• Sonuç bulunamadı

IV. BÖLÜM: SONUÇ ve ÖNERİLER

10. Tablo: Etkileşimli bilgi erişim çalışmaları

54 teknolojide yaşanan ulusal ve küresel gelişmeler de dâhil olmak üzere birçok dış faktörden de etkilenmektedir (Chowdhury, 2010, 4. s.)

II. 2. Etkileşimli Bilgi Erişim

Etkileşimli bilgi erişim, en genel anlamıyla kullanıcıların bilgi erişim sürecine dâhil edilmesidir. Kelly (2009, 2. s.), etkileşimli bilgi erişim kavramını “kullanıcılarla bilgi erişim” olarak tanımlamakta ve etkileşimli bilgi erişim kavramını sistem odaklı çalışmalardan insan odaklı çalışmalara uzanan bir aralığın ortasına yerleştirmektedir.

Geleneksel bilgi erişim süreci, kullanıcı girdileri ile sistem çıktılarından oluşan bileşenleri eşleştirme ve karşılaştırmaya odaklanmaktadır. Buna karşı etkileşimli bilgi erişim sürecinde etkileşim, bilgi erişim sürecinin temelinde yer almaktadır (Saracevic, 1997, 2.

s.). Bilgi erişim sürecine insan katılımı, süreci karmaşık aynı zamanda dinamik hale getirmektedir.

Günümüzde web ortamında bulunan kaynaklar kullanıcılar için en çok kullanılan bilgi kaynaklarıdır. Bir bilgi erişim sisteminden elde edilen bilgilerin ilgililik düzeyi kullanıcıların kararına bağlı olduğundan, sistemin kullanıcı bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekmektedir.

10. Tablo Etkileşimli bilgi erişim çalışmaları (Cool ve Belkin, 2011; Kelly ve Sugimato, 2013,

55 Savage-Knepshieldve ve Belkin

(1999)

Bilgi erişimde etkileşim: zaman içinde eğilimler

Siatri (1999) Kullanıcı çalışmalarının gelişimi

Borlund (2000) Etkileşimli bilgi erişim sistemlerinin değerlendirilmesi için deneysel bileşenler

Bourne ve Hahn (2003) Çevrimiçi bilgi hizmetlerinin tarihçesi

Kelly (2009) Kullanıcılarla etkileşimli bilgi erişim sistemlerini değerlendirme yöntemleri

Deneysel araştırmalar

Dialog Eric Medlars (1964)

Lexis Leader-Mart

Bilişsel yaklaşımlar

Cognitive Science founded in 1975; International Workshop on the Cognitive Viewpoint (CC 1977), Ghent University

Royal School of Librarianship, Copenhagen University College, London

Bilgi erişim çalışmaları, sistem düzeyinde algoritma tasarımı ve dizinleme tekniklerinin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi ile ilgilenirken, etkileşimli bilgi erişim çalışmaları kullanıcıların bilgi erişim sistemiyle etkileşimine odaklanmaktadır. Başka bir ifadeyle algoritmalar çoğu bilgi erişim araştırmasının odak noktası olabilir, fakat etkileşimli bilgi erişim çalışmaları, verilerin kullanıcılara nasıl sunulduğunu ve kullanıcıların sistemle nasıl etkileşimde bulunduğunu değerlendirmeye odaklanır. Söz konusu etkileşim, kullanıcıların sonuç sayfasında nasıl gezindikleri ve sonuç kümesine nasıl tepki verdikleri gibi verileri içermektedir (Kelly, 2009, 2. s.).

Etkileşimli bilgi erişim kavramını anlamaya çalışmak için en iyi yol, kavramsal olarak bilgi erişim sürecini var eden durumları belirlemek ve değerlendirmektir. Temel düzeyde ele alınan durumlar aşağıda sunulmuştur.

 Bilgi gereksinimi,

 Kullanılacak sistem,

 Gereksinim duyulan kaynak(lar),

 Bir kaynağın neden seçildiği,

56

 Bilgi gereksiniminin bilgi erişim sistemine nasıl iletildiği,

 Bilgi erişim sürecinde kullanıcıların bilişsel faaliyeti,

 Elde edilen sonuçlarla ilgili memnuniyet düzeyi (Verma, 2017, 5. s.).

Kullanıcıların, gereksinim duydukları bilgiye erişim için izledikleri yol, bir başka ifadeyle bilgi erişim süreci kapsamlı bir bilişsel süreç içermektedir. Bilgi erişim süreci, kullanıcıların bilgi gereksinimlerini tanımlamasıyla başlayan, eriştikleri sonuçları değerlendirmeleri ile son bulan bir süreçtir. Kullanıcıların gereksinim duydukları bilgiye erişimde hangi bilgi erişim sistemini kullandıkları, gereksinim duydukları kaynaklar ve hangi kaynakları neden seçtikleri, bilgi gereksinimlerini sisteme nasıl ve ne şekilde ilettikleri ve eriştikleri sonuçlarla ilgili memnuniyet düzeylerine yönelik süreçlerde, kullanıcıları, kullanıcı-sistem etkileşimi çerçevesinde sürecin her aşamasına dâhil etmek, etkileşimli bilgi erişim sürecinin daha verimli ve etkili geçmesini sağlamaktadır.

57 11. Şekil Etkileşimli bilgi erişim modellerinin sınıflandırılması6 (Xie, 2008, 205. s.)

11. Şekil’de sunulan makro düzeyde bulunan modeller, hem teorik hem deneysel çalışmalara olanak tanımakla birlikte mikro düzeyde geliştirilen modellere de rehberlik etmektedirler. 11. Şekil’de sunulan etkileşimli bilgi erişim modelleri, birden çok disiplinin bakış açısıyla oluşturulmuştur. Etkileşimli bilgi erişim modellerinde değerlendirme, sistem odaklı, bilişsel kullanıcı odaklı ve karma yaklaşım değerlendirmelerinin ötesine geçerek, süreç değerlendirmelerinde daha ayrıntılıdır.

Etkileşimli bilgi erişim modelleri, bilgi erişimin doğasının etkileşim olduğunu ve bu etkileşimi etkileyen faktörlerin araştırma sürecinin anahtar parçaları olmaları gerektiğini savunarak oluşturulmaktadır (Xie, 2008, 205-206. ss.).

611. Şekil’de ifade edilen modellerden biri olan “Berrypicking” modelini, Bates 1989 yılında, taramanın lineer (çizgisel) bir süreç olmadığı, zamana ve mekana dağılmış bir etkinlik olduğunu vurgulayan güçlü bir metafor olarak tanıtmıştır (Lueg ve Bidwell, 2005, 1. s.).

58 II. 2. 1. 1. Ingwersen’in Bilişsel Modeli

Peter Ingwersen, geleneksel bilgi erişim modellerinin tam tersi olan bilişsel modelin geliştirilmesinde ve tanıtımında öncüdür ve birçok bilimsel araştırmasında ve kitabında bilişsel modeli ele alıp, değerlendirmiştir (Saracevic, 2016, 4. s.).

Etkileşimli bilgi erişim, sistem özelliklerini (bilgi erişim teknikleri), kullanıcı durum özelliklerini ve kullanıcı arayüz işlevlerini içeren bir dizi bilişsel süreç olarak görülür. Bilgi erişim sürecinde bilişsel bakış açısı, bilgi erişimin doğasında var olan karmaşıklığa odaklanarak, bilgi arama, erişim, kullanıcı bilgileri, kullanıcı- sistem etkileşimi sırasında gerçekleşen bilişsel faaliyetlere odaklanmaktadır (Catarci ve Kimani, 2012, 60. s.). Ingwersen’in bilişsel modeli, tarama sürecinin bilgi erişim sürecini nasıl etkilediğini inceler (Abresch, 2008, 189. s.).

Bilişsel modelin temel aşamaları ise aşağıda yer almaktadır.

12. Şekil Bilişsel model (Ingwersen, 1992; Ingwersen, 1996, 9. s.)

59 Model, bilgi erişim süreci bileşenlerinde oluşabilecek bilişsel süreçleri açıklamaya odaklanmaktadır. Aşağıda sunulan bazı durumlarda, farklı etkileşim süreçlerine yönelik özellikler ve detaylar açıklanmaktadır.

 Etkileşim, bilgi erişim sürecinde bulunan tüm öğelerde meydana gelebilecek bilişsel bir süreçtir.

 Etkileşimli bilgi erişim sürecinde kullanıcılar sadece bilgi erişim sistemleriyle değil, bilgi alanı olarak kabul edilen ve bilişsel yapılar olan bilgi nesneleriyle etkileşime girmektedir.

 12. Şekil’de de listelendiği gibi bilişsel alan, kullanıcıların bilişsel ve durumsal bağlamının baskın olduğu bir dizi yapılandırılmış nedensellik unsurundan oluşmaktadır.

 Etkileşimler farklı düzeylerde gerçekleşmektedir.

 Çoklu gösterim kullanıcılarının bilişsel alan ve bilgi sistemlerinin bilgi alanına aynı anda uygulanır bu nedenle bilgi erişim süreci büyük ölçüde dinamiktir (Saracevic, 2016, 4. s.).

Ingwersen ve Järvelin (2005, 1. s.), Ingwersen’in bilişsel modeline dayanan entegre bilgi arama, erişim ve davranış süreçleri modelini tanımlamışlardır. Modelin merkezinde bulunan bilişsel aktörler, örgütsel, sosyal ve kültürel bağlamlarla bilgi sistemleri ve nesnelerle etkileşime girerler ve ilgili arabirimler/arayüzler aracılığıyla etkileşimi gerçekleştirirler. Bu bağlamda model, hem geleneksel sistem merkezli bakış açısını açıklarken aynı zamanda kullanıcıların çeşitli bağlamlarda etkileşimlerini açıklayan kullanıcı merkezli bakış açısını bütünleştirerek genel bir yapı sunmaktadır (Carstens, 2011, 23. s.).

II. 2. 1. 2. Belkin’in Metinlerle Etkileşim Modeli

Belkin’in metinlerle etkileşim modelinin temelinde, kullanıcıların metinlerle etkileşim süreçleri yer almaktadır. Hatta bu yaklaşımını, bilgi erişim sistemi kavramına ilişkin tanım yaparken de kullanarak bilgi erişim sistemlerini, bireylerin bilgi ile etkileşimini destekleyen sistemler olarak tanımlamaktadır (Belkin, 1996; Carstens, 2011, 25. s.). Bu durumda aşağıda sunulan sorulara yanıt aramak kaçınılmazdır.

 Kullanıcılar sistemle ne tür etkileşimlere girmektedir?

 Hangi durumlar, bağlamlar ve/veya hedefler belirli etkileşim türlerine yol açar?

60

 Etkileşimin doğası, kullanıcıların etkileşime girdiği bilginin doğasından nasıl etkilenir?

 Farklı etkileşim türleri nasıl desteklenebilir?

 Bilgi arama sürecinde meydana gelen bilgi arama davranışları ve stratejileri nelerdir? Bilgi arama davranışları ve stratejilerinde yaşanan değişimin sebepleri nelerdir? (Belkin, 1996; Xie, 2008, 190. s.).

Geleneksel bilgi erişim kavramına karşı geliştirilen modelde temel varsayımlar ise aşağıda sunulduğu şekilde belirtilmiştir:

 Bilgi arama, doğası gereği etkileşimli bir süreçtir ve bu süreç insanların metinlerle etkileşimlerinin genel özellikleri ile karakterize edilir.

 Bilgi erişim sistemlerinin amacı, bilgi arama davranışlarını desteklemektir (Belkin, 1996, 60. s.).

13. Şekil Metinlerle etkileşim modeli (Belkin, 1996, 29. s.)

13. Şekil’de görüldüğü gibi Belkin, bilgi erişim sürecinin her bir aşamasını birer bölüm olarak ifade etmiştir. Bilgi arama bölümlerinde kullanıcılar, bilgi nesnesiyle etkileşime girmektedir. Etkileşim türü ve etkileşimde bulunulan bilgi nesnesi, kullanıcıların bilgi gereksinimlerine, hedeflerine, amaçlarıyla olan etkileşimlerine bağlı

61 olmaktadır. Bu tür bir bilgi etkileşimi, sunum, görselleştirme, gösterim, gezinme, karşılaştırma gibi kullanıcı dışında kalan süreçler tarafından desteklenmektedir (Belkin, 1996, 29. s.).

II. 2. 1. 3. Saracevic’in Tabakalı Modeli

Saracevic, “Modeling interaction in information retrieval (IR): A review and proposal” isimli çalışmasında, insan-bilgisayar etkileşimi kavramıyla ilgili olarak, iletişim ve dilbilim bakış açısıyla, bilgi erişim sürecinde etkileşim konusunda diğer yayınları ve bazı doktora tezlerini de değerlendirmiş ve bilgi erişimde tabakalı etkileşimi önermiştir (Saracevic, 1996, 5. s.). Saracevic aşağıda sunulan iki varsayım temelinde tabakalı etkileşim modelini geliştirmiştir:

 Kullanıcıların bilgi kullanmak için bilgi erişim sistemleriyle etkileşime girdikleri,

 Bilgi kullanımının bilişsel ve durumsal uygulamalarla bağlantılı olduğu (Saracevic, 1997, 315. s.).

Tabakalı etkileşim modeli, kullanıcılar ve sistemler arasındaki etkileşimi bir arayüz üzerinden değerlendirir ve bu etkileşim farklı düzeylerdeki kullanıcılar ve sistemler arasındadır. 14. Şekil’de görüldüğü gibi kullanıcılar, bilişsel, duyuşsal ve durumsal olmak üzere, sistem ise mühendislik, işleme ve içerik olmak üzere kullanıcılar ve sistem üç farklı düzeyde etkileşime girmektedir (Saracevic, 1997, 317. s.).

14. Şekil Tabakalı model (Saracevic,1997, 316. s.)

62 Saracevic (1997, 316-317. ss.), kullanıcıların etkileşimde bulunduğu alanların ayrıntısını şöylece açıklamıştır:

Bilişsel düzey: Kullanıcılar, eriştikleri metinleri bilişsel olarak yorumlayabilmekte, değerlendirebilmekte ve özümseyebilmektedirler. Bu bağlamda kullanıcı-sistem etkileşimi, bilgisayarın ve/veya teknolojinin üzerinde ve ötesindedir. Bir başka ifadeyle metinler, bilişsel bir yapıya sahip olan ve bilişsel olarak yorumlanan bir insan tarafından oluşturulan ve oraya yerleştirilen ve (doğrudan veya dolaylı olarak bir algoritma ile az çok etkili bir şekilde) temsil edilen belirli içeriğe sahiptir, bu nedenle etkileşim, bilişsel yapılar arasındadır.

Duyuşsal düzey: Duyuşsal düzeyde, kullanıcıların, niyetleri, inançları ve motivasyonları analiz edilmeye çalışılmaktadır. Bu nedenle kullanıcılara ait bu farklılıklar tüm kullanıcı değişkenlerini yöneten önemli unsurlardır.

 Durumsal düzey: Durumsal düzeyde kullanıcılar, bilgi gereksinimlerini ve bu gereksinimi ortaya çıkaran durumla etkileşime girmektedir. Bu aşamada kullanıcılar, eriştikleri metinleri ilgililiklerine göre değerlendirmektedir.

Saracevic (1997, 317. s.), sistemlerin etkileşimde bulunduğu alanların ayrıntısını da aşağıda sunulduğu biçimde açıklamıştır:

Mühendislik: Mühendislik düzeyinde, bilgi erişim sistemlerine yönelik donanım, tasarım özellikleri, kapasite, işlem gücü vb. özellikler incelenmektedir. Bu düzeyde analiz, yukarıda sunulan özelliklerin nitelik ve etkileri üzerine yoğunlaşmaktadır.

İşlem: İşlem düzeyi, bilgi erişim sürecinde kullanıcı-sistem arasındaki etkileşimle ilgili olabilecek algoritmalar ve/veya yaklaşımlardır. Bu düzeyde analiz, verilen algoritmaların ve yaklaşımların etkinliği ve standart yazılım değerlendirmeleri üzerinde yoğunlaşmaktadır.

İçerik: İçerik düzeyi, bilgi kaynakları ve bu kaynakların çeşitli sunumları ile ilgili bir düzeydir. Bu düzeyde analiz, metinlerin ve gösterimlerinin, yeterliliği, niteliği, güvenilirliği, geçerliliği vb. özellikleri üzerine yoğunlaşmakta ve gereksinimlere bağlı olarak içeriğin farklı özellikleri de değerlendirilmektedir.

Bilgi erişim sürecinin genel olarak doğasında bir etkileşim olsa da etkileşimli bilgi erişim modelleri, geleneksel bilgi erişim modellerinden farklı olarak, sadece sorgu odaklı olmayıp sürecin tamamında kullanıcı odaklı birçok farklı durumu göz önünde bulundurularak oluşturulmuşlardır.

63 II. 2. 2. Etkileşimli Bilgi Erişim Süreci

Web tarama motorları başta olmak üzere birçok bilgi erişim sisteminde, bilgi erişim süreci, kullanıcıların sistem(ler)e gereksinimlerini temsil eden sorgu göndermeleriyle başlamaktadır. Bilgi erişim sürecinde, kullanıcının sisteme gönderdiği herhangi bir sorgunun, gereksinim duyduğu bilginin temsili konusunda yetersiz kalması ve/veya kullanıcının sisteme gönderdiği sorguyla sistemin gönderdiği sonuç listesinin uyumsuz olması durumunda, gereksinimin karşılanması amacıyla kullanıcı ve sistemin birçok kez etkileşim kurması kaçınılmazdır. Bu durumda kullanıcı bilgi gereksinimine uygun tekrar bir sorgu oluşturur. Fakat bilgi erişim sistemleri, mevcut sorguyu kullanıcının gereksinimiyle ilgili olarak tek ipucu olarak algılar ve sorgu ile ilgili diğer ilgili olabilecek olasılıkları kaçırır ve böylece kullanıcının sorgusuna pasif olarak yanıt vermiş olur (Shen ve Zhai, 2003, 1. s.).

Sorgulama formülasyonu oluşturma ve özellikle sorguyu yeniden düzenleme, kullanıcıların etkileşimli bilgi erişim sürecinde karşılaştıkları en zor görevler arasındadır.

Kullanıcıların bilgi gereksinimlerini tam olarak temsil eden ilk sorgularını oluşturmaları kolay değildir ve bu nedenle sorgularını elci ve/veya bilgi erişim sistemleri yardımıyla ayarlamak zorundadırlar (Efthimiadis, 1996; Fu, 2008, 908. s.).

15. Şekil’de de belirtildiği gibi sorgu tabanlı bilgi erişim sistemlerinde, kullanıcıların sorgu oluşturabilmesi ve süzme seçeneklerini kullanabilmesi, kullanıcı tarafından yönetilebilir bir sonuç listesi getiren tarama teknolojileri ve kullanıcının bilgi gereksinimine uygun olan daha fazla dokümanı incelemesine olanak tanıyan seçim arayüzü olmak üzere üç bileşen, ortak bir tasarım içerisinde etkileşimli bilgi erişim sürecinde yer almaktadır. Bir bilgi erişim sistemi tarafından kullanıcı sorgusuna göre getirilen sonuç listesinde üst sıralarda bulunan dokümanların yalnızca bir kısmı, gerçekten ilgili ve yararlı olsa da kullanıcının ilgili dokümanları hızla tanımasına yardımcı olabilecek bir arayüz (seçim arayüzü), kullanıcının bilgi gereksinimini karşılayan bir sistem tasarımına da olanak tanır. Sistem arayüzünde bulunan bileşenlerin kolay ve etkili kullanılabilmesi, özellikle ilk sorgularını oluşturma sıkıntısı yaşayan kullanıcılara ilk sorgularını oluşturmaları sırasında yardımcı olmaktadır (Oard ve Resnik, 1999, 364. s.). Sistemin hem arayüz hem de bilgi erişim seçeneklerinin kullanımı konusunda ve sorgu cümlesi oluşturma sırasında kullanıcıya vereceği destek, 15. Şekil’de sunulan ve etkileşimli bilgi erişim sürecinin bir bileşeni olan içgüdüsel (visseral) bilgi gereksiniminin ortaya çıkmasını olanaklı kılar. Taylor (1967, 1982. s.), içgüdüsel (visseral) bilgi gereksinimini, açıklanmamış gerçek bilgi gereksinimi olarak

İnsan-bilgisayar etkileşimi (İBE)-(Human computer interaction (HCI), bilgisayar teknolojisinin insan çalışmalarını ve faaliyetlerini nasıl etkilediği üzerine yapılan çalışmalar olup (Dix, 2010, 1327. s.), en genel anlatımla insanlar ve bilgisayarlar arasındaki etkileşimi ve ilişkileri inceleyen multidisipliner bir alandır. Çağıltay’a (2018, 19. s.) göre insan-bilgisayar etkileşimi “etkileşimli (interactive) teknolojilerin tasarımı, geliştirilmesi, değerlendirilmesi ve uygulanması ile ilgilenen disiplinlerarası bir alandır”. Amerikan Bilgisayar Derneği (ACM7) (1992, 5. s.) ise insan-bilgisayar etkileşimini, insan kullanımı için etkileşimli bilgi işlem sistemlerinin tasarımı,

7 ACM- Association for Computing Machinery

65 değerlendirilmesi ve uygulanması ve bunları çevreleyen büyük olguların incelenmesi ile ilgili bir disiplin olarak tanımlamaktadır. İnsan-bilgisayar etkileşimi, donanım, yazılım, giriş/çıkış aygıtları, ekranlar, eğitim ve dokümantasyon da dahil olmak üzere bireylerin memnuniyetle, etkili ve verimli kullanabildikleri, etkileşimli sistemleri tasarlamak, inşa etmek ve değerlendirmek amacıyla metodoloji geliştirilen teori ve uygulama alanıdır (Hartson, 1998, 103. s.). Günümüzde bilgisayar teknolojisi ve/veya bilgi işlem sistemleri sadece bilgisayarlardan oluşmamakla birlikte aynı zamanda cep telefonlarına, ev aletlerine, araç içi navigasyon sistemlerine ve hatta otomatik aydınlatma gibi gömülü sensörlere ve aktüatörlere kadar birçok teknolojiyi içermektedir (Dix, 2010, 1327. s.).

İnsan-bilgisayar etkileşimi tanımının boyutları aşağıda sunulmuştur.

 Disiplinlerarası olması: Sadece bir disiplinine bağlı olmamakla birlikte pek çok disiplinin ortak çalışma alanıdır.

 Kullanılabilirlik (Usability): Teknolojinin nasıl kolay kullanılabileceği etkileşimin ne şekilde iyileştirilebileceği gibi sorulara yanıt arar.

 Tasarım: Kullanım ve işlevsellik bakımından nasıl daha iyi ürünlerin nasıl tasarlanabileceği konusunda sorulara yanıt arar.

 Etki: Teknolojinin bireylerin yaşamlarına etkileri nelerdir, sorusunu anlamaya ve yanıt aramaya çalışır (Çağıltay, 2018, 19.s.).

16. Şekil İnsan-bilgisayar etkileşimi (ACM, 1992, 16. s.)

66 Bilişsel psikoloji, ergonomi, davranışsal psikoloji, psikometri, sistem mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, sosyal ve örgütsel psikoloji, yapay zekâ, dilbilim, sosyoloji, felsefe, iletişim gibi bilim dalları insan-bilgisayar etkileşimi çalışmalarına katkıda bulunan alanlardır (Hartson, 1998, 103. s.). Bu nedenle bir insan-bilgisayar etkileşimi uzmanı birçok bakış açısını kendinde bulundurmalı ve değerlendirmelerini bu çerçevede yapmalıdır (Çağıltay, 2018, 19. s.).

Bilgi erişim sürecini içeren çalışmalar da insan-bilgisayar etkileşimi araştırmacılarının dikkatini çekmektedir (Olson ve Olson, 2003, 493. s.). İnsan-bilgisayar etkileşimi araştırmalarında anahtar kavramlar; katılımcı, etkileşim, amaç ve arayüzdür.

Bu araştırmalar, katılımcıların ve arayüzlerin türünü, çalışmasını ve rolünü, değişimlerin ve ilgili amaçların doğasını ve varsa her bir katılımcının durumundaki değişiklikleri incelemek için bir model sunar. Genel olarak bazı insan-bilgisayar etkileşimi modelleri geribildirim içermektedir. Geribildirim içeren modeller, ya bir kullanıcıdan bir bilgisayara girdi ya da bir bilgisayardan bir kullanıcıya çıktı olmak üzere doğrusal iletim olarak geribildirimin ikiliğine odaklanmaktadır. Geribildirim karmaşık bir döngü olarak değil, kullanıcının girdisinin bir sistem tarafından kullanıcıya geri gönderilen bilgiler olarak kabul edilmektedir (Spink ve Saracevic, 1998, 253. s.).

11. Tablo İnsan-bilgisayar etkileşimine uygun ölçümlerin sınıflandırılması (Catarci ve Kimani,