• Sonuç bulunamadı

1. Osmanlı Devleti’nde Masonluğun Gelişimi

1.1. Mason Localarının Kurulması

1.1.3. Rumeli’deki Mason Locaları

Sarayın baskısı İstanbul’da ve Anadolu’da Masonluk faaliyetlerini olumsuz yönde etkilerken, Rumeli ve Makedonya’da özellikle Selanik ve civarında Mason locaları canlılık içindeydi. Rumeli ve Makedonya bölgesindeki ilk loca III. Selim zamanında Selanik’te açılmıştır. Adı bilinmeyen bu locanın İngiliz locası olduğu rivayet edilmektedir. Abdülhamit dönemine kadar bölgede bilenen loca yoktur106. Burada büyük gelişme gösteren bir burjuva kitlesi, yaygın bir eğitim ağı, önemli bir aydın kitlesi, kolay ulaşım imkânı sağlayan deniz ve demir yolu hatları, her çeşit cemiyetin oluşmasına ve cemaatler arası tartışmalara zemin hazırlamıştı107.

1855 yılında Londra’da yayınlanan Cassell’s Illustrated Family Paper adlı dergide yer alan yazıda Masonluğun Osmanlı topraklarında kesin olarak yerleştiği görüşüne yer verilmiştir. Yazıda o tarihlerde Farmason olan bir tüccarın Belgrat’ta bulunduğu zaman Hıristiyan bir profesör tarafından Türk locasına tanıtıldığı ve kardeşçe duygularla karşılandığı, Türk Farmasonların kendilerini “Derviş” olarak isimlendirdikleri, Müslüman olmalarına rağmen Avrupa Farmasonlarının kullandığı işaretleri ve törenleri kullandıkları, insanlığın hayrına yönelik amaçları olduğu yer almıştır. Belgrat’taki bu locanın adı Ali Koç locasıdır ve yetmiş üyeden ibarettir.

104 Apak, a.g.,e., s. 41, 42. 105 Tunçel, a.g.m., s. 4, 5. 106 Apak, a.g.,e., s. 35.

Locanın üstadı olan Cani İsmail Çolak Mehmet Said’in aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa’daki Localarının da büyük üstadı olduğu belirtilmiştir. Derginin ifadesine göre bu üstadın Türkiye İmparatorluğu’ndaki bütün localarla olduğu gibi İran ve Arabistan’daki localarla da ilişkisi vardır108. Ayrıca British Museum kitaplığında 15

Aralık 1865 tarihli Türkiye Büyük Locası toplantısında büyük üstadın yaptığı bir konuşmaya dair bir belge bulunduğu belirtilmekte ve bu üstat 1850’den sonra Türkiye’de Masonların sayısının oldukça arttığını belirtmektedir109.

Makedonya bölgesinde Masonluğun gelişmeye başlaması bazı çevreleri rahatsız etmiştir. 25 Ağustos ve 4 Eylül 1894 tarihli padişaha yazılan mektuplarda Preveze’de Ömer Paşa dergahının şeyhi olan Sabri namında birinin Mason cemiyetine üye olup şeyhliği kullanarak halkı karıştırmakta olduğu Yanya vilayetine yazı ile bildirilmiş ve adı geçen kişinin Masonlara mahsus kıyafetli bir resmi, mektupla birlikte gönderilerek bu gibi dinsiz ve fesadın orada kalmasının uygun olmadığı belirtilmiştir. Adı geçen kişinin Trablusgarp dahilinde sahile uzak bir yere sürülmesinin gerektiği belirtilerek son karar padişahın emrine bırakılmıştır110.

Bu dönemde Selanik’te İtalyan Büyük Maşrıkı’na bağlı Makedonya-Rizorta locası, Fransız Büyük locasına bağlı L’Avenir de I’Orieent locası, Perseverantzia isimli İspanyol locası, Lobor-Lux isimli İtalyan locası, Fransız Büyük Maşrıkına bağlı Veritas locası, Atina Maşrıkı’na bağlı Promete locası ve Makedonya locası, Aristotelis isimli Yunan locası bulunmaktaydı. Bu localardan en önemlileri Makedonya, Makedonya- Rizorta ve Veritas localarıdır. Makedonya locası o dönemde Yunan komitelerine hizmet etmekteydi. Bunu gören Türk aydınları bu locaya girmeye başlamışlar ve burada çoğunluğu sağlayarak locanın zararlı faaliyetlerine engel olmuşlardır. Bu locaya girenler arasında İzmir’de ticaretle uğraşan Zihnalı Sait, Serez eşrafından Cevdet, mahalli yargı azasından Süreyya Akif Bey yer almaktadır. Makedonya- Rizorta locasına giren Türkler arasında ise Talat Paşa, Kazım Paşa, Mithat Şükrü Bleda, Muş Milletvekili Binbaşı Naki, Manyasizade Refik, Kolağası Kazım Nami, Drama Jandarma Kumandanı Hüseyin Muhittin, Maliye Müfettişi Albert Ferit Aseo yer almaktadır.

108 Yavuz Selim Ağaoğlu, “Derviş Masonlar”, Tesviye Dergisi, S. 67, (Mart 2006), s. 32, 33. 109 Turat, a.g.m., s. 28.

Veritas locasında da Türklerin çoğunluğu sağladığı görülmektedir. Sonradan Osmanlı Mebusan Meclisinde Selanik milletvekili olan Emanoel Karasso bu mahfilin üstadı olmuştur. Bu locaya girenler arasında Bahriye Nazırı Cemal Paşa, Faik Süleyman Paşa, İsmail Canbolat, Modyano, Mustafa Doğan, Nesim Mazelyah, Kolağası Doktor Faik, Mustafa Necip, Hoca Fehmi Efendi bulunmaktadır. Talat Paşa ve Naki Bey burada da görev almıştır111. Mason karşıtları, Masonların Rumeli’de örgütlenmelerini düşmanla işbirliği olarak değerlendirmektedirler. Çünkü onlara göre bu localar Yunan komitacılarının emrinde olup Türkiye aleyhtarı faaliyetlerde bulunmaktaydılar. 31 Mart Vakası, Hareket Ordusunun İstanbul’a yürüyüşü, Yıldız Yağması Masonların Osmanlı aleyhinde gerçekleştirdiği olaylardan sadece birkaçıydı112.

Mason kaynaklarında II. Meşrutiyet’in ilanı konusunda Makedonya locasının azalarından olan Serez mutasarrıfı Reşit Paşa’nın II. Abdülhamit’e telgraf çektiği “İki saate kadar Meşrutiyet ilan edilmediği ve cevap verilmediği takdirde ahali tebdil-i biat edecektir.” dediği ve telaşa kapılan II. Abdülhamit’in de cevabı temize bile çektiremeden İkinci Meşrutiyetin ilanını herkese bildirdiği iddiası yer almaktadır113.

Selanik’te meşrutiyetin ilanından iki üç gün sonra bunu kutlamak için geçit töreni düzenlenmiş ve buna çeşitli milletlere mensup cemaatler, İttihat ve Terakki Cemiyeti azaları ve Masonlar katılmışlardır. Masonlar bu törene kordon ve önlüklerini takarak bayraklarıyla birlikte katılmışlardır. En önde Veritas locasının Üstadı Emanoel Karasso yer almış ayrıca bir de konuşma yapmıştır114. Meşrutiyetin ilanından sonra Padişahın

darbe yapma tehdidi karşısında Emanoel Karasso ve beraberindeki Masonlar Dahiliye Nazırına telgraf göndererek tehditte bulunduklarını, hürriyet sağlanmazsa halkın isyan edeceğini ve 3. Kolordunun İstanbul’a yürüyeceğini bildirmişlerdir. Hükümet buna dair bir güvence vermeyince askeri birliklerle yüklü trenler İstanbul’a doğru yola çıkmıştır. Iacovella’nın ifadesiyle devrim hareketi localardan yönetilmiş ve Jön Türkler gericiliği sonlandırmak için padişahı tahttan indirmiştir. Yani II. Abdülhamit’in, tümü Mason olan bir komite tarafından tahttan indirildiği savunulmaktadır115. Bu zamana kadar

111 Apak, a.g.e., s. 35-38. 112 Gün ve Çeliker, a.g.e., s. 33. 113 Apak, a.g.e., s. 39.

114 Gün ve Çeliker, a.g.e., s. 34.

115 Celil Layiktez, “Freemasonary Universal Kent Henderson & Tony Pope Türkiye Bölümü, Tesviye

faaliyetlerini gizli yürüten Masonlar İttihat ve Terakki’nin de yardımıyla Türkiye’de söz sahibi olmuşlardır116.

İlerleyen sayfalarda hakkında detaylı bir şekilde durulacağı üzere, Selanik’teki Makedonya Rizorta ve Veritas locaları İttihat Terakki Cemiyetinin gelişmesinde ve Meşrutiyetin ilanında önemli bir rol oynamış, İttihat ve Terakki Cemiyeti bu localardan destek almıştır. Bu localara gerekli özellikleri taşıyan kişiler alınmış ve bu kişiler tecrübe sahibi olduktan sonra İttihat ve Terakki Cemiyetine geçmişlerdir. İttihat ve Terakki Cemiyetinin o zamanki bazı yazışmaları bu localar aracılığıyla sağlanmıştır. Buralarda çok sayıda önemli konulara karar verilmiş, genç ve aydın Türkler hürriyet ve meşrutiyet için görüşmeler ve tartışmalar yapmıştır. Yani bu localar onlar için buluşma yeri olmuştur. Memleket meseleleri bu localarda serbest ve açık bir şekilde tartışıldığı, istibdat idaresine karşı mücadele edildiği için Mason Locaları İttihat ve Terakki Cemiyetini desteklemiştir117.

Tarık Zafer Tunaya da büyük ihtilal ve devrim hareketlerini gerçekleştiren önderlerin çoğunun Mason olduklarına dikkat çekmektedir. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk hürriyetçi ve meşrutiyetçi akımların kalkış noktası olarak Mason örgütlerinin bulunduğunu tarihsel bir gerçeklik olarak değerlendirmektedir. Buradan hareketle Mason locaları Osmanlı Devleti’nde istibdat aleyhtarı olan ilk gizli siyasal örgüt olmakla birlikte birçok siyasi derneğe ideolojik ve eylemsel program olarak model olmuştur118. Selanik, Yanya ve Serez’deki bu locaların çoğu Meşrutiyetin ilanın

ardından uzun bir süre çalışmalarına devam etmiştir. Rumeli ve Makedonya bölgesindeki locaların hepsi yabancı obediyanslara bağlı olmasına rağmen genç Türk aydınlar bu localarda güçlü olmuş ve Makedonya facialarına engel olmuşlardır. Masonluk bölgede nasıl İttihat ve Terakki Cemiyetine hizmet ettiyse Türk Masonluğunun gelişmesi için de aynı şekilde hizmet etmiştir119.

116Angelo Iacovella, Gönye ve Hilal İttihad - Terakki ve Masonluk, Çeviren: Tülin Altınova, (İstanbul:

Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1998), s. 43.

117 Apak, a.g.e., s. 38, 39.

118 Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasal Partiler (Birinci Cilt, İkinci Baskı, İstanbul: Hürriyet Vakfı

Yayınları, 1988), s. 381.