• Sonuç bulunamadı

Stratejik Ticaret Politikaları Üzerine Yapılmış Olan Ampirik Çalışmaların

3.8. STRATEJİK TİCARET POLİTİKASINA YÖNELİK YAPILAN

3.8.1. Stratejik Ticaret Politikaları Üzerine Yapılmış Olan Ampirik Çalışmaların

Stratejik ticaret politikasını araştırmak amacıyla yapılan ampirik çalışmaların inceleneceği bu bölümde ilk olarak yapılan ampirik testlerdeki sorunlardan bahsedilecektir. Eksik rekabet piyasalarına dayanan stratejik ticaret politikasında, en önemli kıstas firma davranışlarını dikkate almak zorunda olmasıdır. Diğer yandan tam rekabet piyasalarında böyle bir sorun oluşmamakta, firma davranışları göz ardı edilebilmektedir. Oluşan bu sorunlar sebebiyle yapılan ampirik testler farklı sonuçlar verebilmektedir.

Firma davranışlarının göz ardı edilememesi ve oluşturduğu pürüzler dışında diğer bir sorun ise, model kurmayla alakalıdır. Çalışılan birçok modelde karşılaşılan güçlük tahmin edilecek olan katsayı sayısının eldeki denklem sayısını aşmasıdır. Bu sorunu aşmak amacıyla Dixit (1988) kalibrasyon yönteminin uygulanması gerektiğini söylemiştir.

Stratejik ticaret politikasına yönelik yapılan ilk çalışma Dixit (1988) tarafından ele alınmıştır. İncelenen ikinci çalışma ise, Dixit’in çalışmasında elde edilen sonuçların modeldeki varsayımlara karşı çok duyarlı olduğunu ve bu nedenle

optimal olarak nitelendirilen stratejik ticaret politikalarının optimal olmayabileceğini gösteren Krishna, Hogan ve Swagel (1994)’ün çalışmasıdır. Venables (1994), firma davranışlarına ilişkin konjektür oluşturmakta karşılaşılan güçlükler üzerinde yoğunlaşarak firma davranışlarını modele empoze etmek yerine ampirik olarak tahmin etmeyi amaçlamaktadır (Özer, a.g.e). Tablo 6’da yapılan çalışmalar ve sonuçları incelenmiştir.

Tablo 6. Stratejik Ticaret Politikasın Yönelik Yapılan Ampirik Çalışmalar ve Sonuçları

Yazarlar Yapılan Çalışmalar ve Sonuçları

Klepper 1994

Klepper çalışmasında stratejik ticaret politikalarına dinamik bir model çerçevesinde yaklaşmış ve AR-GE harcamalarının yoğun olduğu havacılık sektöründe öğrenmenin neden olduğu karmaşık dinamik yapının bu ve benzeri sektörlerin modellenmesinde büyük güçlüklere neden olduğunu göstermiştir.

Smith 1994

Çalışmasında stratejik ticaret politikalarından elde edilen kazançların model tanımlamasına karşı duyarlılığı sorununu ele almıştır. Smith çalışmasında Avrupa otomobil piyasasında stratejik ticaret politikasının etkilerini incelemiştir. Model bir piyasada eksik rekabet olgusu ile miktar kısıtlamaları arasındaki etkileşimi incelemektedir. Yaptığı çalışma soncunda Smith stratejik ticaret politikalarıyla hedeflenen kazançlara ulaşılamayacağı sonucuna ulaşmıştır.

Ulph ve Winters 1994

Çalışmalarında, işgücüne yönelik politikaların bir ülkedeki ileri teknoloji sektörlerinin desteklenmesi amacıyla kullanılacak ticaret ve endüstri politikalarının formüle edilmesinde oldukça önemli olduğunu göstermişlerdir. Winters ise, ülkelerin ithalatın gözetimi politikasına karşı stratejik tepkilerinin ticaret üzerindeki etkilerini parametrik olmayan yöntemlerle incelemiştir. Sonuç olarak; stratejik ticaret politikalarıyla ilgili ampirik çalışmalardan bir çoğunun ulaştığı stratejik politikalarıyla sağlanılması amaçlanan kazançların sınırlı olduğu’ görüşünün tersine Ulph ve Winters, bu politikaların teknolojiye ve yüksek nitelikli işgücüne yönlendirilmesi durumunda, sağlanabilecek kazançların yüksek olduğudur.

Eaton ve Grossman 1986 Optimal ticaret politikalarının sadece firmaların talep ve maliyet fonksiyonlarına bağlı olmadığını, firmaların arasındaki rekabetin doğasının da ticaret politikaları üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Kaynak: Özer, 2001’den derlenmiştir.

Tablo 6 devamı

Yazarlar Yapılan Çalışmalar ve Sonuçları

Dixit 1986

Stratejik ticaret politikalarının ampirik testine yönelik yapılan ilk çalışmadır. Bu çalışmada Dixit, gerçekte uygulanan ABD ticaret politikalarının teorik modellerden ede edilen optimal politikalarla ne ölçüde farklılaştığının karşılaştırmasını yapmayı amaçlamış ve kalibrasyon yöntemini kullanarak stratejik ticaret politikalarının ABD otomobil endüstrisi üzerindeki etkileri incelemiştir. Dixit’in çalışması firma davranışlarının Cournot ve Bertrand davranışı arasında bir yerlerde olduğu sonucunu vermiştir.

Krishna, Hogan Swagel 1994

Çalışmalarında 1979-1985 yılları arasında otomobil endüstrisinde Amerikan ve Japon firmaları arasındaki rekabeti ve bu ortamdaki optimal ticaret politikalarıyla, bu politikaların etkilerini incelemişlerdir. Yine bu çalışma, Dixit (1988)’den farklı olarak Amerikan ve Japon otomobillerinin sadece birbirlerinden farklılaştırılmış oldukları değil, aynı zamanda her bir ülke içerisinde üretilen otomobillerinde farklılaştırılmış olduğunu varsaymıştır. Yine Dixit’te optimal politika, ithalata gümrük vergisi uygulaması ve yerli üretimin teşviki olurken, bu çalışmada optimal politika hem ithalata, hem de üretime teşvik verilmesi biçimindedir. Çalışmadan çıkarılabilecek en önemli sonuç; kalibrasyon modellerinin varsayılan model yapısına karşı çok duyarlı olduğu ve bu nedenle bu modellere dayanılarak politika kurmanın çok riskli olduğudur.

Venables 1994

Venables modele ilişkin varsayımlar değiştirildiğinde, kalibrasyon sonucu elde edilen model parametrelerin Krishna, Hogan, Swagel’in çalışmasında olduğu gibi değiştiğini ancak bu değişikliğe rağmen politikaların öngörülen sonuçlarının benzer kalabileceğini göstermektedir. Çalışmada altı ülkeli bir dünya ele alınmış ve bu çerçevede dokuz endüstrideki rekabet yapısı ile ticaret politikalarının bu endüstriler üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Sonuçta da firmalar arasındaki rekabetin biçimine karşı duyarlı değil sonucuna ulaşılmıştır. Venables daha sonra her bir endüstri için ticaret engellerinin derecesini her bir rekabet biçimi için kalibrasyon yöntemiyle hesaplamış ve hesaplanan değerlere dayanarak gümrük vergileri ile teşvik politikalarının bu endüstriler üzerindeki etkilerini incelemiştir. Bu çalışmadaki simulasyonlar, gümrük vergisi ve ihracat teşvikinden sağlanan kazançların sınırlı olduğu sonucunu vermiştir. Diğer bir sonuç ise; bir piyasada ne kadar az firma varsa stratejik ticaret politikalarından sağlanan refah artışının daha fazla olacağıdır.

Yukarıdaki tablo incelendiğinde ulaşılan sonuç oldukça açıktır. Bu ampirik çalışmalara göre; teorik halde bulunan stratejik ticaret politikasının gerçekte uygulamasının oldukça güç olduğudur. Bunun dışında serbest ticaret ve dış ticarette müdahale konusu da açıklığa kavuşmuştur ki; müdahaleci politikalar uygulandığında kazançlarda bir artış olmamaktadır (Çeştepe, a.g.i.s).

Yine yapılan ampirik araştırmalar yurt içi piyasada güçlü bir yabancı firma rekabetiyle karşı karşıya kalan firmaların korumacılık talep ettiklerini ortaya koymaktadır. Daha büyük bir üretim ölçeğine ulaşılamaması, hızlı bir yaparak öğrenme sürecinin olmaması ve misillemenin ortaya çıkması hallerinde ticaret engelleriyle karşılaşan uluslararası firmalar stratejik ticaret politikası yerine serbest ticareti tercih ederler ve artan uluslararası rekabete doğrudan yabancı yatırım stratejileriyle karşı koymaya çalışırlar (Aktan ve Vural, a.g.i.s).