• Sonuç bulunamadı

5. SİNAN PAŞA CAMİ (KASIMPAŞA)

5.2 Tarihçesi

Sinan Paşa Camii’nin kapı kemeri üzerindeki kitabeye göre caminin yapımı ve tamamlanması Sinan Paşa’nın ilk sadaretinden bir sene evvel yani 987 H/1579 senesindedir (S.Abaç 1935).

Hadika’ ya göre kitabesinin metni şöyledir; Kitabe;

“Sahibü’l hayrat olan Sinan Paşa *Bu hayırlı yapının sahibi olan Sinan Paşa Nasırü’d-din halisü’n-niyet *dine yardımı dokunan, iyi niyetli

Kıldı bu cami’-i şerifi bina * bu cami-i şerifi yaptırdı Ki ola cem’-i cami’-i ümmet * ki cami cemaati toplansın

Ahiretde şefi’i ola Rasul *Ahiretde Peygamber bağışlanması için şefaat etsin Bunda iden ikamet-i sünnet * burada Peygamberin güzel huylarını tekrarlayanlar Hatif-i gaib didi tarih *”görünmeyen ses” dedi ki; tarihi

Beyt-i Hadi ve Kubbe-i Hacet *”Hidayet Edenin Evi” (Allah’ın evi) ve ihtiyaç kubbesi 987 / 1579”

(Ayvansarâyî Hüseyin Efendi vd., İstanbul 2001: 415)

Konyalı’nın “Abideleri ve Kitabeleriyle Üsküdar Tarihi” (Cilt 1) Kitabında 1940 yılındaki incelemesinde Yemen Fatihi Sinan Paşa’nın Okmeydanında bulunan camisinin yüzüstü bırakıldığı için yıkıldığını, yalnızca dört duvarı kalan mabedin, gecekonduculara taş ocağı olduğunu ve kapısının üzerindeki kitabesinin kendisi tarafından alındığını yazmıştır (Konyalı, 1976). Caminin bir şadırvanı olduğu ve yakınında Kulaksız Çarşısı’nda bir “Çifte Hamam” (kadın ve erkek hamamları) ve diğer eserleri de olduğu ayrıca o günlerde vakfından Hac vesilesi ile harameyne (Mekke ve Medine’ye) gönderilen hediyeler için “yüz seksen guruş” verildiği Hadikatü’l Cavami’de kayıtlıdır: “ve el-yevm vakfından surre-i hümayuna yüz seksen guruş verilür” (Ayvansarayi ve diğ, 2001).

Edhem Ruhi Güneş, A. Kadir Baytur ve Hayrettin Alp tarafından hazırlanan“Mabetler Şehri İstanbul’un Tarihi Mescit ve Camileri” isimli yayında “Okmeydanı’ndadır. Banisi Yemen Fatihi Sadrazam Sinan Paşa’dır. 987/1579 senesinde yapılmıştır. Mimarı Mimar Sinan’dır. İlk camii kurşun kubbeli idi.” şeklinde ifade edilmiştir (Öneş ve diğ, 1998 s.288-289). Yapıldığı tarih itibari ile Sinan Paşa Camii’nin Mimar Sinan eseri olma ihtimali düşünülebilir, fakat Mimar Sinan tezkirelerinde yapının kaydına rastlanmamaktadır.

Evliya Çelebi bu cami hakkında, seyahatnamesinde“Çarpuşte ve kurşun kubbelidir. Avlusuna merdiven ile inilir. Bir tepe üstünde her tarafı gören aydınlık bir camidir”diye bahsetmektedir (Kahraman ve Dağlı, 2004).

1903 ve 1906 yılında Sinan Paşa Camisinin tamire muhtaç olan alanlarında, gerekli görülen tamiratların Todori Kalfa tarafından yapıldığı incelenen arşiv belgelerinden anlaşılmaktadır (Yazıcı, 2011).

1913-14 tarihli Alman mavileri haritasında Sinan Paşa Camisi son cemaat yeri ve şadırvan ile birlikte görülmektedir (Şekil 5.2).

Haziran 1926 tarihli Pervititch Haritası’nda Sinan Paşa Camii’nin bulunduğu parsel detaylı olarak ifade edilmiştir. Mevcut özgün avlu kapısı, kot farkı sebebiyle iki taraftan avluya inen merdivenleri ile son cemaat mahalli tarafındaki çok yüzlü şadırvan haritada görülmektedir. Ayrıca minare tarafında, mihrap cephesi hizasında ve merdivenlerin hemen yakınında iki küçük kagir yapı (kırmızı renkle ifade edilmiş) olduğu da haritada belirtilmiştir. Kırmızı renkle ifade edilmiş olan cami ana mekanının kargir, sarı renkle ifade edilmiş olan son cemaat yerinin ahşap olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu haritada son cemaat yeri beş direkli ve dört açıklıklı gösterilmiştir. Güneybatı cephesinde bir minare bulunduğu, Kuzeydoğu cephesinde dört adet ve güneybatı cephesinde üç adet kemerli pencere olduğu anlaşılmaktadır. Kuzeybatı cephesinde kemeri işaret edilen cümle kapısı kemeri günümüzde özgün durumunda kırmızı-beyaz mermerden geçmeli klasik dönem detayı ile mevcuttur (Şekil 5.3).

1944 yılında Ali Saim Ülgen tarafından hazırlanan, Sinan Paşa caminin restitüsyon projesinde,dokuz açıklıklı on adet ahşap direkli son cemaat yeri, mukarnaslı

şerefesinin bulunduğu minaresi ve caminin içten kubbeli dıştan çatılı olarak belirtildiği görülmektedir (Şekil 5.4 – Şekil 5.5).

Şekil 5.2 : Sinan Paşa Camisi Alman Mavileri (1913-1914) haritası (Dağdelen, 2006).

Şekil 5.3 : Sinan Paşa Camisi Pervititch (1926) haritası.

Şekil 5.5 : Sinan Paşa Camisi kesiti (Ülgen, 1989).

İstanbul Belediyesi Encümen Arşivi’nden temin edilen 1949 yılına ait fotoğraflarda Sinan Paşa Camii’nin bir dönem harabe haline gelmiş, minaresinin kaide seviyesine kadar yıkılmış ve sadece dört beden duvarının kalmış olduğu görülmektedir (Şekil A.9). Son cemaat mahallinin on dikmeli dokuz açıklıklı olduğu dikme kaide yerlerinden tespit edilebilmektedir (Şekil A.7). Mihrabın mukarnaslı kademeli olduğu fotoğraflardan anlaşılmaktadır (Şekil A.25). Ayrıca harim bölümünde mahfil katına çıkış merdiven başlangıç basamakları görülmektedir (Şekil A.19).

İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ndeki resmi yazışmalardan anlaşıldığı üzere; Cami’de 1958- 1960 yılları arasında Vakıflar idaresi bilgisi dışında betonarme tavan yapıldığı anlaşılmaktadır (Şekil 5.6). 1961 yılında yine Vakıflar idaresinin bilgisi dışında minare inşaatının yapılmakta olduğu belirtilmektedir (Şekil 5.7). 1962 yılında cami avlusunda avlu duvarına bitişik olan muhdes barakanın yıkılarak buradan çıkan malzeme ile avlu duvarının tamiratının yapıldığı anlaşılmaktadır (Şekil 5.8). 1966 yılına ait hava fotoğrafında Sinan Paşa Camisinin son cemaat yerinin açık olduğu görülmektedir (Şekil 5.9). 1970 yılında Sinan Paşa Cami Onarma Derneği tarafından yapılan betonarme üç adet kubbe ile örtülü olan son cemaat yerinin ilgili idare tarafından hazırlanan raporla yapı estetiğini bozduğu için yıkılması istenildiği (Şekil 5.10), Cami onarma derneğinin son cemaat yerinin aynı temeller üzerine yapıldığına dair cevabi yazısından sonra da bir sonuç alınamadığı görülmüştür (Şekil 5.11).

Şekil 5.7 : Sinan Paşa Camisi minare imalatı yazısı (Vakıflar arşivi).

Şekil 5.9 : Sinan Paşa Camisi 1966 yılı hava fotoğrafı (Url-9).

Şekil 5.10 : Sinan Paşa Camisi son cemaat yeri imalatı yazısı (Vakıflar arşivi).

Harap haldeki cami yukarıda belirtilen, idarenin bilgisi dışında, çevre sakinleri ve cami onarım dernekleri tarafından yapılan bilinçsiz uygulamalar sebebiyle, özgün durumundan uzaklaştırılmıştır. 2005–2007 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün önderliğinde rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanmış ve K.T.V.K. Kurulu tarafından 14.03.2007 tarihinde onaylanmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrollüğünde rekonstrüksiyon uygulaması 2010 yılında tamamlanmış ve Cami ibadete açılmıştır. Sinan Paşa Cami günümüzde işlevini devam ettirmektedir.