• Sonuç bulunamadı

2.2.1. FAKTORĐNG’ĐN TÜRKĐYE’DEKĐ TARĐHSEL GELĐŞĐMĐ

24 Ocak.1980 kararlarının yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulamaya konulan ihracata dönük ekonomi politikalarının gereği olarak ortaya çıkan uluslararası rekabet gerçeği, kamu otoritesi ve bankalarca da çok iyi algılanarak, yeni dış ticaret bankacılık teknikleri, yeni finansman modelleri, yeni ürünler ve yeni malî kurumlar gündeme gelmiş ve uygulamaya başlanmıştır. Faktoring'de bu yeniden yapılanmanın, ürün çeşitliliğinin ve dışa açılmanın bir sonucu olarak finans sektörüne girmiş, gerek iç gerekse dış ticaretin finansmanında giderek önem kazanan bir alternatif finansman

221 Sarıoğlu, a.g.e., s. 32. 222

aracı olarak Türkiye'de uygulama alanı bulmuştur223. Özellikle bankalardan ticari kredi sağlayamayan küçük ve orta ölçekli fırmaların daha çok kullandıklan bir finansman türü olan faktoring diğer batı ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de önce bankalar tarafından benimsenmiş ve uygulanmıştır. Bankaların, istihbarat konusunda gerekli altyapıyı oluşturmuş olmaları, yaygın şube bankacılığı yapmaları işletmelere verdikleri kredilerde bir kontrol mekanizması oluşturmak isteği ve bankalar arası yoğun rekabet bu yeni fınansal hizmetin bankalar tarafından benimsenmesinin başlıca sebepleri olmuştur.224

Faktoring kavramı bir finans tekniği olarak ülkemiz bankacılık terminolojisine ilk kez 1983 yılında “Ödünç Para Verme Đşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile girmiştir. Bu Kararname’ nin 3. maddesi; faktoring’i “mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak alacakların temellük edilerek, tahsilinin üstlenilmesi ve bu alacaklara karşılık ödemelerde bulunularak finansman sağlanması” diye tanımlanmakta, bu işle uğraşmak üzere kurulan şirketleri de “faktoring şirketleri” olarak adlandırmaktadır.225

Türkiye'de faktoring ile ilgili çalışmaların 1988 yılında bankalar bünyesinde başladığı ve daha sonra milletlerarası örnekleri gibi önce bankaların işbirliği ile bağımsız birer şirket haline dönüştükleri görülmektedir. Daha sonra banka ortaklığı olmadan da şirketleşme örnekleri çoğalmıştır. Türkiye'deki ilk faktoring uygulamasını Mayıs 1988'de Đktisat Bankası, bünyesinde oluşturduğu bir birim ile başlatmış, 1988-1990 yılları arasında faktoring faaliyetlerini banka bünyesinde sürdürmüş ve 1990 yılında Facto Finans Alacak Alımı A.Ş. adı altında bağımsız bir faktoring şirketi kurmuştur. Böylece Türkiye'deki ilk faktoring şirketi kurulmuştur. Gerek yurtiçi gerekse yurdışı faktoring potansiyelinin hızla artması, bu hizmetin giderek daha fazla tanınmasını ve birçok endüstride kullanılmasını beraberinde getirmiş ve diğer bankalarında bu alana girmesine neden olmuştur. Facto Finans Alacak Alımı A.Ş'yi, T.Vakıflar Bankası, Garanti Bankası, GSD Dış Ticaret, Eximbank, Finans Leasing, Vakıf Leasing ve Güneş Sigorta Đşbirliği ile kurulan "Aktif Finans Faktoring" izlemiştir. 1990'da ön hazırlıklara giren Türkiye Đş Bankası da Temmuz 1991'den itibaren faktoring piyasasına girmiş ve hem yurtiçi hemde

223 Đktisadi Araştırmalar Vakfı, a.g.e., s. 20. 224 Sarıoğlu, a.g.e., s. 63.

225

yurtdışı işlemlere başlamıştır. Daha sonra sıra ile Demirbank 1991 yılında Demir Faktoring A.Ş. ile katılmış ve bunu, Heller Faktoring A.Ş., Kapital Faktoring, Es Faktoring, Euro Faktoring, Öz Finansman Faktoring gibi faktoring şirketleri takip etmiştir.226

Türkiye'de faktoring'in gelişimi, dünyadaki gelişimin tersine olmuştur. Dünya’da faktoring yurtiçi faktoring olarak gelişmeye başlamıştır. Buna karşılık Türkiye ise faktoring ile yurtdışı faktoring olarak tanışmış, yurtiçi faktoring bunu takip etmiştir.227

Avrupa birliği ile gümrük birliğinin gerçekleştirilmesi özellikle ihracat faktoring'ine oldukça önem kazandırmıştır. Avrupa birliği içerisinde akreditif bir zorunluluk olmaktan çıkmış ve yerine açık hesap ve mal mukabili ihracatın yaygınlaşması ihracat faktoringi’nin işlem hacminin artmasına sebep olmuş ve bu artıştan Türkiye'deki faktoring şirketleri de payını almıştır. 228

Hazine müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye'de kurulan faktoring şirketlerinin sayısı, 1992'de 14, 1994'de 63, 1995'de 45, 1996’da 47 ve 1999'da 93'e yükselmiştir. 1994 krizi önemli sayıda kuruluşun sektörden çekilmesine neden olmuştur. Krizin yarattığı durgunluk yanında, Ödünç Para Verme Đşleri Hakkında 90 ve 545 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ve buna bağlı olarak çıkarılan Faktoring

Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma esasları Hakkında Yönetmeliğin getirdiği asgarî sermaye koşulunu bazı şirketlerin yerine getirememeleri de sayısal azalmanın nedenleri olarak sayılabilir.229

2006 yılı itibariyle 100 adet olan faktoring şirketinden 19’u dünyanın en büyük faktoring zincir kuruluşu olan FCI üyesidir.

226 Sarıoğlu, a.g.e., s. 35. 227 Garzan, a.g.e., s. 35. 228 Ergür, a.g.e., s. 42. 229

Tablo 6: Yıllara Göre Türkiye’nin Faktoring Cirosu

1- CĐRO ( Milyon Dolar)

TÜRKĐYE

YIL DÜNYA

FCI

ÜYELERĐ YURTDIŞI YURTĐÇĐ TOPLAM

1990 244,327 98,938 90 10 90,00% 100 1991 266,37 104,537 128 55 69,00% 183 1992 264,309 106,907 168 286 37,00% 454 1993 260,844 110,908 270 700 58,70% 970 1994 294,926 130,166 220 650 25,28% 870 1995 296,139 161,802 300 658 31,30% 958 1996 359,081 170,236 450 1,319 25,43% 1,769 1997 451,869 191,41 550 3,032 15,30% 3,582 1998 536,395 219,656 750 4,000 15,70% 4,750 1999 558,574 245,354 748 4,518 14,20% 5,266 2000 580,172 277,122 921 5,022 15,49% 5,943 2001 617,108 281,612 990 2,562 27,87% 3,552 2002 760,423 350,19 1,260 3,216 28,10% 4,476 2003 950,49 464,019 1,413 5,250 21,21% 6,663 2004 1,161,290 591,209 2,093 8,640 19,50% 10,733 2005 1,199,525 681,842 2,352 11,607 16,80% 13,959 2006 1,497,260 882,388 3,485 16,216 17,68% 19,701 Kaynak :http://www.faktoringdernegi.org.tr (27.04.2007)

Tablo 6 da görüldüğü üzere Türkiye 2006 itibariyle Dünya’daki 1.497,260 milyon dolarlık toplam işlem hacminin %1,31’ine sahiptir. Yurtiçi faktoring açısından da Türkiye'de önemli bir potansiyel mevcuttur. Türkiyede gerçekleştirilen toplam faktoring işlemleri içerisinde yurtiçi faktoring işleminin oranı daha fazladır. 1992 yılında 286 milyon $'lık yurt içi faktoring, 168 milyon $'lık yurt dışı faktoring gerçekleştirilmiştir. 1997 yılı itibariyle ülkemizde yurt içi faktoring 3,032 milyon $, yurt dışı faktoring 550 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. Başka bir ifadeyle, ülkemizde 1991 yılına kadar ihracata yönelik olarak gerçekleştirilen faktoring işlemleri, bu tarihten itibaren yurt içi faktoring işlemlerine doğru kaymaktadır.230

Türkiye'de 1990 yılında 100 milyon $ olan Faktoring cirosu 1996 yılının sonunda 1.769 milyon $'a ulaşmıştır.231 1996 yılında gerçekleşen faktoring cirosu

230 Ceylan, a.g.e., s. 29. 231

1,769 milyon $ olmuş ve bunun %74,87’si yurtiçi faktoring, %25,43’ü ise yurtdışı faktoring işlemleri olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye ciro büyüklüğü açısından 2000 yılı itibariyle Avrupa'da 12., Dünya’da ise 16. sırada yer almıştır. Bunun sebebi de büyük ölçekli firmaların sektörde yer almaması ve genellikle küçük ölçekli olmak üzere orta ölçekli firmaların aktif durumda olmasıdır.232

2004 te Türkiye’de gerçekleşen toplam işlem hacmi 10.733 milyon dolar olurken, bu toplamın 2.093 milyar $’ı yurtdışı işlemlerden, 8.640 milyar $’ıda yurtiçi işlemlerden oluşmuştur.

Türkiyede yurtiçi ve yurtdışı faktoring hacmi incelendiğinde, Türkiyede ihracata yönelik başlayan faktoring işlemlerinin toplamı içinde yurtdışı faktoring payının 2000 yılına kadar zamanla azaldığı görülmektedir. 2001 den itibaren yurtdışı faktoring payının toplam içindeki oranında yeniden önemli bir artış yaşanmış, fakat bu artış 2003 yılından itibaren yine azalma eğilimine girmiştir.233

1990'da 100 milyon dolar olan işlem hacmi 1991'de 183 milyon dolara, 1992'de 454 milyon dolara, 1993'de 970 milyon dolara çıkmıştır.234 2006 yılı itibarı ile Türkiye'de 100'den fazla faktoring şirketi faaliyet göstermekte olup, Faktoring Derneği verilerine göre Türkiye'nin 2005 yılında 13,959 milyon dolar olan faktoring cirosu bir önceki yıla göre %70,8 artarak 19,701 milyon $'a ulaşmıştır. Bu cironun %82,32'si yurtiçi, %17,68’i yurtdışı faktoring işlemlerinden oluşmaktadır.

Faktoring toplam işlem hacmi, 2000 yılında 5,943 milyon dolara ulaşmıştır. 2004 yılında %62’lik artışla ekonomide işlem hacmi 10,733 milyon dolar seviyesinde, 2005 yılında ortalama işlem hacmi 13,959 milyon dolara ulaşmıştır.235

232 DTM, a.g.m., s. 7. 233 Şahin, a.g.e., s. 54. 234 Bakır, a.g.e., s. 144. 235 Özözen, a.g.e., s. 105.

Görüldüğü üzere, faktoring işlemleri henüz ülkemiz açısından çok kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, sektör hem piyasaya giren şirket sayısı hemde işlem hacmi açısından çok hızlı büyümekte ve mali sistem içerisinde yer alan dinamik sektörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak nicelik açısından hızla büyüyen faktoring işlemlerinin nitelik açısından henüz yeterli bir düzeye gelmediği görülmektedir. Geri dönülemez faktoring işlemlerinin halen toplam işlemler içesinde küçük bir paya sahip olması, faktoring

şirketlerinin risk almaktan kaçındığının göstergesi olmaktadır.236

2.2.2. FAKTORĐNG’IN TÜRK HUKUK SĐSTEMĐNDEKĐ YERĐ

Faktoring işlemlerinde yasal düzenlemeye gerek olup olmadığı hukukçular arasında tartışma konusu olmaktadır. Faktoring işlemlerini düzenlemede Batı ülkelerinde birbirinden bütünü ile farklı iki ayrı sistem mevcuttur. Birincisi, faktoring işlemleri, genel hukuk sistemi içinde özel bir düzenlemeye tâbi olmakta ve bunun için ayrı ilke ve kurallar getirilmektedir. Böylece faktoring bu yasal düzenleme çerçevesi içinde yürütülmektedir. Đkinci sisteme göre faktoring için genel hukuk sistemi yeterli olup, ayrıca özel ilke ve kurallar getirilmesine gerek yoktur. Her iki sisteminde kendine özgü iyi ve kötü yanları vardır. Türkiye'de yasal düzenleme ikinci sisteme benzer

şekilde yürütülmektedir. daha çok şekli bazı kuralları içeren hazine müsteşarlığı ve BDDK’ya ait yönetmelikler bir tarafa bırakılırsa, Faktoring için özel ilke ve kurallar getirilmemiştir. Genel hukuk düzeni içinde faktoring işlemleri sürdürülmektedir. Aslında, faktoring, basit bir akit ve tekdüze bir işlem olmaktan uzak, birçok alternatif arzeden ve çeşitli hukuki ilişkilerin bünyesinde yer aldığı karma bir müessesedir. Bu sebeple de, faktoring sözleşmeleri, çeşitli sözleşme tiplerini içeren unsurların birleşmesinden oluşan karma sözleşmeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sözleşmelerde, faktoring işleminin, bir anlamda taraflarını oluşturan faktor, müşteri (alacaklı) ve borçlu üçlüsünün hukuki statüleri ile, bunlardan herbirinin diğerlerine karşı olan hak ve yükümlülükleri açık ve kesin hükümlere bağlanmış olmalıdır. Aksi takdirde, taraflar arasında doğacak ihtilâfların, adli kaza ve hatta hakem marifeti ile çözümlenmesinde büyük zorluklar ve istenmeyen sonuçlarla karşılaşılması ihtimali daima mevcuttur.237

236 Sarıoğlu, a.g.e., s. 63. 237

Unutmamak gerekir ki, milletlerarası mesleki kuruluşlar da faktoring için belirli kurallar koymakta ve uluslararası faktoring için bu ilke ve kurallar geçerli olmaktadır. Đşlemler belirli kurallar çerçevesinde yürütülmekle birlikte geçerli olan kurallar genellikle milletlerarası faktoring kuruluşlarının günümüze değin taşıdıkları, geliştirdikleri genel kabul görmüş prensip ve kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Çünkü konu özellikle uluslararası faktoring açısından büyük önem taşımaktadır. Ülkeler arası faktoring de kurulması gereken muhabirlik ilişkilerinin zor yapılanması, bu konuda çalışma yapan faktor kuruluşlarını bir araya getirerek uluslararası nitelikte zincirler oluşturulmasına ve bunlar kanalıyla muhabir ilişkilerini düzenleyen, yaptırım gücü olan yönetmeliklerin doğuşuna neden olmuştur.238

Türkiye'deki uygulamada yasal bir düzenleme mevcut olmamakla beraber, işlemler yine de aşağıda sıralayacağımız genel hükümlere göre yürütülmektedir.

Sözkonusu yasal düzenlemeleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Borçlar Kanunu

2. 90 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname 3. 545 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname 4. Hazine Müsteşarlığı Yönetmeliği

5. Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirkeleri’nin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik

6. Bankalar Kanunu 7. Türk Ticaret Kanunu

8. Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu

2.2.2.1. BORÇLAR KANUNU

Faktoring sözleşmesi, bir borçlar hukuku sözleşmesidir. Fakat Borçlar Ka- nunumuzda düzenlenmiş değildir. Bununla beraber, borçlar hukukuna hâkim olan sözleşme özgürlüğü ilkesi uyarınca. taraflar kanunda düzenlenmemiş yeni sözleşme

238

türleri de meydana getirebilirler. Đşte faktoring sözleşmesi Borçlar Kanununda düzenlenmemiş, fakat kanunda yer alan çeşitli sözleşmelerin unsurlarını bünyesinde birleştiren karma tipli bir sözleşmedir.239

Faktoring işlemleri. Borçlar Kanunu'ndaki alacağın temliki müessesesi ile paralellik oluşturmaktadır.240 Borçlar Kanunu'nun 162-172. maddeleri alacağın temlikine ayrılmıştır. Kanunun 162. maddesine göre "Kanun ve Akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak menedilmiş olmadıkça borçlunun rızasına bakılmaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahısa temlik edebilir." temel ilke budur. Yine Borçlar Kanunu'nun 163. maddesine göre yazılı şekilde olmadıkça alacağın temliki muteber olmaz. 241 Alacağın temlikinin Borçlar Kanunu'nun 163. maddesine uygun bir şekilde, yani yazılı olarak yapılması ve alacağın temlikinin diğer koşullarının da yerine getirilmesi ile, faktoring işlemi, alacağın temliki hükümlerini doğurmaktadır. Başka bir deyişle, temlik edenle, temellük eden arasında hiç bir hukuki ilişki kalmaz ve alacağın tahsil edilme sorumluluğu tümüyle alacak hakkını devir alana geçer. 242

Müşteriye alacaklarının karşılığının avans olarak ödenmesi işlemi gerçek faktoring'de satım, gerçek olmayan faktoring'de ise ödünç olarak değerlendirilebilir. Gerçek faktoring'de faktoring şirketi borçlunun ödememesinin riskini üstlenmekte, yani alacağın sağlamlığından sorumlu olmakta, fakat alacağın varlığından sorumluluk müşteride kalmaktadır. Bu durum ise, alacağın temlikinin bir ivaz (bedel) karşılığında yapıldığı, yani alacağın temlikinin sebebinin satım olarak ortaya çıktığı hali düzenleyen Borçlar Kanunumuzun 169. maddesine uygun düşmektedir. Bu maddeye göre. "alacağın temliki ivaz (bedel) mukabilinde icra edilmiş ise temlik eden alacağın temlik zamanında mevcudiyetini zamindir. Ayrıca taahhüt etmedikçe borçlunun aczinden mes'ul değildir". Yani alacağın temliki bir bedel karşılığı yapılır, alacağın satıldığı durumlarda alacağı devreden (müşteri) alacağın varlığından sorumludur, fakat borçlunun aczinden, yani alacağın sağlamlığından sorumlu değildir. Đşte bu durum, gerçek faktoring'e uygun düşmektedir. Öyleyse, avans işleminin niteliği, gerçek faktoring'de satım olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna

239 B. Arif Kocaman, a.g.e., 1994, s. 18. 240 Ceylan, Finansal Teknikler, a.g.e., s. 33. 241 Akkerman, a.g.e., s. 27.

242

karşılık gerçek olmayan faktoring'de faktoring şirketinin borçlunun ödememesinin riskini üstlenmemesi ve borçlunun ödemede bulunmayacağının anlaşılması durumunda alacağı müşteriye geri yükleme imkanına sahip olması. avans işleminin ödünç olarak nitelendirilmesine neden olmaktadır. Böylece faktoring sözleşmesinin çekirdek kısmını gerçek faktoring'de satım unsuru, gerçek olmayan faktoring'de ise ödünç unsuru oluşturmaktadır. Satım unsuruna Borçlar Kanunumuzun satıma ilişkin hükümleri ödünç unsuruna ise ödünce ilişkin hükümleri uygulanabilecektir. Tüm faktoring türlerinde ortak unsur olan hizmet (işgörme) unsurunu ise Borçlar Kanunumuzun vekâlete ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Ancak bu uygulama faktoring işleminin niteliği elverdiği ölçüde olacaktır. Örneğin vekâletten azil ve istifanın her zaman m ü m k ü n olduğu yolundaki hükmü, sürekli bir ilişki kuran faktoring işlemine uygulanamayacaktır.

Bundan başka, faktoring işlemi temelde bir alacağın devri (temliki) işlemini içermektedir. Daha faktoring işleminin başında müsteri faktoring şirketine topluca temlik etmektedir. Đşte bu temlik işlemine borçlar Kanunumuzun 162 ve diğer maddelerinde düzenlenmiş olan hükümler uygulanacaktır.

Görüldüğü gibi, faktoring sözleşmesinin Borçlar Kanunumuzda düzenlenmemiş olması, bu işlemin hukuken geçerli olarak meydana getirilmesini engellememektedir. Taraflar sözleşme özgürlüğü ilkesi gereği. Kanunda düzenlenmemiş böyle bir sözleşmeyi yapabilmektedirler. Ancak bu sözleşmenin her bir unsuruna ilgili kanun maddesi uygulanacaktır. Kısaca, bir borçlar hukuku sözleşmesi olan faktoring sözleşmesinin yapılması için gerekli yasal çerçeve mevcuttur. Bu nedenle, ülke içi faktoring sözleşmeleriyle ilgili olarak herhangi bir öze! düzenlemeye (özel yasaya) ihtiyaç yoktur. Diğer taraftan uluslararası faktoring işlemleri (ihracat faktoringi) de, genel olarak bakıldığında, Türk dış ticaret rejimiyle bağdaşabilen işlemlerdir.243

Uygulamada faktoring işlemi için genellikle faktoring şirketi t arafı ndan hazırlanan tip sözleşmeler kullanılmakta ve bunların içeriğinde, müşteri aleyhine sözleşme özgürlüğü ilkesini sonuna kadar zorlayan kayıtlar yer alabilmektedir, Bu

243

konuda Borçlar Kanunu dışında, müşteriyi koruyucu özel düzenlemeler getirilmesi daha uygun olacaktır.244

Özetle; Borçlar Kanunu'nun 11 maddesi içinde düzenlenen alacağın temlikine ait temel hükümler, faktoring içinde bir ölçüde geçerlidir. Uygulama hâlen bu hükümlere göre yürütülmekte ve bunlar yeterli sayılmaktadır.

2.2.2.2. 90 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

30.09.1983 tarihli Ödünç para verme işlemlerini düzenleyen 90 sayılı KHK hükümlerine göre, gerçek ve tüzel kişiler, izin ve ruhsat alma koşuluyla ödünç para verme işleriyle uğraşabilirler. Bunlara ikrazatçı adı verilmektedir.245

Faktoring şirketleri müşterilerine nakdi finansman sağladıkları için, bunların bir tür banker sayılıp 90 sayılı Ödünç Para Verme Đşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olmaları gerektiği hakkında görüş mevcuttur.246 Bu konu tartışmaya açıktır. Bu durumda faktoring şirketleri ikrazatçı sayılarak ruhsatname alacaklar ve BSMV’ye tabi tutulacaklardır. Fakat uygulama göstermiştir ki, faktoring

şirketlerinin kredi müessesi sayılmasına ve 90 sayılı KHK hükümlerine tabi tutulmasına yasal olanak yoktur. Bu nedenle yasal düzenlemeler arasında 90 sayılı KHK geçerli sayılmamaktadır.247

Kaldı ki, T.C. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı kuruluş izni aşamasında faktoring şirketlerinin amaç ve mevzularında 90 sayılı KHK' ye giren işlemleri yapamayacağı şartını aramaktadırlar.248

2.2.2.3. 545 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

Haziran 1994 tarihine kadar faktoring şirketleri için özel bir yasal düzenleme mevcut bulunmaması nedeniyle şirketler Türk Ticaret Kanunu hükümleri

244

B. Arif Kocaman, a.g.e., s. 19.

245 Akkerman, a.g.e., s. 30. 246 Garzan, a.g.e., s. 31. 247 Akkerman, a.g.e., s. 30. 248

çerçevesinde ve hiç bir özel prosedüre tabi olmadan herhangi bir anonim şirket gibi sadece Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan izin alarak kurulmuştur. Ancak bu dönemde “ikrazatçılık” ( ödünç para verme) işlemlerinin yasal olmaması nedeniyle, ödünç para verme işleriyle uğraşmak isteyen kişilerin faktoring şirketi kurma yoluna gitmeleri ve faktoring adı altında ödünç para verme işlemleri yapmaları, şirket sayısının hızla ve yapay bir biçimde artmasına sebep olmuştur.249 Ne var ki, faktoring adı altında

ikrazatçılık faaliyetleri ve çek , senet tahsilatı ile uğraşan ve yeterli bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olamayan kişilerin uygulamalarından faktoring sektörü zarar görmüş, adı ticari çevrelerde henüz duyulmaya başlanan faktoring işlemlerinin firmalarca yanlış algılanmasına neden olarak , sektörde az sayıda bulunan ciddi çalışan ve gerçek anlamda faktoring işlemi yapan şirketlerin itibarı zedelenmiştir. Bu nedenle, ülkemizde faktoring işlemleri borçlar kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen , mali sektör içerisinde gittikçe artan oranda yer almaya başlayan söz konusu şirketler için diğer mali kurumlar gibi özel bir yasal düzenleme yapılması zorunlu hale gelmiştir.

Bu çerçevede faktoring işlemleri ile ilgili önemli bir yasal düzenleme, 27 Haziran 1994 gün ve 21973 sayılı (Mükerrer) Resmî Gazete'de yayımlanan 545 sayılı "Ödünç Para Verme Đşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Đlişkin Kanun Hükmünde Kararname" ile yapılmıştır. Bu kararname ile faktoring işlemleri yeni baştan ilk kez düzenlenmiştir. 250 Sözkonusu değişiklik kararnamesi ile hem ikrazatçılık faaliyetleri hem de faktoring

şirketleri ve faaliyetleri tanımlanarak bu şirketlere ilişkin hukuki çerçeve çizilmiştir.251

545 sayılı KHK’nin amacı, faiz ve her ne ad altında olursa olsun bir ivaz kar-

şılığı veya ipotek almak suretiyle sürekli olarak ödünç para verme işleriyle uğraşan gerçek kişilerin ve finansman şirketleri ile faktoring şirketlerinin faaliyetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesidir. Bu ara Kararnamenin finansman şirketleri ve faktoring şirketleri faaliyetleri ile ilgili ikinci bölümün 12, 13 ve 14'üncü maddelerinde faktoring şirketleriyle ilgili düzenlemeler yer almaktadır. KHK/545 bu

249 Ergür, a.g.e., s. 9.

250 Đktisadi Araştırmalar Vakfı, a.g.e., s. 32. 251

şekilde faktoring şirketlerinin kuruluş ve çalışmaları ile ilgili ana hükümleri düzenlenmiş ve fakat faktoring işlemlerinin teknik ayrıntılarına inmemiştir.252 Bu kararnameye dayanılarak 21.12.1994 tarih ve 22148 Sayılı Resmi Gazete'de, "Faktoring şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları hakkında Yönetmelik" çıkarılmıştır. 253

2.2.2.4. HAZĐNE MÜSTEŞARLIĞI YÖNETMELĐĞĐ

Bu Yönetmelik 30.09.1983 tarih ve 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 545 sayılı KHK ile değişik 13'üncü maddesine dayanılarak Hazine Müteşarlığı tarafından hazırlanmış ve Resmî Gazete'nin 21 Aralık 1994 gün ve 22148 sayılı nüshasında yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiştir.

Yürürlük ve yürütme maddeleri ile beraber 14 maddeden ibaret olan bu yönetmelik, esas itibarı ile, faktoring şirketlerinin kuruluşunu ön izin ve faaliyet iznine bağlamakta, bu izinler için aranacak şartları belirlemekte, şirketlerde hisse devri, ana sözleşme değişikliği, şirketlerin yapamayacakları işler, borçlanma sınırı, yazılı sözleşme mecburiyeti gibi konular ile faktoring şirketlerinin denetimi hakkında hükümler içermektedir.254 Söz konusu düzenleme ile gerçek anlamda faktoring işlemi yapmak isteyen kişilerin sektörde yer almalarının sağlanması ve ikrazatçılık faaliyetleri ile faktoring işlemlerinin kesin çizgilerle birbirinden ayrılmaları hedeflenmiştir.255

Yönetmelikte faktoring işlemleri hakkında düzenleyici hükümler yer almamaktadır. Ancak Yönetmeliğin birinci maddesinde, faktoring şirketleri ve dolayısıyla işlemleri hakkında dolaylı bir tarif yer almaktadır. Buna göre, faktoring

şirketleri "fatura, mal veya hizmet satışından doğmuş olduğunu tevsik eden diğer belgelere dayalı mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak alacakları temellük ederek tahsilini üstlenen alacaklara karşılık ödemelerde bulunarak

252 Đktisadi Araştırmalar Vakfı, a.g.e., s. 32. 253 Ceylan, Finansal Teknikler, a.g.e, s. 32. 254 Đktisadi Araştırmalar Vakfı, a.g.e., s. 12. 255

finansman sağlayan" şirketlerdir.256 Bu tarif, faktoringin niteliğini genel olarak ortaya koyan bir çerçeve çizmekte; ancak içeriği açısından bir açıklama getirmemektedir.

90 Sayılı Ödünç Para Verme Đşlemleri Hakkında Kanun Hükmünde kararname 27.06.1994 tarih ve 545'nolu Kanun hükmünde kararname ile değiştirilerek faktoring işlemleri ile ilgili düzenlemeler ilave edildikten sonra 19 Ağustos 2001 yılında yayımlanan 24.498 sayılı Resmi Gazete ile yeni halini almıştır. Bu KHK'nin 1. maddesinde sürekli olarak ödünç para işleriyle uğraşan ikrazatçılar ile finansman

şirketleri ve faktoring şirketlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi amacına ilişkin

Benzer Belgeler