• Sonuç bulunamadı

IV. BÖLÜM: SONUÇ ve ÖNERİLER

32. Şekil: Dodge ve Cline tarafından geliştirilen göz izleyici

1905 yılında, Judd, Alister ve Steel hem yatay hem dikey göz hareketlerini kaydedebilen bir cihaz geliştirerek göz hareketlerini izleme imkânı bulmuşlardır (Płużyczka, 2018, 105. s.). 1908’de Edmund Huey’in- sürece müdahaleci bir yaklaşımı olsa da- göz takip cihazı geliştirmesiyle göz izleme tekniği, doğrudan gözleme dayalı çalışmalardan farklı bir boyut kazanarak deneysel çalışmalara evrilmiştir. Söz konusu göz takip cihazı ile Huey, bir okuyucunun okurken nereye baktığı ve hangi kelimelerde durakladığını inceleme olanağı bulmuştur. 1930’lara gelindiğinde, Tinker ve meslektaşları, okuma sırasında, göz hareketlerini fotografik tekniklerle incelemişlerdir (Jacob ve Karn, 2003, 574. s.).

Göz hareketlerine yönelik müdahaleci olmayan ilk kayıtlar, 1937'de eğitim psikoloğu olan Buswell tarafından gerçekleştirilmiştir (Płużyczka, 2018, 106. s.).

Buswell, araştırmalarında kullandığı ayna ve mercek ile göz yüzeyinden yansımalar elde ederek göz hareketlerinin takibini gerçekleştirmiştir.

1. Resim Buswell tarafından geliştirilen göz izleyici (Buswell, 1935’den aktaran Zdziarski, 2015, 5.

s.)

1947’de Fitts ve arkadaşları pilotlar üzerinde araştırma yaparak kokpitte bulunan materyalleri kullanımları sırasında pilotların göz hareketlerinin takibi amacıyla film kamerası kullanmışlardır (Płużyczka, 2018, 107. s.). 1948 yılında Hartridge ve

Bir göz izleme çalışması genellikle belirli sayıda insan/deneğin katılımını, gelişmiş bir göz takip cihazı kullanarak göz hareketlerinin kaydedilmesini ve sabitlenme/

bakış modellerinin kümelenmiş analizini içerir (Lévêque ve diğerleri, 2018, 37023. s.).

Göz izleme tekniği kullanılarak gerçekleştirilen araştırmalarda genel olarak aşağıda sunulan iki temel ölçüt ve bu iki ölçüte dayalı alt ölçütler kullanılmaktadır.

 Sabitlenme temelli ölçütler

 Sıçrama temelli ölçütler

104 Jacob ve Karn’a (2003, 575. s.) göre en yaygın kullanılan göz izleme ölçütleri aşağıda listelenmiştir.

 Sabitlenme

 Sabitlenme süresi

 Sabitlenme oranı

 Sabitlenme süresi ortalaması

 Sabitlenme sayısı

 Tarama yolu

 İlgi alanı

 İlgi alanı bakış yüzdesi

 İlgi alanına bakış süresi ortalaması

 Her bir ilgi alanına bakış sayısı II. 3. 2. 2. 1. Sabitlenme Temelli Ölçütler

Araştırmacılar göz izleme cihazlarını kullanarak insanların göz hareketlerini incelediklerinde gözün yapmış olduğu hareketin sürekli olmadığını, duraklama oluştuğunu saptamışlardır. Gözün yapmış olduğu ortalama 100-1000 milisaniye süren sabitlenmeler, çoğunlukla 200-500 ms arasındadır (Chandra ve diğerleri, 2015, 1. s.).

II. 3. 2. 2. 2. Sıçrama Temelli Ölçütler

Sıçramalar, sabitlenme noktaları arasındaki geçişlerdir. Gözün ilk sıçrama hareketi genellikle istenerek gerçekleşmektedir ve ortalama 20-35 ms sürmektedir (Chandra ve diğerleri, 2015, 2. s.). Gerçekleşen uzun mesafeli sıçramalar, göz izleme testine ve/veya değerlendirmesine katılan katılımcıların kendilerine verilen görevleri gerçekleştirmek için arayüzde çok fazla arama yaptığını gösterdiği gibi aynı zamanda arayüzde farklı noktalarda dikkatlerini çeken özelliklerin olduğunu da gösterebilmektedir (Kaysı, 2017, 27. s.). Sıçrama temelli ölçümler de tıpkı duraklama temelli ölçümler gibi göz izleme çalışmalarının en önemli ölçümlerindendir.

II. 3. 3. Göz İzleme Cihaz(lar)ı ve Çalışma Prensipleri

Göz izleme tekniğinin herhangi bir araştırmada kullanılabilmesi, araştırma verilerinin değerlendirilip doğru analiz edilebilmesi, kuşkusuz göz izleme tekniğinin uygulanabilmesinde kullanılan cihazların ve bu cihazların çalışma prensiplerinin doğru kavranması ile mümkündür.

105 Göz izleme cihazları, farklı popülasyonlarda ve her yaştan katılımcının bilişsel, duyusal ve dikkat sürecinin incelenmesi için önemli bir araçtır. Göz izleme verilerinin analiz edilme sürecinde, katılımcılar arası birçok farklılığın var olduğu düşünülmeli ve söz konusu farklılıklar dikkate alınarak analiz yapılmalıdır (Van Renswoude ve diğerleri, 2018, 834. s.).

Göz izleme cihazları, gözün bakış doğrultusunu ölçme amacıyla geliştirilmekte ve çoğu korneal-yansıma/gözbebeği-merkez (corneal-reflection/pupil-centremethod) yöntemini kullanmaktadır. Göz izleme cihazları, kızılötesi bir kamera içerisine yerleştirilen bir LED aracılığı ile göze güçlü kızılötesi ışınlar göndermekte ve çoğunluğu retinadan geri dönerek güçlü yansımalar oluşturmaktadır. Söz konusu yansımanın yönünü kaydetmek için kızılötesi ışık ve yüksek tanımlı kameralar kullanılmaktadır. Gözün nereye, ne kadar süre ile sabitlendiği vb. ölçümleri değerlendirebilmek amacıyla gelişmiş algoritmalar kullanan bu teknoloji ile görsel davranışlar ve ince göz hareketleri ölçülebilmekte ve değerlendirilebilmektedir (Tobiipro, 2020).

II. 3. 3. 1. Uzaktan Göz İzleme Cihazları

Sabit göz izleme cihazları, çoğunlukla bir laboratuvar ortamında kullanılan, masaüstü ve/veya ekran tabanlı olarak da adlandırılan, katılımcıların bir ekran karşısına oturtularak uygulama yaptırıldığı araştırmalarda kullanılmaktadır. Katılımcıların göz hareketleri, sistemle etkileşimleri sırasında bir kamera aracılığı ile takip edilmektedir.

Takip edilen göz hareketleri, göz takip cihazına uygun, görüntü işleme özelliğine sahip bir yazılım aracılığı ile analiz edilmektedir. Uzaktan göz izleme cihazları, katılımcıya uygulama sırasında herhangi bir cihaz takılma gereksinimi olmadan kullanılabilmesiyle, katılımcının daha doğal davranmasını sağlar, fakat katılımcının baş hareketleri kolay kontrol edilemiyorsa uygulama sırasında çene desteği gerekebilir. Günümüzde kullanılan cihazların çoğunun otomatik sabitleme özelliğine sahip olduğu düşünülürse, katılımcının uygulama sırasında kafa hareketlerinin bir miktar ileri geri hareket etmesi mümkün olmaktadır. Bu durum web tabanlı araştırmalar ve kullanılabilirlik çalışmaları için önemli bir avantajdır (Goldberg ve Wichansky, 2003, 505. s.).

II. 3. 3. 1. 1. Sabit Göz İzleme Cihazları

Sabit göz izleme cihazları, 2. Resim’de de belirtildiği gibi bir bilgisayar monitörü şeklinde tasarlanmakta dolayısıyla katılımcı uygulama sırasında normal bir bilgisayar kullanımı gerçekleştirmektedir. Sabit göz izleme cihazlarının en önemli dezavantajı, alan uygulamalarına izin vermemesiyle birlikte aynı zamanda katılımcıların uygulamayı zorunlu olarak bir laboratuvar ve/veya sabit bir ortamda yürütmek zorunda olmalarıdır.

106 Bu durumda katılımcılar kendi ortamlarında olmadıklarından, katılımcıların davranışlarında değişiklik olma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır (Baş ve Tüzün, 2014, 225. s.).

2. Resim Sabit göz izleme cihazları (Tobiipro, 2020; https://imotions.com/, 2020)

II. 3. 3. 1. 2. Taşınabilir Göz İzleme Cihazları

Sabit bir ortam ve/veya laboratuvar ortamına bağlı olmadan herhangi bir yerde ve/veya katılımcıların kendi ortamlarında göz izleme testlerinin/uygulamalarının gerçekleştirilmesine olanak tanıyan cihazlardır. Taşınabilir göz izleme cihazlarında da tıpkı sabit göz izleme cihazlarında olduğu gibi katılımcı kendi ortamında da olsa bir monitör karşısında uygulamaya katılabilmekte bu durum bir dezavantaj olarak görülmekte, test/uygulama sırasında katılımcıların hareketlerini kısıtlamaktadır.

3. Resim Taşınabilir göz izleme cihazı (Tobii, 2020)

II. 3. 3. 2. Başa Monte Edilebilir/Takılabilir Göz İzleme Cihazları

Katılımcıların, bir laboratuvar ortamı olmadan ve/veya herhangi bir monitör karşısında oturma zorunluluğu olmadan göz hareketlerinin takibinin sağlandığı cihazlardır. Bu cihazlar, bir gözlüğe monte edilebilir ve/veya bir gözlük olarak takılabilir formda olup bu doğrultuda göz hareketi verisi elde edebilir.

107 4. Resim Başa monte edilebilir göz izleme cihazı (https://www.ergoneers.com/, 2020)

Başa monte edilebilen ve/veya takılabilen göz izleme cihazlarının en önemli özelliği ya da avantajı, katılımcılara herhangi bir kısıtlama olmadan, katılımcılar hareket halindeyken uygulamaya katılma olanağının tanımasıdır. Bu cihazlar daha çok pazarlama vb. araştırma alanlarında, dış ortamlarda test olanağı sağlamasından tercih edilmektedir.

5. Resim Takılabilir göz izleme cihazları (Tobii, 2020; SMI, 2020)

II. 3. 4. Etkileşimli Bilgi Erişim Sürecinde Göz İzleme

Bilgi erişim çalışmalarında göz izleme tekniği, ilk olarak 2003 yılında Salojarvi ve arkadaşları tarafından ilgililik geribildirimi üzerine yapılan çalışmada kullanılmıştır.

Bu takiben 2004 yılında Granka ve ekibi tarafından, kullanıcıların tarama motoru kullanımları sırasında sonuç sayfasıyla etkileşimlerinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Klöckver ve arkadaşları ile yine aynı tarihlerde, örtük geribildirim verisi elde edebilmek için, Alua ve arkadaşları ise tarama sonuçlarının değerlendirilmesi için göz izleme tekniğini kullanmışlardır. 2007’de Cutrell ve Guan, bilgi erişim sistemlerinde bulunan bileşenlere ait meta verilerin (yazar adı, yayın adı, anahtar kelime vb. gibi) (Salojarvi ve diğerleri, 2003; Granka ve diğerleri, 2004; Klöcker ve diğerleri, 2004;

Cutrell ve Guan, 2007) tasarım açısından basit bir görünümde ve kolay bulunabilir olmasına rağmen katılımcıların bu verileri nasıl kullandıklarının açık olmadığını değerlendirerek, diğer çalışmalardan farklı bir göz izleme çalışması yürütmüşlerdir (Ortiz, 2020, 13. s.). Aşağıda göz izleme tekniği kullanılarak yapılmış diğer bilgi erişim çalışmaları da sunulmuştur.

Göz izleme tekniği kullanılarak yapılan bilgi erişim çalışmaları

Salojarvi ve diğerleri (2003) Göz hareketleri kullanılarak ilgililik geribildirimi değerlendirilmesi Granka ve diğerleri (2004) Tarama motorlarında kullanıcı davranışlarının göz izle tekniği

kullanılarak analizi

Klöckner ve diğerleri (2004) Tarama sonucu listelerinin kapsamlı ve derin incelenmesi

Aula ve diğerleri (2005) Tarama sonucu listelerinin değerlendirilmesinde kişisel farklılıkların göz izleme tekniği kullanılarak analizi

Cutrell ve Guan (2007) Web taramalarında bilgi kullanımının göz izleme tekniği ile analizi Capra ve diğerleri (2009) Kütüphane kataloglarında çok yönlü tarama ve görev geliştirme: göz

izleme tekniği ile analiz

Balatsoukas ve Ruthven (2010) Olasılıksal değerlendirme sırasında ilgililik kriterinin analizi: göz izleme yaklaşımı

Dinet ve diğerleri (2010) Gençler, tarama motoru sonuç sayfasında, neyi, nerede, nasıl arıyor?

Dumais ve diğerleri (2010) Web taraması için bakış modellerindeki bireysel farklılıklar

Balatsoukas and Ruthven (2012) Web taramalarının ilgililik değerlendirmelerinde göz izleme tekniğiyle analizi: Google örneği

Marcos ve diğerleri (2012) Web tarama oturumlarında kullanıcı davranışlarının göz izleme verileri kullanılarak analizi

Maqbali ve diğerleri (2013) Web tarama arayüzlerinin değerlendirilmesinde göz izleme tekniğinin kullanımı

Gossen ve diğerleri (2014) Çocukların ve yetişkinlerin hedeflenen web arama motorları algısı üzerine karşılaştırmalı bir çalışma.

Gwizdka (2014) Göz hareketleri kullanılarak yeni ilgililik değerlendirmeleri

Hofmann ve diğerleri (2014) Otomatik sorgu tamamlama ile kullanıcı etkileşimleri üzerine bir göz izleme çalışması

Eickhoff ve diğerleri (2015) Yeni sorgu oluşturulması: göz izleme çalışması

Gwizdka ve Zhang (2015) İlk taramalarla yeniden yapılan taramalarda, göz izleme tekniği kullanılarak karşılaştırmalı ilgililik değerlendirmesi

Liu ve diğerleri (2015) Web taramasında en üst sırada olan sonucun etkisinin değerlendirilmesi Bilal ve Gwizdka (2016) Çocukların Google tarama sonuçları listesinde göz sıçrama hareketleri Mostafa and Gwizdka (2016) Kullanıcıların arama davranışlarını incelemek için nöro fizyolojik

değerlendirme

Gwizdka ve diğerleri (2017) Okuma ve ilgililik kararları sırasında göz hareketi dinamikleri Jacucci ve diğerleri (2019) Nörofizyolojik ilgililik geribildirimi bilgi erişim modelleme Bhattacharya ve diğerleri (2020) Yarı yorumlanabilir sinir ağları kullanılarak ilgililik geribildirimi

değerlendirmesi

Genel olarak incelendiğinde çalışmaların, ilgililik geribildirimi, tarama motorları sonuç sayfasında kullanıcı arama davranışlarının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar olduğu belirlenmiştir. Aynı zamanda bazı çalışmaların disiplinlerarası yürütüldüğü de tespit edilmiştir. Bilgi erişim sürecinde, kullanıcıların kullanıcı-sistem etkileşimi çerçevesinde bilgi arama davranışlarının değerlendirilmesinde kullanılan önemli bir

109 teknik olan göz izleme tekniğinin kullanımı ve uygulanması, teknikten nesnel veriler elde edilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu bağlamda son yıllarda bilgi erişim çalışmalarında göz izleme tekniğinin kullanımına yönelik araştırmaların sayısı da artmaktadır.

II. 3. 4. 1. Göz Hareketi Verileri

Bilgi erişim araştırmalarında, diğer araştırmalarda olduğu gibi kullanılan en önemli iki ölçüt, sabitlenme ve sıçramadır. Bu iki ana veri türü, kullanıcı bilgi arama davranışının belirli (bilgi erişim tekniklerini bilme vb.) yönlerini analiz etmek için çeşitli şekillerde kullanılabilmektedir (Maqbali, 2013, 50. s.). Literatür incelendiğinde, bilgi erişim sürecine yönelik yapılan araştırmalarda kullanılan bazı göz hareketi verileri ve hangi yöntemler kullanılarak analiz edildiği aşağıda sunulan şekilde değerlendirilmiştir.

Bilgi erişim çalışmalarında kullanılan göz hareketi verileri

Ehmke ve Wilson (2007)

Sabitlenme, sıçrama, tarama yolu, bakış grafiği

Kullanılabilirlik ve bilişsel süreç değerlendirmesi

Moacdieh ve Sarter (2012)

Sabitlenme, sıçrama, tarama yolu, bakış grafiği

Nicel, nitel ve karma değerlendirme

Lai ve diğerleri (2013)

Sabitlenme süresi, ilk sabitlenmeye kadar geçen süre, bakış süresi

Zamansal değerlendirme

Tarama yolu, sıçrama uzunluğu, sabitlenme sırası, sabitleme durumu

Uzamsal değerlendirme Sabitlenme sayısı, yeniden görüntüleme

Sayımla ilgili değerlendirme

Maqbali (2013)

İlgi alanı, sıçrama ve sabitlenme, ısı haritası ve bakış grafiği, tarama yolu (tarama yolu uzunluğu, tarama yolu süresi), yeniden görüntüleme, diğer ölçümler (uzamsal

değerlendirme, göz bebeği genişlemesi, göz kırpma oranı) Sharafi ve diğerleri

(2015) Zamansal, uzamsal ve sayımla ilgili değerlendirme

33. Şekil Bilgi erişim çalışmalarına kullanılan göz hareketi verileri (Maqbali, 2013; Strzeleck, 2020,