• Sonuç bulunamadı

1.9. Asimetri

1.9.2. Asimetrinin Ortaya Çıkışı

İktisadi faaliyetlerde görülen dalgalanmaların kaynağında içsel yada dışsal şokların önemli etkileri olduğu vurgulayan teorilerin denge ve dengesizlik unsuru üzerine kurgulandığı gözlenmektedir. Özellikle de asimetrinin ilk temellerinin

55

atıldığı bu modeller, piyasanın iyi işleyen ve içsel bir tutarlılığa sahip bir sistem olması gerçeğinden hareket ederek çarpan ve hızlandıran mekanizmaları yoluyla çıktıdaki hareketlerin dışsal bir şokun yayılımı durumunda genel denge eğilimini terk ederek dengesizliğe neden olacağı üzerine inşa edilmiştir (Frisch, 1933:12-13). Yalnız bu modellerin dinamik stokastik genel denge analizleri çerçevesinde incelenip iktisadi kararlarda şokların etkinliğini arttıran pürüzlerin4 (friction) etkilerinin hesaba katılması gerekmektedir (Altuğ, 2009:11).

Blatt (1980) iş çevrimlerinin analizinde daha çok Frisch tipi ekonometrik modellerin yoğun olarak kullanıldığını ifade etmektedir. Bu modeller iş çevrimleri üzerine yapılan terminolojik adlandırmaların özelliklerini yansıtmaktadır. Özellikle de tekrarlanabilir ve sürekli olmama özelliğini içinde barındırabilmektedir. Çevrimlerin stokastik bir özellik barındırması nedeniyle doğrusal modellerle iş çevrimlerinin analizi ciddi sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. Eğer asimetri, dalgalanmaların içinde mevcutsa doğrusal modeller daralma ve genişleme döneminde aynı dereceden etki ve tepkide bulunan çevrimler ortaya çıkaracaktır. Bu ise, daha önce de bahsedildiği üzere öngörü ve politika çıkarsamaları ve benzeri faktörlerin etkinliğini azaltacaktır.

Frisch ve Slutsky tarafından iktisadi dalgalanmaları açıklamaya yönelik görüşleri olan yayılma mekanizması olgusu, iktisadi dalgalanmaların kaynağında küçük şokları ve bunların kümülatif toplamlarını dikkate almakta ve bu şokların dinamik olarak ekonominin tamamını etkilediğini varsaymaktadır (Alexander, 1951:867). Burada küçük bir ayrıntı dikkate alınmak istenirse o da Frisch’in dalgalanmaları, küçük şokların kümülatif toplamı olarak ekonomiyi etkileme derecesini dikkate alırken Slutsky ise dalgalanmaların kaynağında frekansı düşük ve büyük şokların etkilerini dikkate almaktadır (Blanchard ve Watson, 1986:124). Bu anlamda dalgalanmaların kaynağı olarak küçük şokların kümülatif toplamı görülmesi çevrimlerin benzer özellikler taşımasına neden olmaktadır.

Asimetrinin ortaya çıktığı ilk model Hansen-Samuelson modelidir. Bu model klasik anlamda çarpan ve hızlandıran dinamikleri üzerine kurgulanması, şokların

4 Altuğ (2009) çalışmasında pürüzleri, firmanın üretimde bulunabilmesi için gerekli ve önsel koşul olan

56

rastgelelik özelliği taşıması nedeniyle doğrusal model sınıflamasında yer almaktadır (Minsky, 2004:22). Samuelson (1939) iktisadi dalgalanmaları, çarpan ve hızlandıran dinamiklerine bağlı olarak harmonik mekaniksel dalgalanma modeliyle açıklamaya çalışmaktadır (Puu, 2006:79). Buna göre gelirin (Y ) tüketim (t C ) ve yatırımdan (t I ) t oluştuğu varsayılsın.

t t t

Y =C + I (19)

19 nolu eşitlikte tüketim Robertsonian5 anlamda bir ilişki taşımaktadır. Dolayısıyla tüketim 20 nolu eşitlikte olduğu gibi geçmiş dönem gelirin parametresine bağlı olarak oluşmaktadır.

1

t t

CY (20)

Geliri oluşturan diğer unsur yatırım seviyesinin tüketimdeki değişmelere bağlı olarak gerçekleştiği varsayılırsa yatırım fonksiyonu basitçe 21 nolu eşitlikteki gibi yazılabilir. Ayrıca, hızlandıran prensibine göre yatırım hacminin gerçekleşme düzeyi tamamen gelecekte talep düzeyinin artacağı beklentisine bağlı olarak oluşmaktadır.

1 1 2

( ) ( )

t t t t t

ICC =β αY −αY (21)

21 nolu eşitlik birinci dereceden fark denklemleri kullanarak değişkenlerdeki hareketler gözlenebilmektedir. Buna göre 22 nolu eşitlik ikinci dereceden fark denkleminin çözümünü vermektedir. 1 2 ( ) t t t Y = α αβ+ Y −αβY (22)

Çarpan ve hızlandıran mekanizmasının bir bileşimi olan 22 nolu eşitlik hem Hansen- Samuelson’un hormonik dalgalanma modeli temelini oluşturmakta hem de üssel- patlayan ya da hemen sönümlenen eğrisel trend modellerinin hareketini göstermesi açısından sisteme dinamiklik kazandırmaktadır. Buna göre hasılada ( ,α β ) parametrelerinin büyüklüğüne göre beklenen dört davranış eğilimi aşağıda verilmiştir.

5

57

• Sönümlenen Tekdüze Hareket (αβ〈 ve1 (α αβ+ )24αβ〉 ) 0 • Üssel-Salınımsal Hareket (αβ〉 ve 1 (α αβ+ )24αβ〈 ) 0 • Üssel Tekdüze hareket (αβ〉 ve 1 (α αβ+ )24αβ〉 ) 0

• Sönümlenen Salınımsal-Eğrisel Hareket (αβ〈 ve 1 (α αβ+ )24αβ〈 ) 0 Hasılanın sönümlenen, üssel, tekdüze ve salınımsal bir davranış göstermesi sırasıyla cari dönemdeki değerinin değişmemesi, cari dönemdeki değerinin maksimum olması, (Y Ytt1) ve (Yt1Yt2)’in aynı işaret büyüklüğüne sahip olması, (Y Ytt n 1) ve (Yt n1Yt n 2) değerlerinin işaret büyüklüklerinin farklı olması olarak ifade edilebilir.

Şekil 9: Hansen-Samuelson Çarpan Hızlandıran Modeli ve Etkileri

Kaynak: Minsky, 2004:23.

Şekil 9, hasılada beklenen farklı davranış eğilimlerini göstermektedir. Buna göre (αβ〈 ve1 (α αβ+ )24αβ〉 ) olması durumunda yani Sönümlenen Tekdüze 0 Hareketin varlığı A bölgesinde, Sönümlenen Salınımsal-Eğrisel Hareket (αβ〈 ve 1

2

(α αβ+ ) −4αβ〈 ) B bölgesinde, Üssel-Salınımsal Hareket (0 αβ〉 ve 1 2

(α αβ+ ) −4αβ〈 ) C bölgesinde ve Üssel Tekdüze hareket (0 αβ〉 ve 1 2

(α αβ+ ) −4αβ〉 ) ise D bölgesinde yer almaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken 0 nokta ise A ve D bölgelerinin çevrimsel bir hareket uygun eğilim sergilemezken B ve C bölgeleri devresel hareketlere özgü bir nitelik kazanmaktadır. Şekil 9’da B bölgesinde parametrelerin aynı olması durumunda çıktıdaki hareketler dışsal şoklardan etkilenmeyip, değişim sadece sistem içi dinamiklere bağlı olarak ortaya

58

çıkmaktadır. C bölgesinde ise çevrimlerin büyüklüğü giderek artacaktır. Dolayısıyla teorik olan bu durumun gerçekle hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Şokların etkilerin zamana bağlı olarak azalması gerekmektedir. Frisch (1933) burada dışsal şoklarla modelin çözümüne giderken “flooring” ya da “ceiling” varsayımlarıyla sınırlandırma çözümüne ulaşmaktadır. Ceiling, Hicks (1950) tarafından tam istihdamı vurgulayan teknik bir kavram olarak ortaya çıkmıştır. Flooring ise var olan üretim tekniği altında maksimum sermaye tüketim oranına denk gelen gelir düzeyi olarak adlandırılmıştır (Minsky, 1995:93-94). Bu ise ekonominin dışsal dinamiklerine bağlı olarak değişmektedir.

Diğer model olan Hicks (1950) modelinde ise 19 ve 20 nolu eşitliklerde yer alan gelir ve tüketim bileşimleri aynen korunurken yatırım bileşeni 23 nolu eşitlikte olduğu gibi değişmektedir.

1 2

( )

t t t

IYY (23)

23 nolu eşitliğin fark denklemleri yoluyla tahmini ise 24 nolu eşitlikte olduğu gibidir (Hommes, 1995:438).

{

{

1 2

}

min c, max ( ), f t t t I = I α YYI (24) f

I stok azalmasının mutlak floor değeri ya da alt sınırıdır. Dolayısıyla modelde alt sınırın bulunması 24 nolu eşitliğin doğrusal olmadığını göstermektedir. Buna göre, yatırımlar geçmiş dönem gelir düzeyine bağlı olarak orantısal bir şekilde değişmekte ve gelirin azalması durumunda yatırımlar negatif olacağından stok azalması durumu gerçekleşmektedir. Bu durum net yatırımların ya da sermaye stokunun azalmaması durumunda mümkündür. Hicks bunu floor kavramı ile açıklamaya çalışmaktadır (Gallegati vd., 2003:508-509). İkinci dereceden fark denklemleri kullanılarak 19, 20 ve 23 nolu eşitlikler eş anlı olarak çözülürse çıktıdaki değişim şu şekilde oluşacaktır.

1 ( 1 2)

t t t t

YYYY (24)

24 nolu eşitlikte ,α β parametrelerinin büyüklüğüne bağlı olarak çıktıda şu şekilde dalgalanmalar görülebikmektedir.

59

• Üssel-Salınımsal Hareket (β〉 ve 1 (α β+ )24 0β〈 ) • Üssel Tekdüze hareket (β〉 ve 1 (α β+ )24 0β〉 )

• Sönümlenen Salınımsal-Eğrisel Hareket (β〈 ve 1 (α β+ )24 0β〈 )

Şekil 10 hasılada meydana gelen dalgalanma eğilimlerini göstermektedir. A bölgesi, Sönümlenen Tekdüze Hareketi (β〈 ve 1 (α β+ )24 0β〉 ), B bölgesi Sönümlenen Salınımsal-Eğrisel Hareketi (β〈 ve 1 (α β+ )24 0β〈 ), C bölgesi Üssel-Salınımsal Hareketi (β〉 ve 1 (α β+ )24 0β〈 ) ve D bölgesi ise Üssel Tekdüze hareketin ( 1β ve (α β+ )24 0β〉 ) eğilimlerini göstermektedir. Aynı zamanda üretimin

min( / , / )

Y = K a L b kısıtı altında gerçekleşmesi ve sermayenin de aL

b değerine göre değişkenlik göstermesi üretim miktarını kısıtlamaktadır. Bu nokta ceiling ya da üst sınır olarak adlandırılmaktadır. Bu nedenle β parametresi yatırım kısıtlaması

Şekil 10: Hicks Çarpan Hızlandıran Modeli ve Etkileri

nedeniyle daralma döneminde olduğundan daha düşük düzeydedir (Duesenberry, 1950:465). Sonuç olarak Hicks sınır modelinde yatırımların doğrusal hızlandıran modeline göre belirlendiğini ve gelir düzeyinde meydana gelen ani düşüşlerin yatırımları negatif düzeye indirgeyerek yatırım çözülmelerine neden olduğunu ifade etmekle birlikte sermaye stokunun yenilenmesini uyaracak etkinin ortadan kalktığını ifade belirtmektedir. Bunun anlamı ise sermeye stokunun yıpranma oranının floor düzeye indirgenmesidir. Gelirdeki hızlı artış nedeniyle de üretimde emek, sermaye ve hammadde kullanımının da bir limiti olması gerekmektedir. Bu da ceiling ifadesidir. Ceiling nedeniyle üretimdeki girdiler üzerinde kısıtlamanın varlığı

60

yatırımcıların gelecek dönem harcamalarını geri çekmesine neden olmaktadır (Saura vd, 1998:669).

Goodwin modelinde, doğrusal olmayan bir hızlandıran mekanizmasının varlığı çıktı ve sermaye stoku arasındaki ilişkinin asimetrik bir yapı sergilemesine yol açar (Lorenz ve Göttingen, 1987:4413). Bunun için Goodwin (1951:12) ikinci dereceden fark denklemini nihai olarak eşitlik 25’te olduğu gibi elde etmektedir.

[

]

}

{

( ) ( ) ( ) ( )

A

O t+θ =εθy+ ε+ −l α θ y−φ y + −l α y (25) Eşitlik 25’te y geliri, ( )φ y uyarılmış ya da gelire bağlı yatırımları, (.)OA tüketime bağlı otonom harcamaların toplamı, ,y y  sırasıyla zamana göre gelirdeki değişim oranını gösteren birinci ve ikinci dereceden diferansiyel eşitlikleri göstermektedir. Sermaye stokunun değişim miktarı ya da net yatırımları (k) ve sermaye stokunun yıpranma (k) oranını göstermek üzere çarpan ve hızlandıran mekanizmasının dinamikleştirilmesi durumu 26 nolu eşitlikte olduğu gibidir.

( )y c k= + − εy=β ty k+ − εy ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) [ ( )] ( ) ( ) ( ) ( ) c t y t y t t k t y t y t c t k t l t α ε β φ θ = − + = − = + +     (26)

Doğrusal olmayan iş çevrimleri modellerinde asimetri etkisinin içsel olarak yayılma etkisi gösterdiği ve gecikme unsurunun çevrimlerin içselliği için temel unsurları taşıdığı varsayılmaktadır (Zarnowitz, 1992:11). Bu durumda eşitlik 26, S tipi yatırım fonksiyonun ortaya çıkmasına aracılık edip, ceil ve floor kısıtlamaları nedeniyle asimetrik çevrimlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır (Velupillai, 1998:1439).