• Sonuç bulunamadı

Sultan seyfeddin kutuz el-melik el-muzaffer döneminde ilhanlı devleti ile sosyal etkileşimler

BÂHRİ MEMLUKLULER İLE İLHANLI DEVLETİ ARASINDA SOSYAL ETKİLEŞİMLER

2.1. Sultan seyfeddin kutuz el-melik el-muzaffer döneminde ilhanlı devleti ile sosyal etkileşimler

Hülagu Han’a verilen görevi yerine getirmek için önce Bâtınileri ardından da Abbasi Devleti’ne son verdi. Sıra Suriye ve Mısır topraklarını hâkimiyeti altına aldığı zaman görevini yerine getirecekti. Moğolların tarih sahnesine yer almaya başladıktan itibaren çok acımasız davranarak suçsuz insanları katletmişlerdi. Onların karşısında hiçbir güç veya devletin duramamasından dolayı insanlar Moğollara karşı büyük bir korku duyuyorlardır. Aynı şekilde Hülagu Han’da acımasız davranarak hâkimiyeti altına aldığı yerlerde yaşayan insanları kılıçtan geçirmişti. Hülagu Han, Suriye üzerine yürümeye başlamasıyla, burada yaşayan insanları paniğe ve korkuya kapıldılar. Hülagu Han’a karşı mücadele edilemeyeceğini anlayan ve canlarını kurtarmak için yerel halk Memluk Devleti’ne sığınmaya başlamışlardır.310

Bu durumun nedeni genel olarak Moğolların çok acımasız olmasından

kaynaklanıyordu. Çünkü Moğollar hâkimiyeti altına aldıkları yerlerde yaşayan sivil halkı ve kendisine teslim olan askerleri de hiç acımadan öldürüyorlardı. Şehirleri yakıp yıkıyorlardı ve yaşanmayacak bir hale getiriyorlardı. Hülagu Han’ın Bağdat’ta yaptığı zulmün, Suriye halkının duyması onlarda büyük bir korkunun oluşmasına neden olmuştur. Suriye’de yaşayan insanlar canlarını kurtarmak için evlerini, topraklarını ve yurtlarını terk etmek zorunda kalmışlardı. Moğolların hâkimiyeti altına girmeyen tek İslam devleti olan Memluk Devleti’ne sığınmaktan başka bir çare kalmamıştı.

Sultan Kutuz kendisine sığınan bu insanları çok iyi karşılamıştır. Sultan Kut uz’da, Moğolların önünden kaçıp Mısır’a sığınmıştı. Bu yüzden onda Moğollara karşı büyük bir düşmanlık oluşmuştu. Sultan Kutuz, Hülagu Han’ın, Suriye’yi ele

geçirdikten sonara hedefin kendisi olduğunu çok iyi biliyordu. Moğolların hâkimiyeti altına giren devletler gibi kendi sonlarının da aynı olmasını engellemek için hızlı bir şekilde harekete geçerek savaş hazırlıkları yapmaya başladı. Moğolları durduramazsa Memluk halkının da sonu diğer devletlerden farksız olmayacaktı. Aynı acıyı Memluk Devleti’nin halkı da yaşayacaktı. Bu yüzden ya Moğollarla savaşarak öleceklerdi ya da onlara teslim olarak öleceklerdi. Başka çıkış yoları bulunmuyordu.

Memluk Devleti içerisinde Moğolların önünden kaçıp gelen çok sayıda asker ve siviller bulunmaktaydı. Bu insanlarda Moğollara karşı büyük bir kin ve nefret vardı. Bunun nedeni insanların kendi topraklarını bırakarak canlarını kurtarmak için başkan ülkelere sığınmalarından ve onların çok acımasız olmasından kaynaklanıyordu. Bu öfke ve kin insanların Moğollara karşı bir araya gelmelerinde büyük bir etki

yapmıştır. Sultan ve devlet yöneticileri Hülagu’ya karşı mücadele etme kararı aldılar. Devlet yöneticileri ve yerel halk Hülagu Han’a karşı bütünlük oluşturdu. Memluklar içerisinde önemli bir yeri olan ve çok başarılı bir komutan olan Baybars ve

beraberindeki askerler Mısır’a gelerek Sultan Kutuz’un emrine girerek, Hülagu Han’a karşı savaşmak istediklerini bildirdi.311 Emir Baybars ile Sultanın arası iyi

değildi. Emir Baybars, Suriye de bulunuyordu. Hülagu Han’ın yaklaşması üzerine aradaki kırgınlıkları unutarak onlara karşı bir araya geldiler. Doğal olarak bu olaylar Sultanın güçlü bir ordu kurmasını kolaylaştırdı. Sultan devlet yöneticilerinden ve halktan Hülagu Han’a karşı tam destek aldı. Sultan da bu desteği kullanarak her türlü yola başvurarak güçlü bir ordu meydana getirme çabası içerisine girmiştir. Sultan Kutuz kendisine sığınan Arap ve Türk savaşı için asker topladı.312 Sultan ordunun

ihtiyaçlarını karşılamak için halktan vergiler topladı. Savaş için ordusunu hazır hale getirdi.

311 Tagrıberdi, a. g. e., s. 32; Yiğit, Memlûkler 648-923/ 1250-1517, s. 34; Clot, a. g. e., s. 28; Özbek, Yakın Doğu Türk-İslam Tarihinin Akışını Degiştiren Bir Meydan Savaşı: Ayn Calud, s. 129; Şeşen, Eyyubiler ( 1169-1260), s. 164; Şeşen, Salahaddin’den Baybars’a Eyyubiler-Memluklar

( 1193-1260), s. 260; Şeşen, Sultan Baybars ve Devri (1260- 1277), s. 14; Şeşen, Haçlılar Önünde Sultan Baybars, s. 20; Kanat, “ Baybars Zamanında Memlûk – İlhanlı Münasebetleri ( 1260 – 1277)”, s. 31; Arslantaş, “Memlûk – Moğol Mücadelesi ve Orta Doğu Tarihine Etkileri,” s. 784.

312 Yiğit, Memlûkler 648-923/ 1250-1517, s. 34; Özbek, Yakın Doğu Türk-İslam Tarihinin Akışını

Değiştiren Bir Meydan Savaşı: Ayn Calud, s. 130; Şeşen, Salahaddin’den Baybars’a Eyyubiler- Memluklar ( 1193-1260), s. 266.

Hülagu Han kısa sürede Suriye topraklarını hâkimiyeti altına aldı. Şimdi hedefinde Memluk Devleti’ne son vermek vardı. Ancak ondan önce sıranın kendisine

geleceğini bilen Sultan Kutuz Savaş için hazırlıklarını yaparak hazır durumdaydı. Genel olarak Moğolların ve Hülagu Han’ın acımasız politikalarının kendilerine karşı olumsuz bir sonucun doğmasına neden olmuştur. Diğer taraftan Memluk Devleti için bu durumun aksini ifade ediyordu. Çünkü bir ülkeye yapılan göçlerin birçok olumsuz sonuçları meydana gelir. Başlıca ekonomik olarak, toplum içerisinde huzursuzluğa ve kargaşaya neden olur. Ama bu göçler Memluk Devleti içerisinde böyle bir duruma yol açmadığı gibi aksi bir tepki göstererek, Hülagu Han’a karşı birlik ve beraberliğin sağlanmasına neden olmuştur. Tek düşünce ve tek hedef etrafında kenetlenmelerini sağlamıştır. Bu da Memluk Devleti’nin gücüne güç katmasını sağlamıştır. Memluk Devleti’nin varlığının devam etmesinde Hülagu Han’ın izlemiş olduğu politikanın büyük bir etkisi olmuştur. İnsanların bir biriyle kaynaşmasını ve kenetlenmesinde büyük bir rol oynamıştır. Çok olumlu bir gelişmenin sonucu olmuştur. Memluk Devleti’nin ve halkının tam olarak bir bütünlük sağlamasına neden olmuştur. Aynı zamanda askeri güç olarak da büyük bir katkı sağlamıştır. Hülagu Han, Memluk Devleti’nin ve halkının bir araya gelmesine neden olduğu gibi kendisinede karşıda büyük bir güç oluşmasına da neden olmuştur. Çünkü bu insanlar teslim olup ölecekler ya da savaşarak öleceklerdi. Başka çıkış yolları yoktu.

Hülagu Han karşısında savaşa hazır bir devlet buldu. Yapılan Ayn Calut savaşında Hülagu Han’ın ordusu büyük bir mağlubiyete uğratıldı. Bu zafer Memluk Devleti içerinde çok olumlu bir etkiye neden olmuştur. Moğolların ilerleyişi durdurulmuş ve devletin üstündeki büyük bir tehlike atlatılmış oldu. Müslümanların kendilerine olan güveni tekrar kazandılar. Moğollara karşı olan korku sona erdi. Duraklamış olan cihat, yeniden canlandı.313 Hülagu Han’ın bu topraklara geldiği günden itibaren

Hristiyanlar ile iyi ilişkiler kurdu ve onlarla birlikte hareket etti. Hülagu Han’ın izlemiş olduğu bu politika uzun yıllardan beri bir arada yaşayan insanlar arasında mücadelenin başlamasına neden olmuştur. Bu topraklarda bulunan özellikle Hristiyanlar bunun fırsat sayarak çok sayıda Müslümanları öldürdüler. Camileri yakıp yıktılar. Müslümanlara her türlü zulümler yaptılar.314 Suriye topraklarının

313 Clot, a. g. e., s. 29; Yahya, Memlükler (1250- 1517)., s. 33-4.

314Tagrıberdi, a. g. e., s. 37-8; Grousset, a. g. e., 401; Erol Güngör, Tarihte Türkler, Ötüken, İstanbul, 2011, s.158; Spuler, a. g. e., s. 230; Roux, Moğol İmparatorluğu Tarihi, s. 338.

Memluk Devleti hakimiyetine girmesiyle durum tersine dönmesiyle, bu seferde Müslümanlar harekete geçerek Hristiyanları öldürdüler. Kiliseleri yakıp yıktılar. Böylece Suriye de dinler arasında silahlı çatışma yeniden başladı. Bu mücadelenin başlamasının tek sebebi Hülagu Han’ın izlemiş olduğu politikadan kaynaklanıyordu. Özelliklede Suriye de yaşayan insanlar için büyük bir problem haline gelmişti. Çünkü farklı dini inanca sahip insanlar arasında hoşgörü ve dostluk anlayışının ortadan kalmasına neden oldu. Bu durumda doğal olarak içerde huzursuzluklara neden oldu.

Genel olarak baktığımızda Hülagu Han’ın uygulamış olduğu politikalar, Memluk Devleti’ne çok olumlu etkileri oldu. Özelliklede Ayn Calut savaşına giden yolda Memluk Devlet yöneticileri ve halkı üzerinde çok olumlu sonuçlar doğurdu. Toplumda vatan bilincinin oluşmasına ve vatan uğruna canlarını verme bilinci yerleşmişti. Ancak Hülagu Han için politikaları olumsuz sonuçlar doğurdu.

2.2.Melik ez-zâhir rükneddin baybars el-bundukdarî döneminde ilhanlı devleti