• Sonuç bulunamadı

2.5.1. Tekafül

Tekafül bir grup kişi arasında karşılıklı olarak garanti altında anlaşmaya varılan iş birliği ile bazı ihtiyaçların karşılanmasında birbirlerine yardımcı olan bir yapıya dayanmaktadır. Bu yapıda her türlü finansal ihtiyaçlar için ya da belirli bir zarar için tazminat sağlanmaktadır. Bu iş birliği tüm tekafül katılımcıları tarafından gönüllü para katkısı gerektiren ‘tabarru’ kavramına dayanmaktadır. Mutabık kalınan şartlara uygun olarak herhangi bir katılımcıya parasal yardım kaynağı olarak bir özel fon kurulur. Karşılıklı yardım kavramı ve Müslümanların ihtiyacına uygun olarak geleneksel sigortacılığa şeriat uyumlu bir alternatiftir. Tekafül endüstrisi hızla uygulanabilir bir endüstri haline gelmiş ve mali sisteme entegre edilmiştir (BNM, 2010: 62).

Diğer bir ifade ile, riskin bir sistem aracılığı ile paylaşımını içeren şeriatla uyumlu bir sigorta düzeni oluşturmaktadır. Şeriatın ilkeleri ile uyumlu olunduğu sürece meşru kâr ve hizmet bedelleri bu hizmetlerin kullanımı ile tahsil edilebilir. Bu gelirler, kurumun finansal sürdürülebilirliğini ve sigorta hizmetlerinin devamını sağlamak için temel oluşturur (İFSB, 2014: 66).

Tekafül’da uygulanan temel model şunlardır (İFSB, 2014: 70):

1. Mudaraba modeli: Katılımcılar önceden belirlenmiş bir oran ile yatırımın kârını paylaşmak için Takāful yöneticisine izin verir. Sermaye sağlayıcıları olan katılımcılar yatırımın zararlarını tam olarak karşılamaktadırlar.

2. Wakala modeli: Yatırım hizmetleri ve teknik hizmetleri için Takāful operatörü katılımcılardan bir ücret talep etmez.

Tekafül belirli ihtiyaçları karşılamak için bir grup bireyin birbirilerine karşılıklı güvencede ve yardımda bulunacağı konusunda işbirliği yapmaları anlamına gelir. Böylece belirli bir zarar veya her türlü finansal ihtiyaçların bedeli sağlanır. Bu işbirliği, tüm tekafül katılımcıları tarafından tabarru (gönüllü katkı) kavramına dayalı olan paraya dayalı katkıyı içerir. Hüküm ve koşullara uygun olarak aralarında mutabık kalınan, herhangi bir katılımcıya parasal yardım kaynağı olarak belirli bir fon kurulur.

124

Karşılıklı yardım ve konseptine uygun olarak geleneksel sigortacılığa alternatif şerri ilkelerle uyumlu olarak Müslümanların ihtiyaçlarını karşılar. Tekafül endüstrisi, hızla uygulanabilir bir endüstri haline gelmiş ve ulusal mali sisteme entegre edilmiştir. Bir tekafül şirketine genel olarak tabarru ve wakalah’a dayalı bir tekafül modeli benimsemesi önerilir. Tabarru kavramı altında, tekafül katılımcılarının tamamı ya da bir kısmı özellikle, diğer tekafül katılımcılarının uğradığı zararları ve sıkıntıları karşılamak için bağış şeklinde yardımda bulunmak için anlaşırlar. Wakalah sözleşmesi altında, tekafül katılımcıları, tekafül fonunu yönetmek için tekafül şirketi katılımcılarının temsilcilerini atarlar. Bu sözleşme yönetim maliyetlerini, stoklar, dava ödemelerini, yatırım yönetimini kapsamaktadır. Buna karşılık, tekafül şirketi hizmetler karşılığında komisyon veya bir ücret almaktadır. Ücret sabit bir miktar ya da tekafül fonuna ait yatırım kârı veya sermaye fazlası üzerinde anlaşılmış bir orana dayalı olarak tahsil edilebilir (BNM, 2010: 62).

2.5.2. Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı Sistemi

İlk girişim sermayesi şirketi, Amerikan Araştırma ve Geliştirme (ARD) şirketidir. Bu şirket 1946 yılında MIT President Karl Compton, Harvard İşletme Fakültesi profesörü Genel Georges F. Doriot ve yerli iş adamları tarafından kurulmuştur. Bu küçük grup gelişmekte olan şirketlere 2. Dünya savaşı nedeniyle teknolojiye dayalı olan yüksek riskli yatırımlar yapmıştır. Girişim sermayesi, işletmelerin finansman kaynağı bulmakta zorluluklarla karşı karşıya kalmasıyla birlikte finansal piyasalarda firmalara finansman sağlayan önemli bir aracılık sistemidir. Girişim sermayesi organizasyonları potansiyel yüksek kârlı projeleri, özkaynak veya hisse senedi bağlantılı hisseleri satın alma gibi riski yüksek alanları finanse eder. Girişim sermayesi sektörü yatırım sürecinin her aşamasında ortaya çıkan problemlerin üstesinden gelmek için çeşitli mekanizmalar geliştirmiştir. Aynı zamanda girişim sermayesi sürecinde zaman zaman çeşitli problemler girişimciler ya da yatırımcılar için ortaya çıkabilmektedir (Gompers ve Lerner, 2001: 146).

Girişim sermayesi pazarının ve firmalarının kurulmasına yönelik ilk aşama Amerikan ekonomisin önemli bir yapı taşı olan girişim sermayesi tarafından finanse edilmiştir. Makro ekonomik büyüme ve istihdam sağlamada önemli bir lokomotif görevini temsil etmektedir. Bu firmalar en ileri teknoloji ve bilimi ticarileştirmede önemli bir rol oynamıştır (Plagge, 2007: 1).

125

Girişim sermayesi genellikle uzun vadeli profesyonel yatırımcılar tarafından, sermaye kazancı ve kâr payı getirisi elde etmek için borsada işlem görmeyen yeni işletmelerin özsermaye finansmanını sağlayan bir yatırım olarak tanımlanır. Dar anlamda girişim sermayesi, ağırlıklı olarak yeni özsermaye sahibi olan holdinglere, teknolojik olarak yenilikçi firmalara, düşük kârlılığa rağmen büyüme potansiyeli olan şirketlere sağlanmaktadır. Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları sadece öz sermaye ile değil aynı zamanda kapsamlı yönetim uzmanlığı ve diğer danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır (Plagge, 2007: 3).

Genellikle girişim sermayesi yeni şirketlerin daha hızlı büyümesine, daha fazla

değer oluşturmasına ve daha fazla istihdam sağlamasına imkan sağlamaktadır (Kanniainen ve Keuschnigg, 2003: 521).

Büyüme odaklı girişimler bir ülkede ekonomik kalkınma için önemlidir. Girişim sermayesi girişimlerin büyümesini teşvik etmek için önemli bir araçtır. Bir toplumda riskli girişimlerin büyüme odaklı olmasına ihtiyaç vardır. Bu girişimler bir ekonomide önemli bir gücü temsil eder. Girişimler ile birlikte ekonomi canlılık, farklılık, zenginlik, gelir ve yeni istihdam sahası gibi güçlü yapıya kavuşur. En yüksek büyüme potansiyeli olan girişimlerin genellikle karakteristik özelliğini gösteren bazı göstergeleri vardır. Bu göstergeler (Landström, 2007: 3);

 Bilgiye dayalı olması,  Teknoloji odaklı olması,

 Öncelikle maddi olmayan varlıklara dayalı olması,  Hızla gelişen alanlarda olması,

2.6. KATILIM BANKACILIĞINDA FON KAYNAKLARININ VE FON