• Sonuç bulunamadı

Ülkemizde kamunun elinde bulunan 400 bin yatak kapasiteli 300’den fazla kamp alanı bulunmaktadır. Buralarda kurum çalışanları ve misafirleri, günlük düşük ücretlere tatil yapmaktadır. Turizmciler, 5 yıldızlı otel konforundaki tesislerin sadece arsa değerinin 100 milyar doların üzerinde olduğunu öne sürmektedirler.

Merkez Bankası, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet Su İşleri, Bakanlıklar, Belediyeler ve Sendikalar dahil akla gelebilecek bütün kamu kurumlarının Türkiye genelinde tesisleri bulunmaktadır. Yıllardır zarar eden bu tesisleri, 2002 yılında özelleştirilmek istenmiştir. Düzenlemeye göre kamp ve eğitim tesislerinin Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne devredilmesi gerekmekteydi. Bazı bakanlıklar kamplarını devrederken çoğunluğu hükümetin talimatına uymamıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı, kamplarını devredenlerin başında gelmektedir. Milli Emlak, devredilen kamplardan ilkini 1 Aralık 2003’te satmıştır. Antalya Beldibi’ndeki Orman Bakanlığı’na ait kamp 800 bin, Marmaris Pamucak Tesisleri ise 1 milyon 300 bin liraya açık artırmayla satılmıştır (İnsan & Hayat, 2013, s. 57).

Milli Emlak, kendisinin de kullandığı Maliye Bakanlığı’nın devrettiği gözde kamplardan Muğla Gökova, Antalya Manavgat ve Balıkesir Ayvalık’takileri ise satmaya yanaşmamıştır. Sadece Marmaris İçmeler’deki kamp için ihale açılmıştır. 2005 yılında 15 milyon 893 bin lira tahmini bedelle satışa çıkarılan kampa alıcı bulunamamıştır. Turizmcilerse bu durumu, “Satmak istemediler ki alıcısı olsun.” şeklinde değerlendirmektedir. Kamp, beş yıldızlı turistik otellerle çevrili, 14 bin 349 metrekare alan üzerinde kuruludur. Maliye’nin dört kampındaki müstakil konutlarının her birinde buzdolabı, telefon ve klima bulunmaktadır.

Ayrıca çocuk parkı, masa tenisi, tenis kortu, voleybol, basketbol ve futbol sahaları, bilardo masası, kantin, bar, çay bahçesi, plaj ve disko da bulunmaktadır (İnsan & Hayat, 2013, s. 58).

Kamunun elinde tatil ve eğitim kamplarının yanı sıra her ilde misafirhaneler de bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı, her yıl bu tesislerin ücretlerini bir tebliğle belirlemektedir. 2009 yılı için kurum personeli ve misafirleri, kişi başına günlük en az 9,75 lira yemek ve 3,75 lira konaklama ücreti ödeyerek kalabilmektedir. Misafirhanelerde ise kurum personeli her gece için en az 4,40 TL’den kalabilmektedir. Sosyal tesislerin birçoğu, önceliği kurum çalışanlarına vermektedir. Diğer kamu çalışanları ve sivil vatandaşlar ise bu tesislerde, normal otellerin 10’da 1’inden de az maliyetle kalabilmektedir. İzmir’in Çeşme ilçesinde denize sıfır olan Et ve Balık Kurumu tesisi bunlardan birini oluşturmaktadır. Tesiste 4 kişilik 44 bungalov bulunmakta. Kurum çalışanları, dört kişilik odada 26, iki kişilik odada 32 liraya, üç öğün yemek dâhil kalabilmektedir. Aynı bölgedeki otellerin kişi başına gecelik fiyatı ise 200 liradan başlamaktadır. Et ve Balık Kurumu Mensupları Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na ait bu tesis, 18 dönüm üzerine kurulu. 7 milyon 535 bin 475 lira muhammen bedelle satışa sunulmuştur. İhale, 13 Ağustos 2009’da yapılmış, katılımcılardan 1 milyon lira teminat istendiği için tesislere alıcı çıkmamıştır. İzmir- Seferihisar ilçesine bağlı Doğanbey-Payamlı beldesinde bulunan denize 50 metre mesafedeki Karayolları kampı konaklama bedeli olarak kendi personelinden 17.5 TL. gibi bir ücret alıyor, tesiste kafeterya ve spor alanları bulunmakta, aynı bölgede bulunan otellerin kişi başı gecelik fiyatları 150 TL.’den başlamaktadır. İzmir Urla ilçesi ile Çeşme altı arasında bulunan Polis Eğitim Dinlenme ve Moral tesisinde 76 oda ve 304 yatak bulunuyor, Emniyet mensupları dışında konuk kabul etmeyen tesis konaklama ücreti olarak 4 TL. alıyor. Aynı bölgede bulunan otellerde gecelik konaklama ücreti 250 TL. den başlamaktadır İzmir Foça ilçesindeki Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Eğitim ve Dinlenme Tesisleri 400 yatak kapasitesiyle tam pansiyon olarak hizmet veriyor. Bu bölgede bulunan otellerin gecelik konaklama fiyatları 150 TL. den başlamaktadır. Antalya Karayolları Sosyal Tesislerinde 40 oda yer alıyor Karayolları personelinin bu tesis’de gecelik konaklama ücreti 10 TL., memurlara ise 20 TL. Gene Antalya’da bulunan Devlet Su İşleri Misafirhanesinde hem havuzdan hem de denizden yararlanma imkanı bulunmakta, 50 yataklı tesis’de kurum personeli 2 kişi 32 YTL. Ödüyor aynı bölgede bulunan otellerin gecelik fiyatları 200 YTL. den başlıyor. Samsun a bağlı Atakum beldesinde 40 yataklı Karayolları Tesisinde geceliği 20 YTL. kamu personeli konaklarken ynı yörede bulunan

otellerin gecelik ücreti 140 YTL.den başlamakta, Sinop, Ordu ve Amasya’daki öğretmen evleri, köy hizmetleri ve DSİ misafirhanelerine kişi başı 7-28 YTL ödeyerek faydalanılmaktadır. Bunun yanı sıra Kamu ve belediyelere ait Kaplıca ve termal tesisler bulunmakta, örnekleyecek olursak Güre belediyesine ait Afrodit termal tesisleri, Balıkesir’e bağlı Pamukçu belediyesinin işlettiği Pamukçu Sedefne&spa tesisleri, Kahramanmaraş belediyesine ait Zeytun kaplıcaları, İzmir İl Özel İdaresine ait Balçova Termal Tesisleri, Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, bunlardan birkaçıdır. Türkiye gerek termal kaynaklar, gerek zengin mineraller açısından dünyada 3. Avrupa’da 1. Sırada yer almaktadır ve bu bağlamda Türkiye 3. Yaş turizmi ve sağlık turizmi açısından çok önemli bir potansiyele sahiptir. Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da son yıllarda gelişmiş kaplıca tedavi merkezleri kurulmuştur. İki ülkede 60 tedavi edici termal tesis kurulmuş ve senede 500 bin’e yakın hastaya tedavi hizmeti verilmektedir. Fransa’da 104, İspanyada 128, İtalya da 360 civarı tesis bulunmaktadır. Rusya’ya yılda 8 milyon turist geldiği belirtilmekte, Japonya’da 1500 kaplıcada 1 milyon geceleme kapasiteli termal turizm yapılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Arkansas eyaletinde 55 bin kişinin yararlanacağı termal tesisler yapılmıştır. Avrupa’da bu alanda en büyük payı Almanya almaktadır. 263 adet resmi belgeli termal tesisi bir yıl içinde 10 milyon turist ziyaret etmektedir. Almanya’yı bu alanda Türkiye ile kıyaslayacak olursak, deniz kıyısında sadece bir adet tesisi bulunan Almanya, derin sondalama ve büyük masraflar sonucunda jeotermal sulara ulaşmakta, insan sağlığına uygun iklim koşulları sadece 120 gün kullanıma izin vermektedir. Suları erimiş mineraller, kükürt ve radyoaktif içerikler sınırlı özelliklere sahiptir. Türkiye’de son belirlemelere göre, 529 adet mineral kaynak, bunlardan 241 adedi maden suları, 247 adeti 60 C-100 C arasında bulunan kaynaklardır. Türkiye’de mevcut kaynak ve kuyuların bir günlük üretim miktarı 1 milyon kişinin termal banyo yapabileceği kapasitededir. Türkiye’de 2010 yılına göre 46 ilde yakın ilde 240’a yakın termal tesis bulunmakta ve bu alanda büyük eksiklikler yaşanmaktadır (İnsan & Hayat, 2013, s. 59). Dünya Yaşlılık Derneği kuruluşu olan 02 Şubat 2011 tarihinden bu yana sağlık turizmi çalışmalarını sürdürmekte ve Japon Türk ekonomi kalkınma ve işbirliği vakfı Megar Ltd.Şti. işbirliği protokolü ile Türkiye ve Japonya arasında 50 bin yaşlıyı kapsayan sağlık turizmi çalışmalarını başlatmıştır (Turan, 2014).

Kamu tesislerinin kökeni, eski Sovyetler Birliği’ne dayanmaktadır. Bu tesisler, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Rusya’daki “daça”lar örnek alınarak kurulmuştur. Tur Operatörleri Birliği Platformu Sözcüsü ve Baracuda Tour Yönetim Kurulu Başkanı Cem

Polatoğlu, Sovyetler Birliği örnek alınarak açılan tesislerin bugünkü yatak kapasitesinin Rusya’yı katladığını belirtmektedir. Polatoğlu’nun verdiği bilgiye göre turizmden yılda 15- 20 milyar dolar kazanan Türkiye’nin 3, 4 ve 5 yıldızlı yatak kapasitesi 600 bin. Motel ve pansiyonlar da eklenince turizm sektörünün yatak sayısı 800 bini bulmaktadır. Kamu kamplarında ise bu sayı dört yüz bin’i aşmaktadır (Turan, 2014).

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy ise kamu kamplarının öncelikle iyi bir envanterle tespit edilmesi gerektiğini söylemektedir. Birbirinden bağımsız kuruluşların elinde olan bu tesislerin önemli bir kısmının turizm için ideal yerlerde bulunduğunu ifade eden Ulusoy, “Mevcut haliyle bu kampların verimli çalıştırılmadığına inanmaktayız. Ülke ekonomisine her yıl yük getirmektedir. Kampların illa satılması gerekmemektedir. Turizme çok elverişli yerlerde olan tesislerin işletmeleri devredilebilmektedir. Bu yerlerde personele de uygun fiyattan tatil imkânı sağlanabilir.” değerlendirmesini yapmıştır. Marmaris Otelciler Birliği Başkanı İlhan Açıkgöz de, kamu kamplarının tamamının ölü yatırım olduğunu vurgulamaktadır. Bu tesislerin bir an önce turizme kazandırılmasını isteyen Açıkgöz, “Marmaris’te Köy Hizmetleri, Devlet Planlama Teşkilatı ve Orman İşletmesi’ne ait tesisleri biliyorum. Çok iyi yerlerde bulunuyorlar.” demiştir. Bu tesislerin bütçeye maliyetinin buralarda tatil yapan memurların tatil masrafından daha fazla olduğunu anlatan İlhan Açıkgöz, şunları söylemektedir: “Devlet çalışanlarına tatil yaptırmak istiyorsa bunu daha az maliyetle yaptırabilir. Öncelikle bu tesisler satılmalı. Elde edilecek gelirle çalışanlara her yıl daha kaliteli tatil yaptırabilir.” Kamu tesislerinin bulunduğu bazı yerler (Turan, 2014);

- Sağlık Bakanlığı: Erzincan, Gökçeada, Heybeliada - Adalet Bakanlığı: Gökçeada, Antalya, Erdek - TCDD: Balıkesir/Akçay, İzmir, Aydın ve Hatay

- Milli Eğitim Bakanlığı: Aydın, Didim, Tekirdağ, Datça - SGK: Gebze, Darıca, Bayramoğlu

- Maden Tetkik Arama Enstitüsü: Marmaris, Ayvalık

- Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı: Mersin- Alata- Silifke, İzmir- Foça-Urla-Akçakoca, Didim-Kırk içi

- İçişleri Bakanlığı: Ayvalık, İskenderun (Uluçınar) Arsuz, Muğla Datça, Sakarya Karasu, Edirne Keşan, Mersin Silifke Kapızlı, Nevşehir Kozaklı

- Milli Emlak Genel Müdürlüğü: Muğla-Marmaris, Manavgat-Çolaklı, Muğla-Gökova ve Ayvalık-Sarımsaklı, Samsun, Gölbaşı

- Maliye Bakanlığı: Adana-Karataş

- Türkiye Kömür İşletmeleri: Didim ve Akçay - Devlet Su İşleri: İznik Drazali, Samsun ve İzmir - Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı: İzmir, Çeşme