• Sonuç bulunamadı

3. Türkiye’de Milli Masonluğun Kurulması

3.2. Türkiye Büyük Maşrık’ının Kuruluşu

Yüksek Şura, kuruluşundan dört ay sonra yani 9 Temmuz 1909 tarihinde bütün localara Türkiye Büyük Maşrık’ının kurulması için davette bulunmuştur212. Iacovella’ya

göre daha 2 Şubat 1908 tarihinde İstanbul’daki Bisanzio Risorta Locasının, İtalya Maşrık-ı Azamından bir Maşrık-ı Azam-ı Osmani kurulmasını talep edeceği görüşülmüştür. İtalya zaten Türkiye’de böyle bir oluşumun engellemeyeceğini söylemiş ve kendi obediyansına bağlı olması koşuluyla olaya sıcak bakmıştır213. 13 Temmuz

1909’da Fransız, İtalyan ve İspanyol Obediyanslarına bağlı 14 Mason bir araya gelerek Türkiye Büyük Maşrıkı’nın kurulmasını uygun görmüşlerdir. Bu konu için bir de genelge hazırlanmış neyin nasıl yapılacağı belirtilmiştir214. 14 Masondan sadece bir

tanesinin Türk olması da dikkati çeken bir nokta olmuştur215. 1 Ağustos 1909’da “Maşrik-ı Azam-ı Osmani” kurulmuş ve Büyük Üstat olarak Meclis-i Mebusan başkanı Mehmet Talat Paşa seçilmiştir. Masonlar 1 Ağustos 1909 tarihini Milli Türk Masonluğunun kuruluş tarihi olarak kabul etmektedirler216.

211 TBMM Zabıt Ceridesi, Ellinci İnikat 28.03.1956 Çarşamba, s. 1344. 212 Apak, a.g.e., s. 62.

213 Iacovella, a.g.e., s. 63. 214 Apak, a.g.e., s. 65.

215 Gün ve Çeliker, a.g.e., s. 37. 216 Akev, a.g.m., s. 3.

Türkiye Büyük Maşrıkı Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Ritinin kanunlarına uyan, İskoç birliğine dahil Yüksek Şuralar tarafından tanınmış olan Mason teşkilatından başka diğer güçlerle ilişkisi olmayan, Türkiye Yüksek Şurasının himayesinde olan bir kuruluş olarak var olmuştur. Yüksek Şura ve Büyük Maşrık arasında anlaşma imzalanarak Yüksek Şura ilk üç derecenin otoritesini Büyük Maşrık’a devretmiştir. İkisi arasındaki münasebetler 1935 yılına kadar devam etmiştir. 1909 yılı Türk Masonluğunun teşkilatlanma yılı olmuştur denilebilir. Bu tarihten itibaren Masonluk sürekli bir gelişim içerisinde olmuştur217. Yüksek Şura ve Büyük Maşrık’ın kurulmasıyla Türkiye’de milli

Masonluk da oluşmuş bulunmaktadır218.

Türkiye Büyük Maşrıkı’nın kuruluş amacı ilk üç derece üzerine çalışacak locaların ayrı bir teşkilat altında toplanması ve hukuki bir kimliğe sahip olmasıdır. 3 Mart 1909 tarihinde yapılan ilk toplantıda Yüksek Şuraya bağlı kurulmuş olan “Vatan”, “Muhibbani Hürriyet”, “Vefa”, “Şafak” isimlerinde dört loca bulunuyordu. Mısır Obediyansına bağlı olan “Resne” locasının katılımıyla beşe çıkmıştı. Daha sonra 1 Ağustos 1909’da Beyoğlu’nda Türk ve çeşitli yabancı localara mensup 29 kişi bir araya gelerek ikinci toplantıyı yapmışlardır. Bu toplantıda Nadra Muthan üstadı bulunduğu “Uhuvveti Osmaniye” locasının Mısır Obediyansından ayrılıp Türkiye Obediyansına geçmeye karar verdiğini açıklamış ve yine David J. Kohen Rönesans locasından ayrılan bazı Masonların “Terakki ve İttihat Hakiki Muhipleri” unvanıyla Türkiye Obediyansına geçmek istediklerini bildirmişlerdir. Bu iki locanın katılımıyla loca sayısı yediye yükselmiştir219. 1909 – 1935 yılları arasındaki Üstad-ı Azamlar sırasıyla şunlardır;

Birinci devre (1909-1912): Talat Paşa (sonradan Faik Süleyman Paşa), Yardımcısı Miralay Galip.

İkinci devre (1912-1915): Dr. Mehmet Ali Baba, Yardımcısı Mişel Noradunkyan.

Üçüncü devre (1915-1918): Faik Süleyman Paşa ( sonradan Mehmet Cavit ), Yardımcısı Tevfik Hamdi ( sonradan Nail Reşit ).

Dördüncü devre (1918-1921): Dr. Rıza Tevfik (sonradan Fuat Hulusi), Yardımcısı Fuat Süleyman (sonradan Mois Fresko).

217 Apak, a.g.e., s. 71 - 76. 218 Turat, a.g.m., s. 31. 219 Apak, a.g.e., s. 68.

Beşinci devre (1921-1924): Dr. Besim Ömer Paşa,Yardımcısı Dr. Viktor Galimidi. Ömer Paşa bu dönemde 1923 yılında İstanbul’da faal olarak 500 Mason olduğunu belirtmiştir220.

Altıncı devre (1924-1927): Servet Yesari (sonradan Dr. Fikret Takiyiddin), Yardımcısı Moris Benkyat (sonradan İhsan Abidin).

Yedinci devre (1927-1930): Edip Servet, Yardımcısı Kenan Ömer (sonradan Servet Yesari).

Sekizinci devre (1930-1933): Servet Yesari (sonradan Mim Kemal Öke ve Profesör Kimyager Mustafa Hakkı Nalçacı), Yardımcısı Mim Kemal Öke (sonradan Mustafa Hakkı Nalçacı ve Raşit Erer).

Dokuzuncu devre (1933-1935): Muhittin Osman Omay, Yardımcısı Mehmet Ali Haşmet221.

Türkiye Büyük Maşrık’ı daha öncede bahsettiğimiz gibi 1 Ağustos 1909’da kurulmuştu ve Yüksek Şura yedi locayı buraya devretmişti. Bu tarihten itibaren Büyük Maşrıka bağlı localar açılmaya devam etmiş ve 1935 yılına gelindiğinde loca sayısı 65’i bulmuştur. Bunlar sırasıyla; Vatan (İstanbul), Muhibbani Hürriyet (İstanbul), Vefa (İstanbul), Şafak (İstanbul), Resne (Mısır), Terakki ve İttihat Hakiki Muhipleri (Fransa), Uhuvveti Osmaniye (Mısır), Meşrutiyet (İspanya), Ziyayı Şark (İstanbul), Hilali Osmani (Beyrut), Bizansiyo Rizorta (İtalya), İ’tidal (Lübnan), Hürriyet ve İ’tidali (Lübnan), Ennasıra (Mısır), El Felah (Mısır), El Mürüvve (Mısır), Nur-ül Mahabbe (Mısır), Şem-ül Maşrık (Mısır), ElVadet-il Osmaniye (Şam), Halep Mahfili, Mabed-i Süleyman (Kudüs), İttihad-ül Halit (Humus), Merc-i Uyun-il Osmani (Beyrut), Tulu’ (Yanya) Cebell-Le Montagne (Beyrut), Sulh Pax (Mersin), El kemal (Mısır), La Fidelite

(Mısır), Nur-ül Hüda (Mısır), Nevzadı Hürriyet (İzmit), Vezne (Sivas) Işık (Malatya), Nemci Terakki (Elazığ), Sebat (İstanbul), Necat (İstanbul) Selamet (İstanbul), İntibah (İstanbul), Güneş (İzmir), Murat (İstanbul) Etoile d’Orient (İstanbul), Aydın (İstanbul), Tulu-u Hakikat (İstanbul), İstanbul Mahfili,

Ehram (İzmir), Gençlik (İstanbul), Vedad (İstanbul), Reveil (İstanbul) Cumhuriyet (Ankara), Merih (İzmir), Zuhal (İzmir), Azim (İstanbul)

220 Celil Layiktez, “Türkiye”, Mimar Sinan Dergisi, S. 75, (1990), s. 71. 221 Apak, a.g.e., s. 77.

Cenub Yıldızı (Gaziantep), Kemal (İstanbul), Işık (Samsun), Nevzad-ı Hürriyet (İzmit), Cumhuriyet Yıldızı (İstanbul), Saturne (İzmir), Ülker (Manisa), Nilüfer (Bursa), İnkılap (İstanbul), Ege (İzmir), Homere (İzmir), Özkardeş (İstanbul), Nara (Bursa), Renaissance (İstanbul) Mahfilleridir222.

Adını verdiğimiz bu localardan bazıları ön plana çıkmaktadır. Bunlardan bir tanesi Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin kuruluşunda yer aldığı belirtilen Necat Mahfilidir. Bu Mahfile Himaye-i Etfal Cemiyeti konusunda ayrıca değinilecektir.

Güneş Mahfiline bakarsak, İzmir’in yeni geri alındığı dönemde bu Mahfilin kurucularından olan Dr. Şükrü Osman Şenozan’a Sağlık Müdürlüğü görevi verilmiştir. İzmir valisi kıyıya yaklaşan bir vapur görmüş ve Şükrü Osman Bey’e bildirmiştir. Bu vapur ilk ticaret vapuruydu ve İzmir valisi vakit kaybedilmeden giriş işlemlerinin yapılmasını istemiştir. O dönemin şartları nedeniyle kıyıda motorbot veya sandal yoktu, vapura gidilemiyordu. Durum böyle olunca bir filika ile vapurun doktorunun kıyıya ulaşılması sağlandı. Doktor, Şükrü Bey’e Masonca selam verince Şükrü Bey’de aynı şekilde karşılık vermiş sarılıp öpüşmüşlerdir. Bu vapurun adı Türk dostu olan Piyer Loti’dir ve yeni hükümetin ilk giriş çıkış izni verdiği vapurdur. İzmir’in geri alınmasından sonra İzmir’e ilk ayak basan yabancının da onu ilk karşılayanın da bu şekilde Mason olduğu ileri sürülmektedir223.

Maaşlarını Güneş Mahfilinin sağladığı okul hizmetlileri, okul müdürleriyle anlaşılarak göreve başlamışlardır. Mahfil tarafından sağlanan sefer tasları her akşam belirli evlere bırakılmış sonraki gün alınarak öğrencilere dağıtılmıştır. Bu uygulama altı ay boyunca devam etmiş ve Masonların bu hareketi takdir edilmiştir. Masonlar sadece yakın çevredeki ihtiyaç sahipleriyle değil uzak noktalarda olanlar da ilgilenmeye çalışmışlardır. Uzak çevrelerden yürüyerek gelen fakir çocuklara tramvay ve tren pasoları, elbise, ayakkabı sağlanmış, hasta olanlar için doktor Masonlar gönderilmiş ve ilaç masrafları karşılanmıştır. İşi olmayan öğrenci aileleri için iş olanakları araştırılmıştır. Şeker Bayramı’nda çocuklar iyi kumaşlardan dikilmiş elbiselerle ve kaliteli deriden yapılmış ayakkabılarla giydirilmiştir224.

222 Apak, a.g.e., s. 83 – 133. 223 Apak, a.g.e., s. 102. 224 Apak, a.g.e., s. 118.

Zuhal Mahfili ise yaptığı yardımlarla dikkati çekmiştir. İzmir Karşıyaka’daki okulları incelemek için üyelerden bazılarını görevlendirmiştir. Yaklaşık 1200 okulun yüzde onunun zor durumda olduğu, öğrencilerin yemek ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Masonlar bu duruma dikkat çekmek için kendi içinde ve harici çevrede propaganda başlatmışlar, durumu iyi olan insanların evlerinden yemek alınarak ihtiyacı olan öğrencilere ulaşmasını sağlamışlardır. Karşıyaka’daki 23 Nisan Çocuk Bayramı her türlü masraflarıyla Zuhal Mahfili tarafından karşılanmıştır225.

Homere Mahfili 1933 yılına kadar Fransız Büyük Maşrık’ına, bu tarihten sonra ise Türkiye Büyük Maşrık’ına bağlı olarak çalışmıştır. İzmir’in işgalinin devam ettiği süreç içerisinde Türk Masonlar da bu Mahfilde görev almışlar, bunaltıcı ortam içerisinde ferahlık aramışlardır. Mason kaynaklarına göre Homere Mahfili de işgal kuvvetlerinin baskısını azaltmak için oldukça çaba harcamıştır. Aynı şekilde İzmir geri alındıktan sonra da Türk Masonlar yabancı Masonlara yardım ve kolaylık sağlamıştır226.

Ziyayı Şark Mahfili’ne baktığımızda üyeleri arasında ordu komutanlarından İzzet Paşa, Mahmut Muhtar Paşa, Dr. Abdullah Cevdet, Muhittin Osman Omay, İbnürrefik Ahmet Nuri, Hıfzı Tevfik gibi isimlerle birlikte, Abdülhamit tarafından Manastır’daki karışıklıkları önlemesi için gönderilen ve Şemsi Paşa’yı öldüren Bigalı Atıf da yer almaktadır227. Ayrıca iddiaya göre V. Murat’ın oğlu Şehzade Selahattin

Efendi burada Mason olmuş ve Hoca Mahmut Efendi başında sarığı ile burada Masonluk ve İslamiyet konulu bir konferans vermiştir228.

3.3. Konvan, Uluslararası Masonluk Birliği (A.M.I.) ve Türk Masonlarının