• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: PERSONEL GÜÇLENDĐRME(EMPOWERMENT) 2.1.Personel Güçlendirme Kavramı

2.2. Personeli Güçlendirmede Önemli Olan Unsurlar

2.2.8. Takım Çalışması ve Otonom Takımlar

Takım ile ilgili pek çok tanım olmakla birlikte, kısaca takımlar, üyelerini tümüyle paylaştıkları ortak bir amaca ulaştırmak için çalışan ve birbirlerini tamamlayıcı becerilere sahip kişilerden oluşan küçük gruplardır (Kutanis,2002:235).

Daha genel bir tanımla takım, birbirini tamamlayan bilgi ve becerilere sahip, bunların koordineli olarak bil işbirliği içerisinde birleştiren, ortak bir amaç ve yaklaşım etrafında toplanabilmiş, bu çerçevedeki eylemlerden dolayı birbirlerine karşı sorumlu olan az sayıda kişinin oluşturduğu bir örgütlenme biçimidir.

Genellikle grup ile takım kavramları birbirine karıştırılır ve birbiri yerine kullanılır. Oysaki grup ile takım aynı anlamlara gelmemektedir. Katzenbach (1993), her grubun

takım haline gelmediğini, takım ile grubun aynı anlamlara gelselerdi onlara değişik isimlerin verilmeyeceğini söyleyerek, takım ile grup arasındaki farklılıkları belirtmiştir. Günümüz işletmelerinde takım çalışmasının giderek yaygınlaşma nedenleri aşağıda sıralanmıştır (Kutanis,2002:239).

Motivasyon-Sinerji-Performans ilişkisi: Takımlarda üyeler gerek amaçların

belirlenmesi, gerek görev dağılımını, gerekse de ortak değer, norm ve inançların paylaşımı konularında kendilerinin karar veriyor olmaları, işlerine olan motivasyonlarını arttırırken; belirlenen amaçlara ulaşılması konusunda üyelerin birbirlerini zorlamaları ve denetlemeleri ve işbirliğine büyük önem vererek herkesin en iyi yaptığı işi yapmasının sağlanması da takımın ve dolayısıyla organizasyonun performansını arttırmaktadır. Burada sinerji etkisinin aktif bir şekilde görülmesi nedeniyle de takımın performansı, bireysel performanstan çok daha fazla olabilmektedir.

Yeni Yönetim Tekniklerinin Organizasyonu Yalınlaştırması: Değişim mühendisliği küçülme, çalışanın güçlendirilmesi gibi uygulamalar sonucu orta kademe yöneticilerinin sayılarının azalması, organizasyon yapısının yalınlaşmasına yol açmıştır. Bu tür ortamlarda organizasyonlar, takım çalışmalarına daha fazla ihtiyaç duymaktadırlar.

Esneklik: Organizasyonun değişen çevreye ve müşteri taleplerine hızlı bir şekilde

uyum sağlayabilmesi ve cevap verebilmesi için, esnek bir yapıya sahip olması gerekmektedir. Takımların değişiklikleri yakından takip eden ve çabuk oluşup çabuk dağılabilen bir yapıya sahip olmaları bu esnekliği getirirken, işletmelerde kolektif bir karar verme mekanizmasının da kurulmasına yardımcı olmaktadır.

Yeni Fikirlere Odaklaşma ve Verimlilik: Çalışanların bağımsızlığının ve

yaratıcılığının desteklenmesi sayesinde onların yeni fikirleri üretmeye odaklanmaları, değişik uygulamaları da beraberinde getirirken, orijinalitesi olan bu uygulamaların organizasyona verimlilik artışı yönünden olabilecek katkıları da yadsınamaz derecede olmaktadır.

• Đşbirliği ve Koordinasyon: Đşletmelerde toplam kalite anlayışının yerleşmesi ile iç ve

dış müşteri tatmininin önemli hale gelmesi sonunda tüm çalışanların gerekirse her konuda işbirliği yapmalarının gerekliliği, işbirliği ve koordinasyonun eksiksiz olarak gerçekleştirilmesi gereken fonksiyonlar olduğunun anlaşılmasına yol açmıştır. Đşbirliği ve koordinasyonu en rahat ve aktif bir şekilde sağlayabilecek olan yapı da ancak Takım Temelli bir organizasyonda bulunabilmektedir.

Teknolojik Gelişmeler: Bilgisayar destekli üretim ve bilgi sistemlerinin de aktif hale

gelmesi ile orta kademe yöneticilerinin işlerinin çoğunluğu, bilgisayarlar tarafından yapılır hale gelmiştir. Bunun doğal sonucu olarak çalışanların güçlendirilerek orta kademe yöneticilerinden bağımsız olarak faaliyetlerini yürütmeleri mümkün olmuştur ve Kendi Kendim Yöneten Takımlar ortaya çıkmıştır.

Takıma dayalı örgütsel yapı güçlendirmenin en önemli köşe taşlarından birisidir. Takıma dayalı örgütlerde hiyerarşik örgütlerin aksine daha yalın bir örgütsel yapı mevcuttur. Đşler dar bir çerçevede ele alınmak yerine sürecin tamamını kapsar. Liderlik zorlayıcı ve otoriter bir tarzdan kolaylaştırıcı bir tarza dönüşür.

Görevlerin bütünleştirilmesi, yeterliliğin üst düzeye çıkarılması, performans yönetimi, kaynakların etkin kullanımı ve sürekli gelişme, takım çalışmasıyla verimli bir biçimde gerçekleşir. Sonuçlara ve süreçlere yönelik olan bağlılık, güven gibi duygu paylaşımın yoğun olduğu takım ortamı, güçlendirme stratejisi olarak yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.

Bir güçlendirme stratejisi olarak üstün takımların kurulması aşamalarını şöyle sıralayabiliriz:

• Fırsatların tespiti,

• Takımın anlamının belirlenmesi,

• Takım geliştirmek için örgütsel destek sağlanması,

Güçlendirme uygulamaları tüketici veya ürün odaklı çalışma takımlarının oluşturulmasını kapsamaktadır. Bu takımların en önemli özelliği otoman(kendi kendini yöneten) olmalarıdır.

Kendi Kendini Yöneten Takımlar, sadece sorunların çözümü ile uğraşmaz, çözümleri değiştirerek sonuçlarından dersler çıkarmakla da ilgilenirler. Genellikle on ila on beş kişiden oluşurlar, yapılan işler üzerinde ortak bir kontrol, iş tanımlan, çalışma alanları ve denetleme prosedürleri gibi konularda karar alma yetkisine sahiptirler. Kendi üyelerini seçerler ve bir üye, diğer bir üyenin başarısını değerlendirebilir. Bu sayede danışman sayısı giderek azalacaktır. Temel olarak bu tür takımlarda planlama, iş planı, performans değerleme ve kalite kontrol gibi fonksiyonları üyelerin bizzat kendileri üstlenmişlerdir. Günümüzde Đsveç'te Volvo ve Saab, Amerika'da Xerox, General Motors, Pepsi Co, Hewlett-Packard gibi büyük ve ünlü kuruluşlar ve Amerika'da her beş işverenden biri bu tür takım çalışmalarına yer vermektedirler. Otoman takımların istenilen amaçlara ulaşabilmesi için takım üyeleri güçlendirilmiş bir halde olup, kendi faaliyetlerine ilişkin kararları kendileri alırlar ve bu kararlardan dolayı ortaya çıkacak olan sonuçların sorumluluğuna katlanırlar (Kutanis,2002:248).