• Sonuç bulunamadı

OLUŞTURULMA FİKRİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE ZAMANININ ŞARTLAR

2.9. KEİ’NİN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ.

Türkiye açısından KEİ, dünyada meydana gelen liberal değişimler ve küreselleşme eğilimlerine paralel olarak, ülkemizin dünya ile bütünleşmesine katkıda bulunabilecek ve ayrıca Avrupa Birliği ile bütünleşmesini öngören temel tercih ve politikalarına alternatif oluşturmayan, ancak kendi coğrafi konumunun meydana getirdiği imkânlardan da yararlanmayı hedefleyen bir olguşumdur. ( www.dpt.gov.tr)

Türkiye’nin, KEİ projesini ortaya atarken iki temel düşünce ile hareket ettiği söylenebilir:

1. Karadeniz’in dostluk ve iyi komşuluk esasına dayalı olarak bir barış, istikrar ve refah denizine dönüştürülmesi,

2. Bölge ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkilerin, coğrafi yakınlık ve tarihi bağlardan kaynaklanan avantajlarının en iyi şekilde değerlendirilmesi suretiyle geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi,

Bu düşüncelerin yanı sıra, yeni uluslararası düzende işbirliği için uygun zemini hazırlayan çoğulcu demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve serbest piyasa ekonomisi gibi ortak değerlerin ortaya çıkması da Türkiye’nin böyle bir girişimde bulunmasında etkin rol oynamıştır.

“Jeo-stratejik konumu, siyasal ve ekonomik yapısı, kültürel bağlarıyla aynı zamanda Avrupa, Balkan, Karadeniz, Akdeniz ve daha geniş bir çemberde Orta Doğu ülkesi olan Türkiye, Karadeniz Bölgesi’nin koşullarını ve gereksinimlerini göz önünde bulundurarak KEİ’yi harekete geçirmiştir.” (Özdağdeviren, Ertuna,1995:56) Bölgedeki konumunu güçlendirmek amacıyla, AB siyasetinin yanında, Orta Asya ve Balkan politikalarını da birleştirerek bölge siyasetini dengelemeye çalışmaktadır. Bunu

yaparken önemli rol oynayan Dışişleri Bakanlığı’na bağlı ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bir kurum olarak tesis edilen TİKA (Türkiye İşbirliği ve Kalkınma İdaresi), Doğu Bloğu’nun dağılmasından sonra dünyanın yeni uluslararası düzen arayışı içinde, Türkiye’nin bulunduğu bölgede oluşmaya başlayan girişimlerin yönlendirilmesine önemli katkı sağlamaktadır.

Merkezi plan dâhilinde üretim yaparak kendi kendine yetmeye çalışan bölge ülkeleri yenilik hareketleriyle dış ticaret stratejileri geliştirmiş ve dünya pazarlarına açılmaya yönelmişlerdir. Üye ülkelerin standartlarını yükseltme çabaları tüketim mallarında Türkiye’ye yönelmelerine neden olmuştur. KEİB var olan potansiyel değerlendirildiğinde Ortadoğu ve Avrupa pazarından daha istikrarlıdır. “Türkiye’nin ihraç mallarının fiyat açısından dünya piyasalarında rekabet edebilirliğinin azalması ve OECD ihraç pazarlarındaki payının pek az arttırılabilmesi nedeniyle, Türkiye’nin ihracatının azalabileceği buna karşılık BDT ülkeleri ve diğer KEİB ülkelerinin Türk ihraç ürünleri için büyük bir pazar oluşturacağı göz önüne alınırsa bu potansiyelin Türkiye açısından önemi anlaşılabilir.” (Turaboğlu,1994:217) Başka bir açıdan bakılacak olursa KEİB Amerika ve Avrupalı yatırımcılar açısından Türkiye üzerinden ve Türk firmaları ile Karadeniz havzasındaki ülkelere yatırım yapmayı daha cazip hale getirecektir.

Bu potansiyeli daha iyi değerlendirmek için Türkiye birçok projeye imza atmaktadır. Bunlardan en önemlisi Uluslararası Karadeniz Ticaret, Sanayi ve Ortak Girişimler Fuarı’dır. “Bu anlamda KEİ ülkelerinin bölgesel çıkarlarının kesiştiği Karadeniz platformunda, küresel ekonomiye bağlı ilişkilerde yeni iş sahaları geliştirerek önemli bir misyonu da yerine getirecektir.” (İtovizyon,2003:11) Sergi ve fuar salonları bütün dünyada ticaretle ilgili kişi ve kuruluşlara açık olacak, muhtelif ofisler

telekomünikasyon imkanları ve bilgi bankalarından ziyaretçiler yararlanabilecek, oluşturulan bilgi bankaları kanalı ile bütün dünyadaki kişi ve kuruluşlara, ülkemizin üretim, ithalat ve ihracat yapan kuruluşları tanıtılabilecek ayrıca sunulacak olan konferans imkanları ile muhtelif yerli ve yabancı kuruluşların çeşitli toplantılarının organizasyonu da yapılabilecektir.

Politik çıkarların varlığı da Türkiye’yi bölgeyle daha çok ilişkiler kurmasını gerektirmektedir. Avrupa Birliği’nin ve ABD’nin, Rusya Federasyonu ile olan soğuk ilişkileri Türkiye’yi bölgede zor duruma sokacak niteliktedir. “Yunanistan ve Türkiye Batı yanlısı bir siyaset izlerken, diğer ülkeler Rus yanlısı bir siyaset izlemektedir.” (Adanalı,2007:4) Burada Türkiye’ye düşen görev varlığını dünyaya hissettirecek stratejiler ve işbirlikleri oluşturmaktır. KEİB’e üye ülkelerle iş konseylerinin oluşturulması ve koordinasyonun sağlanmasıyla bu faaliyetler başlamıştır. Avrupa Birliği’nin tam üyelik konusunda Türkiye’ye sıcak bakması açısından KEİB oluşumu ve bu birlikte söz sahibi oluşu en önemli faktörlerden biridir.

Dünya enerji ihtiyacının karşılanması bakımından önemli rol oynayan üye bölge ülkeleri gerek büyük devletlerin gerekse uluslararası büyük şirketlerin ilgisini çekmektedir. Avrupa yaşadığı enerji ihtiyacı sorununa yeni enerji alternatifleriyle ve bunların çeşitlendirilmesiyle çözüm ararken Karadeniz coğrafyası bu ihtiyaca cevap verebilecek birçok enerji kaynağını elinde bulundurmaktadır. Avrupa’nın enerji ihtiyacını karşılamak için Türkiye’yi bir köprü olarak kullanmak istemesi de Türkiye’nin bu yönde ne kadar stratejik ve önemli bir konumda olduğunu göstermektedir. (Bağırov,2003:25)

Türkiye’nin bir diğer önemli kaynağı bu ülkelerden sağlayabileceği turizm geliridir. Turizm alanında özel sektörün de rol oynaması, alt yapı kadar tesisleşmenin de sağlanmasıyla bugünkü ihtiyacı karşılayabilecek kapasiteye gelinmesi çok önemlidir.

KEİ sayesinde Türkiye’nin Güney-Kuzey yönünde ulaşım ağı gelişirken, Karadeniz limanlarında ticaret artışı sağlanacaktır. Ayrıca üye ülkelerdeki konut açığı, liman ve havaalanlarının inşası, serbest bölgelerin tesisi, otoyolların yapımı gibi altyapı projeleriyle birleşince inşaat sektöründe de yeni bir pazara girilmiş olacaktır. (www.bsec-organization.org)

Gazi Üniversitesi bünyesinde 1990’lı yılların başında kurulmuş olan fakat son yıllarda etkinliği artan bir merkez olan KARTÜRK (Karadeniz Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri Ekonomik ve Sosyal Araştırma Merkezi) Karadeniz Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için kurulan bilimsel bir platform niteliği taşımaktadır. Bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesine katkı sağlayacak somut, pratik ve faydalı projeler üretmeyi amaçlayan bu merkezin çalışma esasları, teşkilatlanması, ilke ve hedeflerini belirleyen yönetmelik 29 Ocak 2007 tarihli Resmi

Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

(http://www.karturk.gazi.edu.tr/turkiye.htm)