• Sonuç bulunamadı

Türkiye'de Helal Konseptli Otellerin Mevcut Durumu

4. BULGULAR VE YORUMLAR

4.6. Türkiye'de Helal Konseptli Otellerin Mevcut Durumu

Türkiye'de helal konseptli otellerin mevcut durumu teması, konseptin gelişimi, başarılı yönleri, sorunlu ve tartışmalı yönleri, öneriler, markalaşma, dünyada helal konsept ve geleceği olarak 7 kategoride incelenmiştir. Konseptin başlangıcının

108

Caprice Otel olduğu düşünülmektedir. O9-K10, 3 yıldızlı ve Bakanlık Belgeli

otellerde bar zorunluluğunun kaldırılmasıyla birlikte otelin konseptini

uygulayabildiklerini belirtmiştir. Katılımcılar, kavramın Türkiye'de yeni olduğunu ve yerli turistin tatil kültürünün gelişmekte olduğunu ifade etmiştir. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin helal turizm alanında başarılı olduğu, Malezya gibi ülkelerden çok daha iyi tesislerinin olduğu ve bu alanda uluslararası talebi olduğu düşünülmektedir.

“Türkiye bu alanda Türkiye dünyada öncü. Yani bu helal turizm konseptini dünyaya tanıtan biziz… Malezya, başlangıç noktasını belki yapmış olabilir. Onlar hassasiyeti biraz daha artırmış olabilirler ama eminim buna emin olabilirsiniz bizdeki tesisler oradan çok daha iyi.” (O6-K7)

Katılımcıların, sektörde dikkat çektiği sorunlu ve tartışmalı yönler arasında en fazla odaklanılan konu Türkiye'nin mevcut durumuna göre konsept değiştiren otellerdir. Bu otellerin turizm sektörünün parlak olmadığı dönemlerde ticari amaçlı konsept değiştirdiği ifade edilmiştir.

“…Birçok otel vardır. Araştırırsınız. Ticari amaçlıdır. Bunlar örneğin helal diye açılıp sonra Rus misafir Türkiye'ye girişi artınca da Rus misafir profiline döner. Veyahut da işte Alman misafir ağırlıklıdır. Sonra bakarlar ki turizm kötü geçti. İşte yerli misafir çok. İşte havuzların etrafını kapatırlar. Alkolü raflardan kaldırırlar, olurlar alkolsüz otel. Ya da işte İslami otel derler veyahut da alternatif turizm derler. Ama bizim kuruluşundan beri yani binanın yeri geldiğinde yapısından dolayı yani işte lavaboları olsun ondan sonra mescidi olsun yemek alanı olsun bunlar dahi birçok noktada işte konseptin talepleri ne olabilir bu konseptin ona göre.” (O1-K1)

Türkiye'nin mevcut durumuna göre sonradan dönüştürülen otellerde bazen konsepte uygun yetiştirilmiş personel olmayabilmektedir. Bu nedenle, oteller sonraki senelerde tekrar eski haline dönüştürülmektedir.

“… bu konsept otelciliği biraz zor bir otelcilik. İlk önce bir devşirmeyle bu otelciliğe geçiş yapanlar var. Bu kavramı çok fazla bilmeden işte atıyorum bir yıl önce Rus turizmiyle dış pazarda Rus pazarıyla çalışan bir otel, ertesi sene bir uçak krizi çıktığı için konseptini tamamen bizim konsepte çevirebiliyor. Şimdi bu sadece havuzun etrafını jütle kapatarak, bayan havuzlarını ayırarak, otelcilik noktasında ben helal otelciliğe geçtim demekle olmuyor bu kavram maalesef. Ama bu denendi mi Türkiye'de denendi. Hem de oldukça fazla bir şekilde denendi. E bizim müşteri kitlesinin hitabetine hitap edebilecek tarzda bir müşteri servis elemanları olması gerekiyor yani sizin ekibinizin o şekilde yetişmiş olması gerekiyor. E olmayınca da tabi ki ikinci senesinde konsepti tekrar geri dönüştürmek zorunda kalıyor. Bir nevi ticari düşünüyor yani.” (O6-K7)

Kişilerin inançları noktasında hassasiyetleri birbirinden farklıdır (Duman, 2020, s. 56). Bu farklılık, helal konseptli otellerin işleyişlerindeki hassasiyetlere de yansımaktadır. Bu doğrultuda, bazı katılımcılar diğer otellerin karma havuz bulundurmasını desteklememektedir ve doğru bulmamaktadır. Karma havuzlu oteller ise bu hizmeti misafir talepleri doğrultusunda sunduklarını belirtmektedir. Ayrıca, katılımcılar, misafirlerinden fazla ücret alarak, sahtekarlık yaparak ve çıkar amaçlı hareket ederek aldatan işletmelerin olduğunu ifade etmiştir. Bunun yanı sıra, bazı

109

işletmeler misafir talep ettiğinde alkol servis etmektedir veya helal gıda konusunda konsepte uygun hareket etmemektedir. Türkiye'de otelcilik alanında helal sertifikalı otellerin olmaması da bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir. O7-K8, bu konuda Türkiye'yi diğer ülkelerle karşılaştırmış ve yeterli olmadığını şu sözleri ile ifade etmiştir.

“…Müslümanız. Helal yaşamaya çalışıyoruz. Ama gerçek manada helal sertifikasıyla hizmet veren otellerimiz yok. Varsa da eksik. Yani eksik helal belgeli. Çünkü biraz önce dedik ya İtalya'sı, İspanya'sı, Yunanistan bile ya. Küçücük Yunanistan bile bu konseptle alakalı çalışmalar yapıyor. Ama biz Türkiye olarak hala ağırdan alıyoruz, hala geriden gidiyoruz.” (O7-K8)

Bazı katılımcılar sektörde “helal konseptli otel” ifadesine ilişkin “diğer oteller haram mı?” tartışmasının olduğunu belirtmiştir. O1-K1'e göre de helal konseptli oteller bir çeşitliliktir. Hem misafirler için hem de tesettürlü çalışanlar için seçenekleri artırmaktadır. Bu konuda, O5-K6’nın görüşleri şu şekildedir:

“…Yani helal konsept çerçevesinde işte yani diğer oteller haram mı? Yok kardeşim öyle bir şey. Yani diğer oteller haram diye bir şeyimiz olamaz bizim. Turizm çeşitliliğidir helal turizm…” (O5-K6)

Bu temada, diğer bir kategori Türkiye'de helal konseptli otellere ilişkin önerilerdir. Katılımcılara göre bu alanda tanıtım bütçesi ayarlanmalıdır, planlama ve düzenleme yapılmalıdır, çalıştaylar veya ilgili başka çalışmalar düzenlenmelidir, bakanlık tarafından birim oluşturulmalıdır, denetim yapılmalıdır, standartlar belirlenmelidir ve fırsatçı tedarikçilerin önüne geçilmelidir. Sunulan bu önerilerin yoğun olarak kamu kuruluşları tarafından gerçekleştirilmesi gereken düzenlemeler olduğu anlaşılmıştır.

Markalaşma konusunda katılımcılar tarafından yoğun olarak belirtilen görüşler ise Türkiye'nin bu konseptte markalaşması gerektiğini ya da markalaşabileceğini yönündedir. O4-K5'e göre, Türkiye bu alanda acilen markalaşmalıdır. O19-K20 ise markalaşmada diğer turizm türlerinin önüne geçilmemesi gerektiğini şu şekilde ifade etmiştir:

“…Bu anlamda markalaşmanın bir ülkeye faydası … olur mu? Sorusunun cevabını ekonomistlerin ve turizmcilerin çok iyi araştırması lazım. Çünkü İslami konseptte bu misafirin beklentilerini ve vizyonunu doğru değerlendirmek lazım. Bu konsepti markalaştırırken ülkedeki mevcut turizm varlıklarının diğerlerini ortadan kaldırmak ya da onların geri planda kalması söz konusu oluyor ise o zaman … Misal. Bu konseptin misafiri yurt dışından da gelse çok fazla tarihi-turistik yerleri gezmeye çok fazla meraklı değil. Dolayısıyla bu konseptte Türkiye'yi markalaştırdığınız ve Türkiye'deki otellerin %80'ini diyelim ki velev ki bu konsepte çevirdiğinizde bizim Efes'imizin bir anlamı olmaz.” (O19-K20)

110

Türkiye'nin bu konseptte markalaşabileceğini düşünen katılımcılara göre; Türkiye bu alanda öncü olduğu, Müslüman bir ülke olduğu ve iyi otellere sahip olduğu için markalaşabilir. Ancak, Burj El Arap gibi bir marka oluşturulmalı, standartlar belirlenmeli, sektörde dayanışma olmalı, örgütlenmeli ve devlet tarafından destek verilmelidir. Görüşmeler süresince dünyada helal turizme ilişkin de bazı görüşler ifade edilmiştir. Buna göre, Avrupa, pazardaki rantı fark etmiştir, dünyada farklı ülkelerde helal gıda çalışmaları yürütülmektedir, otellerin helal turizm alanında zincirleşme çalışmaları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, O2-K3 Müslümanların bu alanda talepleri olduğunu ancak işin kötüye kullanılması ile ilgili çekincelerinin de olduğunu ifade etmiştir. Malezya ve Endonezya gibi ülkelerin bu konuda daha yapılandırılmış, sistemli olduklarına ve devlet tarafından desteklendiklerine ilişkin görüşler de bulunmaktadır. Katılımcıların helal konseptli otellerin geleceğine ilişkin görüşleri ise yoğun olarak bu konseptin geliştiği veya gelişmesi gerektiği yönündedir. Helal konseptli otellerin geleceği, gelen misafir profiline, talebe, devlet yatırımlarına, dünya ekonomisine ve güvenliğe bağlıdır. Bunun yanı sıra, bazı katılımcılar villaya olan talebin artmasından dolayı veya sekülerleşme nedeniyle bu konseptteki otellerin sayılarının gelecekte azalacağını düşünmektedir. Temada yer alan kategorilere ilişkin bilgilere Şekil 13’te yer verilmiştir.

Şekil 13. Türkiye'de Helal Konseptli Otellerin Mevcut Durumu