• Sonuç bulunamadı

Susma Hakkının Bildirilmesi

Belgede Yasak deliller ve insan onuru (sayfa 135-138)

C. CMK Madde 147’ de Düzenlenen İfade ve Sorgu Esasları

5. Susma Hakkının Bildirilmesi

Şüpheli veya sanığın ifadeleri alınırken veya sorguya çekilirken yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının yasal bir hak olduğu belirtilir. Bu hak doktrinde ‘susma hakkı’ olarak ifade edilir. Susma hakkı, suç şüphesi altında bulunan bir kişinin, hem soruşturma hem de yargılama sırasında işlediği iddia edilen suçla ilgili olarak, kendisine sorulan sorulara cevap vermeye zorlanamaması, bu yolda delil göstermeye mecbur bırakılamaması ve bu durumun kişi aleyhine yorumlanamaması olarak ifade edilebilir.341

Ceza muhakemesi hukukunda, ‘ifade özgürlüğü’, genelde susma hakkı olarak nitelendirilir. Susma hakkının negatif savunma fonksiyonu ile, sanık, kendisini suçlama konusundaki her türlü zorlamadan korunmuş olmaktadır. Aksine, sanığın, ifade özgürlüğü bağlamında, konuşma hakkının da bulunduğundan, bu hak, kendisini suçsuzluğu yönünde aktif olarak savunabileceği pozitif bir fonksiyonu da içermektedir. İfade özgürlüğü, sanığın sadece ifade vermek isteyip istememesi

340 Demirbaş 143; Centel, Zafer (2008) 142. 341

Yüksel Erdoğan, ve Fatma Beyaztaş Yücel, “Ceza Yargılaması Hukukunda Susma Hakkı,” İzmir

bakımından değil, ayrıca ne zaman ve nasıl ifade vereceği kararında da serbest olması anlamına gelmektedir.342

İnsan onuruna saygı temeline dayanan bir hukuk devletinde, şüpheli veya sanık kendi aleyhine ifade vermeye zorlanamaz. Şüpheli veya sanığın yargılamanın süjesi olarak kabul edilmesiyle beraber, susma hakkı ve ifade verme özgürlüğü de bu statünün getirisi olarak, bu kişilere tanınmak zorundadır. Şüpheliye ve sanığa susma hakkı tanınmasının asıl amacı, insan onuruna saygı ilkesidir. İradesine rağmen şüpheliyi ifade vermeye zorlama ve tahrik etme, işkenceye yol açacağından bu durum, öncelikle, insan onurunun dokunulmazlığı ilkesini ihlal edecektir.343

Geçmişte, özellikle tahkik sisteminin uygulandığı dönemlerde, şüpheli yada sanığın mutlaka konuşturulması gerektiğinden, bu amaçla işkence ve kötü muamele yapılmasına çok fazla rastlanmaktaydı. Bu yüzden susma hakkının ceza yargılamasında ki önemi büyüktür. Yargıtay kararlarında, susma hakkının kullanılmasının kanundan doğan bir hak olduğunu, şüpheli veya sanık tarafından bu hakkın kullanılmasının savunma hakkının kullanılması veya inkar olarak değerlendirilemeyeceği gibi, hüküm verilmesi sırasında şüpheli veya sanığın taktiri indirim nedenlerinden yararlanamaması sonucunu da doğurmayacağı belirtilir.344

Bu hak, Anayasa’ da, madde 38/5 ile ‘hiç kimse kendisini ve kanunda

gösterilen yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz’ şeklinde ifade edilerek, koruma altına alınmıştır.

342 Şahin (Sanığın Sorgulanması) 103. 343 Demirbaş 123. 344 Yrg.4.CD.19.3.1998 T.1998/1609 E. ve 1998/2562 K.; Yrg.4.CD.21.4.1998 T.1998/3126 E. ve 1998/3840 K.; Yrg.4.CD.30.11.1998 T.1998/10507 E. ve 1998/10749 K.; Yrg.4.CD.24.03.1999 T.1999/2294 E. ve 1999/3346 K.; Yrg.4.CD.5.2.2001 T.2001/278 E. ve 2001/1158 K.; Yrg.4.CD.16.10.2001 T.2001/11482 E. ve 2001/12366 K.; Yrg.4.CD.28.11.2001 T.2001/14327 E. ve 2001/15443 K.; Yrg.4.CD.3.12.2001 T.2001/14438 E. ve 2001/15681 K.; Yrg.4.CD.27.3.2002 T.2002/3196 E. ve 2002/4897 K.; Yrg.4.CD.25.12.2002 T.2002/16315 E. ve 2002/19209 K.;Yrg.4.CD.20.10.2003 T.2002/27882 E. ve 2003/9681 K.;Yrg.4.CD.21.2.2005 T. 2003/17173 E. ve 2005/1151 K.;Yrg.8.CD.24.1.2002 T.2001/8539 E. ve 2002/639 K.;Yrg.9.CD.21.2.2005 T.2004/9048 E. ve 2005/810 K.;Yrg.CGK,19.4.1993 T.1993/6-81 E. ve 1993/110 K., Derleyen, Zehra Kaya, “Yasak Sorgu Yöntemleri ve Yasak Sorgu Yöntemleri ile Elde Edilen Delillerin Değerlendirilmesi Yasağı,” Yüksek Lisans Tezi, Danışman: Cumhur Şahin, 2010: 26.

Susma hakkı, AİHS ile de güvence altına alınmıştır. AİHM, susma ve kendini suçlamama hakkını şu şekilde yorumlamaktadır: ‘Sözleşmenin 6. maddesinde açıkça

belirtilmemekle beraber, susma ve kendi kendini suçlamama hakkı, 6. maddedeki adil yargılanma fikrinin temelini oluşturan uluslararası standartlarda genel kabul görmüş haklardandır. Bu hakların amaçlarından biri, yetkililerin uygun olmayan zorlamalarına karşı sanığın korunmasına ve böylelikle, adli hataların önlenmesine ve 6. maddenin amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Kendini suçlamama hakkı, bir ceza davasında iddia makamının sanığa karşı iddiasını, sanığın arzusu hilafına baskı veya eza yöntemleri ile elde edilen kanıtlara başvurmadan ispat etmesi gereğine dayanır. Bu anlamda, bu hak Sözleşmenin 6.

maddesinin 2. fıkrasında yer alan masumiyet karinesi ile yakından ilgilidir.’ 345

AİHM’nin, susma hakkının, ikrar olarak yorumlanması konusunda vermiş olduğu farklı kararlar da bulunmaktadır.346

Susma hakkı, şüpheli veya sanığa, sorgunun hemen başında bildirilecektir. Bu bildirimi, mutlaka ilgili kişiyi sorgulayanın yapması gerekir. Sorgulamayı yapan bu işi başka birine devredemez. Şüpheli veya sanık, daima, polis, savcılık veya hakim tarafından ilk ifadesinin alınmasında yada sorgusunda, susma hakkı konusunda bilgilendirilir. Şüpheli veya sanık hakim tarafından sorgulanırken, polis veya savcılık tarafından yapılmış olan öğretme dikkate alınmaksızın, yenilenir.

345 Gökpınar 74.

346 Kaya 26; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 6.6.2000 tarihli, Averill/Birles ik Krallık davasında, başvurucunun susma hakkını kullanmasının muhakeme esnasında aleyhinde sonuç doğurmasını, hükmün yalnızca susmaya dayandırılmaması ve çok sayıda başka delillerden yararlanılmış olması nedeniyle AİHS’nin 6/1. maddesinin ihlali olarak değerlendirmemiştir. Aynı Yönde; AİHM, 8.2.1996 T. Başvuru No:35237/97, Murray/Birles ik Krallık davasında, “sessiz kalma hakkının” mutlak bir hak olmadığını belirlemiştir. Her ne kadar bir sanığın mahkûmiyetini yalnızca sessizliği veya sorulara cevap vermeyi reddetmesine dayandırmak bu dokunulmazlık ile bağdaşmasa da, bu imtiyaz açık bir şekilde, açıklama gerektiren durumlarda sanığın sessiz kalışının göz önünde bulundurulmasını önlemez demiş ve bu davada uygulanan yasanın 6. maddeyi ihlâl etmediğine karar vermiştir. Başvuran doğrudan tehdit altında kalmamış ne para cezası ne de hapisle tehdit edilmiştir. AİHM sonuç çıkartılmasının bir sanığın hareketleri veya davranışına ilişkin masumane bir açıklama getirememesinden kaynaklanan çıkarsamanın sağduyulu ifadesi olduğunu kararlaştırmıştır. Oysa AİHM, 2.5.2000 T. Başvuru No:36408/97, Condron/Birleşik Krallık davasında, jürinin bir başvuranın susmasından ters anlam çıkarıp çıkarmayacağına karar vermede, AİHS’nin 6. maddesinin ihlalini önlemek amacıyla bir mahkeme hâkimi tarafından yönlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. <www.integrahukuk.com/Makaleler/AdilYargılanmaHakkı.HTM-2k>, 17.4.2009

Susma ve kendisini suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamama hakkı, kişinin aleyhine olan beyan yanında, aleyhine olan belgeleri vermemeyi de kapsar. Susma hakkı, sınırsız bir hak değildir. Şüpheli veya sanığın, parmak izi alma, üst araması, yazı örneği isteme, fotoğraf çekilme gibi bir takım tedbirlere katlanma ve kimliği hakkında doğru cevaplar verme, bu hakkın sınırlarını oluşturur.

6. Somut Delillerin Toplanmasını İsteme, Kendisi Aleyhine Var Olan

Belgede Yasak deliller ve insan onuru (sayfa 135-138)