• Sonuç bulunamadı

Atık Yönetimi: Ekonomik, Sosyal ve Çevresel Önemi

2. SÜRDÜRÜLEBİLİR İMALAT VE GERİ DÖNÜŞÜM SANAYİİ

2.3. Atık Yönetimi: Ekonomik, Sosyal ve Çevresel Önemi

Atıkların ekonomiye kazandırılması çok boyutlu ele alınması gereken bir konudur. Atıkların dönüşümüne yönelik faaliyet gösteren bir firma atıkların toplanması ve dönüşümü ile ilave yatırım ve istihdam yaratmaktadır. Bilindiği gibi, imalat sanayiinin başka bir kolunda faaliyet gösterip atık yaratan bir işletme için atıkların dönüşümü işletme içinde yapılmıyorsa bertaraf, depolama ya da taşıma maliyeti yaratmakta, işletme içinde işlenmesi planlanıyorsa ilave yatırım ve istihdam ihtiyacına neden olmaktadır.

Birçok ürünün doğaya bırakılması çevreye ya da insana zarar veren maddelerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Normal olarak, ürünlerin tasarımında ve ömürleri sona erdiğinde uygulanan işlemler sırasında bu tür malzemelerin doğada serbest kalması engellenebilmektedir.

İdeal olarak ürünler yenilenebilir olmayan kaynakların tüketimini azaltmak ve ürünleri atık akışının dışında tutmak için, geri dönüştürülebilir, tekrar kullanılabilir ve yeniden imal edilebilir özellikte tasarlanmaktadır. Mevcut geri dönüşüm teknolojisi göz önüne alındığında, bu ideale ulaşmak kolay değildir. Örneğin, otomobil kütlesinin sadece yüzde 32'lik kısmı geri dönüştürülebilmektedir63. Bazı malzemeler, diğerlerine göre daha kolay geri dönüştürülebilir ve onları üretime döndürebilmek için gerekli teknoloji mevcut tesislerde vardır. Bazı malzemeler ise dönüştürülememekte ve doğaya verdiği zararların yapısına göre kullanımı sınırlandırılmaktadır.

Geri dönüşüm, ekonomik büyüme ve çevre yönetimini dengelemek için sürdürülebilir çözümler sunmaktadır. Piyasa dinamikleri hurda geri dönüşümünü ve

62 <http://ec.europa.eu/environment/waste/framework/by_products.htm> 63 OECD, 2010: 43

60

tüketimini teşvik ederken, hurda önemli çevresel avantajlar da dahil olmak üzere başka avantajlar sunmaktadır. Geri dönüşüm sanayii, sera gazı salınımını azaltırken satın aldığımız ya da kullandığımız ürünlerin imalatında da önemli oranda enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bunlara ilave olarak tekrar atık miktarını azaltarak toprakların daha verimli kullanılması ve arazi tasarrufu sağlanmaktadır.

Geri dönüşüm sanayii ayrıca yeni cevher ihtiyacını azaltarak daha fazla ağacın kesilmesini ve maden aramalarını azaltmaktadır. Hurda sanayii çevre yönetimi işini çok ciddi şekilde sürdürmektedir. Sürekli ekonomik büyümeye bağlı olarak evsel atık miktarı arttıkça, geri dönüşüm sanayiinin önemi daha belirgin hale gelmektedir64.

Diğer çevre sorunlarında olduğu gibi, katı atık yönetimi de bütçeye son derece bağlıdır. Katı atıkların çevre dostu yönetimi için ne kadar çok çaba harcanırsa yönetim maliyeti o kadar artacaktır. Bazı durumlarda işletmeler için çevrenin korunmasının mı yoksa ekonomik kazancın arttırılmasının mı daha doğru olduğuna karar vermek zorlaşmaktadır70.

Demir cevheri, gümüş ve bakır gibi bazı kaynakların arzı ağırlıklı olarak üretime bağlı olsa da, arzın devamlılığının riske girmesi ya da azalmasının yaratacağı büyük ekonomik riskler nedeniyle kritik olarak kabul edilmektedir. Geri kazanılabilir ya da yeniden kullanılabilir malzemeler üretim aşamasında tüketilen malzeme olarak görülse de, bu malzemelere olan ihtiyaç ürün tasarımıyla teşvik edilmektedir. Çünkü üründe geri kazanılabilir ya da yeniden kullanılabilir malzeme oranı ne kadar yükseltilirse, yeni malzeme ihtiyacı da o kadar düşmektedir.

Yenilenebilir olsun olmasın, genelde bir malzemeyi geri dönüştürmek enerji açısından ham malzemeyi üretmekten daha verimlidir. Geri dönüşümlü ya da yeniden kullanılabilir malzemeler ayrıca kaynakların israfını da engelleyecektir. Çoğu yenilenebilir olmayan malzeme işleme sonrasında ürünün bir parçası olsa da, bir kısmı atık olmaktadır. Kritik hammadde ihtiyacı düşünüldüğünde, yenilenebilir malzemeler üretimin en başından itibaren hesaba katılmalıdır65.

64 Kim ve ark 2009: 1264 65 OECD, 2010: 28

61

Bu gibi durumların farkına varan ülke ve üreticiler kaynak israfını önlemek ve ortaya çıkabilecek enerji krizleri ile baş edebilmek için atıkların geri dönüştürülmesi ve tekrar kullanılması için çeşitli yöntemler aramış ve geliştirmiştir. Kalkınma çabasında olan ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya bulunan gelişmekte olan ülkelerin doğal kaynaklarından uzun vadede ve maksimum şekilde faydalanabilmeleri için atık israfına son vermeleri, ekonomik değeri olan maddeleri geri dönüştürmeli ve tekrar kullanmalıdır66.

ABD'de bulunan birincil demir-çelik ve demir dışı metaller endüstrileri Türkiye’de olduğu gibi giderek azalan hammadde kaynaklarından muzdarip, çok yüksek elektrik fiyatlarıyla üretim yapan, yabancı rakiplerin yoğun olarak sübvanse edildiği ve diğer dezavantajlarla çevresel maliyetler dışında da rekabet gücü zayıf bir sektör haline gelmiştir. Bu tür işletmeler atık oluşumunu engellemeye değil oluşan atıkları değerlendirmeye yönelik arayışlar içindedir. Oysa yenilikçi yollarla çevre sorunlarını ele alma yeteneğine sahip sanayiler daha düşük uyum maliyetleri bildirmektedir67.

Porter ve arkadaşlarının (1995: 97) yaptığı çalışmaya göre çevresel hedefler ve endüstriyel rekabet gücü arasındaki ilişkide sosyal faydalar ile maliyetler arasında bir denge kurulmalıdır. Temel olarak çevre ve rekabet konuları zıt kavramlardır. Firmalar üretim maliyetlerini en aza indirecek tercihleri ve önlemleri yapmışken çevre düzenlemeleri kaçınılmaz şekilde maliyetleri yükseltmekte ve bu durum karlılık üzerinde baskı yaratmaktadır.

Söz konusu çalışmada, uluslararası rekabetçiliğin yenilikçiliğe dayalı yeni bir örnek olarak ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Ayrıca, sektör düzeyinde rekabetçiliğin ister rakiplere göre daha düşük maliyetli üretim ister üstün değerli ürünler sunabilme yeteneği ile olsun verimlilik üstünlüğü ile sağlandığı belirtilmektedir. Yapılan vaka çalışmaları uluslararası düzeyde rekabetçi işletmelerin en ucuz girdiyi temin eden veya en büyük ölçekli işletmeler değil sürekli gelişen ve yenilenen kapasiteye sahip olan işletmeler olduğunu göstermektedir. Yani rekabet

66 <http://www.cevreonline.com/atik2/geri_donusum.htm > 67 Porter ve ark, 1995: 108

62

avantajı kısıtlı imkanların en uygun şekilde kullanılması olarak değil kısıtlı imkanların yenilikçi ve gelişime açık alanlara kaydırılması olarak tanımlanmaktadır.

Günümüzün rekabetçilik avantajı üretim maliyetini düşürecek beklenmedik yollar bulunmasıyla, doğrudan ya da dolaylı olarak ürünün değerini artıracak yollar belirlenmesiyle sağlanmaktadır. Kaynak verimliliğinin geliştirilmesi işletmeleri gerçekten rekabetçi kılacak çözümü sunmaktadır68.

Fırsatın her alanında endüstriyel ekoloji bir keşif aracı olarak yararlıdır. İşletmelerde karar vericilerin bakış açılarının genişlemesine, yenilikçiliğin teşvik edilmesine, çevreye yararlı ve karlı şekilde ürünlerin yeniden yapılandırılmasında ürünün tanımlanmasını, tasarımını, üretimini, teslimatını ve bertarafını kolaylaştırmaktadır. Kaynak verimliliği açısından bakıldığında, işletmeler, ürün değerini artırarak, girdilerin maliyetini düşürerek, atık ve bertaraf giderlerini azaltarak, üretimin dolaylı maliyetlerini düşürerek belirgin şekilde rekabetçiliklerini geliştirmektedir76.

Endüstriyel ekoloji, firma stratejilerini ve rekabetçiliğini düzenlemeye yarayan bir yaklaşım olarak ifade edilmektedir. Endüstriyel ekoloji düşüncesi üretimde fark edilmeden gözden kaçan birçok tasarruf fırsatını teşvik etmektedir. Endüstriyel ekoloji kavramının gelişmekte olduğu yeni alanlarda belirsizliğini koruyan sorulardan biri çevre için tasarım, enerji ve malzeme döngülerinin kapatılması ve diğer endüstriyel ekoloji kavramlarının firma düzeyinde hangi derecede uygulanması gerektiğidir69.

Bazı işletmeler firma içinde ve dışında gerçekleştirdikleri kaynak tasarrufu fırsatlarının maliyetleri indirdiğini ve verimliliği artırdığını fark etmiştir. Kaynak verimliliğinin elde edilebilmesi için yöneticilerin üretim süreçlerini kapsamlı biçimde yeniden gözden geçirmesi ve firmanın faaliyetleri hakkında yeni yollar düşünmesi gerekmektedir ve herkes bu şekilde düşünebilme yeteneğine sahip değildir70. İşletme düzeyinde, üretim zincirinin içinde ve dışında rekabeti geliştirici önlemler geliştirilmektedir.

68 Ping ve ark, 2009: 188 69 Esty, D. C. ve ark, 1998: 35 70 Esty, D. C. ve ark 1998, 37

63

Sonuç olarak çevresel düzenlemelere bağlı olarak atıkların azaltılmasına ve yönetilmesine yönelik yenilikler ve girişimler işletmelerin rekabet güçlerini geliştirmektedir. Yenilikler hem uluslararası piyasalarda erken hareket olanağı sağlayarak hem de geleneksel üretim beklentilerini karşılayarak işletmelere rekabet açısından avantaj sağlamaktadır.