• Sonuç bulunamadı

2.2. Değerler

2.2.8. Değerlerin Sınıflandırılması

2.2.8.3. Spranger Değer Sınıflanması

Spranger (1928), gerçek hayatta var olan tiplerin birebir yansıtılamayacağını, bunun yerine temel tiplerin geliştirilmesinin gerektiğine vurgu yapmaktadır. Tarihsel ve sosyal gerçekliğin olguları ile bağlantılı olarak ayırma ve idealleştirme yoluyla temel tiplerin yapıları geliştirilmiştir. Temel tipler, her bir bireyin yapısında baskın olan amaç ve değer yönünü dikkate alarak belirlenmektedir. Çünkü zihinsel olgular aklın bütününde hazır şekilde var olsaydı, prensip olarak diğer zihinsel eylemler ortaya çıkamazdı. Bu sebeple baskın değerler önemlidir. Baskın değerleri tanımlamada ayırma ve idealleştirme yöntemleri, bütünleştirme yöntemiyle güçlendirilmiştir. Burada tarihsel olarak belirlenen tiplerin çeşitliliği tanımlanmak istendiğinde bireyselleştirme yöntemini de eklemek gerekmektedir. Bireyselleştirme yönteminde ise sadece birkaç en genel kişilik formu ele alınabilmektedir.

98

Spranger, altı değer tipi tanımlanmıştır. Bu tiplerden biri merkezdedir, diğer beş tip ise bu merkezi tip ile ilişkili olarak belirlenmiştir. Merkezi tipin içeriği, ilişkilerin yönünü öncelikli olarak belirlemektedir. Bu nedenle zihinsel eylemlerin yönleri ve bunların bütün yapıyla olan karşılıklı ilişkileri önemlidir. Bunların temel yaşam biçimi aracılığıyla değil, zihinsel durumların ön görülmesi ya da bireysel tutumların çeşitliliğinin gözlemlenmesi ile açıklanması mümkün olmaktadır. Zira bir veya daha fazla değerin vurgulanan amaçların tercih edilmesinde ve onların elde edilmesinde gerekli olan araçların nedensel teorik hesaplanmasında, teorik ve ekonomik türlerin karışımından kaynaklanan özel bir güdü tipi görülmektedir. Buna teknik motivasyon tipi denilebilmektedir. Bu tip herkeste olmamasına ve bütün zamanlar için geçerli olmamasına rağmen karakteristik bir tiptir. Motivasyon düşüncesiyle bu tipin bulunduğu bölge, özgül ahlakla ilgili ancak tamamen psikolojik olduğu unutulmamalıdır. Diğer bir ifadeyle iç yapıda var olan değerler dışındaki diğer değer yargılarına ulaşılamaz. Etik konusundan bahsedildiğinde bile söz edilen şey sadece etiğin psikolojisidir. Bireylerin her etik tutumuna ilişkin ruhsal tutumu ancak psikolojik olarak kavranabilmektedir. Normlar ve normların geçerlilikleri tamamen psikolojinin konusu olmasa da normatif deneyimler, her zaman psikolojik eğilime sahiptir. Motivasyon ve etik tipleri gibi tiplerin ayırt edilebileceği en önemli yapılar üzerinde durularak her tipin kendine özgü yapısı çizilmektedir. Böylece her tip için farklılıklar söz konusu olmaktadır. Elbette ki birçok farklılık olmasına rağmen tarihsel olarak belirlenen bir etkene sahip değildir ve durumlar açıkça belirlenmemiştir. Ayrıca kendi kültürümüzden ve klasik kültürlerden alınan örnekler durumu daha da zorlaştıracaktır. Zaten yapılan sınıflama, açıkça farklılaşan kültürlerde yorumlama aracı olmaksızın kabul edilmektedir. Belli kültürlere ait önemli tipler, güçlü biçimlerin bir formudur. Bununla birlikte kültürel yapılarda kusurlu ve sınırlı tipler de vardır. Gelişme ve bozulmalar benzer süreçlerde gerçekleşmektedir. Bu süreçte nesnel bozulma, öznel ilerleme göstermektedir. Farklı tiplere ait olan farklı biçimleri ifade etmek için belirsiz her bir tip için açıklamalar yapılmıştır. Bununla birlikte eski çağlardan gelen tipler daha derin ve köklü olarak ortaya çıkmaktadır. Bireylerin altı ideal temel tipleri aşağıdaki gibi verilmiştir (Spranger, 1928):

Teorik değerler: Daha yüksek bilişsel düzeylerde diğer tüm zihinsel eylemlerin

99

görülmektedir. Teorik değer, dünyanın ve ruhun bilimsel gerçeklerle ifade edilmesi ile güçlenmektedir. Bu tipte bilimsellik en önemli unsurdur. Zihinsel eylemlerde tamamen nesnel davranışlar baskındır.

Ekonomik değerler: İnsanların ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgilidir. Bireylerin

ihtiyaçları, karşılandıkça daha da artmaktadır. İhtiyacı karşılayan şeyler yararlı olarak adlandırılmaktadır. Ekonomik değeri belirleyen şey amacın yararlı veya zararlı olmasıdır. Yararlı ya da zararlı olan her şey, yalnızca biyolojik yaşamın korunmasına ve ihtiyaçları tatmin etme düzeyine bağlıdır. Aynı zamanda birey en yüksek faydayı elde etmek için pratik olarak en uygun olanı seçmeye özen göstermektedir.

Estetik değerler: Kanaatin biçimlenmiş ifadesidir. Gerçekte ya da hayal gücüyle

yaratılan, duygusal olarak anlamlı şekilde algılanan ve duyulara hitap eden somut nesnel görüntülerin etkisi görülmektedir. Estetik değer, fiziksel veya hayal ürünü olan bir materyalin imgelemeyle genişletilmiş psikolojik içeriğinin duyusal ya da somut bir ifadesidir. Estetik değer, izlenim ve ifadenin karşılaştırılması sonucu nesnel ve öznel faktörler arasında bir denge ve uyum kurularak belirgin şekilde elde edilebilmektedir.

Sosyal değerler: Belirli bir sosyal tipin sergilenmesine karşıdır. Çünkü bir bireyin

bütün duygularında, diğer bireylerin bazı değerleri yer almalıdır. Bir toplumun ya ekonomik ya da teorik, estetik ya da dini değerleri ya da hepsinin bir kombini olması gerekmektedir. Özgül sosyal tip yalnızca ruhsal duyguların, ruhun ve onun doğrudan yaşam yönünün orijinal dürtüsü haline geldiğinde kurulmaktadır. Diğer bireylere ilgi, hayvan seviyesinde bile eşin veya gencin sevgisi, sürü içgüdüsü ve topluluk duygusu örnek olarak verilebilir.

Siyasi değerler: Sosyal ve itaat eylemlerinin temelinden kaynaklanan ve duygusal

olmayan eylemleri içeren değerlerdir. İnsanlığın gerçek ilişkilerinde de bu eylemler ince bir şekilde işlemektedir. Diğer bireylere yardım etmeye ilgili olma ve kendi içsel değerlerini baskılama arasında zihinsel yapı bakımından büyük farklılık göstermektedir. İlişkilerde baskın güç sahibi bireylerde siyasi değerler de baskındır. Fiziksel olarak güç kullanma yoluyla diğer bireyleri kısıtlama ve baskılama ise tehlikelidir. Bunun yanında iktidar ve bağımlılık ilişkilerinin, insan doğasının kendisiyle varoluşun temel gerçeklerine ait olduğu da vurgulanmaktadır.

100

Dini değerler: İçeriği kader ve ruha dayanan alternatifli deneyimler oyunu şeklinde

tanımlanmaktadır. Her deneyim bireylerin zihninde farklı bir değer tonunu canlandırmaktadır. Bu değer deneyiminin söz konusu zihinsel içeriği her zaman nesnel bir ifadeye sahip olmayabilir. Bir birey görece olarak izole edilmiş bir değer deneyimi yaşasa da -her ne kadar öznel olursa olsun- dini bir yön taşımaktadır. Dini değer bireylerin yaşayabileceği en yüksek değerdir.