• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE DENGENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

Belgede Ekonomi yazıları (sayfa 101-105)

Osman Murat TELATAR1

Harun TERZİ2

Giriş

1980’li yıllarla birlikte uluslararası sermaye hareketlerinde gerçekleşen serbestleşmeler ödemeler dengesi konusunun ön plana çıkmasına neden olmuştur. Milli gelir, döviz kuru ve gelir dağılımı gibi ekonomik değişkenler ödemeler bilançosuyla yakından ilişkili olduğundan, ödemeler dengesinde meydana gelen bir değişme ülke ekonomisinde önemli sayılabilecek bozulmalara ya da iyileşmelere neden olabilecektir. Ekonomideki mal, hizmet ve karşılıksız transferleri gösteren cari işlemler dengesinin seyri her şeyden önce ülkenin dış ekonomik ilişkilerini göstermesi açısından önemlidir. Özellikle son yirmi yıl içerisinde dış ticaret ve uluslararası sermaye hareketlerinde gerçekleşen serbestleşmeler dünya ekonomilerini daha sıkı iş birlikleri içine sokmuştur. Bu bağlamda, ülkenin dış ekonomik ilişkilerinin ayrıntılı olarak incelenmesinde ve olası sorunların önceden tespitinde cari işlemler hesabı önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Bunun yanında ülke ekonomilerinin karşılaştırılmasında cari işlemler dengesinin milli gelire oranı sıkça kullanılan göstergelerden biridir. Ayrıca diğer ülkelerle kıyaslama yapılmasına imkan vermesi açısından cari işlemler dengesinin seyri ayrıca önem arz etmektedir.

Son yıllarda cari işlemler açığına bağlı olarak yaşanan ekonomik krizler cari işlemler dengesine olan ilginin daha da artmasına neden olmuştur. Yaşanan bu krizler cari işlemler dengesinin bir finansal kriz göstergesi olarak kullanılabileceği savını güçlendirmiştir. Ayrıca 90’lı yıllarda gerçekleşen Doğu Asya ve Latin Amerika krizlerinin yüksek oranlı cari açıklarla ilişkilendirilmesi, cari açığın büyüklüğünün yanında sürdürülebilirliğinin de sorgulanmasına yol açmıştır. Buna karşın 1980’li yıllardan itibaren uzun süreli ve yüksek oranlı dış açık veren Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ekonomisinin halen cari denge kaynaklı bir krize neden olmaması cari dengenin sürdürülebilirliğine yönelik çalışmalar olan ilgiyi artırmıştır. Türkiye ekonomisi 24 Ocak 1980 kararları daha sonra 1989 yılında sermaye hareketlerinin serbestleşmesiyle dışa açık bir ekonomi konumuna gelmiş ve cari işlemler dengesinin seyri önem kazanmıştır.

Altı bölümden oluşan bu çalışmada 1980 döneminden itibaren Türkiye’deki cari işlemler dengesinin seyri çeşitli yönleriyle incelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, cari işlemler dengesinin tanımı ve alt kalemleri hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde, 1980 sonrası cari işlemler dengesinin seyri; dördüncü bölümde, cari işlemler dengesi ve bazı makro

1Arş.Gör., Karadeniz Teknik Üniversitesi, SBE, TRABZON

ekonomik değişkenler arasındaki ilişkiler tablo ve grafikler yardımıyla açıklanmıştır. Beşinci bölümde, cari işlemler dengesinin sürdürülebilirliği incelenmiş, altıncı bölümde genel değerlendirme ve sonuca yer verilmiştir.

1. Cari İşlemler Dengesinin Tanımı ve Alt Kalemleri

Ödemeler dengesinin üç ana kaleminden birini oluşturan cari işlemler hesabı, en genel tanımı ile bir ülkenin belli bir dönemdeki döviz gelir ve giderleri arsındaki ilişkiyi gösteren hesaptır. Eğer döviz gelirleri döviz giderlerinden fazla ise cari işlemler fazlası, az ise cari işlemler açığı söz konusudur.

Cari işlemler hesabı; dış ticaret dengesi, hizmetler dengesi, gelirler dengesi ve cari transferler olmak üzere dört alt kalemden oluşmaktadır ( TCMB, 2009: 2). Bu alt kalemlerden ilkini oluşturan “mal dengesi” hesabı, mal ihracatı ile mal ithalatı arasındaki farkı yani dış ticaret dengesini gösterir. Dış ticaret dengesi genel mal ticaretinin yanında, taşıtlar için limanlarda sağlanan mallar ile parasal olmayan altını (ticari altın) kapsamaktadır. Bu hesap aynı zamanda ekonominin reel kesimindeki faaliyetlere dair bilgi veren önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir.

Cari işlemler hesabının ikinci alt kalemi “hizmet dengesi” hesabıdır. Turizm, sigortacılık, finansal hizmetler, bankacılık, taşımacılık ve inşaat hizmetleri gibi hizmetlerin gelir ve giderleri arasındaki farklar hizmetler dengesi hesabında izlenir.

Cari işlemler hesabının üçüncü alt kalemini ise “gelir dengesi” hesabı oluşturur. Bu hesabın döviz gelirlerini, ülke vatandaşlarının yurt dışında yapmış oldukları doğrudan ve portföy yatırımlardan ülkelerine gönderdikleri kar transferleri ile ülkenin dış borç faiz alacakları oluşturur. Buna karşılık bu hesabın döviz giderlerini yabancı ülke vatandaşlarının ülkede yapmış oldukları doğrudan ve portföy yatırımlarından yurt dışına gönderdikleri kar transferleri ile dış borç faiz ödemeleri oluşturur.

Cari işlemler hesabının son kalemi ise “cari transferler” hesabıdır. Bu hesapta uluslararası hibeler, yurt dışında yaşayan vatandaşların ülkelerine bankalar aracılığıyla gönderdikleri işçi gelirleri ile diğer transferler izlenir ( TCMB, 2009: 3).

Tablo 1’de yıllar itibariyle Türkiye ekonomisinin cari işlemler dengesi ve alt kalemlerine ait değerler gösterilmiştir. Buna gore cari açığı yaratan en önemli unsur dış ticaret açığıdır. 2000 yılında 22 milyar dolar olan dış ticaret açığı 2001 yılında kurlardaki yükseliş nedeniyle azalmaya başlasa da 2004 yılına gelindiğinde tekrar 22 milyar dolara çıkmıştır. Özellikle 2004 yılından itibaren sürekli artmaya başlayan bu açık, 2008 yılında 53 milyar dolara ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek değerine ulaşmıştır.

Türkiye ekonomisinde dış ticaret hesabının sürekli olarak açık vermesinin en önemli nedenlerinden biri ara malı ithalatına dayalı olan ekonomik büyüme yapısıdır. Söz konusu bu yapı, büyüme oranlarındaki artışa karşın geniş dış ticaret açıklarını beraberinde getirmektedir.

Tablo 1: Cari İşlemler Dengesi ve Alt Kalemleri (milyon dolar)

Cari

Denge TicaretDış Dengesi

Hizmetler

Dengesi DengesiGelirler TransferlerCari

1990 -2625 -9448 4966 -2508 4365 1991 250 -7290 5164 -2663 5039 1992 -974 -8076 5807 -2625 3920 1993 -6433 -14081 6740 -2744 3652 1994 2631 -4167 7052 -3264 3010 1995 -2339 -13152 9620 -3205 4398 1996 -2437 -10264 6657 -2927 4097 1997 -2638 -15048 10912 -3013 4511 1998 2000 -14038 13518 -2985 5505 1999 -925 -9771 7502 -3537 4881 2000 -9920 -22057 11375 -4002 4764 2001 3760 -3363 9136 -5000 2987 2002 -626 -6390 7885 -4554 2433 2003 -7515 -13489 10511 -5557 1020 2004 -14431 -22736 12797 -5609 1117 2005 -22088 -33001 15334 -5875 1454 2006 -32051 -40962 13694 -6691 1908 2007 -38219 -46677 13323 -7108 2243 2008 -41689 -53043 17513 -8165 2006 Kaynak: TCMB

Tablo 2: Toplam ve Ara Malı İthalatı (milyon dolar, %)

Toplam

İthalat (Tİ) Ara Malıİthalatı (AMİ) Tİ İçindeki AMİ Payı (%) 1998 45921.39 29562.22 64.4 1999 40671.27 26854.20 66.0 2000 54502.82 36009.56 66.1 2001 41399.08 30300.84 73.2 2002 51553.80 37655.83 73.0 2003 69339.69 49734.76 71.7 2004 97539.77 67549.44 69.3 2005 116774.15 81868.20 70.1 2006 139576.17 99604.66 71.4 2007 170062.71 123639.60 72.7 2008 201963.57 151747.10 75.1 Kaynak: TCMB

Toplam ithalat içerisindeki ara malı ithalatının payı yıllar itibariyle sürekli artmaktadır. 1998 yılında ara malı ithalatı, toplam ithalatın %64.4’lük kısmını oluştururken 2008 yılında %75.1’lik kısmını oluşturmuştur (Tablo 2).

Dış ticaret dengesinde görülen sürekli açığın nedenlerinden bir diğeri ise düşük döviz kuru seviyesidir. Döviz kurlarının alt seviyelerde seyretmesi sonucu Türk Lirası (TL)’nın aşırı değer kazanması son yıllarda dış ticaret açığında büyük artışların gerçekleşmesine yol açmıştır. Düşük döviz kuru bir taraftan ihraç malını pahalılaştırıp ihracatı azaltırken, diğer taraftan ithal malını ucuzlatarak iç talepte ve ithalatta artışlara neden olmaktadır.

Cari açığın ikinci büyük nedeni ise gelirler dengesi hesabındaki açıktır. Gelirler dengesi hesabı sürekli negatif bakiye vermekte ve bu açık son yıllarda artarak devam etmektedir. Bu açık 2002 yılında 4.5, 2008 yılında 8.1 milyar dolara çıkmıştır. Son on yılda dünya piyasalarında artan likidite bolluğu, ülkemize yapılan doğrudan ve portföy yatırımlarını önemli ölçüde artırmıştır. Ancak bu yatırımlardan elde edilen gelirlerden yurt dışına yapılan kar transferleri gelirler dengesi hesabında açıklara yol açmıştır. Ayrıca bütçe açıklarını kapatmak amacıyla alınan dış borçların faiz ödemeleri bu hesabın açık vermesinde rol oynayan ana nedenlerden biridir.

Dış ticaret ve gelirler dengesi hesaplarındaki açıklara karşılık hizmetler dengesi ve cari transferler hesaplarındaki fazlalıklar cari işlemler açığının daha büyük oranda artmasına engel olmaktadır. Türkiye ekonomisi sürekli olarak hizmetler dengesi ve cari transferler fazlası vererek cari işlemler açığını azaltmaya çalışmaktadır.

Hizmetler dengesinde verilen fazlanın en önemli nedeni Turizm gelirlerindeki istikrarlı artıştır. 2001 krizinden sonra kurlardaki aşırı yükselme, Türkiye’ye turist girişini arttırmıştır. 1999 yılında 5.2 milyar dolar civarında olan dış turizm geliri, 2008 yılında 16,8 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır (Grafik 2).

Grafik 2: Dış Turizm Geliri (1998-2008; milyon dolar)

Dış turizm gelirlerindeki bu artış, bir yandan hizmetler dengesindeki fazlanın artmasına katkı sağlarken, diğer yandan dış ticaret ve gelirler dengesindeki açıkların kapanmasına yardımcı olmaktadır. Turizm gelirlerinin cari işlemler açığının azalmasına yardımcı olan bu olumlu etkisi Tablo 3’de ayrıntılı olarak gösterilmiştir.

Tablo 3: Dış Turizm Gelirinin Cari Açığı Finansmanı (milyon dolar, %)

YIL Dış Turizm Geliri Dış Ticaret+ Gelirler Hesabı %* 1999 5203 13308 39.1 2000 7636 26059 29.3 2001 10067 8363 120.4 2002 11901 10944 108.7 2003 13203 19046 69.3 2004 15888 28345 56.1 2005 18154 38876 46.7 2006 16851 47653 35.4 2007 18487 53785 34.4 2008 16802 61208 27.5

* Dış ticaret ve gelirler dengesi hesapları toplamının cari açığı karşılama oranı

Kaynak: TÜİK

Dış turizm geliri, cari işlemler açığına neden olan dış ticaret ve gelirler hesabı açıklarının kapatılmasında önemli rol oynamaktadır. Söz konusu bu açığın yaklaşık %30- %45’lık kısmı, dış turizmden elde edilen dövizlerle kapanmaktadır.

Belgede Ekonomi yazıları (sayfa 101-105)

Outline

Benzer Belgeler