• Sonuç bulunamadı

2.3. KATILIM BANKALARININ FON KULLANDIRMA YÖNTEMLERİ

2.3.1. Kâr veya Zarar Ortaklığı Esasına Göre Fon Kullandırma

2.3.1.2. Müşareke

Müşareke yönteminde, katılım bankası ile müteşebbis her hangi bir projeyi gerçekleştirmek amacıyla emek ve sermayelerini ortaya koyarak ortaklık kurarlar. İşletmenin veya kişinin yönetime sağlamış olduğu katkının karşılığı olarak pay aldıktan sonra ortaya çıkan kâr taraflar arasında önceden belirlenmiş olan oranlar dahilinde sermaye katılımına göre belirlenir. Zararda aynen sermaye oranında paylaşılır (Türkmenoğlu, 2007: 53).

Faizsiz çalışan bir katılım bankasında müşareke işlemi şu şekilde gerçekleşir; “Bir, iki veya daha fazla müteşebbis, bir projenin finansmanı için bankaya başvururlar, banka diğer ortaklarla beraber finansmanın tamamını temin eder. Banka da dahil bütün ortaklar projeye katılma hakkına sahiptirler. Proje kârları sermaye payları dikkate alınarak veya belirlenen oran üzerinden dağıtılır. Ancak zarar tarafların proje finansmanına katılma oranında paylaştırılır” (Kınalı, 2012: 87). Müşareke yönteminde olduğu gibi bu yöntem de kâr veya zarara katılma esasına dayanmaktadır.

Bu kavram mudarabaya benzer, bunun dışında bu girişimin yöneticilerine sermayenin bir kısmına katkıda bulunması için imkân verilir. Yöneticiler ve

100

mudiler/yatırımcılar işletmenin kârlarını veya zararlarını başlangıç sermayeleri ile doğru orantılı şekilde paylaşır. Katılım bankası zarar olması durumunda daha sonra yatırımcılardan/mudilerden ücretini alır (Khorshid, 2004: 36).

Geleneksel bankacılıkta, ‘faiz’ borçlunun uğradığı zarar ve kazandığı kâra bakılmaksızın bankanın vermiş olduğu kredinin geri dönüşüm oranının önceden sabit bir şekilde belirlenmesidir. Faiz İslam’da caiz olarak kabul edilmediğinden dolayı müşareke sözleşmesi sabit bir geri dönüşüm oranı öngörmemektedir (Kettell, 2011: 13).

Müşareke katılım bankasının sağlamış olduğu fonlar sayesinde bir ortaklık anlaşması sağlar. Bu fonlar işletmenin kuruluş fonları ve diğer fonlar ile bazen karıştırılır. Sermaye sağlayanlar tamamı yönetime katılma hakkına sahiptir fakat yönetime katılma bir zorunluluk değildir. Bu sistemde bir kâr söz konusu ise önceden kararlaştırılan bir oranda ortaklar arasında dağıtılır. Aksine herhangi bir zarar söz konusu ise söz konusu sermayelerinden orantılı bir oranda kesinlikle karşılanır (Kettell, 2011: 13).

Bir müşareke düzeninde kâr dağıtımı için aşağıdaki iki kurala uyulması zorunludur (Kettell, 2011: 14):

 Ortaklar arasında dağıtılacak kârın oranı, sözleşmeyi etkileyeceğinden dolayı zamanında kâr payı oranında mutabık kalınmalıdır. Eğer böyle bir oran belirtilmemiş ise sözleşme islam hukuku altında geçerli değildir.

 Her bir ortağın kâr oranı, yapılan işteki kâr ile orantılı olarak tespit edilmelidir. Yatırımcılar tarafından yatırılan sermaye ile orantılı olmamalıdır. Ortaklardan herhangi birinin kâr payını tam bir sayıya yuvarlayarak düzeltmesi ya da herhangi bir kâr oranını kendi yatırımlarına bağlaması caiz değildir.

101

Aşağıdaki Şekil 24, müşareke finansmanı ile faize dayalı finansmanın karşılaştırılmasını göstermektedir (Kettell, 2011: 86).

Faize Dayalı Finansman Müşareke Finansmanı

2

1. Mevduat sahipleri bankaya para yatırır. 2. Teminatı olan kredi kullanıcılarına banka

borç para verir.

3. Kredi kullanıcıları kâr elde etmek için yatırım yapar.

4. Yatırım sonunda kârın % 100’ü kredi kullanıcısı tarafından alınır.

5. Kredi kullanıcıları banka ile anlaşmış oldukları faiz oranından ödemelerini yapar ve yatırımlardan kâr almaya devam eder.

6. Kredi kullanıcıları kalan faizi ve anaparayı öder.

1. Yatırımcılar yapılacak olan bir iş girişiminin getirisini ve riskini paylaşmak için sermaye koyarlar.

2. Katılım bankasının iş girişiminin hisselerini satın alırlar.

3. Katılım bankası girişimden faiz yerine kâr payını kabul eder. Zararlar yatırımcının sermayesine göredir. 4. Yatırımcı girişimden faiz yerine kâr

payını alır.

Şekil 24. Müşareke Finansmanı ile Faize Dayalı Finansmanın Karşılaştırılması Müşarekeye Dayalı Finansal Ürünler

Katılım bankaları müşarekeye bağlı olarak aşağıdaki gibi iki farklı finansal ürün sunmaktadırlar (BNM, 2010: 40):

1. Ortak girişim projesi

Müşareke finansman anlaşması İslami finans kurumu ile müşteri arasında gerçekleşir. Finansman toplu olarak ya da dönemsel olarak ortak bir hesaba yatırılır. Ortak hesap müşterinin adına kayıtlı olur buna karşılık hesap ile ilgili işlemlerin yönetimi İslami finans kurumu ve müşteri tarafından birlikte yapılmaktadır.

Mevduat Sahipleri

Borçlu

Yatırım Faaliyeti Faize Dayalı Banka

3 1 1 Katılım Bankası 5 4 1 6 1 4 2 3 Yatırımcılar Müşteri / Prensip

102

2. Limited girişim şirketine dayalı öz sermaye iştiraki

Burada bir tüzel kişilik İslami finans kurumu ve belirli bir proje çalışmasını işletmek için müşteri tarafından kurulur. Şirket yönetimine her iki tarafın çıkarlarını temsil edecek ve projenin geliştirilmesinden sorumlu olacak kişiler atanır. İslami finans kurumu özel limitet şirketinin sermayesi olarak ödenecek olan müşareke finansmanını bir defada tahsis eder.

Her iki durumda da müşarekeye dayalı finansal ürünlerin genel şartları aşağıdaki gibidir (BNM, 2010: 41):

 Müşarekede tüm ortaklar sermayeye katkıda bulunur.

 Katılım bankası ortak / yatırımcı olarak belirli koşulları şart koşabilir.

 Kâr paylaşımı anlaşılmış bir orana dayanır. Fakat zarar konulan sermayenin oranına bağlıdır.

 Sermaye garantisi yoktur. Garanti sadece müşareke anlaşma şartlarının ihlal edilmesi ve ihmalli vakaları kapsayacak şekilde verilebilir.

 Kâr paylaşımı oranı tüm ortakların karşılıklı rızası üzerine değiştirilebilir.

 Herhangi bir ortağın hisselerinin geri satın alınmasında fiyat piyasa değerine veya karşılıklı anlaşmaya dayalı olur. Nominal fiyata dayalı olmamaktadır.

 Müşarekede herhangi bir ortak, bir durumu şart koşabilir. Kâr tutarı belirlenen üst sınırı aşıyorsa ortaklardan birinin feragat etmesine imkan tanınır.