• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE FUTBOL KULÜPLERİNİN ŞİRKETLEŞMESİ Spor kulüpleri sporcuların ve diğer ilgililerin, sporu bilimsel ve daha

THE ACCOUNTING FOR FOOTBALLER TRANSFER FEES CONFORMANT TO TAS 38 INTANGIBLE ASSETS: TRABZONSPOR

2. TÜRKİYE’DE FUTBOL KULÜPLERİNİN ŞİRKETLEŞMESİ Spor kulüpleri sporcuların ve diğer ilgililerin, sporu bilimsel ve daha

cid-di boyutlara taşımak için oluşturdukları kuruluşlardır. Spor kulüpleri Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliğine göre dernek statüsünde kurulurlar. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne ve futbol dalında faaliyette bulunanların da Türkiye Futbol Federasyonu’na tescilleri yapıldıktan sonra spor kulübü vas-fını kazanırlar (Aydın, Turgut, & Bayırlı, 2007, s. 62). Dernek şeklinde kuru-lan ve faaliyet gösteren kulüpler daha sonra Türk Ticaret Kanunu hükümleri-ne göre kuracakları veya kurulmuş olan şirketlere devredilebilir (3289 sayılı kanun, m.24), yani dernek şeklindeki yapıları şirkete dönüştürülebilir.

Futbol kulüplerinin ticari şirket şeklinde faaliyet göstermeleri sadece Türki-ye’de değil birçok dünya ülkesinde karşılaşılan bir durumdur. Kulüpler, ekono-mik rekabet, endüstrileşen futbol, kulüplerin maddi kazanç uğruna gerçek ama-cı dışına çıkması ve taraftarları tribünlere getirebilmek için çeşitli faaliyetlere yönelmesi gibi nedenlerle şirketleşmeye gitmektedirler. Ayrıca şirketleşen ku-lüpler futbol endüstrisinde, sadece sportif faaliyetlerden değil, bir takım ticari faaliyetlerden sağlanan gelirlerden de pay almayı amaçlamakta ve bu tür ticari faaliyetler için şirket kurma yolunu seçmektedirler (Devecioğlu, Çoban, Kara-kaya, & Karataş, 2012, s. 36). Şirketleşmenin kulüplere sağlayacağı pek çok fayda bulunmakla birlikte; bu yararları iki başlık altında toplamak mümkündür.

Bunlardan ilki kurumsallaşma ve profesyonelleşme, ikinci ise gelir kaynak-larının artırılmasıdır. Gelir kaynakkaynak-larının nitelik ve nicelik olarak değişmesi endüstriyel futbolun bir gereğidir. Bu bağlamda futbol ekonomisinin giderek büyüyen futbol pastası içinde yer alan gelir kalemlerinin birleşiminin sürekli

çeşitlenerek ciddi büyüklüklere ulaşması ve sektöre hatırı sayılır bir katma değer yaratması, futbol kulüplerini basit bir spor örgütü olmaktan çıkarmıştır. Kulüp-leri ekonomik bir organizasyon haline getiren bu gelişmenin kaçınılmaz sonucu ise şirketleşme olarak ortaya çıkmıştır (Akşar, 2005, s. 219-220).

İlk olarak 1970’lerde İngiliz futbol kulüpleri kar amacı gütmeyen dernek şek-lindeki kuruluş yapılarını şirkete dönüştürmeye başlamışlardır. Daha sonraları bu dönüşüm süreci diğer Avrupa ülkelerinin büyük futbol liglerindeki kulüplere de yayılmaya başlamış ve 90’larda futbol kulüplerinin büyük çoğunluğu spor şirketlerine dönüştürülmüştür (Pavlovic, Mijatovic, & Milacic, 2013, s. 56).

Türkiye’de ise kulüplerin şirketleşmesi konusu ilk olarak 28.05.1986 tarih ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat Görevleri Hak-kındaki Kanunla (Madde No: 24) gündeme getirilmiştir. Bu doğrultuda Türki-ye’de şirketleşme yoluna giden spor kulüpleri incelendiğinde, Malatyaspor’un şirketleşme yoluna giden ilk spor kulübü olduğu görülmektedir. Malatyaspor, futbol şubesini, kurduğu Malatyaspor A.Ş’ye devretmiş ancak 1. ligden düş-mesinin ardından tasfiye edilmiştir. İstanbulspor’un futbol şubesi İstanbulspor Faaliyetleri ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmiştir. Çanakkale Dardanelspor A.Ş.

1996-1997 sezonunda şirketleşerek Dardanel Spor Faaliyetleri A.Ş. adını almış-tır. Karşıyaka Spor Kulübü, 1998 yılında Holding’e devir olarak anonim şirkete dönüştürülmüştür. Holding ile bünyesindeki bazı şirketlerin ortak olduğu şirke-te Karşıyaka Spor Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. adı verilmiştir. Adanaspor, 1998 yılında şirketleşerek Adanaspor Spor Faaliyetleri A.Ş. adını almış ve 2005 yılın-da ekonomik sıkıntılaryılın-dan dolayı iflas etmiştir. Vanspor şirketleşerek sınır tica-retinden ve işlettiği restoranlardan elde ettiği gelirleri kulübe aktarmıştır. Ancak valilik şirketi özelleştirme yoluna gitmiştir. Göztepe Spor Kulübü’nün futbol şubesi 1998 yılında şirketleşerek Göztepe Spor Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. adını almıştır. Futbol faaliyetlerini şirket bünyesinde sürdürmeye başladıktan sonra yapay bir yükseliş yaşayan kulüp, iflas etmiştir. Galatasaray spor kulübü medya, reklam ve pazarlama aktivitelerinin futbol takımının yönetiminden ayrılması amacıyla 2000 yılında, futbolla ilgili tüm yayın ve reklam haklarını Galatasaray Sportif A.Ş.’ye devretmiştir. Beşiktaş Spor Kulübü, futbolla ilgili tüm gelir ve giderleri ile tüm aktif ve pasif değerlerini Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş. adlı şirkete devretmiştir. Şirketleşmeye giden kulüpler içerisinde bu modeli benim-seyen tek kulüp olma özelliğini de elinde bulundurmaktadır. Fenerbahçe Spor Kulübünde ise şirketleşme, 1998 yılında 1907 Fenerbahçe Sportif Hizmetler

Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanıyla sporun bütün dallarıyla ilgili ticari ve sınai faaliyetlerde ve yatırımlarda bulunmak üzere başlamıştır. 2000 yılında şirke-tin unvanı bugünkü hali olan Fenerbahçe Sportif A.Ş. şeklinde değiştirilmiş-tir. Trabzonspor kulübünde ise, 1994 yılında Trabzonspor Sportif Yatırım ve Ticaret A.Ş. adıyla başlayan şirketleşme süreci, daha sonra şirket unvanının Trabzonspor Sportif A.Ş. (Devecioğlu, Çoban, Karakaya, & Karataş, 2012, s. 38-39) ve Trabzonspor Sportif Yatırım ve Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş.

şeklinde değiştirilmesiyle tamamlanmıştır.

Görüldüğü gibi Türkiye’de çeşitli amaçlarla dernek şeklindeki kuruluş ya-pılarını şirkete dönüştüren çok sayıda futbol kulübü bulunmaktadır. Bunların bazıları iflas ya da küme düşme gibi sebeplerle kurdukları şirketleri tasfiye etmiş, bazıları ise şirket şeklindeki faaliyetlerine devam etmektedir. Ancak şir-ketleşme yoluna giden kulüplerden sadece dördü Borsa İstanbul’a kota edilmiş ve halka arz edilmiştir. Türkiye’de halka arz edilen futbol kulüpleri, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor olup, Beşiktaş ve Galatasaray hisse-leri 2002, Fenerbahçe hissehisse-leri 2004, Trabzonspor hissehisse-leri ise 2005 yılından bu yana borsada işlem görmektedir (Zeren & Gümüş, 2013, s. 38). Bunlar-dan sadece Beşiktaş’ın halka arzı, Avrupa’daki “İngiliz Modeli” olarak bilinen yöntemle gerçekleştirilmiştir. Buna göre kulübün futbola ilişkin tüm gelir/gi-der ile aktif/pasiflerinin kurulan şirkete devri benimsenmiştir. Ancak 24 Mayıs 2011 tarihli genel kurulda Trabzonspor Sportif Yatırım ve Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş. de bu yöntemi benimsemiştir. Diğer kulüpler ise, “Gelir Ağırlık-lı Model” olarak adlandırılan yöntem ile halka arz edilmişlerdir. Bu yöntem futbol kulüplerinin sadece gelirlerinin şirketin mali tablolarına yansıtılmasını benimsemektedir. Yani en önemli maliyet kalemlerinden teknik kadroya iliş-kin giderlerin ve çalışmanın konusunu oluşturan futbolcu transfer ücretleri-nin mali tablolarda gösterilmesi söz konusu değildir. Bu yöntem uzun vadede kulübe yapılacak yatırımlara ayrılabilecek kaynağın dışarı çıkması açısından eleştirilmekte, yatırımcı açısından yarattığı cazibe noktasında ise başarılı bu-lunmaktadır (Sultanoğlu, 2008, s. II; Kızıltepe, 2012, s. 83). Bu durum futbol şirketlerinin transfer ücretlerini muhasebeleştirme noktasındaki uygulamaların şirketin kuruluş şekline göre farklılıklar arz edeceğini düşündürmektedir. Bu düşüncenin transfer ücretlerini aktifleştirmeden gider gösterme politikasını iz-leyen şirketlerde doğrudan, aktifleştirme yolunu iziz-leyen şirketlerde ise yıllar itibariyle ayrılacak amortismanlar neticesinde gerçekleşeceği belirtilmedir.

3. TRANSFER ÜCRETLERİ AÇISINDAN İNSAN KAYNAKLARI