kullanmanın yanlış olabileceğini vurgulamakta ve para politikası enstrümanlarındaki değişimlerin dışsal bir şok göstergesi olarak çevrimleri açıklama hususunda etkili olabileceğini belirtmektedir. Özellikle II. Dünya Savaşı sonrası dönemde söz konusu teknolojik şokların iş çevrimlerinin yarıdan fazlasını açıklama gücüne sahip olduğunu vurgulanmaktadır. Prescott (1986) bu noktada teknolojik şokların göstergesi olarak toplam faktör verimliliğini kullanmakta ve teknolojik şok sürecini dışsal bir süreç olarak varsaymaktadır (Bozkurt, 2013:4). Ayrıca Prescott (1988)’un toplam faktör verimliğine yüklemiş olduğu dışsallık yaklaşımını, aynı zamanda toplam faktör verimliliğinin içsel bileşenlerinin de olduğu varsayımı ile eleştiren çalışmalar da literatürde bulunmaktadır.

Literatürdeki çalışmalar gerçek anlamda teknoloji şoklarının Prescott (1988) tarafından teknolojik şok göstergesi olarak kullanılan toplam faktör verimliliği şoklarından çok daha küçük etkilere sahip olabileceğini vurgulamaktadır. Ancak Burnside vd (1993) ve King ve Rebelo (2000) ve Jaimovich ve Floetotto (2008)’in tarafından yapılan çalışmalarda teknoloji şoklarının toplam faktör verimliliği şoklarından çok daha küçük etkilerinin olduğu sonucunun bulunmasına karşın bu çalışmalarda teknoloji şoklarının önemsiz olduğu gibi bir yorumlamanın yanlış olacağı ifade edilmiştir. RİÇ Teorisinde, kapasite kullanımı ve fiyat artışı etkilerinin dikkate alınması öncelikle gerçek teknoloji şoklarını toplam faktör verimliliği şoklarından daha az esnek kılmakta ve yukarıda belirtilen mekanizmalar teknoloji şoklarının etkilerini güçlendirmektedir (Bozkurt, 2013: 4-5).

Reel konjonktür teorisine göre üretim ve istihdam düzeyinde meydana gelen dalgalanmaların kaynağında teknolojik değişmeden kaynaklı tesadüfi şokların varlığı etkin olmaktadır. Dolayısıyla iktisadi dalgalanmaların ekonominin talep yönüyle değil de arz yönüyle ortaya çıkan dengesizliklerle ilintili olduğu vurgulanmaktadır (Elwood, 1998:412). Çıktının uzun dönem denge değerinden sapması şokların kalıcı

127

ya da geçici olma özelliklerine göre değişebilmektedir. Eğer teknoloji şokları geçici ise, çıktı ve istihdamın uzun dönem denge değerinden sapması da geçici olacağından, trendden arındırılmış çıktı ve istihdam serilerinde otokorelasyon özelliği bulunmayacaktır. Dolayısıyla ilgili değişkenlerde çevrimsel hareketler, sadece teknoloji şoklarının kendisinde çevrimsel bir özellik varsa mümkün olacaktır (Stadler, 1994: 1769). Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise teknolojik yeniliğin yayılması sürecinde ortaya çıkan şokların sürekliliği ya da uyarlama hızlarının birbirinden farklı oluşu nedeniyle asimetrinin ortaya çıkışıdır. Daha önce de bahsedildiği üzere negatif şokların aynı büyüklükteki pozitif şoklara göre çıktı üzerinde reel etkilerinin oldukça büyük olması nedeniyle asimetri etkisinin anında ortaya çıktığı bilinmektedir. Dolayısıyla negatif teknoloji şoklarının pozitif teknoloji şoklarına göre çıktı ve emek üzerine etkilerinin daha şiddetli olması beklenmektedir (Gomme, 1999:5). Pozitif bir teknoloji şokunun hasıla üzerine etkilerinin olumlu anlamda yansıması belirli bir gecikme ile mümkün olmaktadır. Pozitif teknoloji şokunun mevcut beşeri sermaye birikimi ile uyumlaşma sürecinde üretimde kullanılan kaynaklar yeni teknolojiye ayrıldığı için üretimde ilk dönemde azalmalar gözükebilmektedir. Teknolojinin öğrenilmesi ve daha verimli kullanılması sonrasında ise üretim hacmi hızlı bir şekilde artmaktadır. Tersine negatif teknoloji şoklarının olması durumunda ise herhangi bir gecikme olmaksızın çıktı ve verimlilik üzerine etkisi eşzamanlı olarak oluşmakta şiddet ve süre açısından çıktı üzerine etkileri ise uzun sürmekte, asimetri etkisi oluşmaktadır.