• Sonuç bulunamadı

Türk Geri Dönüşüm Sanayiinin Mevcut Sorunları ve Çözüm Önerileri

2. SÜRDÜRÜLEBİLİR İMALAT VE GERİ DÖNÜŞÜM SANAYİİ

2.9. Türk Geri Dönüşüm Sanayiinin Mevcut Sorunları ve Çözüm Önerileri

edilmesi ile yaklaşık 500 bine yakın bir istihdamı temsil ettiği tahmin edilmektedir. Toplayıcıların denetimsiz küçük aile işletmeleri şeklinde ve sağlıksız şekilde çalıştığı ifade edilmektedir. Bu istihdamın yüzde 45’e yakını kağıt toplayıcılarından, yüzde 15’e yakını plastik ve geri kalan yüzde 40’lık kısmı metal hurdacılarından oluşmaktadır108.

Geri dönüşümde hedef öncelikle az atık oluşturmak ve atıkların azalmasını sağlamaktır. Atık oluşumunu azaltarak doğal kaynakların aşırı kullanımının önüne geçilmektedir. Atıkların mümkün olduğunca ekonomiye kazandırılmasına çalışılmaktadır. Türk geri dönüşüm sanayiinde atık yönetimi konusu (i) belediye atıkları, (ii) ambalaj atıkları, (iii) tehlikeli atıklar, (iv) tehlikesiz atıklar ve (v) özel atıklar olmak üzere beş ana başlıktan oluşan yönetmeliklerle yürütülmektedir. Geri dönüşüm sektöründe mevzuatın oluşturulması ve uygulanması aşamasında sektörün

84

görüşlerinin alınması gerektiği ve sektörde yer alan işletmelere gerekli tedbirleri alabilmeleri için zaman tanınması gerektiği ifade edilmektedir109.

Türk geri dönüşüm sanayiinde 60 adet büyük tedarikçi yer almaktadır. Küçük toplayıcılar tedarikçiler ve geri dönüşüm tesislerini içeren 56 dernek, 3 federasyon ve 1 konfederasyondan oluşmaktadır. Geri dönüşüm sanayiinde yer alan işletmeler meslek kollarına göre kağıt, plastik, metal, elektronik hurdalar gibi alt alanlarda faaliyet gösterdiği gibi bu alanlarda toplu bir şekilde de ayrıştırma ve toplama işlemlerini gerçekleştirmektedir. Geri Dönüşümcüler Konfederasyonu birinci halka toplayıcılar (3700 adet), ikinci halka tedarikçiler ve nakliyeciler (200 adet) ve üçüncü halka geri dönüşüm tesisleri (55 adet) olmak üzere 3955 üyeden oluşmaktadır110.

Sektörde rakamsal veriler ve yapılmış çalışmalar olmadığı için mevcut durumun ve yapısal sorunların çözümüne yönelik veriler karşılıklı görüşmeler ve sektör temsilcileri ile yapılan toplantılarda temin edilmiştir.

2.9.1. Türk geri dönüşüm sanayii analizi

Geri Dönüşümcüler Konfederasyonu’nda sektör temsilcileri ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde sektörün teknik anlamda en büyük eksikliği veri ve bilgi kirliliği olarak ifade edilmiştir. Küçük üreticilerin ve toplayıcıların birçoğunun vergi gibi yükler ile karşılaşmamak için doğru bilgi vermediği, toplama ve ticaret işlemlerinin belgesiz gerçekleştirilebildiği ifade edilmektedir. Bu durum yurtiçinde hurda toplama faaliyetlerini verimsiz hale getirdiği için tedarikte kalite sorununa yol açmaktadır. Alıcılar tarafından da, yurtiçinde toplanan hurdalar karışık ve kalitesiz olarak nitelendirilmektedir. Yapılan toplantı ve görüşmelerde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir121;

Geri dönüşüm sanayiinin özellikle düşük sabit sermaye yatırımı ile yüksek miktarda istihdam ve katma değer yaratılabilen bir sektör olduğu vurgulanmıştır. Örneğin, Ankara’da bulunan Saha Metal San. Tic. Ltd. Şti. firması galvaniz sektöründe faaliyet gösteren şirketlerden atık olarak çıkmakta olan Çinko (Zn) külünden, Çinko oksit (ZnO) ve Çinko (Zn) geri dönüşümü sağlamaktadır. 500 bin

109 Levent, M., 2013a

85

ton atık/yıl geri dönüşüm kapasitesine sahip tesis, 40 kişiden fazla personel çalıştırmaktadır ve Türkiye’de faaliyet gösteren galvaniz firmalarının üretiminde ortaya çıkan atığın yüzde 80’lik kısmını firma tek başına değerlendirmektedir. Söz konusu işlemde Amerikan ve Fransız Proses fırınları kullanımıyla yüksek kalitede çinko oksit üretimi elde edildiği ve bir ton atıktan yaklaşık yüzde 80 oranında hammadde geri dönüşümü sağlanabildiği ifade edilmektedir.

Türk geri dönüşüm sanayiinde atıkların kaynağında ayrı toplanılmasına yönelik girişim ve çalışmaların artırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kaynakta toplama sağlıksız ve denetimsiz toplamanın önüne geçecek, toplama işleminde değerlendirilebilecek atığın kaybını azaltacak ve verimi artıracaktır. Özellikle insan ve çevre sağlığı açısından zararlı ürünlerin ortaya çıktığı imalat sanayiinde kaynakta toplama önem arz etmektedir. Bu noktada, en yakın dönemde önlemlerin alınması ve kaynakta toplamanın teşvik edilmesi gerekmektedir. Kaynakta toplama ayrıca, denetim sistemlerinin iyileştirilmesini sağlayacak, bu sayede belgeli ve belgesiz işletmeler arasında rekabet dezavantajlarını giderecektir.

Geri dönüşüm sektöründe yapılan Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu sayede vasfını yitirmiş ürünler ekonomiye dahil edilebilecek ve geri dönüşüm sistemlerinin verimliliği artırılabilecektir. Ayrıca, kalkınmada geri kalmış bölgelerde “Kalkınma Ajansları” aracılığıyla yatırımların desteklenmesinin atıkların geri kazanımını artıracağı, bölgede istihdam ve ekonomik getiri yaratacağı ifade edilmiştir. Bu sayede Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde sınır ülkelerde var olan hurda ve atıkların değerlendirilmesiyle ülke ve bölge ekonomisine katkı sağlamak mümkün olacaktır111. Örneğin, Marzinc Marmara Geri Kazanım San. ve Tic. A.Ş. yatırımında yaklaşık 250 kişilik (tesis içi personel olarak) istihdam sağlanması, bölgeden karşılanacak güvenlik, yemek, çevre düzenlemesi, servis vb. hizmetler ile Karabük ekonomisine katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca tesisin yatırımı aşamasında inşaat ve hizmetler alanında ihtiyaçları da bölgeden karşılanmış ve bölge ekonomisine katkı sağlanmıştır112.

111 Levent, M., 2013b 112 Marzinc Gerçeği, 2012: 20

86

Geri dönüşüm sanayiinin Türk demir-çelik sektörü açısından da önemli bir sektör olduğu vurgulanmıştır. Türkiye 2012 yılı itibarıyla en büyük hurda ithalatçısı ülke konumundadır. Son yıllarda izlenen politika ve stratejilerle yurt içi demir-çelik hurdası üretiminin arttığı görülmektedir. Demir-çelik üreticisi firmalardan derlenen verilere göre 2012 yılı itibarıyla yurtiçi üretimin yaklaşık 10 milyon ton civarında gerçekleştiği belirtilmektedir. İlerleyen yıllarda artan kapasite ve yurtiçi demir-çelik ürünleri talebiyle birlikte daha fazla hurda tüketimine ihtiyaç duyulacağı tahmin edilmektedir. 2012 yılında 35,9 milyon ton olarak gerçekleşen sıvı çelik üretiminin 2023 yılında 70 milyon olması hedeflenmektedir113. Hurda tüketiminin de üretime paralel olarak artacağı varsayılırsa yurtiçi hurda tedarikinin talebi karşılamakta zorluk çekeceği düşünülmektedir.

Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olarak iç tedarikte hurda kapasitesinin yakın dönemde çok artırılamayacağı, bu yüzden mevcut durumda mevzuat gereği ithalat yapamayan fakat hurda dönüştürme potansiyeli yüksek işletmelerin ithalat izni alabilmeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Teknolojik gelişmeler bir yandan hurda potansiyeli yarattığı gibi diğer yandan daha hafif ve uzun ömürlü ürün tasarımı nedeniyle gelecek hurda potansiyelini azaltmaktadır. Rekabet baskısı ile imalat sanayiinin değerini yitirmiş ve teknolojisi eski verimsiz üretim sistemlerinden ve fabrikalardan kurtulması sonucu hem yeni hurda oluşumuna hem de imalat sanayiinde verimliliğin artırılmasına katkı sağlanacaktır.

Yurtiçi hurda potansiyelini artırabilecek önlemlerden biride eski tarım araçlarının ve ömrünü tamamlamış araçların (ÖTA) geri dönüşümünün teşvik edilmesi olarak ifade edilmektedir. Bu tür araçların geri dönüştürülmesini teşvik etmenin en etkili yolu vergi borçlarının ve trafik cezalarının tamamen affedilmesi olarak ifade edilmiştir. Bir araçtan ağırlık olarak yüzde 25-30 civarında demir-çelik hurdası çıkmaktadır. Bu da bir otomobil için ortalama 200 ile 300 kg civarında hurdaya denk gelmektedir. TÜİK verilerine göre 2013 yılı itibarıyla yurt içinde bulunan 16 yaş ve üzeri araç sayısının 3,1 milyon, 20 yaş ve üzeri araç sayısının 2,1 milyon olduğu belirtilmiştir. Ömrünü tamamlamış araçların geri dönüşümüne yönelik bir düzenleme uygulandığında ilk aşamada toplam potansiyelin (yaklaşık 1,5 milyon

87

ton) değerlendirilebileceği sonra yıllık ortalama 500 bin ton hurda tedarik edilebileceği öngörülmektedir. Ayrıca, 1,5 milyon traktörün tarım sektöründe yer aldığı bu alanda da geri dönüşümü özendirebilecek düzenlemelerin uygulanabileceği ifade edilmiştir.

Eski araç ve tarım aletlerinin geri dönüşümünün özendirilmesi hurda potansiyelini artırmanın yanında verimsiz enerji tüketimini azaltacağı için de çevre açısından özendirici bir düzenleme olarak düşünülebilir. Bir potansiyel oluşturması gerçeği yanında, Türk demir-çelik sektörünün hurda ihtiyacı ve üretim miktarı düşünüldüğünde, ömrünü tamamlamış araçların sürdürülebilir hurda arzı açısından çok büyük bir miktar oluşturmayacağı düşünülmektedir.

Gemi söküm tesislerinin yurt içi hurda arzını artırabilmek için en çok önem verilmesi gereken alan olduğu ifade edilmiştir. 2012 yılında Türk gemi söküm sektöründe 927 bin ton gemi hurdaya alınarak sökülmüştür. AB üye ülkelerinde çevre düzenlemeleri nedeniyle Mayıs 2012 içinde gemi söküm tesislerinin kaldırılmasıyla birlikte, dünya deniz ticaretinin merkezini oluşturan Akdeniz’de tek gemi söküm tesisi Türkiye’de (İzmir-Aliağa) kalmıştır. Ayrıca, AB Komisyonu’nun 27 Haziran 2012 tarihinde aldığı kararla AB bayraklı gemiler sadece çevre ve iş sağlığı tedbirlerini sağlayan tesislerde sökülebilecektir.

Türkiye’nin gemi söküm kapasitesini artırmaya yönelik yatırımları öncelikli olarak gerçekleştirmesi gerektiği ve hurda gemilerin ithalatını kolaylaştıracak önlemleri uygulamaya koyması gerektiği vurgulanmıştır. 2012 yılı itibarıyla işlenmiş hurda içinde söküm maliyeti ton başına 30 ile 40 dolar katma değer yaratmaktadır. Yurtiçi gemi söküm kapasitesinin ve gemi söküm tesisinin artırılması ülke ekonomisine hem ton başına en az 30 dolar katma değer ile harcanan döviz miktarını azaltarak cari açığın azalmasına katkı sağlayacak hem de hammadde ve istihdam alanlarında önemli katkılar kazandıracaktır.

88