• Sonuç bulunamadı

GÜDÜLENME KURAMLAR

2.4. Sporda Güdülenme

2.4.1. Sporda Güdülenme Türler

Deci ve Ryan (1985) tarafından geliştirilen, hür irade kuramına göre güdülenme, üç çeşitten oluşmaktadır ve kendini gerçekleştirme sürecinde ortaya çıkmaktadır. Güdülenmenin yönü ile, güdülenme içsel mi ya da dışsal mı olduğunu ya da hiç güdülenmenin olmadığı anlatılmaktadır. Bir başka ifade ile, eğer bir sporcu haz, eğlence, başarıya ulaşma gibi nedenlerden dolayı spora katılıyorsa, içsel güdülenmiş; ödül, övgü gibi nedenlerden spora katılıyorsa dışsal güdülenmiş ve spora katılımını sürdürürken bunu ne içsel ne de dışsal nedenler olmaksızın yapıyor ve neden yaptığını bilmiyor ise, buna da güdülenmemiş denilmektedir (Bayar, 1997). Sporcuların güdüsel yönemlimlerinin bilinmesi aktiviteye devamlılığın sağlanmasının yanısıra optimal düzeyde performansı da beraberinde getirebilir.

2.4.1.1. Güdülenmeme

Birinci seviyede, güdüsüzlük bulunmaktadır. Güdüsüzlük, öğrenilmiş yardımsızlık kavramıyla ortak özellikler taşımaktadır (Dönmezer, 2003). Bu seviyede bireyin davranışı göstermesi için içten gelen bir dürtü yoktur ve birey de davranışı gösterememektedir. Güdüsüz bireyler, kendi davranışlarıyla bu davranışlarının sonuçları arasında bir bağlantı kuramamaktadır. Başarısızlık ve denetimsiz olma hislerini içlerinde taşımaktalardır. Güdüsüz bireyler, kendi davranıslarıyla bu davranısların sonuçları arasında bir bağlantı kuramazlar. Başarısızlık ve kontrolsüz olma hislerini içlerinde taşırlar (Deci ve Ryan, 1985).

2.4.1.2. Dışsal Güdülenme

Güdülenme türlerinden biri olan dışsal güdülenme, genel manada dışarıdan bir etkiyle bir davranışın meydana getirilmesidir. Eğer bir davranışın sebebi bireyin dışında bir etkiye ödül, ceza, baskı, rica vb, dayanmakta ise bu etkilere dışsal güdüler denir. Örneğin matematik dersini sevmeyen bir çocuğun, not için matematik ödevini yapması gibi. İçten motive olan kişi, düşünceyi eyleme dönüştürür, hedeflerini belirler ve onlara ulaşmak için harekete geçer (Shinn, 2013).

Dışsal güdülenme dışarıdan verilen pekiştireçlerin (ödül, ceza, baskı vb.) etkisi sonucu ortaya çıkar. Güdülenmeyi yükselten uyarıcı dışarıdan verilmektedir (Yüksel, 2004). Buna göre dışsal güdülenme sporcunun performansını olumlu ya da olumsuz

yönde etkileyebilir. Örneğin, başarısından dolayı bir sporcuyu seyircilerin alkışlaması manevi, başarısından dolayı bir sporcuya para ya da altın vermek maddi bir dışsal ödüldür (Doğan, 2004).

Dışsal güdülenme kavramında ödülün yeri çok önemlidir. Sporcuya teşvik amaçlı verilen ödüller sistemli bir şekilde düzenlenmelidir. Bunun sebebi ödülün insana doyum yaşatması ve beklenti oluşturmasıdır. Örneğin galibiyet sonucu büyük miktarda para, altın vb. ödüller verilen sporcular bir süre sonra sadece ödül için mücadele etmeye güdülenebilir. Ödülün beklenenden az olması durumunda güdülenme şiddetinin düşük olması kaçınılmaz olacaktır.

Deci'ye (1975) göre dışsal ödüllerin iki yönü bulunmaktadır: “(1) Denetleme yönü: Bu yönüyle dışsal bir ödül nedenselliğin içten dışa çevrilmesine yol açar, dolayısıyla içsel güdülenmeyi azaltır. (2) Bilgi verme (geriye bildirim) yönü: Bu yönüyle de dışsal bir ödül yoluyla kişiye o ödüle yönelmiş faaliyetin etkinliğine ilişkin bilgi verilir. Böylece kişinin kendine güveni, inancı etkilenmiş olur, dolayısıyla da içsel güdülenme artar (geriye bildirim olumsuzsa azalır)”.

Dışsal güdülenmenin üç alt evresi vardır: Bu evrelerin ilki; dışsal düzenleme olarak adlandırılmaktadır ve burada birey, dışarıdan gelen bir baskı veya ödül sonucu davranış ortaya koymaktadır. Bu, davranışçılıkta ödül ve ceza (operant) koşullandırma olarak adlandırılan, üzerinde düşünülmeden ödül için yapılan davranış türüdür. Örnek olarak sporcuların, sporu ailelerinden övgü alabilmek için veya arkadaşlarının yergilerinden kaçınmak amacıyla yapmaktadır. İkinci evrede ise, içe yansıtma vardır. Bu aşamada, birey davranışları tamamen kendisinden kaynaklandığını kabul etmemektedir. Ama birey bu davranışları göstermediği takdirde, olumsuz duygular hissedecektir. İçe yansıtmanın çıkış noktası temelde dıştan gelen bir kaynaktandır, ama bu seviyede dış kaynağın davranışın gösterilmesinde bir etkisi bulunmamaktadır. Örneğin, iyi görünmek amacıyla spor yapan, iyi görünmediği zaman kendini mutsuz veya utanmış hisseden bir sporcu, dışsal güdülenmenin içe yansıtma seviyesindedir. Sonrasında, özdeşleşme vardır. Bu aşamada, birey davranışları kendisinin olarak kabul etmektedir, fakat ortada ödül olmazsa davranış devam etmeyecektir. Üçüncü evrede ise; içselleştirilmiştir. Bu aşamada davranışı birey kendi değerleriyle bütünleşmiş durumdadır fakat davranışın sürdürülmesi yine de dıştan gelen ödüllere bağlıdır. Birey, davranışı önemli olarak görmekte ve davranışı hür iradesi sonucu uygulamış

saymaktadır. Ama bunun nedeni hala direk olarak yapılan davranışın dışındaki nedenlerdir. Örneğin, kişiliğinin başka yönlerini de geliştirdiğini düşündüğü için spor yapan bir birey özdeşleşme seviyesindedir (Deci, 1975).

Dışsal güdülenme, hareket hedeflerinin ötesinde hareketin kendine özgü bir davranış çeşididir. Bu davranışlar bireyin kendi isteklerinden değil, başkaları tarafından ya da somut bir ödülün varlığından kaynaklanan davranışlardır. Esasen, dışsal güdülenmede kendi geleceğini belirlemenin olmadığı davranışlardır ve bu nedenle dışsal ihtimaller tarafından ortaya konulmaktadır (Singer, 1980).

2.4.1.3. İçsel Güdülenme

İçsel güdülenme, genel olarak herhangi bir aktiveteye hoşlanma, zevk duyma vb. içsel olgular yoluyla katılım söz konusu olduğunda meydana gelir. İçsel güdülenmenin gerçekleştiği durumlar da aktiviteden alınan haz duygusu en üst noktadadır. Dışsal güdülenmenin aksine ödül, ceza vb. teşvik ediciler, aktiviteye katılımda etkili değildir. Aktiviteye katılımın sağlanması ve sürdürülmesi bireyin aktiviteye duyduğu içsel duygu durumlarına bağlıdır.

İçsel güdülenme 1970’lerden beri psikologlar tarafından detaylı olarak araştırılmıştır ve başarma ve zevk alma duygularının içsel güdülenme konusunda yüksek rol oynadığı görülmüştür (Erdem, 2008). İçsel motive olanlar; göreve ilgi, öğrenme ve anlamaya ihtiyaç duyma, gelişmeye istekli olma, bilgiye yönelim (çünkü bilgi güçtür), hayatta yapılanların daha iyisini yapma ve öğrenme süreçlerinde eğlenme gibi yönelimler sergilerler. Dışsal motive olanlar ise, derecelere, çok para kazanmaya, ustasından aşağı olmamaya, sınıftakilerden daha iyi olmaya, eğer daha iyisini yapmazsa ailesinin onu cezalandıracağını düşünme, başarısızlık korkusu ve başarı endişesi gibi yönelimler sergilerler ve bu bireyler başarıya endeksli olduklarından başaramama korkusu ve kaygısı yaşarlar (Body ve Adams, 2003). Ancak, sporcuların bu her iki ödülede verdikleri önem büyük ölçüde farklılaşır. Bazı oyuncular dışsal, diğer bazıları da içsel ödüllerin varlığında daha iyi performans ortaya koyarlar (Konter, 2000).

İçsel olarak motive olmuş insanlar kompetant (becerikli, usta, ehli) olmak için içsel açlığa sahiptirler. Bu insanlar başarılı olmak için kendilerini yönetebilme özelliğine sahiptirler. İçsel ve dışsal ödüllerin her ikiside sporcuların veya öğrencilerin

güdülenmeleri üzerinde etkili olur. İçsel güdülenme, dışsal güdülenme ile karşılaştırıldığında;

“1- İçsel kaynaklı güdülenme uzun süreli, dışsal kaynaklı güdülenme ise kısa sürelidir. Dışsal pekiştiriciler uyarıcı ortamdan geri çekildiğinde, bireyin güdülenmişlik düzeyi düşer.

2- Dışsal kaynaklı güdülenmenin içsel kaynaklı güdülenmeyi zayıflattığı görüşü yaygındır. Bu alamda dışsal kaynaklı güdülenmenin ortadan kaldırılması, içsel güdülenmeyi güçlendirir.

3- Dışsal güdülenme, bireyi dışarı bağımlı kılar. İçsel güdülenme, bireyin özgürce karar vermesinin işaretidir. Bruner’e göre özendiriciler, dışsal pekiştireçler, sadece içsel güdülenmeyi geliştirmek için kullanılmalıdır” (Ülgen, 1997).

Benzer Belgeler