• Sonuç bulunamadı

5. LİTERATÜRDE TEDARİKÇİ SEÇME VE DEĞERLENDİRME

5.3. Tedarikçi Seçimi Konusundaki Önceki Çalışmalar

Tedarikçi seçimi ile ilgili çok sayıda ve farklı türde çalışmalar yapılmıştır. Tedarikçi seçimi ve değerlendirmesi konularında geniş kapsamlı literatür araştırması yapılarak, bu çalışma kapsamında incelenen çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.

Germain ve Droge (1990), toptancıların tedarikçi değerlendirmelerini etkileyen bir

“bağlamsal değişkenler kümesi”ni deneye dayalı olarak incelemişlerdir. Çalışma sonucunda fiyat, servis kalitesi, zamanında teslim faktörleri tedarikçi değerlendirmede kullanılacak en önemli kriterler olarak belirlenmiştir. Mentzer ve Konrad (1991), verilen görevin yerine getirilmesindeki verimliliği ve etkinliğini ölçmeye yönelik bir tedarikçi değerlendirme sistemi önermişlerdir. Bu çalışmada

etkinlik belirlenen hedeflerin başarılma yüzdesi, verimlilik ise kaynakların kullanım oranı olarak tanımlanmıştır.

Weber ve arkadaşları (1991), tedarikçi değerlendirme sürecinin nicel ve nitel kategoriler altında sınıflandırılabilirliğini incelemişlerdir. Bu kriterler üzerinde tedarikçinin performansını gösteren, her bir tedarikçi için toplam skoru veren ve her bir kriter üzerinde bir ağırlığın yer almasına odaklanan doğrusal ağırlıklandırma modeli geliştirmişlerdir. Limmerick ve Cumington (1993), başarılı bir tedarikçi değerlendirme sisteminde üye tabanlı ve isteğe bağlı bir bilgi paylaşımı, kabul edilebilir teknoloji seviyeleri, amaçlar ve şirket değerleri arasındaki uyumun sistemin başarısını arttıracağını ileri sürmüşlerdir. Chao ve arkadaşları (1993), tedarikçi değerlendirme performansı için en önemli faktörlerin zamanında teslim ve kalite olduğunu ileri sürmüşler ve yaptıkları çalışmada bu iki faktörü kullanmışlardır.

Mummaleneni ve arkadaşları (1996), işletmelerin gereksinimlerini karşılayan tedarikçilerini kaybetmemek için tedarikçi performans değerlendirme çalışmasının önemine dikkat çekmişlerdir. Bu çalışmada; zamanında teslim, kalite, fiyat/maliyet hedefleri, profesyonellik, müşteri ihtiyaçlarına duyarlılık ve ana sanayi ile uzun süreli ilişkiler faktörleri kullanılmıştır. Krause (1997), tedarikçi performansı geliştirme çalışmalarının odaklandığı konulardan en önemlisinin tedarikçi değerlendirme çalışmaları olduğunu ileri sürmüş ve ana sanayinin mevcut ve gelecekteki isteklerini karşılayabilme yeteneği temelinde bir tedarikçi değerlendirme modeli geliştirmiştir.

Roodhooft ve Konings (1997), tedarikçi seçme ve değerlendirme süreci için faaliyet tabanlı maliyetlendirme yaklaşımını ele almışlar ve bu sistemin firmanın üretim prosesinde tedarikçi kaynaklı toplam maliyetin hesaplanmasını sağladığını ileri sürmüşlerdir. Ghodyspour ve O’Brien (1998), satın alma faaliyetlerinde hem niceliksel hem de niteliksel faktörleri göz önüne almak için Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ile doğrusal programlamayı birleştiren bir model önermiştir.

Weber ve Current (2000), tedarikçi seçimi için çok amaçlı bir yaklaşım önermiştir.

Metodolojileri, çoklu tedarikçilerle ve fiyat, teslimat güvenilirliği ve ürün kalitesi gibi kriterlerle karşı karşıya olan bir satınalma müdürü için kullanışlı bir karar destek sistemi sağlamaktadır. Tam ve Tummala (2001) tarafından yapılan çalışmada, AHP modeli formüle edilmiş ve bir telekomünikasyon sisteminde tedarikçi seçim problemi üzerinde uygulanmıştır. Önerilen modelin kullanımı, tedarikçi özellikleri belirlenmesi için grup halinde karar vermenin gerekliliğini göstermiştir.

Yurdakul ve İç (2001), AHP ve 0-1 Hedef Programlama tekniklerinin kullanılmasıyla tedarikçi seçimine yönelik bir uygulama yapmışlardır. Bu metotların bir arada kullanılmasının etkinliğini de tartışmışlardır. Dağdeviren ve Eren (2001), tedarikçi seçimi problemine iki yaklaşım önermişlerdir. Bunlar, belirlenen amaç ve ölçütler temelinde potansiyel tedarikçilere belirli bir öncelik veren AHP yöntemi ve AHP sonuçlarını kısıt olarak kabul eden 0-1 HP modeli yaklaşımıdır. Önerilen modeller bir örnek üzerinde uygulanmıştır.

Kannan ve Tan (2002), tedarikçi seçimine biraz daha farklı bir açıdan yaklaşarak işletmelerin artık ana çalışma alanı faaliyetlerine ağırlık verip temel olmayan faaliyetlerini işletme dışında 3. parti şirketlere yaptırdıklarını ve bu sebeple tedarikçilere güven duyma gereksinimlerinin ve bağımlılıklarının arttığını belirtmişlerdir. Çalışmada, tedarikçi seçme ve değerlendirme faktörlerinin işletmenin performansı üzerindeki etkisi ile çok fazla bilgiye sahip olunmadığı açıklanmış ve bu boşluğu doldurmak üzere Amerikan üretim işletmelerinin tedarikçi seçme ve değerlendirme ölçütlerinin önemini ortaya koyan bir yöntem kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre işletme performansı üzerinde tedarikçinin alıcı işletmeye stratejik taahhütleri gibi nicel olmayan seçim ölçütleri tedarikçinin yetenekleri gibi nispeten nicel olan seçim ölçütlerinden daha fazla etkiye sahiptir.

Humphreys ve arkadaşları (2003), çevresel faktörleri tedarikçi seçim ve değerlendirme sürecine dâhil eden bilgi tabanlı bir sistem geliştirmişler ve geliştirdikleri sistemde çevresel faktörlere ek olarak fiyat, esneklik ve kalite faktörlerini kullanmışlardır. Yurdakul ve İç (2003), Türkiye’de otomotiv sanayiinde

faaliyet gösteren firmaların derecelendirilmesine yönelik bir örnek çalışma yapmışlardır. Çalışmanın ilk kısmında performans ölçümünde kullanılan finansal oranlar açıklanmış ve firmalar için hesaplanmıştır. İkinci kısımda ise hesaplanan oranlar her firma için Çok Ölçütlü Karar Verme Yöntemleri’nden bir tanesi olan TOPSIS yöntemi kullanılarak genel firma performansını gösteren tek bir puana çevrilmiştir.

Lee ve arkadaşları (2003) tarafından yapılan istatiksel analize dayalı çalışmada ise, tedarik zinciri yönetimindeki tedarikçi seçim problemini ele almak amacıyla yüksek kaliteli tedarikçi seçim modeli önerilmiştir. Çalışmada tedarikçi seçiminde ilk olarak kalite yönetim faktörleri sonrasında ise fiyat, teslimat gibi faktörler dikkate alınmıştır. Öz ve Baykoç (2004), tedarik zinciri yönetiminde karar teorisi destekli uzman sistem tasarımı ve tedarikçi seçim problemine uygulanması ile ilgilenmişlerdir. Uzman sistemlerin, geleneksel yaklaşımlardan farklı olarak, karar ağacı kullanılarak modellenmesi durumunda sağlayacağı yararların tartışıldığı bu çalışmada, gerçek hayatta karşılaşılan çeşitli karar problemlerinin çözümünde kullanılan uzman sistemlerin, diğer yöntemlere nazaran gerçekçi sonuçlar vermelerini sağlayan bilgi tabanlı sistemler olmalarının getirileri tartışılmıştır.

Demirtaş ve Üstün (2004), en iyi tedarikçileri seçebilmek ve hedeflerden sapmayı en küçükleyecek şekilde uygun sipariş miktarlarını belirleyebilmek için sayılabilir ve sayılamayan faktörlerin de modele dahil edildiği bütünleşik bir yaklaşım önermişlerdir. Tedarikçi önceliklerinin belirlenmesinde Analitik Ağ Prosesi (ANP) kullanılmıştır. Bir buzdolabı işletmesi ile çalışan dört farklı plastik enjeksiyon işletmesi fayda, maliyet, fırsat ve risk (BOCR) kümelerinin altında yer alan 18 ölçüte göre değerlendirilmiştir. Tedarikçilerin kapasite kısıtı gözönünde bulundurularak, talep, bütçe, hatalı oranı ve toplam satış değerinden sapmayı en küçükleyecek şekilde hedef programlama (HP) modeli oluşturulmuş, böylece model kapasite ve farklı diğer kısıtları olan tedarikçilere uygulanabilir hale getirilmiştir.

Schmitz ve Platts (2004), otomotiv üreticileri için tedarik yönetiminin önemli olduğu kadar karışık bir konu olduğuna dikkat çekmiş ve işletmelerin bu konuda

yararlandığı önemli araçlardan birinin performans ölçümü olduğuna, firma içi performans ölçümü konusunda yapılmış birçok çalışma bulunmasına karşın, tedarikçi performansı ölçümü konusunda çok az çalışma yapıldığına değinmişlerdir.

Çalışmada Avrupa’daki dört araç üreticisinin tedarikçi değerlendirme çalışmalarına ilişkin bulgulara yer verilmiş, performans ölçümünün bu konudaki işlevleri vurgulanmıştır. Dağdeviren ve arkadaşları (2005), tedarikçi seçimi sürecine ANP yöntemi önermişlerdir. Çalışmanın uygulama bölümünde AHP yöntemi ile modellenen bir tedarikçi seçimi problemi ANP yöntemi ile genişletilerek tekrar modellenmiş ve her iki yöntem ile elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır.

Dağdeviren ve arkadaşlarının (2006) yaptığı literatür çalışması da oldukça geniş ve yararlıdır. Bu çalışmada; Venkatraman ve Ramanujam’ın tedarikçi değerlendirmede organizasyonel etkinlik üzerinde yoğunlaştıkları ve operasyonel faktörlerin performansının ölçülmesine yönelik olarak çalıştıkları belirtilmiştir. Operasyonel faktörleri iki kısımda incelemişler, birinci kısımda stratejik başarı faktörleri (kalite, teslimat, fiyat, servis, esneklik vb.) ikinci kısımda ise kusurlu ürün oranı, çizelgeleme etkinliği, maliyet gibi iç göstergeler yer almaktadır. Paksoy ve Güleş (2006) ise Tedarik Zinciri Yönetimi (TZY) ve AHP yardımıyla, bir tekstil firmasında tedarikçi seçimi problemini ele almışlardır.

Akman ve Alkan (2006), Kocaeli’de otomotiv yan sanayiinde faaliyet gösteren bir firmada tedarikçilerin performansının değerlendirilmesi problemini incelemişlerdir.

Bu işletmenin üç tedarikçisinin performansı Bulanık AHP yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Araz ve arkadaşları (2006) yaptıkları çalışmada karar vericinin amaçları açısından dış kaynağı değerlendirmeyi amaçlamışlardır. Bu aşamayı, karar vericiye uygun dış kaynak listesi sağlayan bulanık hedef programlama aşaması takip etmiştir.

Önüt ve Kara (2006), birden fazla nitel ve nicel kriter göz önüne alarak en uygun tedarikçinin seçilmesini amaçlamıştır. Kriterleri değerlendirmek için ELECTRE (Elimination et choix traduisant la realite) ve AHP (Analitik Hiyerarşi Prosesi) teknikleri kullanılmıştır. Çok-kriterli karar verme tekniklerinden ELECTRE,

sıralama prensibine göre alternatifleri değerlendiren bir tekniktir. Ayrıca, seçim kriterlerinin ağırlıklarının belirlenmesinde AHP kullanılmıştır.

Şen (2007), Türkiye’nin önde gelen üç yiyecek tedarik firması ile yapılan görüşmelerde müşterilerin yiyecek tedarik edecek firmaları belirlerken en çok önem verdikleri kriterleri anket çalışmaları neticesinde belirlemiştir. Yiyecek tedarik eden firmalar, bulanık AHP yöntemi kullanılarak karşılaştırılmıştır. Müşteriler ve uzmanlar tarafından oluşturulan üçgensel bulanık sayıların ortalaması, ikili karşılaştırma matrisinde kullanılmıştır. Çalışma bulanık ortamda uygulanmış bir bulanık AHP çalışmasıdır.

Lung (2007), çok ölçütlü tedarikçi seçim problemi için ağırlıklandırılmış doğrusal programlama modelini önermiştir. Model pratik durumlarda uygulanabilir ve kullanıcının optimizasyon geçmişine gerek duymamaktadır. Demirtaş ve Üstün (2007), tek ürün ve çok tedarikçi olduğu zamanlarda çoklu periyotlar için stok parti boyutlandırma durumlarını ele alan hedef programlama ve ANP yaklaşımı kullanmışlardır. Bu bütünleşik yaklaşım hesaplama ve yükleme olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Hesaplama aşamasında tedarikçiler belirlenen ölçütlere göre değerlendirilmiş, yükleme aşamasında ise çok amaçlı karma bir tamsayılı doğrusal programlama modeli, sipariş atama problemini çözmek için formüle edilmiştir.

Almeida (2007), bir taşeronluk sözleşme problemini analiz etmiştir. Bir taşeronluk sözleşmesinde her alternatif için hem maliyet hem de kalite hizmetine dair değerlendirme yoktur. Sözleşmede kalite ve maliyet kriterlerine ait değerlendirme bütünleştirilmiştir. Karar modeli ve model kullanımını göstermek için ELECTRE yöntemiyle çok ölçütlü bir değerlendirme yapılmıştır. Yiğin ve arkadaşları (2007), tedarikçi seçim süreci için uzman bir sistem geliştirmişlerdir. Sakarya bölgesindeki 19 orta ve büyük ölçekli fabrika yöneticisine bir anket uygulanarak tedarikçi seçim ölçütleri ve ağırlıkları belirlenmiştir.

Rhee ve arkadaşları (2008), yaptıkları çalışmada kabul edilebilir kalitede hammadde seçimi için tedarikçi seçim sürecindeki maliyet, teslimat, esneklik arasında nasıl bir

ödünleşmenin olduğunu incelemişlerdir. Bıı çalışma için deneysel veriler Avrupa'daki organizasyonlardan toplanmıştır. Maliyet, esneklik, teslimat ve servis özellikleri arasında bağlı etki gözlenmiştir. Demirtaş ve Üstün (2008), soyut ve somut ölçütler altında en uygun miktarlarla birlikte en iyi tedarikçiyi seçmeye çalışmışlardır. 14 kritere bağlı olarak tedarikçilerin öncelikleri AHP ile belirlenmiş, ANP ve hedef programlamanın birlikte kullanılmasıyla da en iyi tedarikçi seçilmiştir.

Amaç fonksiyonunda ise periyodik bütçe ve toplam kalite hedefleri hedef programlama ile dengelenmiştir. Oluşturulan bu modelle daha iyi sonuçlar elde edilmiş ve esneklik kazanılmaya çalışılmıştır. Ecer ve Küçük (2008), AHP yöntemiyle en iyi tedarikçinin nasıl belirlendiğini ortaya koymuşlardır. Çalışmada, yöntemin problemin çözümünü kolaylaştırdığını ve doğru karar vermeye yardımcı olduğu gösterilmiştir.

Levary (2008), tedarikçilerin değerlendirmesinde AHP yöntemini kullanmıştır.

Gerçekleştirilen uygulamada, bir üretici firması teslimat zamanında gecikme yaşaması sebebiyle yeni bir tedarikçi arayışına girmektedir. Yapılan çalışmalar çerçevesinde, Çin’de faaliyet gösteren mevcut tedarikçiye alternatif olarak Brezilya ve Ukrayna’da faaliyet gösteren alternatif iki tedarikçi tespit edilmiştir. İlgili üç tedarikçi, ülke riski, ilgili ülkelerden teslimatı gerçekleştirilen nakliyat şirketlerinin riski, tedarikçi güvenilirliği ve tedarikçinin kendi tedarikçilerinin güvenilirliği olmak üzere toplam 4 kriter çerçevesinde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak tedarikçi güvenilirliği en önemli önceliğe sahip kriter olarak ortaya çıkmış ve Brezilya’da faaliyet gösteren tedarikçi en yüksek değerlendirme puanına sahip olması sebebiyle yeni tedarikçi olarak seçilmiştir.

Özfırat ve Öğüt (2008), bir tekstil firmasının tedarikçi seçimi problemini çözmek üzere bir hedef programlama yaklaşımı geliştirmişlerdir. Geliştirilen yöntemle firmanın amaçları ve önem dereceleri belirlenmiştir. Bu veriler Analitik Hiyerarşi Prosesi ile ağırlıklara dönüştürülmüştür. Yöntemin ikinci aşamasında ise hesaplanan değerler ile ağırlıklı hedef programlama modeli çalıştırılmıştır.

Ting ve Cho (2008), AHP ile çok amaçlı doğrusal programlama yöntemini

bütünleşik olarak tedarikçi seçim problemine uygulamıştır. Geliştirilen model, Tayvan’da bilgisayarlar için anakart üreten bir ileri teknoloji firmasında uygulanmıştır. Öncelikli olarak literatürdeki araştırmalar ve yapılan beyin fırtınası çalışmaları sonucunda 8 ana kriter ve bu ana kriterler ile ilişkili 28 alt kriter belirlenmiştir. Yapılan anket çalışması sonucunda, ilgili set 6 ana kriter ve 16 alt kritere indirgenmiştir. Modelin ilk aşamasında 12 farklı alternatif tedarikçinin AHP yöntemi uygulanarak seçilen kriterler çerçevesinde aldıkları sonuçlar hesaplanmıştır.

Firmanın 5 tedarikçi ile çalışma politikası göz önünde bulundurularak en iyi skora sahip ilk 5 tedarikçi seçilerek bir sonraki aşamaya geçilmiştir. İkinci aşamada seçilen 5 tedarikçi göz önünde bulundurularak çok amaçlı doğrusal bir model oluşturulmuş, maliyetin minimizasyonu, toplam hata ve ıskarta oranı minimizasyonu, teslimat gecikmesi minimizasyonu amaç fonksiyonları dikkate alınarak bütçe, talep, kapasite, toplam kabul edilebilir hata miktarı ve envanter kontrol kısıtları altında sipariş miktarı optimum bir şekilde tedarikçiler arasında dağıtılmıştır.

Atlas (2008), çok amaçlı programlama problemlerinin çözümünde kullanılmak üzere geliştirilmiş çözüm tekniklerinin sınıflandırmıştır. Teknikler, metodolojik yönleri ile ele alınmış, çözüm tekniklerinin detaylı incelenmesi ise çalışma alanının dışında tutulmuştur. Önüt ve arkadaşları (2008), Bulanık Analitik Ağ Prosesi (BANP) kapsamında ikili karşılaştırmalarda bulanık üçgensel sayılar kullanmış, kriter ağırlıklarını da bulanık üçgensel sayılar olarak belirlemiştir. Bu veriler bulanık TOPSIS metodolojisine girdi olarak alınmış ve bu yolla alternatif tedarikçiler sıralanmıştır. Yöntem, 6 değerlendirme kriteri göz önünde bulundurularak tedarikçi seçiminin yapıldığı gerçek hayat problemine uygulanmış ve sonuçların duyarlılık analizi yapılmıştır.

Tahriri ve arkadaşları (2008), en iyi tedarikçiyi seçmek amacıyla Analitik Hiyerarşi Prosesi kullanmıştır. Satınalma toplam değerini en büyüklemeye çalışılarak en uygun sipariş miktarı belirlenmeye çalışmışlardır. Bu çalışmada AHP tabanlı tedarikçi modeli formüle edilerek bir çelik imalat şirketine uygulanmıştır. Kokangül ve Susuz (2009), en iyi tedarikçi ve en uygun sipariş miktarlarının belirlenmesi için miktara bağlı indirim, kapasite ve bütçe kısıtları altında AHP ve doğrusal olmayan

tamsayılı ve çok amaçlı programlamanın bütünleşmiş bir modelini uygulamışlardır.

Ha ve Krishnan (2008), tedarik zinciri performansında etkili olan nicel ve nitel faktörleri dikkate alarak, bütünleşik bir yaklaşım ile Birleşik Tedarikçi Skoru’nu (Combined Supplier Score) hesaplamaya dayalı bir model sunmuştur. AHP yönteminde alternatif tedarikçilerin nicel kriterleri, VZA ve Sinirsel Ağ yöntemleri yöntemlerinde ise nitel kriterleri kullanılmıştır. VZA ve Sinirsel Ağ yöntemlerinden elde edilen sonuçlar, ortalama olarak tek bir etkinlik indeksine dönüştürülmüştür.

Geliştirilen model ile bir otomobil fabrikasında 27 alternatif tedarikçi 5 nicel ve 7 nitel faktör çerçevesinde değerlendirilmiştir.

Demirtaş ve Üstün (2009), ANP ve çok amaçlı karma tamsayılı doğrusal programlamayı bütünleşik bir şekilde kullanmışlardır. Bu yöntemle satın alma değerini maksimum, bütçe ile hata oranını minimum yapmak için somut ve soyut faktörler altında tedarikçilerden alınacak en uygun miktarlar belirlenmeye ve en iyi tedarikçiler bulunmaya çalışılmıştır.

Yurdakul ve İç (2009), ÇÖKV modellerinde bulanık sayılar kullanılarak sağlanan fayda düzeyini ölçmeyi amaçlamışlardır. Makine ekipmanları alımının değerlendirilmesinde TOPSIS tekniği kullanılmıştır. Çalışmada, bulanık olarak elde edilen makine puanları net değerleri ile elde edilen sıralama ile karşılaştırılmıştır.

Statüler arasındaki farklar istatistiksel anlamlılık derecesi olan Spearman korelasyon katsayısı kullanılarak hesaplanmıştır.

Liao ve Kao (2009), tedarikçi seçim problemini çözmek için Taguchi Kayıp fonksiyonu, Analitik Hiyerarşi Prosesi ve çok seçimli hedef programlama yöntemleri bütünleştirmiştir. Chamodrakas ve arkadaşları (2009), tedarikçi kapasitesi ve talebin belirsizliğini bir modelle bütünleştirmiş ve iki aşamalı stokastik programlama modeli ile olasılık kısıtlı programlama modeli geliştirerek karşılaştırmalar yapmıştır.

Ersöz ve Kabak (2010), çok kriterli karar verme yöntemleri adı altında geçen yöntemlerin dayandığı teorik temelleri ve kullanım amaçlarını görmek amacıyla bir

sınıflandırma yapmıştır. Yapılan akademik çalışmalarda Türk Savunma Sanayisinde en çok kullanılan çok kriterli karar verme yöntemleri tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmada Hedef Programlama (GP) yöntemi ile bu alanda en eski yöntem olarak bilinen Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) yöntemi kullanılmıştır. Ertuğrul ve Karakaşoğlu (2010), tedarikçi seçme ve değerlendirme süreci için Bulanık Analitik Hiyerarşi Prosesi (BAHP) yöntemlerinin bir arada kullanılmasına dayanan bir yaklaşım sunmuşlardır. Bu yaklaşımda, klasik AHP yönteminin karar vericilerin sübjektif yargılarını ele almada yetersiz olmasından dolayı kriterlerin ağırlıklarının belirlenmesinde, BAHP yönteminden yararlanılmaktadır. Çalışmanın devamında alternatiflerin sıralanmasında ELECTRE yöntemi kullanılmış ve sunulan bu yaklaşımın uygulanabilirliği göstermek için bir işletmede dizüstü bilgisayar seçim problemi üzerinde gösterilmiştir.

Özdemir (2010), Türkiye'de otomotiv endüstrisinde faaliyet gösteren bir firmada ürün gruplarını dikkate alarak tedarikçi seçimi problemini ele almıştır. Farklı ürün gruplarına ait ürünlerin tedarikçilerinin seçiminde kullanılan kriterlerin ağırlıkları karşılaştırılmış ve yorumlanmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda ürün gruplarına göre uygun tedarikçi seçiminde kriterlerin ağırlıklarının değiştiği belirlenmiştir.

Çağlıyan (2011), Türk otomotiv sanayisinde faaliyet gösteren tedarikçilerin, ana sanayilerin kendilerine uyguladıkları tedarikçi seçim kriterlerini karşılayabilme düzeylerini incelemiştir. İşletmelerin son beş yılda bu kriterleri karşılayabilme düzeylerinin arttığı görülmüştür. Ayrıca bu kriterleri yüksek düzeyde karşılayabilen işletmelerin performanslarının da daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Lina ve arkadaşları (2011), tedarikçi seçme ve değerlendirme süreci için büyük bir anakart üreticisinin ERP programının etkin kullanımını sağlayarak yeni geliştirilen metodolojinin tedarikçi seçim modülüne eklenmesini temin etmişlerdir. Tayvan’ın en büyük anakart üreticisinin tedarikçi seçim süreci, ANP, TOPSIS ve doğrusal programlama teknikleri ile modellenmiştir.

Supçiller ve Çapraz (2011), literatür incelendiğinde yaygın olarak kullanıldığı tespit edilen kalite, maliyet, teslimat ve hizmet kriterleri ana kriterler olarak belirlemiş ve bunların alt kriterlerini tanımlamışlardır. AHP yöntemi ana kriterler ve alt kriterlerin önem derecesinin belirlenmesi için, TOPSIS yöntemi ise tedarikçilerin sıralanması için kullanılmıştır.

Parthiban (2012), kriterlerin tedarikçi seçim sürecine etkilerini değerlendirerek, kriterler arasındaki ilişki düzeyini Yorumlu Yapısal Modelleme (Interpretative Structural Modeling, ISM) tekniğini kullanarak belirlemiştir. Tedarikçi değerlendirmesi için de AHP tekniğini uygulamıştır. Bu model Hindistan'ın güney kesiminde bir otomotiv imalat sanayi için uygulanmıştır. Corrente ve arkadaşları (2013), tedarikçi seçme ve değerlendirme süreci için daha önce incelenmeyen hiyerarşiye dayalı ELECTRE ve PROMETHEE yöntemlerini önermiştir ve birbirlerine entegrasyonunu sağlayarak metodların hiyerarşik versiyonlarını kullanmıştır. Rodriguez ve arkadaşları (2013), çok kriterli karar analizi için Bulanık Analitik Hiyerarşi Prosesi (BAHP) ve TOPSIS kombinasyonuna dayanan bir yöntemi önermişlerdir. Her bir değerlendirme kriterinin ağırlıkları bulanık AHP'ye dayalı yeni bir yaklaşımla tespit edilmiştir.

Bölüm 5.3’de detayı verilen çalışmalarda kullanılan yöntemler çalışmaların künyeleri ile birlikte Çizelge 5.3’de verilmiştir.

Çizelge 5.3. Literatür taraması

Çizelge 5.3. (Devam) Literatür taraması

Çizelge 5.3. (Devam) Literatür taraması

6. ELE ALINAN PROBLEM VE PROBLEMİN ÇÖZÜMÜNDE