• Sonuç bulunamadı

1.2. ARAŞTIRMA KAPSAMINDAKİ ÜLKELERDE KATILIM

1.2.1. Katılım Bankacılığının Tarihsel Gelişimi

1.2.1.1. Türkiye

Faizsiz bankacılık sisteminin, ülkemizde ortaya çıkmasında, bir taraftan 1970’li yıllarda tercüme edilerek yayınlanan teorik çalışmalar etkili olurken diğer taraftan da pratik uygulamalar etkili olmuştur. Bu uygulamalardan en önemlisi, ‘işçi şirketleri’ olarak bilinen ve 1970’li yılların başından itibaren yurt dışındaki işçilerin paraları ile üç yüzden fazla şirket kurulmasıdır. Yaşanan bu gelişme, iktisadi hayatta alternatif bir model arayışı olarak, “faizsiz bankacılık” için de ciddi destek olmuştur. Faizli sisteme uzak duran “gurbetçi işçilerin” ülke ekonomisine katılma arzusu ile başlayan “şirketleşme”, istenen amaçlara ulaşmamış, fakat büyük miktarda bir döviz kaynağının farkına varılmıştır. Bu kaynakları finansal sisteme çekmek için “faizsiz

16

bankacılık” fikri güçlenmiştir. Bu süreçte, tasarruflarını faizsiz sistemde değerlendirmek isteyen vatandaşlar ile küçük ve orta boy işletmelere hizmet vermek amacıyla 1975 yılında kurulan ve bu yöndeki çalışmalarını 1978’e kadar sürdüren Devlet Sanayi İşçi Yatırım Bankası (DESİYAB)’nın kazandırdığı önemli tecrübeyi de belirtmek gerekir. Benzer tecrübe ve birikimler neticesinde, diğer bir ifadeyle ulusal ve uluslararası düzeydeki iktisadi ve siyasi gelişmelerin yanı sıra ilmi gelişmelere paralel olarak, Türkiye’de İslami usullere göre çalışan faizsiz bankacılık sistemi’ne geçiş çalışmaları başlamıştır. Ardından,1980’li yılların ilk yarısında, rekabete dayalı ve dışa açık ekonomik sisteme geçişle birlikte, finansal alanda da bir liberalleşme gerçekleşmiş ve bu kapsamda faizsiz bankacılığa geçiş sağlanmıştır (Canbaz, 2012: 167).

Özel Finans Kurumları’nın Kurulması Hakkında 16 Aralık 1983 gün ve 83/7506 sayılı Kararname ve bu kararnameye istinaden çıkarılan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tebliğleri ile faaliyetlerini sürdüren özel finans kurumları, 17 Aralık 1999 tarih, 4491 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle 18 Haziran 1999 tarihli 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine tabi kılınmışlardır. 4491 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca bu Kurumlara, Bankalar Kanunu hükümlerine uyum sağlamaları için iki yıllık geçiş süresi tanınmıştır. Katılım bankası, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na göre faaliyetlerini sürdürmektedir. Katılım Bankası, 16 Aralık 1983 tarihinde yürürlüğe konulan 83/7506 Sayılı Kararnameye göre 4 Kasım 1991 tarihinde faaliyete geçmiştir. Anadolu Finans Kurumu A.Ş. Yönetim Kurulu’nun 31 Mayıs 2005 tarih ve 1047 sayılı toplantısında alınan karar gereği, Kurum’un Family Finans Kurumu AŞ ile birleşmesine karar verilmiştir. Birleşme, Family Finans Kurumu AŞ’nin tüm aktif ve pasifleri ve bilanço dışı yükümlülükleriyle birlikte Anadolu Finans Kurumu AŞ’ye devredilmesi yöntemiyle gerçekleşmiştir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 20 Ekim 2005 tarih ve 1726 sayılı Kararı ile Anadolu Finans Kurumu AŞ ve Family Finans Kurumu AŞ Yönetim Kurulları’nca imzalanan devir sözleşmesi ve Anadolu Finans Kurumu AŞ ana sözleşme değişiklik taslağını onaylamıştır. Her iki katılım bankasının 23 Aralık 2005 tarihinde yapılan genel kurullarının devre dair kararlarının tescil edilmesine BDDK’nın 28 Aralık 2005 tarih ve 1764 sayılı kararı ile onay verilmiştir. BDDK, 30 Kasım 2005 tarih ve 1747 sayılı kararı ile Family Finans Kurumu AŞ’nin Anadolu Finans Kurumu AŞ’ye devri süresince unvanın Türkiye Finans Katılım Bankası AŞ olarak değiştirilmesine yönelik

17

olarak Türk Ticaret Kanunu’nun 48’inci maddesi hükmü çerçevesinde Bakanlar Kurulu’ndan gerekli iznin alınması kaydıyla onay vermiştir. Unvan değişikliği 30 Aralık 2005 tarihinde, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak T.C. İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu tarafından tescil edilmiştir. Katılım bankası, 30 Eylül 2016 tarihi itibarıyla 286 (31 Aralık 2015: 286) şubesi ve 4,024 (31 Aralık 2015: 4,132) personeli ile hizmet vermektedir (TFKB, 2016: 1).

Faizsiz bankacılığın ülkemizdeki karşılığı 5411 sayılı kanunda “Bu kanuna göre özel cari ve katılma hesapları yoluyla fon toplamak ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubeleri” olarak tanımlanan katılım bankalarıdır. Katılım bankacılığının asıl amacı, İslam hukuku ağırlıklı ekonomik bakış açısıyla özellikle faizin haram olmasından dolayı ekonomik hayatta pek yer almayan tasarruf sahiplerini ekonomi için sermaye oluşumuna dâhil etmektir. Bu bakış açısıyla küçük tasarrufların toplanılarak ekonomiye doğru yönlendirilmesi oldukça önemli bir faaliyettir (Kalav, 2014: 33,35).

Ülkemizde katılım bankacılığı sektörünün kuruluşu 33 yıl öncesine dayanmaktadır. İlk olarak Özel Finans Kurumu (ÖFK) olarak 1984 yılında Albaraka Türk ve hemen ardından Faisal Finans’ın kuruluşu gerçekleşmiştir. 2001 yılında ÖFK’ları temsil etmesi amacıyla şimdiki adıyla Türkiye Katılım Bankaları Birliği kurulmuştur. ÖFK’lar açısından dönüm noktası ise 2005 yılında “Banka” statüsüne geçmeleri ve “Katılım Bankası” olarak adlandırılmaları olmuştur. Katılım bankaları, 2005 yılı öncesinde, ekonomik krizlerin etkileri ve gerekli mevzuat düzenlemelerinin olmaması nedeniyle aktif büyüklüğü ve ürün çeşitliliği açısından gelişim gösterememişlerdir. 2005 yılı sonrasında ise sektörün önünü açan mevzuat düzenlemeleri yapılmıştır (TKBB, 2015: 17).

Türkiye’de faizsiz bankalar olarak adlandırılan katılım bankalarının bankacılık sektörüne girmesinin asıl sebepleri ve hedefleri aşağıda belirtilmiştir (Esmer ve Bağcı, 2016: 18-19):

 Faiz dolayısıyla geleneksel bankalara gitmeyen atıl fonları ekonomiye çekmek,

 İslami İktisat sistemini kullanmakta olan ülkelerle Türkiye’nin ilişkilerini geliştirmek,

 Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi petrol zengini olan Arap ülkelerinden ülkeye fon akışı sağlamak,

18

Ülkemizde katılım bankacılığı, özellikle emtia ticareti ve finansal kiralama alanlarında daha çok faaliyette olan, asıl odak noktasını ticari ve üretim faaliyetlerinin oluşturduğu faiz dışı bankacılık olarak veya fon toplanmasını riske dayalı olarak kâr veya zarara katılma ilişkisine bağlayan bir sistem olarak görülebilir. Bu sistemde başta murabaha olmak üzere kullanılan yöntemler arasında mudaraba, müşareke, iktina, icar, tekafül, sukuk, yatırım fonları ve faizsiz hisse senedi ile kira sertifikaları yer almaktadır (Apak ve Açıkgöz, 2011: 72).

1985 yılında Körfez sermayesi tarafından ülkemizde “Özel Finans Kurumu” adıyla kurulan iki banka ile başlayan bu yeni faizsiz banka modeli dünyadaki örneklerinden de yararlanarak dizayn edilmiş ve kısa sürede olumlu sonuçlar almayı başarmıştır. 4 yıl sonra yine Körfez kökenli sermaye ile yeni bir banka daha kurulmuştur. Yabancı sermayenin bu konuda başarısından esinlenen yerli sermaye de 1991, 1995 ve 1996 yıllarında olmak üzere bu sektöre 3 yeni banka ile katılmış ve katılım bankalarının (o zamanki adıyla özel finans kurumlarının) sayısı 6’ya kadar yükselmiştir. Bilahare 2 yerli bankanın birleşmesi ve bir bankanın ruhsatının iptal edilmesi sonucunda 2005 sonu itibarıyla sayı 4’e inmiştir. 2005 yılı sonunda yürürlüğe giren yeni Bankacılık Kanunu’nun bu kuruluşlara, yaptıkları işe uygun olan “banka” statüsü ve unvanını kazandırması, bu sistemin daha hızlı büyümesini sağlamıştır. Şöyle ki, o zamana kadar isimleri özel finans kurumu olan bu kuruluşlar yaptıkları işin bankacılık olduğunu kamuoyuna ve muhataplarına daha kolay anlatır hale gelmişlerdir (TKBB, 2014: 4).

Aşağıdaki Tablo 1, 2016 yılında Türkiye’de faaliyette bulunan katılım bankalarının isimleri ve kuruluş yıllarını göstermektedir.

Tablo 1. 2016 Yılında Türkiye’de Faaliyette Bulunan Katılım Bankalarının Listesi

Kaynak: Türkiye Katılım Bankaları Birliği

Sıra No Katılım Bankalarının Adı Kuruluş Yılı

1 Albaraka Türk Katılım Bankası 1985

2 Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. 1989

3 Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. 1991

4 Ziraat Katılım Bankası Anonim Şirketi 2015

19

Tablo 1’de görüldüğü gibi Türkiye’de ilk olarak 1985 yılında katılım bankacılığı sistemini başlatan banka Albaraka Türk Katılım Bankasıdır. En son faaliyete giren katılım bankası ise 2016 yılında Vakıf Katılım Bankasıdır.

Aşağıdaki Tablo 2, Türkiye’deki 2013-2017 yılları arasındaki banka sayısı, şube sayısı ve personel sayısını göstermektedir.

Tablo 2. Türkiye’deki 2013-2017 Yılları Arasındaki Banka Sayısı, Şube Sayısı ve Personel Sayısı

Yıllar Katılım Bankası Sayısı Şube Sayısı Personel Sayısı

2013 3 961 17.729 2014 3 986 17.270 2015 4 1.076 14.497 2016 5 939 15.424 2017 5 1.005 15.538 Kaynak: İFSB ve TKBB

Tablo 2’den de anlaşılacağı üzere hemen hemen tamamı Müslüman olan ülkemizde katılım bankalarının sayısının yok denecek kadar az olduğu görülmektedir. 2013 yılında 961 olan şube sayısı 2017 yılında 1005’e yükselmiştir. Fakat 17.729 olan personel sayısını 15.538’e düşmüştür.