• Sonuç bulunamadı

Türkiye’nin Afganistan Silahlı Kuvvetleri’nin Eğitimine Katkısı

4. Türkiye’nin Afganistan’ın Yeniden İnşasına ve ABD Hegemonyasına Katkısı

4.5. Türkiye’nin Afganistan Silahlı Kuvvetleri’nin Eğitimine Katkısı

Eğitim süreci, okuyanlar ile okutanlar arasında yakın bir bağ oluşturmaktadır. Eğitim veren kişiler, eğitim alanların düşüncelerini etkilemekte ve onların bilincinde yeni bir gerçeklik yaratmaktadırlar. Eğitim verenlere karşı duyulan saygı, sempati ve minnet, onların söylediklerine karşı inancın ve rızanın oluşumunu sağlamaktadır. Batı yanlısı olan Türkiye, ABD’nin dile getirdiği ve dünya tarafından benimsenen Afganistan’a güvenliğin sağlanmasının önemini vurgulayan söylem kapsamında, Afganistan silahlı kuvvetlerine ve polisine eğitim vermektedir.

Afganistan ile Türkiye arasında tarihsel ve kültürel bağlar güçlü olduğundan dolayı ABD, Afganistan’a askeri müdahalesinin ilk günlerinden beri Türkiye’nin Afganistan’ın istikrarına katkısı konusunda büyük beklenti içinde bulunmaktadır. Afganistan ile Türkiye arasında askeri eğitim konusu ilk defa 1 Mart 1921’de imzalanan

Moskova Antlaşması’nda kaleme alınmıştır. Antlaşma uyarınca kültürel bağları güçlendirmek için Türkiye’den Afganistan’a öğretmen ve subay gönderileceği belirtilmiştir206

. 1926 yılında Afganistan Krallığı, kanlı ve şiddetli bir savaştan sonra İngiltere’den bağımsızlığını kazanmayı başarmıştır. Bunun sonucunda Afgan silahlı kuvvetlerinin modernleşme ve yeniden yapılanma süreci başlamıştır. Türkiye, askeri müşavirleri göndererek bu girişime katkıda bulunmuştur207. Benzer bir şekilde, ABD’nin Afganistan’a müdahalesi gerçekleştikten sonra, Afgan kuvvetleri ve polisi tüm ülke gibi perişan durumdaydı. Yeni Afgan silahlı kuvvetlerinin yeniden yapılanması görevi, Türkiye dâhil olmak üzere ISAF misyonu üstlenmiştir.

Afgan polisinin ve silahlı kuvvetlerinin eğitimi, NATO’nun Afganistan’da en önemli önceliklerinden biridir. 1 Nisan 2004 tarihli Berlin Antlaşması uyarınca NATO kuvvetleri, yerel Afgan polisi ve güvenlik güçleri “yeterince oluşturulmuş ve işlevsel” kapasiteye ulaşana kadar Afganistan’da kalacağı belirlenmiştir208

. Bu çerçevede Türkiye’ye özel bir yer verilmektedir ve Türkiye buna saygınlık duymaktadır. Bu saygınlık, Milli Mücadele yıllarından ve Atatürk’ün Afganistan’a özel önem atfetmesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye buna öncelik vererek Ağustos 2003’ten beri NATO’nun öncülüğünde ISAF bünyesinde Afganistan Milli Silahlı Kuvvetlere eğitim vermektedir.

Bugün iki ülke arasında askeri eğitim işbirliği çerçevesinde Türkiye, Afganistan Komuta Kurmay Koleji’ne, Afganistan Milli Savunma Üniversitesi’ne, Afganistan Kara Harp Okulu’na, Kabil Askeri Lisesi’ne ve Afganistan Yabancı Diller Okulu’na danışman desteği sağlamaktadır209. TSK’nin Afganistan’da üstlendiği birçok görevden birisi de Afgan Milli Güvenlik Kuvvetleri’nin Afganistan’ın güvenliğini tek başına sağlayabilecek yeterliliğe ulaştırılmasıdır. Bu amaçla 2 Şubat 2010’da Kabil’de TSK tarafından Gazi Askeri Eğitim Merkezi açılmıştır. Bu eğitim merkezi, 2010 yılın

206 “Afganistan Antlaşması (1 Mart 1921)”, Atatürk İnkılapları,

http://www.ataturkinkilaplari.com/avea/79/afganistan-antlasmasi-1-mart-1921.html, (12 Ekim 2013).

207

Şahinler, Menter, Кемализм: Зарождение, Влияние, Актуальность, (Atatürkçülüğün Kökeni, Etkisi

ve Güncelliği), Moskova: Moskovsky Pisatel’, 1998, s. 290.

208 “Berlin Declaration”, Minisrty of Foreign Affairs Islamic Republic of Afghanistan, mfa.gov.af/Content/files/berlindeclaration.pdf , (28 Ocak 2014).

209

“Türk Silahlı Kuvvetlerinde Eğitim Görmüş ve Halen Eğitim ve Öğrenimleri Devam Eden Misafir Askeri Personel Bilgileri”, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı,

http://www.tsk.tr/4_uluslararasi_iliskiler/4_2_tsk_askeri_egitim_ve_isbirligi_faaliyetleri/konular/misafir_ askeri_personel_bilgileri.htm, (10 Aralık 2013).

Haziran ayından itibaren astsubay temel eğitim merkezine dönüştürülmüş ve Aralık 2013 yılı itibariyle 4.223 astsubay adayı bu tesiste eğitim almıştır210. Batı yanlısı olan Türkiye tarafından gelecekte Afganistan silahlı kuvvetlerin elitini oluşturabilecek astsubayların yetiştirilmesi, onlara Batılı normlar, değerler, inançlar benimseme imkânı vermektedir. Ortak bir ideolojik tabanın kurulması, gelecekte çıkabilecek sorunlarda Afgan Silahlı Kuvvetleri’nin NATO’ya destek vermesinin olasılığını arttırmaktadır.

TSK’nin danışmanları, Kara Harp Okulu, Komuta Kurmay Koleji’nde ve diğer Afgan askeri eğitim merkezlerinde görev yapmaktadırlar. Türkiye, Afganistan Askeri Lisesi’nin sponsorluğunu sürdürmektedir. 4 Eylül 2011’de Kabil’de imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Afganistan Kara Harp Okulu Öğrencilerine Türkiye’de Verilecek Yaz Kampı Eğitimine İlişkin Mutabakat Muhtırası" Bakanlar Kurulu kararınca onaylanmıştır211

. Buna ek olarak, Afganistan Milli Akademisi’nden mezun 300 Astsubaya Eylül 2011 yılında İzmir’de 1 aylık eğitim kursu verilmiştir212

. Bunun yanısıra BMGK’nın 28 Mart 2002 tarihli 1401 sayılı kararı ile BM’de kurulan. Afganistan Yardım Misyonu (UN

Assistance Mission in Afghanistan-UNAMA) çerçevesinde Kabil’deki ana karargâhta

askeri danışman kadrosunda 2012’den beri Türk askeri personeli bulunmaktadır213 . Genel olarak ISAF misyonu çerçevesinde Türk personeli, bugüne dek 18.000’i aşkın Afgan personele Afganistan’da görev yapan tarafından eğitim vermiştir214

. Bununla birlikte 2001’den beri 2300 Afgan askeri personeli TSK eğitim kurumlarında eğitim görmüştür215

. Bu durum Türkiye’nin Afganistan Silahlı Kuvvetlerinin eğitimine ne kadar önem verdiğini açıkça göstermektedir. Eğitimin başarılı olduğunu da halk düşünceleri yansıtmaktadır. 2013’te Afganistan’da yapılmış anket sonuçlarına göre, yerli halkın %88’i Afgan Ulusal Ordusu’na ve %72’si Afganistan Ulusal Polisi’ne

210 Ibid.

211 “Türkiye ile 4 Farklı Ülke Arasında Antlaşma”, Milliyet, (20 Ocak 2012),

http://siyaset.milliyet.com.tr/turkiye-ile-4-farkli-ulke-arasinda-antlasma/siyaset/siyasetdetay/20.01.2012/1491462/default.htm, (16 Ocak 2014).

212 Kaya, s. 27.

213 “Türk Silahlı Kuvvetlerinin Barışı Destekleme Harekâtına Katkıları”, Türk Silahlı Kuvvetleri

Genelkurmay Başkanlığı,

http://www.tsk.tr/4_uluslararasi_iliskiler/4_1_turkiyenin_barisi_destekleme_harekatina_katkilari/konular/ turk_silahli_kuvvetlerinin_barisi_destekleme_harekatina_katkilari.htm, (11 Aralık 2013).

214 İbid.

güven duyduğunu belirtmiştir216

. Bu tutumlar Afganistan harekâtının olumlu görüşlerine katkı yapmakta, Türkiye üzerinden NATO’nun ve ABD’nin ahlaki liderliğini pekiştirmekte ve onların Afganistan’da bulunmasını meşrulaştırmaktadır.

Toparlamak gerekirse Türkiye’nin Afgan Ulusal Ordusu ve Afgan Ulusal Polisi’nin eğitimini, Afgan kadroları batılılaştırmakta ve sosyalleştirmektedir. Okuyanlar ile okutanlar arasında da kültürel kaynaşma söz konusudur. Bunun yardımıyla eğitim sürecinde Afgan personeli ortak vizyon, fikirler ve inançlar benimsemektedir. Afgan silahlı kuvvetleri, vatanın güvenliğinin onlara bağlı olduğuna inanmakta ve kendi toprakları ve halkını korumak istemektedir. Bu nedenle Afgan askerleri, Türkiye başta olmak üzere, onlara yardım eden Batılı ülkelere karşı duydukları minnetten dolayı gelecekte ABD ve NATO’ya destek vermeye ve işbirliğinde bulunmaya daha sıcak bakacaklardır.

Sonuç itibariyle ISAF’ın iki kez komutanlığını üstlenen, Afgan polisinin ve ordusunun eğitiminin sorumluluğunu alan, Afganistan’da okullar açan ve ülkeye yatırımlar yapan Türkiye, askeri kuvvetleriyle birlikte bu ülkede varlığını sürdürmektedir. Türkiye’nin Afganistan’da ISAF çerçevesinde katkıları sadece Afganistan kamuoyunu açısından değil, ABD ve NATO tarafından da takdirle karşılanmaktadır. Türkiye, NATO üyesi ve ABD’nin yakın müttefiki olduğundan NATO bünyesinde ortak değerler, ortak kimlik, güvenlik, barış, demokrasi gibi evrensel çıkarlara vurgu yapan ABD söylemini desteklerken, ABD hegemonyasının sürdürmesine katkıda bulunmaktadır.

Ortadoğu’da ABD büyük askeri varlığı, Stephen Walt’ın düşüncesiyle ABD’ye karşı muhalefeti meydana getirebilmekte ve bu nedenle terörizm ile ilgili sorunlar ortadan kaldırılmayabilecektir217. Türkiye aracılığıyla bu olumsuz tepki azaltılabilmektedir. Fakat buna ulaşmak için salt askeri güce ve şiddete başvurmaktan ziyade, kültürel ve söylemsel boyut kullanılabilmektedir. Bu anlamda ABD’nin öne sürdüğü ve uluslararası güvenlik için Afganistan’ın yeniden yapılandırılmasının gerektiğini vurgulayan “Terör ile Savaş” söylemi, Afganistan’a yapılan müdahale

216

Shawe, Keith, Afghanistan in 2013. A Survey of the Afghan People, San Francisco: The Asia Foundation, 2013, s. 36.

217 Walt, Stephen, “A New Grand Strategy for the War on Terrorism”, Hotel Terminus,

sonrası dönemde ABD’nin bu ülkede bulunmasını meşrulaştırmıştır. Türkiye Afganistan’ın yeniden inşası sürecine katılarak kendi çıkarları için değil, Afganistan ve daha geniş bir anlamda uluslararası toplumun çıkarı adına hareket etmektedir. ABD, Türkiye Müslüman bir ülke olduğu için diğer Batılı ülkelere kıyasla Afganistan halkının ona daha büyük saygı duyacağını ve onun faaliyetlerini daha olumlu karşılayacağını düşünmüştür. ABD, Afganistan’da güvenliğin ve barışın sağlanması, ülkenin yaşam koşullarının arttırılması gerektiğini vurgulayan söylemle Türkiye’nin desteğini kullanarak, Afganistan’a yapılan müdahale sonrası dönemde dünyada ahlaki ve gerekli bir liderlik imajını korumayı başarmıştır.

5. ABD Hegemonyasına Söylemsel Bir Muhalefet: