• Sonuç bulunamadı

Daimi Heyet ve Büyük Üstad’ın İstifaları

2. Kapanışa Giden Süreç: 1928-1932 Olayları

2.3. Daimi Heyet ve Büyük Üstad’ın İstifaları

20 Ekim 1930 tarihli daimi heyet toplantısında Büyük Üstat Kaymakamı Mim Kemal Öke yaşanan bu olayların büyük üzüntü yarattığını, daimi heyetin istifa etmesi gerektiğini ifade etmiş ve diğer üyeler de buna katılmıştır. 31 Ekim 1930 tarihinde yapılan ara seçimde Büyük Üstatlığa Mim Kemal Öke, Kaymakamlığa da M. Hakkı Nalçacı seçilmiştir (Ek 4). Bu heyet Necat ve Etoile D’Orient localarına verilmiş olan geçici kapama kararlarını alınmamış olarak kabul etmiştir276.

2.4. 1932 Azim Olayı

1931 yılı sonunda Büyük Daimi Heyet “ Bir locada iki yıl Büyük Üstatlık yapmış bir kişinin aradan bir sene geçmeden tekrar Büyük Üstat seçilemeyeceğine” dair bir karar almıştır. Azim locasından 33 üyenin bu kararı kişinin hürriyetine ve serbest vicdanına bir müdahale olarak değerlendirmesi üzerine Azim locasının uykuya yatırılması talep edilmiştir. Talep metni şu şekildedir:

Azim Mahfil-i Muhteremine Üstad-ı Muhterem ve Aziz Kardeşler,

İki seneden fazla bir Mahfilde bir sene geçmedikçe tekrar Üstat yapılmasını mümkün olmadığına dair Maşrık-ı Azam Heyeti Umumiyyeden geçirilen Madde-i

275 Akkan, a.g.m., s. 17, 26. 276 Akkan, a.g.m., s. 17, 18.

muadeleyi Azim Mahfil-i Muhteremi Evlatları Hürriyet ve Serbesti vicdanlarına bariz bir müdahale ve tahakküm olarak kabul ve telakki eylemişlerdir. Adalet, Şefkat ve İnsaniyet-i Amir olan Masonluk mesleki kanun ve nizamdan ziyade vicdanlara hitap etmesi ile şimdiye kadar yaşamış ve ensal-i atiye olsun bizlere terk-i mevki eylemiştir. Azim Mahfili Evlatları mesleğin bütün umdelerine muhalif olan bu muaddel maddeyyi sureti katiyede kabul edemezler.

Bu şerait dahilinde imkan-ı mesai kalmadığına kani olan bizler bütün Avakib-i derpiş ederek vakt-i merhununa talikan Azim Mahfil-i Muhtereminin muvakkaten uykuya yatırılmasını talep eyleriz. Bunun mesuliyeti vicdaniyesi müsebbiblerine ait olsun. Üstad-ı Muhterem ve Aziz Kardeşler277.

Azim Locası’nın uykuya yatırılma kararı Büyük Locaya bildirilmiş ve kabul edilmiştir. Karar metni şu şekildedir:

Muhterem Selamet Mahfiline Muhterem Üstat ve Aziz Kardeşler,

( AZİM ) Mahfil-i Muhtereminin 11 Kanunisani 1932 tarihli celsesinde, ruzname-i mesaisi muvazzafın intihabat-ı umumiyesi olduğu halde, ita edilip okumak mecburiyetinde kaldığı 33 imzalı bir takririn müzakeresi neticesinde kendi kendisini muvakkaten şed ve tatil eylediği Üstad-ı Muhterem A. Nehri, Hatip namına Ziya ve Katip İbrahim imzalarını havi 11 Kanunisani 1932 tarihli levhalarından anlaşılmıştır. Mahiyet-i mesele hakkında tahassul edecek netayic-i kanuniye ifa olunmak üzere şimdilik bu Mahfilin şed ve tatil keyfiyeti taminen ve selamı biraderanemize terdifen tabliğ olunur, Muhterem Üstat ve Aziz Kardeşler278.

27 Ocak 1932 tarihli Umumi Heyet toplantısında alınan kararla da Azim locası üyeleri düzensiz ilan edilmiştir. Türkiye Büyük Locası Arşivinde bu karara ilişkin belge şu şekildedir:

Muhterem Selamet Mahfili’ne Muhterem Üstat ve Aziz Kardeşler,

277 Akkan, a.g.m., s. 18, 27. 278 Akkan, a.g.m., s. 18, 31.

22/1/1932 tarihinde HEYET-İ HAKİME şeklinde inikat eden Türkiye Büyük Maşrık-ı Heyeti Umumiyesince tatiline karar verilmiş olan İstanbul vadisindeki ( AZİM ) Mahfil-i Muhtereminin Biraderinin gayrı muntazam ilan edildikleri ve bu Mahfilin kanuna muhalif kararını kabul etmeyip Büyük Maşrık’a müracaat eden ve edecek olan Biraderinin haklarında da ayrıca karar ittihaz ve iş’ar olunacağı taminen selmai biraderanemize terdifen tebliğ olunur, Muhterem Üstat ve Aziz Kardeşler279.

Bu olayın ardından 6 Şubat 1932’de Büyük Daimi Heyet, tekris öncesinde adaydan istenilen vasiyetnamenin birinci maddesini değiştirme kararı almıştır. Bu maddede hariciye sorulan “Halike karşı vazifeniz” sorusu “Nefsinize ait vazifeniz” şeklinde değiştirilmiştir. Kapatılmış olan Azim locasının Büyük Üstadı Ahmet Nehri bu kararı İskoç Ritinin ve Yüksek Şuranın “hüküm kudretini kırmayı” amaçlayan bir hareket olarak görmüş, Büyük Üstadı ve daimi heyeti Yüksek Şuraya şikayet etmiştir. Azim locasını yargılama görevi Aydın locasına verilerek alınan kararla bazı kişiler geçici olarak ihraç edilmiştir. Kararın yer aldığı belgeyi aynen aktarıyoruz:

Muhterem Selamet Mahfiline Muhterem Üstat ve Aziz Kardeşler,

Heyet-i Hakime şeklinde inikat eden Türkiye Büyük Maşrıkı Heyeti üyesince tatiline karar verildiği 27 Kanunisani 1932 tarih ve 464 numara tamimnamemizle bildirilen Azim Mahfilinin muhakemelerinin icrası Aydın Muhterem Mahfiline havale edilen vazifedaran ve azası hakkında mezkur Aydın Muhterem Mahfili Usul Heyetince Büyük Maşrık kavanini esasiyesinin 10’uncu ve kavanini hukukiyesinin 12’nci maddeleri mucibince Üstad-ı Muhterem Ahmet Nehri, Muvazzafininden Ziya, İbrahim, Şükrü, Mehmet Emin ve Galip Fikri Biraderlerin Cemiyetten katiyen ihraçlarına ve Asım, Deyirmenoi zade Hayri Biraderlerin de bir sene müddetle Cemiyetten muvakkaten ihraçlarına Kabil-i istanaf olmak karar verilmiş ve mumaileyhime tabligat icra edilmiştir.

İsimleri yukarıda zikrolunanlardan maada Mesdut Azim Mahfiline mensup olup haklarında adem-i mes’uliyet kararı ittihaz edilmiş bulunan Kardeşlerin şeddi hasebiyle gayrı muntazam ilan edilmiş olmalarından dolayı arzu ettikleri muntazam bir Mafile müracaatla iade-i intizam etme lazım geleceği ve bu Kardeşlerden evvelce diğer

Mahfile de intisap etmiş olanların da yine iade-i intizam mecburiyetinde bulundukları tamimen tabliğ ve kardeşçe selamlar terdif olunur, Muhterem Üstat ve Aziz Kardeşler.

İhraç edilen bu kişiler 21 Mart 1932’de İstanbul vilayet makamından aldıkları onay belgesi ile Türk Masonluğu Yüksek Azim Mahfili adında yeni bir büyük loca kurmuşlardır280. Yeni Mason locasının kurucularından olan Ahmet Bahri Bey bu örgütü

öncelikli olarak Türkiye Masonluğunu kozmopolit saha ve cereyandan kurtarmak için kurduklarını, Türk kültürünü kabul eden gayrı Müslim her vatandaşın cemiyete girme hakkının olduğunu belirtmiştir. Ahmet Bahri Bey kültür milliyetinin temel alındığı bir Masonluğa taraftar gibi görünmektedir. Ahmet Bahri Bey’e cevap olarak diğer Masonlar, Türkiye Meşrık-ı Azamına mensup olan Masonların da baskın gelen bir çoğunlunun saf Türklerden ve Türk vatandaşlarından oluştuğunu ifade etmişlerdir. Yeni Mahfilin başarılı olmasının mümkün olmadığını da eklemişlerdir. Bu olay, yakışıksız itham ve şikâyetler çok sayıda Mason tarafından eleştirilmiştir281.

280 Akkan, a.g.m., s. 18, 35. 281 Vakit, (4 Mayıs 1932 ), s. 4.