• Sonuç bulunamadı

2.5. Reel İş Çevrimleri ve Asimetrik İlişkiler

2.5.2. İtki ve Yayılma Mekanizması

Genel iktisadi faaliyetlerdeki dalgalanmalara denge iktisadı çerçevesinde açıklama getiren ana akım iktisat, dengeden sapmalara neden olan kaynağın dışsal şoklar olduğunu vurgulamaktadır. Dışsal şokların kaynağını “etki mekanizması” oluşturmaktadır. Dışsal şokların genel iktisadi faaliyetlerdeki dalgalanmalara etkisi ise “yayılım mekanizması” vasıtasıyla gerçekleşmektedir (Yerlikaya, 2011:34). Frisch (1933) ve Slutsky’nin (1937) çalışmalarının ardından literatüre etki-yayılım mekanizması olarak geçen bu yaklaşım; ekonominin uzun dönem dengesinden sapmalarına dışsal şokların neden olduğunu ileri sürmektedir. Bu mekanizmaya göre dışsal verimlilik şoklarının nedeni modele dahil edilen itki mekanizmasıdır (Stadler, 1994:1752). İtki mekanizmasıyla oluşan şoklar yayılım mekanizmasıyla diğer değişkenlere iletilmektedir. Diğer bir deyişle dışsal verimlilik şokları, değişkenlerin kararlı durum dengesinden sapmalarına neden olan itki mekanizmasını; bireylerin dönemler arası ikame kararları ise değişkenlerin kararlı durum dengesinden sapmalarının bir süre devam etmesine yol açan yayılma mekanizmasını oluşturmaktadır (Acaravcı, 2006:105).

Bir çok RİÇ modeli ikinci ve üçüncü yayılma mekanizması üzerinde yoğunlaşmaktadır. Teknoloji şokları, reel ücreti kalıcı olarak artırmaktadır. Çok yüksek reel ücretlerin emek arzında büyük bir artışa neden olması olası değildir;

122

daha yüksek ücretin ikame etkisi, gelir etkisiyle muhtemelen dengelenecektir (Acaravcı, 2006:9). Herhangi bir iktisadi çevrim kuramı gibi RİÇ’te ekonomide dalgalanmalara yol açan şokları ve bu şokların ekonominin geneline yayılmasını sağlayan mekanizmaları açıklamak durumundadır. İş çevrimleri, teknoloji şoklarının yayılma mekanizmasıyla ekonomiye yansıması sonucu oluşmaktadır. Bu etkileşim birkaç şekilde ortaya çıkabilir (Stadler, 1994:1753-1754).

1. Ekonomik birimler, tüketimlerini zaman içinde aynı düzeyde kalacak şekilde uyumlaştırmaya çalışmaktadırlar. Dolayısıyla çıktıdaki bir artış, yatırım ve sermaye stokunda bir artışa yol açacaktır.

2. Yatırım sürecindeki gecikmeler, sermaye stokunu ve gelecekteki çıktıyı etkilemektedir.

3. Bireyler, ücretlerdeki geçici değişmelere cevap olarak boş zamanlarını dönemler arası ikame etmeye eğilimli olacaklardır. Ücretler geçici olarak yükseldiğinde daha çok çalışacaklar ve ücretler geçici olarak önceki düzeyine indiğinde ise daha çok boş zamanı tercih edeceklerdir.

4. Firmalar stoklarını, talepte beklenmeyen değişmeler olduğunda kullanmaktadırlar. Stokların tekrar tamamlanması birkaç dönem üretim artışlarıyla mümkün olmaktadır.

Dışsal şoklar, dinamik etkileşimler neticesinde yayılım mekanizması ile diğer iktisadi değişkenlere iletildiğine göre bu noktada şokların kaynağı sorusu gündeme gelmektedir. Ana akım iktisat bağlamında şokların kaynağı sorusuna temelde verilen cevabı iki alt guruba ayırmak mümkündür. Bunlardan birincisi, 1970’lerde başını Robert E. Lucas’ın çektiği Yeni Klasiklerdir. Walrasçı genel denge kuramı çerçevesinde, makroiktisadı, mikro temellerine oturtan Yeni Klasikler, Klasik İktisat Okulu’nun iddia ettiği gibi iktisadi birimlerin tam bilgiye değil, eksik bilgiye sahip olduklarını, piyasadaki bilgileri kullanarak geleceğe yönelik beklentilerini oluşturduklarını ve faydalarını bu şekilde maksimize ettiklerini savunmaktadır. Para arzında meydana gelen beklenmedik bir değişimin yol açtığı talep şoku karşısında bireyler ve firmalar emek arzlarını ve üretim düzeylerini değiştirerek gelen şoklara cevap verirler. Dolayısıyla, Yeni Klasik Okul içerisinde iktisadi dalgalanmaları rasyonel beklentiler hipotezi çerçevesinde ele alan yaklaşıma göre, itki mekanizmasını parasal şoklar oluşturur. Ancak, kesinlikle bir genel arz fazlasından

123

bahsedilemez ve iktisadi birimlerin verdikleri tepkiler süregiden bir dengeyi ifade eder. Lucas tarafından geliştirilen iş çevrimlerine denge yaklaşımının dayanak noktasını parasal şoklar oluşturmaktadır (Yerlikaya, 2011:34-35). Lucas (1975:11- 14), makro iktisat çalışmalarının ana sorununu parasal şokların, devamlı olmayan ve kendini tekrar etmeyen reel dalgalanmalara neden olabileceğine dair teorik bir çerçevenin kurulması olarak değerlendirmiştir.

Şokların kaynağına yönelik bir başka açıklama ise genel iktisadi faaliyetlerde meydana gelen dalgalanmaları tamamıyla arz-yanlı olarak açıklayan ve RİÇ’e esin kaynağı olan Kydland ve Prescott’un (1982) çalışmalarıyla olmuştur. Nelson ve Plosser (1982), makro iktisadi dalgalanmalara neden olan asıl faktörlerin parasal olmaktan çok, reel değişkenlerdeki rastlantısal değişimler olduğunu belirtmişlerdir. İtki mekanizmasını teknoloji ve verimlilik şokları oluşturmaktadır. Eğer teknolojik değişmeden kaynaklanan verimlilik büyümesine gelen şoklar sık ve tesadüfi ise, çıktının zaman patikasında sergilediği rassal yürüyüş, bir iş çevrimine benzer özellik gösterecektir. Böyle bir durumda çıktıda gözlemlenen dalgalanmalar, çıktının doğal oranında (trendinde) oluşan dalgalanmalardır, pürüzsüz deterministtik trendinden sapmalar değildir. Trend ve çevrim arasındaki ayrımın bu şekilde son bulmasıyla RİÇ kuramının yetersizliğini gidermek için büyüme kuramını ve dalgalanmalar kuramını birleştiren, iş çevrimlerinin nedenini reel şoklara bağlayan ve yayılma mekanizmasına daha fazla yer veren araştırmalara yönelmişlerdir (Acaravcı, 2006: 3).

İtki ve yayılma mekanizmasını inceleyen çalışmalar mekanizmanın özellikle ekonomik büyüme ve çıktı üzerindeki etkisinin farklı olduğuna işaret etmektedir. Marchionatti ve Usai (1998) tarafından yapılan çalışmada uluslararası teknolojik yayılmanın ekonomik büyüme üzerindeki etkileri incelenmiştir. İtalyan ekonomisini ele alan ve dışsal teknolojik yayılmayı dışsal bir üretim faktörü olarak modelleyen çalışma ülkeye özellikle yatırım malları ithalatı şeklinde giren dışsal teknolojik akımların ülke ekonomisinin büyüme trendi üzerindeki etkisinin güçlü olduğunu ve ülke içindeki teknolojik yayılma kadar dışsal teknolojik yayılmanın da büyüme üzerindeki etkisinin olduğunu göstermiştir. Boileau (2002) ise verimlilik şoklarının iki ülke ekonomisini aynı anda etkileyebilmesi ve böylece üretim faaliyetlerinin aynı yönde olabilmesi için sermaye malları ticaretinin önemine vurgu yapmaktadır. G-7

124

ülkelerinin dış ticaretinin yaklaşık %50’si sermaye malları ticaretinden oluştuğundan, teknolojinin yayılmasında ülkelerarası ticaret etkili olmaktadır. Boileau, ülke çıktıları arasında pozitif ve anlamlı büyükte korelasyon ve ticaret hadleri değişkenliği elde etmiştir. Moskalyk (2007) 72 gelişmekte olan ülkenin 1991-2005 veri dönemini incelediği çalışmasında verimlilik ile dışa açıklık derecesi ve teknoloji transferi arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir. Çalışma sonuçları ileri teknoloji ithalinin ve ülkelerdeki yenilikçi yöntemlerin yayılmasının verimlilik artışı sağladığı aksine yenilikçiliğin olmadığı ve düşük katma değere sahip ürün ithal eden ekonomilerde verimlilik üzerindeki etkinin negatife döndüğü tespit edilmiştir.