• Sonuç bulunamadı

3.6. STRATEJİK TİCARET POLİTİKASINI AÇIKLAYAN MODELLER

3.6.1. Kar Kaydırma Görüşü

Eksik rekabet piyasasında acaba dış ticaret politikası rekabeti ne yönde etkileyecektir? Brander ve Spencer (1985) oligopolistik bir yapı altında müdehaleci dış ticaret politikalarının yabancı firmalar için caydırıcı rol oynayarak yararlı strateji etkileri olduğunu öne sürmüşler ve bunu stratejik dış ticaret politikaları olarak adlandırmışlardır. Bu görüşe göre devletin müdehaleci politikaları ile oligopol rantları, yabancı firmalardan yerli firmalara aktarılabilir. Fakat bu politikalar, tarifeler, ihracat sübvansiyonlar, vergiler gibi araçların kullanılmasına yol açar ve korumacılığı yeniden gündeme getirir. Ekonomide düopol firmalardan birisi daha fazla üretim yapar ve rakip firmayı bu üretim artışını sağlayabileceğine ikna edebilirse, rakip firmanın üretimi azalır ve firmanın karı artar. Burada önemli olan, bu tür stratejik karar alan firmanın tehdidi veya hareketinin karşı firma tarafından ciddiye alınmasını sağlamaktadır. Bu kapsamda firmaların kullanmayı düşünmedikleri atıl kapasite için yatırım yapma kararı almaları, potansiyel rakip firmaların piyasaya girmelerinde caydırıcı rol oynar ve dolayısıyla stratejik bir harekettir (Karluk, 2002: 105).

Bu yaklaşımda, hükümetlerin, oligopolistik yapı gösteren piyasalarda firmalar arasında oynanan oyunun dengelerini yerli firmalar lehine değiştirme ve yabancı firmalardan yerli firmalara doğru rant (ya da kar) transferini gerçekleştirme biçimleri ortaya konulmuştur. Bu yaklaşımın esas öncülünü Brander ve Spencer (1985) modeli oluşturmuştur. Daha sonra yapılan çalışmalarda bu model üzerine genişleme ve/veya geliştirme söz konusu olmuştur. Brander ve Spencer (1985), uluslar arası oligopolistik piyasada işbirliği içinde olmayan yerli firmanın daha çok pazar payı alabilmesi ve karlılığını arttırabilmesi adına en uygun ticaret politikasının ihracat sübvansiyonu olduğunu göstermişlerdir. Modelde, düopol bir dünya piyasasında Cournot tipi davranış gösteren yabancı ve yerli firmanın benzer mal ürettiği ve hükümetin endüstrinin yapısını bildiği ve oyunun dengelerini kendi firması lehine çevirebilmek için ihracat sübvansiyonu verebilme yetisine sahip olduğu varsayılmaktadır. Bu durumda, ihracat sübvansiyonu politikası uygulayan hükümet, bu politikayla, birim başına koyduğu sabit ihracat sübvansiyonunu ve bu sübvansiyonun caydırıcı etkisinde kalan rakip firmanın üretim düzeyini veri alarak üretimini belirleyen yerli firmanın karlılığını arttırmış olacak ve dolayısıyla, yabancı firmadan yerli firmaya kar aktarımı meydana gelecektir. Bu modelde, yerli firma, hükümetten aldığı sübvansiyon ile hem maliyet düşüşünden kaynaklanan kazanç, hem de rakip firmanın -yerli firmanın üretim düzeyini veri almasından dolayı- üretim miktarındaki düşüşten doğan ek piyasa payı elde edecektir (Çakmak, 2004: 54).

Yukarıda da değinildiği gibi Brander ve Spencer (1985)’in modelinde üçüncü bir ülkenin piyasasına yönelik üretim yapan ve aynı malı üreten birisi yerli, birisi yabancı iki firma vardır. Firmalar, verilen teşviki ve rakiplerinin üretim düzeyini veri almaktadırlar. Her iki firma da tamamıyla üçüncü piyasaya yönelik üretim yapmaktadır yani bu ülkelerde içi tüketim yapılmamaktadır. Modelin temel varsayımı, devletin endüstri yapısını ve vereceği teşvikin üretim dengesini nasıl etkileyeceğini çok iyi bildiği ve kendi firmasının üretim düzeyini artırmasını sağlayabilecek bir ihracat teşviki verebileceğidir (Özer, 2001: 75).

Yerli firmanın kar fonksiyonu, ∏, aşağıdaki gibidir

Burada x ve y sırası ile yerli firmanın ve yabancı firmanın üretim miktarı, p malın dünya fiyatı, c değişken maliyet, s birim başına teşvik, p(x + y) ise mala olan dünya talep fonksiyonunu ifade etmektedir.

Yerli firmanın kar maksimizasyonu için birinci sıra ve ikinci sıra koşulları aşağıdaki gibidir:

1. Sıra koşul:∏x xp’ + p – cx + s = 0 (2) 2. Sıra koşul: ∏xx = 2p’ + xp’’ –cxx 〈 0 (3) Benzer şekilde, yabancı firmanın kar fonksiyonu, ∏*, kar maksimizasyon probleminin birinci ve ikinci sıra koşulları aşağıdaki gibidir:

* = yp(x + y) – c*(y) (4) 1. sıra koşul : ∏* y = yp’+ p – c*y = 0 (5) 2. sıra koşul : ∏* yy = 2p’ + yp’’ – c* yy 〈 0 (6) Yerli firmaya teşvik verilmesi durumunda, teşvikin üretim miktarı üzerindeki etkisinin hesaplanması için birinci sıra koşullarının toplam türevleri alınarak aşağıdaki denklemlere ulaşılır:

xx dx + xy dy + xs ds = 0 (7)

*

yx dx + *

yy dy + *

ys ds = 0 (8) Bu denklemleri Kramer Kuralı ile çözerek ve xx = 1 ve *

ys = 0 durumları da dikkate alınarak;

xs = dx / ds = -*

yy / D 〉 0 (9) ys = dy / ds = *

yx / D 〈 0 (10) sonuçları bulunur. Burada,

D = xx*

yy - xy*

yx 〉 0 (11) olarak tanımlanmıştır. 9. denklemde de görüleceği gibi ihracat teşvikindeki (s) artış yerli firmanın ihracatını artıracaktır. 10. denklemde ise verilen teşvikin yabancı firmanın üretim düzeyini azalttığı görülmektedir. Yabancı firmanın üretim düzeyi veri olduğunda, yerli firmaya bir teşvik verildiğinde, teşvikten yararlanan firmanın daha yüksek düzeyde üretim yapması firmanın çıkarları doğrultusundadır. Dolayısıyla teşvik alan yerli firmanın üretim miktarını artırması, rakibi açısından inandırıcıdır. Rakip firmanın bu durumda izleyeceği en iyi strateji üretim düzeyini azaltmak olacaktır. Böylelikle teşvikin etkisiyle yerli firmanın uluslararası piyasadan aldığı pay büyüyecektir. Bu teşvik politikası firmanın maliyetleri üzerinde düşürücü bir etki doğurduğu için firmanın karını artırarak firmaya yarar sağlamaktadır. Tepki fonksiyonu, maksimizasyon probleminin birinci sıra koşullarından, optimal üretim miktarını rakibin üretim düzeyinin bir fonksiyonu olarak belirler. Şekil 14’de 2. ve 5. denklemlerden yerli ve yabancı firmanın 1. sıra koşullarından elde edilen firmaların tepki fonksiyonları verilmiştir (Özer, 2001: 75-78).

Şekil 17. Kar Kaydıran Teşvikler

Kaynak: Brander ve Spancer, 1985: 88

Şekil 14’de de görüleceği gibi yerli firmanın tepki fonksiyonu, verilen teşvik sonrasında sağa kaymış ve denge N Cournot dengesinden S Cournot dengesine kaymıştır. S noktasında, yabancı firmanın üretimi azalmış, yerli firmanın üretimi artmıştır.

Brander ve Spancer’in çalışmaları, stratejik dış ticaret politikaları yardımı ile karın nasıl yabancı firmadan yerli firmaya aktarıldığını gösterdiği için, stratejik ticaret politikalarının “kar aktarımı” etkisini göstermektedir. Ancak literatürde stratejik politikaların yalnızca “kar transferi” amacı ile değil “rant aktarımı”, endüstriye girişin teşvik edilmesi, marjinal maliyetin azaltılması gibi amaçlarla kullanılabileceğini gösteren çok sayıda çalışma bulunmaktadır (Akkoyunlu, 1996: 91). Yabancı firmanın tepki fonksiyonu Yerli firmanın tepki fonksiyonları y N S